-
101.
+2 -1Oy zumzuma zumzuma
Bacakları omzuma
Az soksam darılırsın
Cok soksam bayılırsın
ANONiM -
102.
0demek simdi gidiyorsun;
yazdigim son siir öylece yarim kalacak!
demek simdi gidiyorsun;
kuslarimiz acikacak, saksilarimiz artik sulanmayacak..
demek öykümüzü bir ruj lekesi gibi yapistirip
aynanin sahtekar yüzüne
demek simdi gidiyorsun;
beni böyle toz gibi dagitip merdivenlerin dibine!
her sey tamam diyorsun, git...
beni viran bir sehir gibi terket..
haydi git!
disarisi ispiyon... disarisi ihanet
seni bir gören olmasin, dikkat et!..
dostlukmus... ölüme yürümekmis...
üstüne titremekmis... vefaymis!..
ask dedigin, zavalli bir kapiyi duvara carpip
cikincaya kadarmis!..
bana komaz deyip
sancini bir kilo rakiya gömsen de gece yarilari,
asil sanci, uyandiginda
bütün odalari bos görünce koyarmis!..
gitmek istiyorsun, git...
bir delikanli asla vedalasmaz!
bakma git!
disarisi dinamit... disarisi enkaz!
sunu cebine koy, ne olur ne olmaz..
ihtilal mahdurlariydik, kimsemiz yoktu,
yaralarimiz aman vermiyordu canimiza..
kimseye kiymamistik oysa, masumduk..
rahatsiz ediyordu bizi bu yalanci tarih!
yirtilan bir pankart gibi
sehirlerin ortasina cig düsürdüyse öfkemiz;
en az bir karincanin yüregi kadar
namuslu ve caliskandi ellerimiz!
artik bitti diyorsun, git..
kirilsin kapi cerceve, kirilsin bu cam..
sorma git!
disarisi panik.. disarisi izdiham!
biliyorum, seni vuracaklar bu aksam...
ne cok fire verdik üstüste..
ne cok arkadas yitirdik bu tozlu yolculukta..
kimligi tespit edilmemis,
ne cok ceset vurdu zeytin güzeli aksamlarimiza!
büyük ütopyalar ve büyük daglar gibi
icerden cürümüsüz megerse...
oy benim yaralim..
her gelen ölüm yazmis,
her giden ayrilik islemis bu talihsiz maceramiza...
kendini ariyorsun, git..
aptal bir hayat kur, icinde beni barindirmayan
kalma git..
disarisi barut.. disarisi gardiyan!
yine bir tek ben olurum sana parcalanan..
demek simdi gidiyorsun;
sonunda bizi de cökertiyor bu kancik zelzele!
demek simdi gidiyorsun;
yikilan bir duvar gibi; ömrüme devrile devrile..
demek mecburi istikametlerin,
ayriligi gösteren o adaletsiz -
103.
0REZa Zarrrab
-
104.
0ÇOCUKSUN SENTümünü Göster
Dünyanın dışına atılmış bir adımdın sen
Ömrümüzse karşılıksız sorulardı hepsi bu
Şu samanyolu hani avuçlarından dökülen
Kum taneleri var ya onlardan birindeyim
Yeni bir yolculuğa çıkıyorum kar yağıyor
Bir aşk tipiye tutuluyor daha ilk dönemeçte
Çocuksun sen sesindeki tipiye tutulduğum
Dönüşen ve suya dönüşen sorular soruyorsun
Sesin bir çağlayan olup dolduruyor uçurumlarımı
Kötü bir anlatıcıyım oysa ben ve ne zaman
Birisi adres sorsa önce silaha davranıyorum
Kekemeyim en az kasabalı aşklar kadar mahçup
Ve üzgün kentler arıyorum ayrılıklar için
Bir yanlışlığım bu dünyada en az senin kadar
Ve sen kendi küllerini savuruyorsun dağa taşa
Bir daha doğmamak için doğmak diyorsun
Ölümlülerin işi bir de mutlu olanların
Onların hep bir öyküsü olur ve yaşarlar
Bırakıp gidemezler alıştıkları ne varsa
Çocuksun sen her ayrılıkta imlası bozulan
Susan bir çocuktan daha büyük bir tehdit
Ne olabilir, sorumun karşılığını bilmiyor kimse
Kötü bir anlatıcıyım oysa ben ve ne zaman
Bir kaza olsa adı aşk oluyor artık
Aşksa dünyanın çoktan unuttuğu bir tansık
Seni bekliyorum orda, o kirlenen ütopyada
Kirpiklerime düşüyorsun bir çiy damlası olarak
Yumuyorum gözlerimi gözkapaklarımın içindesin
Sonsuz bir uykuya dalıyorum sonra ve sen
Hiç büyümüyorsun artık iyi ki büyümüyorsun
Adınla başlıyorum her şiire ve her mısrada
Esirgeyensin bağışlayansın, biad ediyorum.
Çocuksun sen ve bu dünya... Sana göre değil ..
2
Çocuksun sen sesinin çağlayanına düştüm
Bir çiçeğe tutundum düşerken, ordayım hâlâ
Sallanıp durmaktayım bir saatin sarkacı
Nasıl gidip geliyor gidip geliyorsa öyle
Zaman benim işte, nesneleşiyor tüm anlar
Dursam ölürüm paramparça olur dünya
Çocuksun sen sesinin çağlayanına düştüğüm
Uçurum diyordun bir aşk uçurum özlemidir
Bırakıyorum öyleyse kendimi sesinin boşluğuna
Tutunabileceğim tüm umutları görmiyeyim için
Gözlerimi bağlıyorum geceyi mendil yaparak
(Gözlerim bir yerlerde daha bağlanmıştı, bunu
Unutmuyorum unutmuyorum unutmuyorum hiç)
Bir rüzgâr esse ellerin fesleğen kokuyor
Kırlangıçlar konuyor alnına akşamüstleri
Bu yüzden bir kanat sesiyim yamaçlarda
Üzgün bir erguvan ağacıyla konuşuyorum
Ayrılığın zorlaştığı yerdeyim ve dalgınlığım
Bir mülteci hüznüne dönüyor artık bu kentte
Çocuksun sen alnına kırlangıçlar konan
Bir bulutun peşine takılıp gittiğimiz yer
Okyanus diyelim istersen ya da sen söyle
Batık bir gemiyim orda, seni bekliyorum
Upuzun bir sessizliğim fırtınalar patlarken
Gövdem köle tacirlerinin barut yanıkları içinde
Ve gittikçe acıtıyor yaralarımı tuzlu su
Çocuksun sen, büyümek yakışmazdı hiç
Gülüşünün kokusuyla yeşerdi bu elma ağacı
Soluğunun elma kokması bundandı belki
Bir elma kokusuna tutundum düşerken
Sallanıp durmaktayım bir saatin sarkacı
Nasıl gidip geliyor gidip geliyorsa öyle
Çocuksun sen, çocuğumsun ..
Ahmet TELLi -
105.
0Rezervuar
-
106.
0sen miydin o yalnızlığım mıydı yoksa
kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi
dilimizde akşamdan kalma bir küfür
salonlar piyasalar sanat sevicileri
derdim günüm insan içine çıkarmaktı seni
yakanda bir amonyak çiçeği
yalnızlığım benim sidikli kontesim
ne kadar rezil olursak o kadar iyi
kumkapı meyhanelerine dadandık
önümüzde altınbaş altın zincir fasulye pilakisi
arkamızda görevliler ekipler hızır paşalar
sabahları açıklarda bulurlardı leşimi
öyle sıcaktı ki çöpçülerin elleri
çöpçülerin elleriyle okşardın beni
yalnızlığım benim süpürge saçlım
ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi
baktım gökte bir kırmızı bir uçak
bol çelik bol yıldız bol insan
bir gece sevgi duvarını aştık
düştüğüm yer öyle açık seçik ki
başucumda bir sen varsın bir de evren
saymıyorum ölüp ölüp dirilttiklerimi
yalnızlığım benim çoğul türkülerim
ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi
Can YÜCEL
-
107.
0Rezzzzzz
-
108.
0Hayat kısa
Kuşlar uçamaz -
109.
+2Mehmet Akif Ersoy
Çanakkale Şehitlerine
Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi?
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi.
-Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya-
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.
Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı!
Nerde-gösterdiği vahşetle 'bu: bir Avrupalı'
Dedirir-Yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi,
Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud kafesi!
Eski Dünyâ, yeni Dünyâ, bütün akvâm-ı beşer,
Kaynıyor kum gibi, mahşer mi, hakikat mahşer.
Yedi iklimi cihânın duruyor karşında,
Ostralya'yla beraber bakıyorsun: Kanada!
Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk:
Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk.
Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ...
Hani, tâuna da züldür bu rezil istilâ!
Ah o yirminci asır yok mu, o mahlûk-i asil,
Ne kadar gözdesi mevcûd ise hakkıyle, sefil,
Kustu Mehmedciğin aylarca durup karşısına;
Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına.
Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz...
Medeniyyet denilen kahbe, hakikat, yüzsüz.
Sonra mel'undaki tahribe müvekkel esbâb,
Öyle müdhiş ki: Eder her biri bir mülkü harâb.
Öteden sâikalar parçalıyor âfâkı;
Beriden zelzeleler kaldırıyor a'mâkı;
Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;
Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin.
Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam,
Atılan her lağamın yaktığı: Yüzlerce adam.
Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer;
O ne müdhiş tipidir: Savrulur enkaaz-ı beşer...
Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak,
Boşanır sırtlara vâdilere, sağnak sağnak.
Saçıyor zırha bürünmüş de o nâmerd eller,
Yıldırım yaylımı tûfanlar, alevden seller.
Veriyor yangını, durmuş da açık sinelere,
Sürü halinde gezerken sayısız teyyâre.
Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler...
Kahraman orduyu seyret ki bu tehdide güler!
Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;
Alınır kal'â mı göğsündeki kat kat iman?
Hangi kuvvet onu, hâşâ, edecek kahrına râm?
Çünkü te'sis-i ilahi o metin istihkâm. -
110.
-4Ne şiiri Olm kendinize gelin! Yoksa siz şu ekşiden gelen entellerden misiniz aldık sözlüğe başımıza bela olmayın
-
111.
-2Oy morgana morgana
Sensiz girdim yorgana
Sensiz her gece ağladım
Ulti atıp seriye bağladım akakakihkoh -
112.
+1Göbekler perçin olmuş
Hava gecmez aradan
Bozulmayacak kız mı var
Sen haber ver paradan -
113.
0Ram ol bana ruhun yeni bir aleme girsin
Mutlak seveceksin beni bundan kaçamazsın
Aklınla şuurunla hayelinle bilirsin
Mutlak seveceksin beni bundan kaçamazsın
Nihat Atsız -
114.
+1 -2Elin gibem kolun gibem
Sağın gibem solun gibem
Gelip gittiğin yolun gibem
Nerelerdeydin sevgilim sen?
Kaşın gibem gözün gibem
Geçmişin, özün gibem
Ağzındaki sözün gibem
Nerelerdeydin sevgilim sen?
ılık gibem serin gibem
Oturduğun yerin gibem
Onu bana verin gibem
Nerelerdeydin sevgilim sen?
Soğuk gibem sıcak gibem
Keser, bıçkı,nacak gibem
Kıllı kıllı bacak gibem
Nerelerdeydin sevgilim sen?
Ölün gibem dirin gibem
Mavi mavi şirin gibem
Durmayın, girin gibem
Nerelerdeydin sevgilim sen?
Gündüz gibem gece gibem
Cümle gibem hece gibem
Söyle seni nece gibem?
Nerelerdeydin sevgilim sen?
Korniş gibem perde gibem
Gökte gibem yerde gibem
Söyle seni nerde gibem?
Nerelerdeydin sevgilim sen? -
115.
0Isci kadınları severim
Güzel kadınları da severim
Isci ve güzel kadınları daha çok sevberim
Orhan Veli -
116.
0Yürü bre ehli deve enddıbını göreyim
Sensiz geçen gecelerin ecdadını gibeyim
Mecnun gibi top muyum bir am için öleyim?
Leyla'yı da gibeyim Mecnun'u da gibeyim.
Bana yar olmayan karının izzetini itibarini gibeyim...
Yansın karıların alayı, su veren itfaiyenin hortumunu gibeyim.
Düşmüşüz bir huurnun belasına,
Koymadık diye taaa dıbının ortasına, kader böyle yazmış hatırasına...
Ben böyle hatıranın hikayesini gibeyim!
Kerem dağları deler bir amcık uğruna, aslı gitsin de ona buna vurdura...
Bir karı için değer mi hiç bütün bunlara, her taraf amcık dolu mala iyi vurana.
Fuzuli am peşine düştün gurbete, am serindir am derindir şifa verir millete,
Ye kebabı iç şarabı vur karpuz züte, bu gidişle yannanımı gidersin cennete.
-Neyzen -
117.
0En sevdiğim şiir benim de Cemal Süreya'nın Uzaktan Seviyorum Seni ,7 aydır uzaktan bir yandığım var o sebepten sanırım ama Ruh Adam kitabındaki şu şiiri de çok severim.
Sevda gibi bir gizli emel ruhuna sinmiş;
Bir haz ki hayalden bile üstün ve derinmiş.
Gökten gelerek gönlüne rüzgar gibi inmiş,
Bir sır ki bu,ölsen bile açamazsın...
Anlatması imkansız olan öyle bir an ki,
Hülyadaki ses varlığının gayesi sanki...
Bak emrediyor:Daldığın alemden uyan ki,
Mutlak seveceksin beni, bundan kaçamazsın...
Kalbin benim olsun diyorum, çünkü mukadder...
Cismin sana yetmez mi? Çabuk kalbini sök,ver!
Yoktur öte alemde de kurtulmaya bir yer!
Mutlak seveceksin beni, bundan kaçamazsın...
Ram ol bana, ruhun yeni bir aleme girsin...
Yazmış kaderin:Aşkıma ömrünce esirsin!
Aklınla, şuurunla,hayalinle bilirsin.
Mutlak seveceksin beni, bundan kaçamazsın... -
118.
+2 -1Kim demiş haram nedir bilmez Hayyam,
Ben haramla helali karıştırmam.
Seninle içilen şarap helaldir,
Sensiz içilen su bile haram. -
119.
0rez sonra editlicem
-
120.
+1Şiir çok uzun beyler bir parçasını yazıyorum
Sana bakmak bir beyaz kağıda bakmaktır
Her şey olmaya hazır
Sana bakmak suya bakmaktır
Gördüğün suretten utanmak
Sana bakmak bütün raslantıları reddedip bir mucizeyi anlamaktır.
Sana bakmak Allaha inanmaktır