1. 1.
    0
    ve dilimin diline değmesinden cesaret alarak hayatımın en büyük yalanını söylüyorum; gibtir git bayan! seni sevmiyorum..
    ···
  2. 2.
    0
    çaresiz bakışlarım her ne kadar keyif verir gibi dursa da ardımda her gidişten sonra kumbaraya bir ölüm daha bırakıyorum. elbet birgün ruhum sıkışır.
    ···
  3. 3.
    0
    ‎"... şimdi acının ne olduğunu gerçekten biliyordum. ayağını bir cam parçasıyla kesmek ve eczanede dikiş attırmak değildi bu. acı insanın yüreğini paralayan, sırrını kimseye anlatmadan birlikte ölmesi gereken şeydi. kollarda, kafada en ufak güç bırakmayan yastıkta kafayı bir yandan öbürüne çevirme cesaretini bile yok eden şeydi."
    ···
  4. 4.
    0
    gece seni birdenbire hatırladım

    nasıl bakarsa sürüye dağdan bir canavar
    pencereden dışarıya öyle baktım

    dışarda seni benden ayıran hayat
    dışarda lodosa çevirmiş hava
    eriyor günlerdir yağan kar

    bir görülmez düşmanın üzerine yürümek
    ve düşüp ölmek sonra birkaç adım atarak
    ···
  5. 5.
    0
    geçmişin üstüne bir çizgi çeksem ,
    yinede maziden izler kalıyor ...
    kendimi avutup unuttum desem ,
    içimdeki yangından közler kalıyor ...
    öperim resmini binlerce kere ,
    bilirim dönmezsin çabam boş yere ...
    bir yerde inanmak gerek kadere ...
    sevsende sonunda hasret bulursun
    yılların ardından ağlar durursun ...
    ···
  6. 6.
    0
    o sana sevmeyi,
    gerçek aşkı öğretti.
    sen onu hep sevecek

    ve sevilmenin mutluluğunu tattıracaksın.

    o, hiç sen olmasan bile,
    seni bir parça sevmese bile..
    .
    ···
  7. 7.
    0
    duvarlarında sanat tablolarının olduğu bir morgun ortasında dans ederken seninle, plaktan yükselen cızırtılı ilâhiler kusuyor elimdeki ılık viskime. bir mozolenin alnında fotoğrafımız, el ele tutuştuklarımızdan. nasılda habersiz gülümsemişiz, ayrılığın ses getiren bir suikast olduğundan...
    ···
  8. 8.
    0
    sessizce terkettim evi az önce,
    mahallenin en karanlık köşesine çöküp ağladım.
    burası cehennem diye bağırdım sonra,
    burası yangın yeri..
    burası büyük bir gib.

    şaraplar,
    şiirler,
    aşık olduğum adamlar,
    annem,
    ve siz !
    herkes huur,
    herkes bin..
    ve siz !
    ölün hepiniz.

    çatlamış bir bardak gibi hissediyorum kendimi,
    buzlukta çıkarıp, kaynar suyla dolduruyordu birileri beni.
    parçalanmak için yaratılmıştım sanki.
    oysa gazı bitmiş bir çakmakla ne kadar tutuşturabiliseniz sigara paketinizi,
    o kadar üzmüş olabilirdim hepinizi.
    üzerime çaresizlikler yıktınız,
    üzerime damgalar..
    üzerime karanlıklar,
    üzerime kimsesizlikler yıktınız,
    kaçmak istedikçe avuçlarıma intiharlar bıraktınız.
    ölsem döverek diriltecektiniz,
    kabul ettim tanrıydınız,
    kulluğumu kullandınız.
    her seferinde beni taktan bir dine inandırdınız.

    oysa sevdim hepinizi,
    ve seni de baba !
    yüzüme tükürür gibi baktığında bile bana.
    ve seni de sevgilim !
    yatağındaki sürtük gibi bir köşeye fırlattığında bile beni.
    ve seni de hayat !
    sevdim hepinizi, çıkarsızca.
    arsızca..

    aynı köşeden bağırıyorum şimdi,
    burası tecevüz sahnesi,
    burası ferre film,
    çocukluğum,
    duygularım,
    hayallerim,
    umutlarım,
    saflığım,
    bu da gibtiğiniz hayatım.

    ve siz !
    beni suçlayan, yargılayan, kınayan, beni sömüren siz.
    hepiniz,
    beni delirttiniz.

    şimdi aynı köşeden ses tellerimi parçalanırcasına bağırıyorum,
    ölün hepiniz.
    ···
  9. 9.
    0
    üzerine faili meşhur cinayetler bırakılmış ya da bir festivale gebe şehirler gibi yaşamaya çalışırken acı; dolanıyor umutlanmalara bir junkie'nin koluna musallat olan iğne gibi. anne! dizlerim kırıldı beynimden vur beni. ölmekle yaşamak arasında krokiler çiziyorum kalbinden yaralı bir at gibi.
    ···
  10. 10.
    0
    tanırsın beni hain sevgili
    hayallerim vardı seninle ilgili
    tam aşkı buldum derken
    gittin dönüşün yok şimdi

    kaldık yarı yolda çok mutluyuz derken
    bilmem hangi sebep aldı seni benden
    çok acı çekiyorum sensiz seninleyken
    ah bir çıkabilsen hasret denizinden

    geri dönemez misin bana söyle meleğim
    yaralarımı saran beyaz meleğim
    ölüyorum ah yavaş yavaş eriyor bedenim
    bu kanayan aşk senin büyük eserin
    ···
  11. 11.
    +2
    sevmediğim onlarca insan var,
    severmiş gibi öptüklerim.
    yara bandı niyetine kullandıklarım.
    paylaşmadığım birşeyler var onlarla, sırf yarım kalsınlar diye.
    parmaklarım kirlenir diye dokunmadım hiçbirinin gözyaşlarına ağladıklarında.
    hep düştüm akıllarına gözlerini kapadıklarında,
    inkar ettim adımı intihara teşebbüsten tutuklandıklarında.
    kirli yalanlarımı damlattım beyazlarına...
    cam çerçeve yıkıldı üzerlerine, kapıları çarptığımda,
    bakmadım arkama.

    "sonra biri geldi"

    işte tam da o'ndan hemen sonra, merhaba dedi aynalar bana.

    severmiş gibi seviştiğinde benimle,
    yarasına merhem,
    diline sakız,
    ayağına kilim ettiğinde,
    ağladığım gecelerde gözyaşlarıma dokunmamak için sırtını döndüğünde yüzüme.
    eksilişime aldırmadan, o kapıyı vurduğunda,
    kıyametler koptuğunda,
    az sonra dünyam başıma yıkılacakmış gibi hissettiğimde dakikalarca,
    bağırdığımda,
    elleriyle kulaklarını tıkayarak uzaklaştığında..

    merhaba dedi aynalar bana.

    usulca fısıldadım dün gece allah'a,

    "aldığım ah'lar olacaktı şurada ? bunlar onlar galiba..
    ···
  12. 12.
    0
    bir gün sen çıkıp geldin
    dedim ki;
    merhaba hayat hoşgeldin..
    işte tam da pembe hayaller dedikleri
    o zaman başladı,
    hayallerim vardı seninle
    ellerimi ısıtan,
    çay bardağı ince beline, sarılmak gibi.
    kokunun koynumda, kalmasını istemek gibi.
    buram buram sinmek gibi sana.
    aldığın nefes, yaşadığın hayat, ettiğin dua'nın sonundaki amin olabilmek gibi.

    sonra;
    siyahlaştı hayaller.
    sesim nefesinin tellerine astı kendini,
    öyle işte kadın.
    çünkü;
    sen gittin ve tüm dil'ler lal,
    bütün renkler mor'g oldu.
    kaldırıyorum lugatımda ki
    tüm sessiz harfleri.

    en büyük favorim budur..
    ···
  13. 13.
    0
    hayatımı gibmek için verdiğiniz insanüstü mücadeleyi gördüğümde, gözlerim yaşarıyor. ayakta alkışlıyorum sizi, hepinizi. bu mücadeleyi kendiniz için mutlu olmak adına verseydiniz, hepinizin birer cenneti olurdu. oysaki siz tanrı değil, sadece ilahlaştırdığım birkaç ucuzluktan ibaretsiniz.
    ···
  14. 14.
    0
    gelmediğin gün savaş suçlusu ilan ettim kendimi işe yaramaz bir tarih bilgisinde kendime dair. sana koşarken apoletlerini yitirmiş tahta bacaklı bir komutandı diğer kimliğim. saflarımdan dışlandım yılgındım. her gece gözlerin aklıma düştüğünde altında kalıp darmadağın oluyordum. çünkü çok uzaktın çok uzaktaydın. sana erişmeye çalışırken parçalandım. onurumu geri ver suratından.
    ···
  15. 15.
    0
    rulo yapılmış bir gazete ile tuvalet eğitimi almamış kadınlar girdi hep hayatıma. şans işte! ya kalbime sıçtılar ya da ağzıma.
    ···
  16. 16.
    0
    sen mevsimleri birbirine katacak kadar tanrıydın. baharları kış yapacak kadar acemi..
    ···
  17. 17.
    0
    özlüyorum seni.
    takvim yaprakları savrulup giderken
    ankara'nın kasvetli kışlarnda hüküm süren rüzgarlar gibi.
    bir yalnzlık inşa ediyorum ki sorma, mimar sinan halt etmiş yanımda!..
    ···
  18. 18.
    0
    ne garip değil mi? aynı şarkılarda başkalarına ağlamak.
    ben sana, sen sevgiline...
    ne garip..
    ···
  19. 19.
    0
    haftalık sevişme seanslarının adı aşk koyulduğundan beri,
    iş yapmıyor diye indirdim kalbimin kepenklerini.
    ···
  20. 20.
    0
    bazen biri gelmiş gibi bakar bana, gözlerini severim, kirpiklerini, nefes alışını, gömleğini ilikleyişini.
    keşke "keşke" demeyi unuttursa derim, unuttursa bunca yıl ne yaşanmışsa.. sığınacak limanım olsa bilsem ki korkutursa hayat o kollarını açmış bekliyor orada. tüm ezberlerim bozulsa adıyla, adım değince dudaklarına sesi aklımı gasp etse milyon kez yankılansa. gitmese...

    canım daha çk acır sonra bir sigara daha armağan ederim karalığa, gözlerime haram ilan ederim uykuları, dilim zaten lal. kalırım öyle oracıkta yutkunsam cinayet, yutlunmasam intihar.
    ···