1. 26.
    0
    Kapuna hıdmete geç geldi ise gül afv it
    K’inende yüriyemez ayağunda vardur hâr
    ···
  2. 27.
    0
    reserved anten. eve gidince okuyup şukulayacam.
    ···
  3. 28.
    0
    gelmediğin gün savaş suçlusu ilan ettim kendimi işe yaramaz bir tarih bilgisinde kendime dair. sana koşarken apoletlerini yitirmiş tahta bacaklı bir komutandı diğer kimliğim. saflarımdan dışlandım yılgındım. her gece gözlerin aklıma düştüğünde altında kalıp darmadağın oluyordum. çünkü çok uzaktın çok uzaktaydın. sana erişmeye çalışırken parçalandım. onurumu geri ver suratından.
    ···
  4. 29.
    0
    güzel şeyler var ama seviyeyi çok yükseltmeyin lan dıbına koyduklarım.
    ···
  5. 30.
    0
    rulo yapılmış bir gazete ile tuvalet eğitimi almamış kadınlar girdi hep hayatıma. şans işte! ya kalbime sıçtılar ya da ağzıma.
    ···
  6. 31.
    0
    sen mevsimleri birbirine katacak kadar tanrıydın. baharları kış yapacak kadar acemi..
    ···
  7. 32.
    0
    özlüyorum seni.
    takvim yaprakları savrulup giderken
    ankara'nın kasvetli kışlarnda hüküm süren rüzgarlar gibi.
    bir yalnzlık inşa ediyorum ki sorma, mimar sinan halt etmiş yanımda!..
    ···
  8. 33.
    0
    ne garip değil mi? aynı şarkılarda başkalarına ağlamak.
    ben sana, sen sevgiline...
    ne garip..
    ···
  9. 34.
    0
    haftalık sevişme seanslarının adı aşk koyulduğundan beri,
    iş yapmıyor diye indirdim kalbimin kepenklerini.
    ···
  10. 35.
    0
    bazen biri gelmiş gibi bakar bana, gözlerini severim, kirpiklerini, nefes alışını, gömleğini ilikleyişini.
    keşke "keşke" demeyi unuttursa derim, unuttursa bunca yıl ne yaşanmışsa.. sığınacak limanım olsa bilsem ki korkutursa hayat o kollarını açmış bekliyor orada. tüm ezberlerim bozulsa adıyla, adım değince dudaklarına sesi aklımı gasp etse milyon kez yankılansa. gitmese...

    canım daha çk acır sonra bir sigara daha armağan ederim karalığa, gözlerime haram ilan ederim uykuları, dilim zaten lal. kalırım öyle oracıkta yutkunsam cinayet, yutlunmasam intihar.
    ···
  11. 36.
    0
    rezerved
    ···
  12. 37.
    0
    içiyorum, çok içiyorum...
    çözüm değil bu.
    kaçış sadece, milyonlarca cevapsız sorudan kaçış,
    yüreğimdekinin aklıma gelişlerinden kaçış.
    bu yalanlardan,
    bu kimsesizlikten,
    bu saçma sapan ayrılıktan kaçış.
    ihanetlerden,
    el dilinden, hatalarımdan..
    beni sevemeyişinden,
    en çokta ellerinin o'nun ellerinde olduğunu bilmekten kaçış.

    herkes çünkü seni hatırlatıyor, seni anlatıyor bana.
    bak diyorlar kahkalarla seni işaret ederek.
    bunlar o'nun yalanları, bu ihanetler o'nun, bu yüreğimi parçalara ayıran cümleler.
    hepsi o'nun.
    susun lan diyemiyorsun.
    size ne diyemiyorsun,
    sen bilmezsin tabi, adın anılınca yutkunamıyor, konuşamıyorsun..

    iyi değilim bu aralar.
    sahiden iyi değilim...
    sahoşluğuma sığınıyorum,
    çok ağlıyorum..
    gözleri var ya, çok güzeldi lan !
    vallahi öyle bakış görmedim ben.

    şimdi ben, beni asla sevmeyeceğini biliyorum.
    bir daha asla "benimsin" diye sahiplenemeyeceğimi,
    aşk diye seslenemeyeceğimi...
    abi bir sarılırdı sormayın, öyle sıkı..
    şimdi ben biliyorum,
    çok iyi biliyorum bir daha elimi ayağıma dolaştıran sesini duyamayacağımı,
    korkuyorum !
    içiyorum sonra, yine içiyorum..
    çok içiyorum.
    bildiklerimden kaçmak için,
    unutmak için değil asla !
    ertelemek için yokluğuna alışmayı.
    insanlar beni gibtir etsin istiyorum,
    beni sormasın, konuşmasınlar, kimse çalmasın kapımı, kimse aramasın..
    hadi diyorum durmadan "yaşasakta bitse dıbına koyim !"
    bu düzensizlikten,
    böyle paramparçayken hala dimdik durma zorunluluğundan,
    içim cayır cayır yanarken insanların yüzüne gülme mecburiyetinden çok yoruldum.

    yeter abi, gelmesin artık şu hayat üzerime yürümesin yeter !
    çaresizim işte !
    gururumu serdim yere,
    yeter..
    aşk din gibi,
    vatan gibi,
    su gibi.
    şimdi kimse anlamıyor ya o giderken ne hissettiğimi,
    yeter !

    ben şimdi ne yapacağımı bilmiyorum,
    ne diyeceğimi,
    yanındayken bile özlerken seni, nasıl dayanacağımı bilinmezliğine.
    bilmiyorum.
    şimdi yokluğunda nasıl başa çıkacağımı,
    daha kaç şişe içebileceğimi,
    ne kadar erteleyebileceğimi, ne kadar bekleyebileceğimi,
    daha ne kadar yanacağımı bilmiyorum.

    olsun diyorum sonra, sevemeyişini sev.
    acısını sev,
    o seni nasıl yaktığını bilmeden savurduğu küfürlerdeki hiçliğini sev.
    o yok artık.
    ama olsun. olsun tabiii..
    olsun.
    diyorum, yutkunamıyorum.
    yutkunamıyorum.
    kalbi ağrır mı lan insanın, ağrıyor.
    kalbi acır mı, acıyor.
    içinin kanadığını hisseder mi, hissediyor.
    Tümünü Göster
    ···
  13. 38.
    0
    sana karanlıktan bahsetmeliyim, koyu renkli karanlıktan, ölüme çalan karanlıktan, yapayalnız bir karanlıktan, bir de kendi siyahlığından korkan karanlıktan. hiç güneşi öpmeye çalıştın mı dudağından? tam da bu işte gözlerimi en sencil bakan yerinden dağlayan...
    ···
  14. 39.
    0
    korkulu gözlerle, kalktım rüyamdan. sana yeni maskeler aldım yalan pazarından. sen olmasan bu kadar incinemezdim ben. sövemezdim bu şehri, atamazdım içimden. nasıl bir vedaysa bu karşı koyamam. dayanam yıkılırım dik duramam. intiharlar uçuşur aklımda, sana yeni maskeler aldım yalan pazarından..
    ···
  15. 40.
    0
    allah geceyi yaratmasaydı,
    biraz daha uzun süre kalabilirdim bu evrende,
    papatyalardan fallar açıp,
    kırlarda da dolaşabilirdim belki de...
    "allah var, problem yok"
    gece var, yaşamak yok.
    işte şimdi karşımdaki sandalyeye oturup
    bir sigara yak!
    oh, my god
    ···
  16. 41.
    0
    kaç sigara paketi gebe yokluğuna ?
    kaç bira şişesi kırıldı avuçlarımda ?
    kaç kaldırımda söndü gözyaşlarım ?
    en acısı da değmiyodu varlığında yokluğunda bu aşk’a …
    yokluğun ölüme koşsa bile…
    benliğimi yitirdim , sevmeye üşenen kalbinde …
    her gece ayrılığı örttüm üzerime …
    ölüm gibi …
    ihanetin gibi …
    acı , soğuk , dayanılmaz …

    tutamadın ellerimden , sevmiyorum demeyi bile beceremedin sevgili …
    hep başkasının gözleri vardı gözbebeklerinin gölgesinde …
    mahşerde bile düşmeyecek sevdan dilimden …
    işlediğin bütün günahları kalbimden soracaklar …
    hesabının bile soramadığım günlerimin , faturasını mahşer günü iliştircem vicdanın
    ···
  17. 42.
    0
    ‎"sevmek" gibi bir eyleme kalkışıp tutuklanmayan kimi gördün sen ?
    iki memur gibi yalnızlık ve karanlık sımsıkı kollarında, çaresizlik gardiyan gibi nöbet tutar baş ucunda üstelik nezarethane soğukluğu yatağında
    ···
  18. 43.
    0
    bir adamın yumruğu kadar sert olacak ayrılık dediğin.
    vurdum mu kırılacak cam çerçeve kadeh.
    gittin mi bin parçaya ayrılacak yürek..
    ayrılık dediğin vicdansız olacak,
    dilini lal,
    gözlerini deniz,
    ellerini kimsesiz bırakacak.
    adı anılınca sızlamayan hücren kalmayacak bedeninde,
    için oyulacak..
    tırnaklarını çekiyorlarmış gibi diri diri,
    eritilmiş naylon damlatıyorlarmış gibi etine,
    kor ateşlerde yürütüyorlarmış gibi çıplak ayak...

    şimdi ben,
    sarhoş oluyorum,
    ağlıyor,
    şimdi ben,
    ölüyorum senin için,
    uğruna geberiyorum.

    sen gidiyorsun,
    sen durmadan terkediyorsun beni.

    gitme demek istemediğimi anlatamıyorum.

    ayrılık diyorum !
    ayrılıkları basitleştirme bir ferre sahnesiymiş gibi,
    bir huurymuş gibi savurma ayrılıkları.
    ayrılıkları düşürme el diline öyle.

    gidiyorsan diyorum;
    yani illa eksiltecek, illa yarım bırakacaksan beni,
    saçlarımdan bir tel çeker gibi değil
    başımı gövdemden ayırır gibi git.

    anneni öldürmüşüm gibi bak bana,
    kan davası varmış gibi aramızda.
    tüm ihtimallerimi yak.
    beni bir yudum umuda muhtaç bırak.

    şimdi gidiyorsan,
    ayrılıyorsak,
    beni cehenneme kadar bırak ve arkamdan el sallamak yerine, orta parmağını kaldırarak kahkaha at
    ···
  19. 44.
    0
    çırılçıplak uzanmıştın yanıma,
    ilk kez bu kadar sızlamıştı içim bir sevişmenin ortasında.
    ilk kez bu kadar çok ağlamıştım bir adamın koynunda.
    doğmasın diye güneş,
    ilk kez bu kadar uzun yalvarmıştım allah'a.

    biliyormuş gibi,
    sanki yıllar öncesinden fısıldanmış gibi kulağıma,
    uyuyamamıştım o gece,
    son kez sarıldığını hissetmiş gibi.
    yutkunamadım izlerken kirpiklerinin güzelliğini.
    ve sanki parmaklarıma sinsin diye kokusu ellerim saçlarına mühürlenmiş gibiydi.

    içimde karanlık bir orman,
    içimde kibrit sesleri...
    içimde ürkek bir korku.
    içimde içinde beni kaybetmişsin gibi bir kuşku,
    içimde çaresizliğin ilk solosu.

    ve sabah !
    ve ayrılığın uğultusu.
    uzun bir yol,
    karşılıklı susuşmalar..
    kaçırılan gözler.

    ve beklenen telefon.
    ve aramayan sevgili !

    öyleyse dinle.

    binlerce kadının koynunda uyan sabahlara,
    hepsini öp !
    yürü yürüdüğümüz yollarda el ele..

    ama ne olursun,
    bakma hiç birinin gözlerine,
    öyle derin bakma...
    dönmesin dilin "seviyorum" demeye.
    göğsündeyse başları, yüreğin çarpmasın öyle.
    üşüyorlarsa, tenini tenime serdiğin gibi serme üzerlerine.

    biliyorum,
    faydası yok artık, döndürmez yolundan seni hiç bir "gitme"
    ama ne olursun bir gece yarısı uyandır beni bu kabustan.
    "döndüm" de "geldim" de..

    yine gidersin,
    kapıları yüzüme çarparak gidersin,
    dünyamı başıma yıkar gibi,
    intikam alır gibi,
    ana bacı söver gibi,
    beni yerden yere vurur gibi,
    bağıra çağıra..

    yine gidersin,
    daha güzel gidersin

    -bayan yazmıştır-
    ···
  20. 45.
    0
    ben seni dolu dolu yaşarken sen başka adamlarla doldurdun kalbini.
    belli değil şimdi hangimiz kazandı, hangimiz kaybetti..
    ···