1. 167.
    0
    çok severim ben.
    hep severim..
    ömrümden katarım bakışlarında huzur bulduğum adamın ömrüne..
    yanan bir ev kadar sıcak öperim..

    başka severim ben.
    başkalarışırım severken..
    uyuyuşunu izlerim, uyanışını..
    günlerce sarılabilirim kollarında kalbimin sarsıldığı sevgiliye.
    adım bastığı kaldırımları kıskanırım.
    dokunduğu kap kollarını imha edesim gelir.
    kızarım saçlarını okyaşayarak esen rüzgara..
    delirmem ama, pek aklım başımda olmaz severken ya sesindedir sevilenin ya gülüşünde.

    kirletmem hisselerimi.
    sevimeyi işemek kadar basiteşleştirmem. herkes gibi sevmem ben, herkes gibi sevişmem..
    aşık tenime dokunan elleri kutlaşsın isterim.
    cami avlusuna bırakılan bir bin gibi terketmem duygularımı.
    sığdıramam aşkı beyaz çarşafların gölgesine.

    hani yağmur olsam kurak kalır tüm dünya ihanet etmem, düşmem başka bir yüze.

    inanır gibi severim ben..
    dua eder gibi..

    giden sevilenin ardından yeni sevmem, yine severim.
    gidişini severim..
    ayak seslerinin beni paramparça etmesini severim..
    kırmasını severim gidişlerinin yüreğimi.
    ağlasın isterim gözlerim, yaşlarım o'nu kollayan, koruyan, farklı kılan bir dua gibi yazılır omuzlarına.
    umutlanmayı severim peşi sıra, geleceği anın hayaliyle.
    hiç gelmez belki,
    olsun gelmeyişini de severim ben.

    içim ağrır bazen.
    dedim ya çok severim ben, çok intihar etmek gibi birşey bu.
    ölmeyeceğimi bile bile hemde

    bileklerim sızlar,
    uyuşur hücrelerim..
    sonra organlarım infilak eder kendini, ruh olurum..
    olsun ruhum yeter sevmeye benim.
    yine severim.
    çok severim.
    hep severim.
    başka severim.
    ···
  2. 166.
    0
    sırf senden başkasını görmesin diye gözlerindeki okyanusun en derinine fırlatmak için gözlerimi yerinden sökecekken annem çok bağırdı. dinlemedim. çünkü seni de uzaktan sevgilime benzetmiştim biraz özür dilerim. prime time düş kuşaklarının en sevilen karakteriydin sen. akrep yelkovanı zehirleyip felç bırakır gibiydi seninleyken. yani zaman hep slowmotion hareket ederdi gözlerinde idamımı seyrederken.
    ···
  3. 165.
    0
    annemin öldüğü gün tanışmıştık seninle
    babam bir parça daha zalimdi, hepsi bu.
    yaralı bir gemiydim ben,
    halatların bir kıyıya, kıyasıya tutuşturduğu bir gemi.
    uzaktan, benim penceremden,
    sana yakın bakan gözlerimden konuşacak olursam eğer,
    şık bir buz dağıydın, beyaz tenli, parlak.
    -beni aldattığın gün zirvenden kan aktı ırmak gibi.
    ···
  4. 164.
    0
    dinlendirici, yumuşak bir piyano melodisi eşliğinde sevdiğim bütün esmer kadınları doğramak istiyorum. böylece - katil olmanın mı yoksa sevdiklerimi öldürmenin pişmanlığımı bilemiyorum- ağlamak için bir bahanem olacak...
    ···
  5. 163.
    0
    içki içip dans edebilirdik oysa;
    ikarus’un kanatlarında ya da bir meleğin sırtında.
    kaderimi yazan bir çift titreyen el olmasa,
    ve birkaç hüzün erken davranılsa...
    ah, clementine!
    tenindeki esmerlikle dağıt beynim
    ···
  6. 162.
    0
    islak bir pantomim bu göğsümde hissettiğim,
    saat gece yarısına doğru yaslanırken
    bana yokluğunu ifade etmeye çalışan.
    ···
  7. 161.
    0
    sen bana yalan söyledin.
    senin doğurduğun bir cümle,
    büyüdü, eli bıçak tuttu,
    en erotik yerinden bıçakladı aşkı.
    aşk bağırdı sessiz bir komedi filminin
    en gürültülü kahkaha efekti gibi
    aşk biraz da şarlo'ya özenirdi
    sen kanlı festivallere öngrup olarak
    şehre geldiğin vakitlerde.
    ···
  8. 160.
    0
    gidiyorsun öyle mi ? uğurlar olsun öyleyse. ceplerin uğurla dolsun.
    yalvarırım kavgasız, kansız olsun bu gidiş. açık olsun sana tüm yollar, en çıkmaz sokaklar.

    bakma öyle, suskunluklarımla oynaşır benim isyanlarım. ağlamam ben duyulur diye, duyulursa yerim bulunur diye.
    çocukken öğrendim çare bulunmaz ölenle gidene. ama unutulmaz ölenle giden yine de.
    git hadi unutmam seni de.

    bakma öyle iyi hal değil bendeki..

    dur dinle;

    küçüktüm ben adı baba olan bir adam bir tekmeyle sıçrattı en tatlı uykumdan beni bir gece.
    annemi halıya yatırdı. canı acıyormuydu bilmem çok vuruyordu.
    doğruldu, saçlarıma baktığım aynayı yumrukladı. esmer eli kırmızıya boyandı aynı elle bir ayna parçasını kavradı. annem bir çığlık patlattı o güzel sesiyle. "gi̇t" dedi. birdaha hiç konuşmadı.
    halıyı sorma kıpkırmızı ağladı.
    ben komidinin köşesine kıvrılmış izliyordum çıt çıkartmadan. ayağa kalktı adam çarptı kapıyı hızlıca rüzgarı yüzümü okşadı gitti.

    o günden beri ağlamam ben duyulur, duyulursa yerim bulunur diye..
    o günden beri susuşuma gizlenir isyanım, öfkem.
    o gün öğrendm ki ne öleni diriltebilirim, ne dur diyebilirim gidene.
    korksamda hiç belli etmem.
    ve kırmızıyı sevmem, aynalar kadar hemde.
    şimdi ne olur tek bir kelimeden fazlasını bekleme benden. git...
    unutmam inan, git sen !
    o çığlık gibi, o tekme, o adam gibi, annem gibi. unutmadığım gibi öleni ve gideni...
    o sıçrayış, o ayna, o esmer el gibi.

    git sen. ne olur kırmızısız olsun.
    ve ne olur lanetle hatırlanan adam gibi çarma kapıyı.. git hadi çıkayım şu kıvrıldığım kuytu yerden. uğurlar olsun kansız, kavgasız gidişine..
    helal olsun ömrüm, çığlıksız, tekmesiz, rüzgarsız gidişine..
    ···
  9. 159.
    0
    işte şimdi,
    yarım kalmış bir trajediyi tamamlamak adına,
    bende yarım kalmış kimliğini tanımlıyorum.
    adın artık, bu kasabada işlenmiş yerel bir cinayet,
    ağzından benim kanım akıyor.
    adım artık, tarihteki herhangi bir aptal,
    kalbim sana aşık oluyor.
    -ben değil
    ···
  10. 158.
    0
    git, kadar keskindi elimi elinden çekerken üzerine giydiğin o hain tavır.
    şimdi, bu noktada; kesilmiş, kimsesiz, yaralı ellerim konuşuyor; gelme, git..
    ···
  11. 157.
    0
    pilotu ölmüş bir uçak kadar tehlikeliydim artık kendim için, çünkü aşıktım elimi tutsan aynı uçağa binebilecek kadar hemde.
    ···
  12. 156.
    0
    reserved. damardan damara soktun amk
    ···
  13. 155.
    0
    bir kitap okuyup, hayatımı değiştirmeden önce
    bir kadını sevdim ve bir hayatım oldu.
    ya da öyle bir şeyler sandım,
    daha evvel hiç yaşamayan bir cesetimsi olarak.
    kırmızı bir kadını sevdim mesela,
    saçları kırmızı bir kadını,
    dudakları kırmızı bir kadını,
    düşleri kırmızı bir kadını.
    -bunun erotizmle arasında hiçbir bağ yok.
    ···
  14. 154.
    0
    hani kahkahalarla gülerken ağzına sinek kaçar ya,
    en sevdiğin yemeği iştahla kaşıklarken içinden böcek çıkar ya da...
    böyle bir şeydi işte yıllar sonra fotoğraflarına rastlamak..

    offff...
    ···
  15. 153.
    0
    sensiz günlerimi biriktirip, yalnızlık kuleleri inşa ediyorum. gün gelir kule devrilir, enkazında yok olurum, gün gelir gelirsin, bütün blokları zütüne sokarım...
    ···
  16. 152.
    0
    sarhoş olsak ya bu gece.
    ölü şairlerin şerefine. dua niyetine.
    ertelesek düşünmeyi, gözlerim fal taşı gibi gözlerine değince, öyleyse yumabilsek ya aklımızı herkese.

    adın şarap olsun mu ?
    yıllansana benimle.
    kırmızının gazabını sersene ömrüme.
    ···
  17. 151.
    0
    hoşça kal sevgilim, iç sızım, yüreğimdeki kabuk, koynumdaki cehennemim... gitmelisin, çünkü sen kaptan değilsin. gemi batıyor, hadi kurtar kendini. giderken bir el yalnızlık sık alnımın ortasına, öldür beni...
    ···
  18. 150.
    0
    gel gusül abdestine her niyetlenişimde, yıkansın bedenim terinle. hem seninle gireyim sevaplara, hem seninle bakayım en gavur günahların tadına..
    gel dudaklarının parmak izlerini bırak dudaklarımda. işlesin kokun en ücra kuytularıma.
    gel al bekaretini yüreğimin, mahremim ol, ayıbım ol benim
    ···
  19. 149.
    0
    aşkımı arındırdığım satırların
    imla hatalarına sıkışıyordum, gözlerinin rengini anlatma telaşıyla..
    tüm şehir bana bakıyordu sanki, adımlarımı sana yönelttikçe..

    kendimi senin ellerinden mülteci gibi hissetmek
    ve yasaklanması adının kendimce,
    ezan sesine hasret kalmaya benziyordu..

    üstelik "hadi beni anla" diye avaz avaz susarken ben
    hiçbir zaman üstüne alınmadığın sessizliklerim vardı..

    ruhunu kendi bedenime giydirdiğim zamanlar da,
    binbir soruya boğardım seni..
    neden sevilmezdim ben ?
    yada sevmen için bir sebep var mıydı ?
    sevilmek daha mı zordu sevmekten ?
    beklesem döner miydin ?
    gitsem özler miydin ?
    çağırsam gelir miydin ?
    konuşsam duyar mıydın ?

    kurduğum labirentlerin içerinde kaybolmak, başkasının oyunun da yenilmekten daha fazla yıkıyordu beni..
    kendi silahımla vuruyordum kendimi..
    kilitlediğim kapıların anahtarlarını karıştırmak çok aptal hissettiriyordu..

    herşeye rağmen kalabilmek "gurursuzluk muydu" ?
    peki gurur öldürür müydü aşkı ?
    şimdi ben daha iradeli durabilsem mesela,
    duruyormuş gibi yapsam
    biter miydi ?
    "sevmek" bu kadar basit miydi ?

    ki ben secdeye yatırırdım şeytanları uğruna,
    ki kopsa kıyamet sana ihanet edemezdi yüreğim..
    ki ateş olsan eritsen beni, çıkana kadar canım bırakmazdım ellerini !!

    vazgeçmek daha gurursuzca olmazmıydı peki ?
    gitmek senden, yada azad etmek bende ki seni,
    korkaklık değil miydi ?
    acizliğe meydan okumak varken seninle,
    sensizliğe boyun eğmek, ayrılığın kölesi etmez miydi beni ?

    ki ben ölüm olsan, bugün diktirirdim kefenimi,
    hayat demişken sana
    nefesimi tutmak
    kahretmez miydi geçmişi
    ···
  20. 148.
    0
    üşümek gibiydi ihanet , tabanca gibiydi yalan.
    ölmek böyle zamanlarda bayram şekeriydi inan.
    ···