/i/Kültür Sanat

    başlık yok! burası bom boş!
  1. 176.
    0
    Rezervasyon
    ···
  2. 177.
    0
    POPOMU OKŞA
    Bebeğim popomu okşarmısın
    Yetim bir kediyi okşarcasıma
    Çünki;sana ihtiyacım var
    ve
    Birazda popomun okşanmasına
    Söz veriyorum aramızda kalıcak
    Popomu seviyorum... - şairim beyler
    ···
  3. 178.
    0
    Ram ol bana ruhun yeni bir aleme girsin
    Mutlak seveceksin beni bundan kaçamazsın
    Aklınla şuurunla hayelinle bilirsin
    Mutlak seveceksin beni bundan kaçamazsın
    Nihat Atsız
    ···
  4. 179.
    0
    Tahir olmak da ayıp degil zühre olmak da
    Hatta sevde ugruna ölmek de ayıp degil NHR
    ···
  5. 180.
    0
    Rezullah
    ···
  6. 181.
    0
    GALATA KANTOSU





    Benim hiç Çin'de bir ablam olmadı

    Hiç çiçekçi dükkânım ivan Milinski

    Üç Galata gecesi Ceneviz kerhânesinde

    Boyalı kunduralarıma büyük erkekliğime baktı kaldı

    Dişleri kâmilen altın dövülmüş bir kadının yüzü



    Peki bu Güzel Avratotu da kim yahu?

    Oldum olası ayakta bira içiyor

    Galiba yine yüz kişi ütülemiş kayıkta kızcağızı

    Biliyorsun işte bira içerken vergi vermek gücüme gidiyor arkadaş

    Hem ne demeye o Güllü Agop ukalâsı otobüs paramı çekecekmiş

    Eve gitmek istemiyorum pazarlık ederiz hamamda yatarız

    Ulan git şimdi milli gelirden söz açma bana defol bas git yıkıl



    Mübeccel Mübeccel ben ben olayım da seni hiç anlamayayım ha

    N'olur uzat bacaklarını Galata'dan denizlere uzat uzat da

    Zırlamadan anlat on ikisi de deli olan kardeşlerini Mübeccel

    Anlat kimlerin yüreğinde Kız Kulesi gibi grev çivileri var

    Kimler boş sarnıçlara iğilmiş ha bağırır ha bağırır

    Sen kahırlanma bana gözlerim Çin'de benim çiçek bahçelerine kaçmış

    Benim hiç Çin'de bir ablam olmamış hiç çiçekçi dükkânımolmamış



    Geceleri Galata'da gülerken bacaklarımız uzamış alıştık artık ölüme

    Diyeceğim şu ivan Milinski: ölüm için ayırdık geceleri gülerken

    Galata'da



    ECE AYHAN
    ···
  7. 182.
    0
    Isci kadınları severim
    Güzel kadınları da severim
    Isci ve güzel kadınları daha çok sevberim

    Orhan Veli
    ···
  8. 183.
    0
    Yürü bre ehli deve enddıbını göreyim
    Sensiz geçen gecelerin ecdadını gibeyim
    Mecnun gibi top muyum bir am için öleyim?
    Leyla'yı da gibeyim Mecnun'u da gibeyim.
    Bana yar olmayan karının izzetini itibarini gibeyim...
    Yansın karıların alayı, su veren itfaiyenin hortumunu gibeyim.
    Düşmüşüz bir huurnun belasına,
    Koymadık diye taaa dıbının ortasına, kader böyle yazmış hatırasına...
    Ben böyle hatıranın hikayesini gibeyim!

    Kerem dağları deler bir amcık uğruna, aslı gitsin de ona buna vurdura...
    Bir karı için değer mi hiç bütün bunlara, her taraf amcık dolu mala iyi vurana.
    Fuzuli am peşine düştün gurbete, am serindir am derindir şifa verir millete,
    Ye kebabı iç şarabı vur karpuz züte, bu gidişle yannanımı gidersin cennete.

    -Neyzen
    ···
  9. 184.
    0
    En sevdiğim şiir benim de Cemal Süreya'nın Uzaktan Seviyorum Seni ,7 aydır uzaktan bir yandığım var o sebepten sanırım ama Ruh Adam kitabındaki şu şiiri de çok severim.

    Sevda gibi bir gizli emel ruhuna sinmiş; 
    Bir haz ki hayalden bile üstün ve derinmiş. 
    Gökten gelerek gönlüne rüzgar gibi inmiş, 
    Bir sır ki bu,ölsen bile açamazsın...  

    Anlatması imkansız olan öyle bir an ki, 
    Hülyadaki ses varlığının gayesi sanki...  
    Bak emrediyor:Daldığın alemden uyan ki, 
    Mutlak seveceksin beni, bundan kaçamazsın...  

    Kalbin benim olsun diyorum, çünkü mukadder...  
    Cismin sana yetmez mi? Çabuk kalbini sök,ver! 
    Yoktur öte alemde de kurtulmaya bir yer! 
    Mutlak seveceksin beni, bundan kaçamazsın...  

    Ram ol bana, ruhun yeni bir aleme girsin...  
    Yazmış kaderin:Aşkıma ömrünce esirsin! 
    Aklınla, şuurunla,hayalinle bilirsin. 
    Mutlak seveceksin beni, bundan kaçamazsın...
    ···
  10. 185.
    0
    rez sonra editlicem
    ···
  11. 186.
    0
    Yüreğim mimlendi kapalı kapılara
    Gözüm dalıp gidiyor hatıralara
    Dayanacak gücüm kaldı mı bilmiyorum
    Sonu sonsuz olan yıllara.
    Benliğim kaldı
    Gençliğim kaldı
    Nefesim kaldı
    Yaşanacak yıllarım kaldı
    YAR sende...
    Senden bana üç beş resim kaldı
    Biraz dert
    Biraz tebessüm
    Biraz hüzün...
    Bir de aklımdan çıkmayan
    Gecemi aydınlatan
    YÜZÜN kaldı.
    Ben dargınım
    Her gecenin sabahına
    Sensiz gelip geçen bahara
    Kokunu unutturan rüzgara.
    Ben dargınım
    Sonu sonsuz olacak
    Günlere aylara yıllara...
    ···
  12. 187.
    0
    Ugruycam buraya panpa
    ···
  13. 188.
    0
    Hasan Hüseyin korkmazgil- bir oğlum olacak adı Temmuz

    (adımın kaynağıdır)
    ···
  14. 189.
    0
    Har içinde biten gonce güle minnet eylemem 
    Harabi, Farisiyi bilmem, dile minnet eylemem 
    Sırat-ı Mustakim üzere gözetirim Rahimi 
    iblisin talim ettiği yola minnetg eyleme 

    Biir acayip derde düştüm herkes gider karına 
    Bugün buldum bugün yerim,Hak kerimdir yarına 
    Zerrece tamahım yoktur şu dünya varına 
    Rızkımı veren Hüda dır kula minnet eylemem 

    Ey Nesimi Can Nesimi ol gani mihman iken 
    Yarın şefaatarım Ahmed-i Muhtar iken 
    Cümlelerin rızkını veren ol gani serdar iken 
    Yeryüzünün halifesi hünkara minnet eylemem
    Nesimi
    ···
  15. 190.
    0
    Keske yalniz bunun icin sevdeydim seni
    ···
  16. 191.
    0
    Sana gitme demeyeceğim
    Üşüyorsan ceketimi al
    Günün en güzel saatleri bunlar
    Yanımda kal

    Sana gitme demeyeceğim
    Genede sen bilirsin
    Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim
    incinirsin

    Sana gitme demeyeceğim
    Ama gitme, Lavinia
    Adını gizleyeceğim
    Sende bilme, Lavinia

    Özdemir Asaf - Lavinia
    ···
  17. 192.
    0
    demek simdi gidiyorsun; 
    yazdigim son siir öylece yarim kalacak!
    demek simdi gidiyorsun;
    kuslarimiz acikacak, saksilarimiz artik sulanmayacak.. 
    demek öykümüzü bir ruj lekesi gibi yapistirip
    aynanin sahtekar yüzüne
    demek simdi gidiyorsun;
    beni böyle toz gibi dagitip merdivenlerin dibine!

    her sey tamam diyorsun, git...
    beni viran bir sehir gibi terket..
    haydi git!
    disarisi ispiyon... disarisi ihanet
    seni bir gören olmasin, dikkat et!..

    dostlukmus... ölüme yürümekmis...
    üstüne titremekmis... vefaymis!..
    ask dedigin, zavalli bir kapiyi duvara carpip
    cikincaya kadarmis!..
    bana komaz deyip
    sancini bir kilo rakiya gömsen de gece yarilari,
    asil sanci, uyandiginda
    bütün odalari bos görünce koyarmis!..

    gitmek istiyorsun, git...  
    bir delikanli asla vedalasmaz! 
    bakma git! 
    disarisi dinamit... disarisi enkaz! 
    sunu cebine koy, ne olur ne olmaz.. 

    ihtilal mahdurlariydik, kimsemiz yoktu, 
    yaralarimiz aman vermiyordu canimiza.. 
    kimseye kiymamistik oysa, masumduk.. 
    rahatsiz ediyordu bizi bu yalanci tarih! 
    yirtilan bir pankart gibi 
    sehirlerin ortasina cig düsürdüyse öfkemiz; 
    en az bir karincanin yüregi kadar 
    namuslu ve caliskandi ellerimiz! 

    artik bitti diyorsun, git.. 
    kirilsin kapi cerceve, kirilsin bu cam.. 
    sorma git! 
    disarisi panik.. disarisi izdiham! 
    biliyorum, seni vuracaklar bu aksam...  

    ne cok fire verdik üstüste.. 
    ne cok arkadas yitirdik bu tozlu yolculukta.. 
    kimligi tespit edilmemis, 
    ne cok ceset vurdu zeytin güzeli aksamlarimiza! 
    büyük ütopyalar ve büyük daglar gibi 
    icerden cürümüsüz megerse...
    oy benim yaralim.. 
    her gelen ölüm yazmis, 
    her giden ayrilik islemis bu talihsiz maceramiza...

    kendini ariyorsun, git.. 
    aptal bir hayat kur, icinde beni barindirmayan
    kalma git.. 
    disarisi barut.. disarisi gardiyan! 
    yine bir tek ben olurum sana parcalanan..

    demek simdi gidiyorsun; 
    sonunda bizi de cökertiyor bu kancik zelzele! 
    demek simdi gidiyorsun; 
    yikilan bir duvar gibi; ömrüme devrile devrile.. 
    demek mecburi istikametlerin, 
    ayriligi gösteren o adaletsiz
    ···
  18. 193.
    0
    REZa Zarrrab
    ···
  19. 194.
    0
    ÇOCUKSUN SEN

    Dünyanın dışına atılmış bir adımdın sen
    Ömrümüzse karşılıksız sorulardı hepsi bu
    Şu samanyolu hani avuçlarından dökülen
    Kum taneleri var ya onlardan birindeyim
    Yeni bir yolculuğa çıkıyorum kar yağıyor
    Bir aşk tipiye tutuluyor daha ilk dönemeçte

    Çocuksun sen sesindeki tipiye tutulduğum

    Dönüşen ve suya dönüşen sorular soruyorsun
    Sesin bir çağlayan olup dolduruyor uçurumlarımı
    Kötü bir anlatıcıyım oysa ben ve ne zaman
    Birisi adres sorsa önce silaha davranıyorum
    Kekemeyim en az kasabalı aşklar kadar mahçup
    Ve üzgün kentler arıyorum ayrılıklar için

    Bir yanlışlığım bu dünyada en az senin kadar
    Ve sen kendi küllerini savuruyorsun dağa taşa
    Bir daha doğmamak için doğmak diyorsun
    Ölümlülerin işi bir de mutlu olanların
    Onların hep bir öyküsü olur ve yaşarlar
    Bırakıp gidemezler alıştıkları ne varsa

    Çocuksun sen her ayrılıkta imlası bozulan

    Susan bir çocuktan daha büyük bir tehdit
    Ne olabilir, sorumun karşılığını bilmiyor kimse
    Kötü bir anlatıcıyım oysa ben ve ne zaman
    Bir kaza olsa adı aşk oluyor artık
    Aşksa dünyanın çoktan unuttuğu bir tansık
    Seni bekliyorum orda, o kirlenen ütopyada

    Kirpiklerime düşüyorsun bir çiy damlası olarak
    Yumuyorum gözlerimi gözkapaklarımın içindesin
    Sonsuz bir uykuya dalıyorum sonra ve sen
    Hiç büyümüyorsun artık iyi ki büyümüyorsun
    Adınla başlıyorum her şiire ve her mısrada
    Esirgeyensin bağışlayansın, biad ediyorum.

    Çocuksun sen ve bu dünya... Sana göre değil ..

    2
    Çocuksun sen sesinin çağlayanına düştüm
    Bir çiçeğe tutundum düşerken, ordayım hâlâ
    Sallanıp durmaktayım bir saatin sarkacı
    Nasıl gidip geliyor gidip geliyorsa öyle
    Zaman benim işte, nesneleşiyor tüm anlar
    Dursam ölürüm paramparça olur dünya

    Çocuksun sen sesinin çağlayanına düştüğüm

    Uçurum diyordun bir aşk uçurum özlemidir
    Bırakıyorum öyleyse kendimi sesinin boşluğuna
    Tutunabileceğim tüm umutları görmiyeyim için
    Gözlerimi bağlıyorum geceyi mendil yaparak
    (Gözlerim bir yerlerde daha bağlanmıştı, bunu
    Unutmuyorum unutmuyorum unutmuyorum hiç)
    Bir rüzgâr esse ellerin fesleğen kokuyor
    Kırlangıçlar konuyor alnına akşamüstleri
    Bu yüzden bir kanat sesiyim yamaçlarda
    Üzgün bir erguvan ağacıyla konuşuyorum
    Ayrılığın zorlaştığı yerdeyim ve dalgınlığım
    Bir mülteci hüznüne dönüyor artık bu kentte

    Çocuksun sen alnına kırlangıçlar konan

    Bir bulutun peşine takılıp gittiğimiz yer
    Okyanus diyelim istersen ya da sen söyle
    Batık bir gemiyim orda, seni bekliyorum
    Upuzun bir sessizliğim fırtınalar patlarken
    Gövdem köle tacirlerinin barut yanıkları içinde
    Ve gittikçe acıtıyor yaralarımı tuzlu su

    Çocuksun sen, büyümek yakışmazdı hiç
    Gülüşünün kokusuyla yeşerdi bu elma ağacı
    Soluğunun elma kokması bundandı belki
    Bir elma kokusuna tutundum düşerken
    Sallanıp durmaktayım bir saatin sarkacı
    Nasıl gidip geliyor gidip geliyorsa öyle

    Çocuksun sen, çocuğumsun ..

    Ahmet TELLi
    Tümünü Göster
    ···
  20. 195.
    0
    Rezervuar
    ···