1. 251.
    0
    anayasa değişmeli artık. özellikle eşitlik ilkesi. eş'i itlik'den ayırsınlar. biz eş' olalım, itlik' bir camii tuvaletinde altın vuruş yapsın
    ···
  2. 252.
    0
    @9 huur cocugu verdim şukunu.
    ···
  3. 253.
    0
    beynimi çıkartıp karşıma alarak iki çift laf etmek istiyorum. sonra kalbimle beynimi dövüştürüp üzerlerine yasadışı bahis oynamak. kestiğim bir gırtlaktan akan, aspirinle sulandırılmış kanı bir kokteyl bardağına doldurmak, çıkardığım sol gözümü bir zeytin tanesiymiş gibi kokteylin içine atıp bardağı fondip yapmak. aa normal değilim ben.
    ···
  4. 254.
    0
    ama dur dinle,
    gece yarısı tuzlu bir gülümseme düşüyorsa çeneme
    arabesk şarkılar pencereden bakıyorsa yüzüme
    bir sıkıntı var olmak istiyor gibi
    ama dur, dinle...
    ...
    kafamı bir kova rakının içine sokup
    solunum yapmak istiyorum yüzgeçlerimden
    kızıl soluyayım mesela
    mesela az da ölüm
    mesela, mesele de değil bunları yapmak.
    kör, görmedikten sonra mavi ne kadar ümit verebilir ki?
    ki ellerim kanlıydı daha çok
    saçlarından rengini çalan,
    belki de bir çentik daha atacaktı,
    takvimin kayıp kısımlarını gösteren cetvele allah babam.
    ama dur, dinle.
    kızıl ağlıyor palyaço,
    işin aslı,
    zaten en çok palyaçolar kanardı,
    saçlarını...

    ama dur, dinle
    o kadar nikotin, o kadar aldatılmışlık yüklüydü ki gece
    karanlığı bıçak gibi yarıp güneşi doğurabiliyordu iki hece
    o halde güneşin sesini dinle.
    saçlarını gün batımına serdiğinde,
    yarı mevsim oluyordu yarı müzik.
    bir parça güzel manzara,
    en çok korkulması gereken bir deniz...
    ama dur, dinle
    söylemem gereken cümleler boğuluyor cebimde,
    ve bestelenebiliyorsa en güzel konçerto
    ellerim saçlarına değdiğinde,
    uzaklarda bir cin ölür,
    bir din olur, bir çift göz belki de..
    ···
  5. 255.
    0
    yalnızlık işim, terk edilmek eş’im. iyi bir işim , güzel ve sadık bir eş’im var. cinsel hayatımız da çok hareketli. ama ben nankörüm! sürekli ağzımın içinde bir küfür, sürekli kalbimde bir hüzün..
    ···
  6. 256.
    0
    Ortalama insanda
    Herhangi bir günde herhangi bir orduya
    yetecek kadar ihanet,
    nefret, şiddet
    ve saçmalık vardır.
    VE Cinayet konusunda En Becerikliler
    Cinayet Karşıtı vaaz verenlerdir
    VE Nefreti En iyi Becerenler
    Sevmeyi Vaaz Edenlerdir
    VE-SON OLARAK-
    SAVAŞI EN iYi BECERENLER
    BARIŞ VAAZı
    VERENLERDiR

    Tanrıyı Vaaz Edenlerin
    Tanrıya ihtiyacı Var
    Barış Vaaz Edenlerin
    Huzuru Yok
    SEVGiYi VAAZ EDENLER
    SEVGiSiZDiR
    VAAZ VERENLERDEN SAKININ
    Bilmişlerden Sakıının.

    DURMADAN
    KiTAP
    OKUYANLARDAN
    Sakının
    Yoksulluktan Nefret Edenlerden
    Ya da Gurur Duyanlardan Sakının
    Övgü Göstermekte Hızlı Davrananlardan SAKININ
    Karşılığında ÖVGÜ Beklerler

    Sansürlemekte Hızlı Davrananlardan SAKININ
    Bilmedikleri Şeylerden
    Korkarlar

    Sürekli Kalabalıkları Arayanlardan Sakının;
    Tek Başlarına
    Bir Hiçtirler

    Ortalama Erkekten
    Ortalama Kadından
    Sakının
    Sevgilerinden SAKININ

    Sevgileri Vasattır, Vasatı
    Aranır Dururlar
    Ama Nefretleri Dahiyanedir
    Nefretleri Seni Beni
    Herkesi Öldürebilecek Kadar
    Dahiyanedir.

    Yalnızlığı istemezler
    Yalnızlığı Anlamazlar
    Kendilerinden Farklı
    Herşeyi
    Yoketmeye
    Çalışırlar

    Sanat
    Yaratamadıklarından
    Sanatıı
    Anlayamazlar
    Yaratma Başarısızlıklarını
    Dünyanın Beceriksizliğine
    Yorarlar

    Kendileri Tam Sevemedikleri için
    Senin Sevginin
    Ekgib Olduğuna iNANIR
    VE SENDEN
    NEFRET EDERLER

    Ve Nefretleri
    Parlak Bir Elmas
    Bir Bıçak
    Bir Dağ
    Bir KAPLAN
    Bir Baldıranotu Gibi
    Mükemmeldir

    En Usta Oldukları
    SANATTIR
    NEFRET!
    ···
  7. 257.
    0
    kızlar

    beş yıldır
    aynı
    lamba siperliğine
    bakıp duruyorum
    üzerinde bir tür
    bakar tozu birikti
    ve buraya gelen kızlar
    temizlemeyecek kadar
    meşguller

    ama önemi yok
    zaten ben de
    şu ana dek
    farkedemeyecek kadar
    meşguldum;

    ışığın
    beş yıllık
    toz nedeniyle
    iyi aydınlatmadığını...
    ···
  8. 258.
    0
    rezerved
    ···
  9. 259.
    0
    harflere işkence yapmaya gerek yoktu aslında, biraz kusup gidecektim. alkolik beyni işte sarmaya yer arıyor muallak..
    ···
  10. 260.
    0
    aklımız onda, ellerimiz başkalarının avucunda, gururumuz yerde, canımız burnumuzda, gözümüz hep birilerinin üstünde, biz kendimizde değiliz. öyle dağılmışız ki..
    ···
  11. 261.
    0
    ‎" ne acı..
    bugün yine bir sürü insan öldü,
    ve ben aralarında değildim.. "
    ···
  12. 262.
    0
    hastayım dediğinde bir erkek,
    kıyamam, kendine dikkat olur mu'dan öteye geçemeyen kısa mesaj budalaları..

    artık havalar soğudu, sıkı giyin bak diyen yapmacık ağızları
    dişleriyle birlikte asıyorum tutumsuz davranışlar vestiyerine...
    gelemeyecek kadar meşgul olan sevgililerin
    rol icabı kısa mesajla verdikleri o unutulmaz sadakat sözleri, gibtirin gidin..

    sonra hastayım dediğinde bir kadın,
    aklına neyin var demekten önce regl olma ihtimalini birinci plana koyup
    işimiz haftaya kaldı planlarını yapan bacak arası kuklaları..

    demişler ki dünya kadar malınız olacağına fındık kadar,
    yok küfür yok
    yüreğiniz olsun diyecektim...

    köpeğinizi gezdirir gibi elini tutup gezdirdiğiniz ve
    beni seviyor, ne dersem yapar düşüncesinde seviyorum dediğiniz adamlar
    bir haftada kıvama gelir ya da iki birayla dediğiniz kadınlar
    ilk günden oldukça yol katedip samimiyetin dıbına koyanlar
    ve siz,

    hepiniz...
    aynı telefondan aynı mesajları kaç farklı numaraya gönderdiniz kimbilir,
    kaç kılığa girdiniz, kaç kez şekil değiştirdiniz,

    gibtir edin,
    nasıl olsa kimse bilmiyor...
    ···
  13. 263.
    +1
    sen,
    bir adamla kadının dünyaya bıraktığı o muhteşem kalıcı hasar,
    nasılsın?

    ben iyiyim..

    sen,
    belki öylece yürürken bir sürü insanın aklını çelen düşünce,
    nasılsın?

    ben iyiyim..

    sen,
    allah'ın cezası,
    nasılsın?

    ben iyiyim..

    doğmak gibi bir suçu işlediğimde,
    sen,
    allah'ın cezasısın bana verdiği...

    elbette iyisin...
    çok iyi..

    geçmişe gidelim mi biraz?
    benim verdiklerime önce..

    sana üç harfli bir kelime verdim, aşk zannettin,
    sana dört harfli bir kelime verdim, kalp zannettin,
    sana beş harfli bir kelime verdim, hayat zanettin...

    onlar sende zaten vardı,
    olmayanları yani,
    dua,
    ölüm,
    ve allah kelimelerini verdim sana..

    seni kullandım ilkinde
    dua dedim çünkü allah'a ulaşmak için kullandığım bir dil oldun her gece..

    ikinci de yine kullandım çünkü hep vakitsiz gelen oldun,
    hep farklı şekilde, hep olmadık yerde..

    üçüncü de yine kul'landım,
    seni onun gibi izledim, sana onun kadar günah yazdım,
    seni onun merhametiyle affettim...

    aşk desem olmazdı şimdi buna,
    dua dedim,
    öldüğümüzde bile ardımdan okusunlar seni,
    ulaşsın diye üçüncüye...

    geleceğe gidelim mi?
    senin bana vereceklerine..

    mesela allah nasip ederse, minicik bir bebeğin gülüşüne,
    ve onun,
    kime benzediğini izleyelim yavaş yavaş,

    sonra,
    gözleri sana burnu bana diye paylaşalım mı?
    ···
  14. 264.
    +1
    ‎" dön ulan dünya, beni kusana kadar... "

    unuttum ya da unuturum diye kendimi aptalca teselli etmiyorum,
    unutmadım fakat,

    seni,
    ananı gibeyim..

    eğer benim gibi,
    bir beklentinin içindeysen
    üzerinde emanet gibi duran aşklar bulandırdıysa eğer mideni,
    ve sende barındırıyorsan içinde bunlardan
    sahiplendiğin birini andırıyorsa ayağa düşmüş adamlar, bul
    döndürüyorsa başını iki kadeh rakı hala,
    zihninde bir kadını yatağa atmak fikrinden başka bir şey bulunmayan adamlar,
    yürüdüyse yüreğinde, koynun ile kalbin arasında varsa bir kapı,
    açmadıysa kimse,
    çalmaya cesaretleri yok de!
    benim suçum değildi diyerek kandır,
    bir cesedi yıka yağmur sularını göz yaşıyla karıştırarak,
    öp,
    insan olarak öldüğünü hatırlatırcasına..

    bunu bir sessizlik bul ve orada kendine söyle,

    "yorulduk ikinci defa aşık olmaktan ve gidip merhaba demeye birine,
    sıkıldık aynı konuşmalar içinde aynı şeyi duymaktan,
    seni seviyorum artık heyecanlandırmıyor kimseyi ve öpüşmeler çok tanıdık,
    bütün ayrılıklar aynı tak,
    bütün insanlar hala aynı züt,
    şimdi tesadüfen çarpışsak göz göze
    tesadüflerin a.. koyar, önüne baksana lan diyerek devam ederiz yolumuza"

    incindim, kırıldım gibi basit avuntulara sığınma,
    kırılmadı ki yüreğin,
    topraktı o da, hayal kuraklığından çatladı...

    neyse,
    dünya dönüyor,
    ama bu son turu gibi...

    son turunda dünyanın
    iftira atarcasına itiraf et ve
    itiraf edemiyorsan iftira atacağın anldıbını yok sayarak..

    aklına gelir miydi hiç,
    hayatımın özeti olacağın?
    ···
  15. 265.
    0
    reserved
    ···
  16. 266.
    +1
    dünya büyük bir pazardı ve seyyardı acı, işportacıydı zaman
    savaşların silah, aşkların beden,
    arkadaşlarınızın sizin için kurduğu tezgahlar vardı,
    geçim sıkıntısı gibi dün arkadaşını satan,
    bugün kardeşine tezgah kuruyor, yarın kendini satıyordu.

    diliyorduk ki, israfil bir zabıta memuru zannederek kendini
    bir hayal gibi yıkar atar tezgahlarınızı
    ananızı koymadan...
    ···
  17. 267.
    0
    inan hiç gerek yok. şimdi sana kıymet versem a.. koyar, kıyamete çevirirsin...
    ···
  18. 268.
    0
    gerçeğin peşinde koşarken kopan ayakları,
    yalanın peşinde koşarken kopanların yerine diktiler.
    gerçeği yalanı ayırt edemiyorsak,
    hepsi bu yüzden...

    sana geldim çıplak ayaklarımla ve çıplak
    aksayarak çalışan yüreğimi
    durdur demeye geldim, çürütmeye geldim ağlaya ağlaya omzunu
    ne demeye geldin deme
    diyecek hiç bir şey bulamamaya geldim...

    ölümün düğmesini şimdi tülden bir veda gömleğine ilikle
    bir düğmesini çöz üzerinin görünen kısmından okuyayım duamı
    yüreğime gelen kısmını yırt bu gömleğin
    bu son gecemiz olsun demeye geldim hadi
    bu son olsun diye vurmaya geldim kadehimi...

    sallanmaya geldim dar ağacında senin ben
    ayaklarımı sehpaya uzatmaya geldim
    kaçarken kıskaç adını koyduğum ayakkabılarım çıksın istedim
    bir gerçeği bir yalanla örtbas etmeye geldim
    açığa çıkarmaya geldim dilinin altında sakladığın ne varsa
    öpe öpe...
    ölmeye geldim hadi..

    bakma rahat değilim
    ayaklarım birbirine dolana dolana geldim
    düşe kalka gecenin koynunda itle puştla
    yüzüme bak n'olursun
    iki köpek havlarken ardımdan, dişlerinin arasında unuttuğum topuklarımla
    hiç bir durağı olmayan bir yolcuğa şimdi,
    bir yaşamak adında bileti bırakarak avuçlarına
    çıkmaya geldim..

    nefes nefese kaldığıma bakma
    çıkar çıkmaz bir ana rahminden
    soluğu sende almaya geldim...

    içinde ol kalbimin...
    bu kavgaya, bu dünyaya, bu yaşama telaşına
    başka türlü direnemem ben...

    sana geldim gel,
    sona gidelim...

    ah neyse dedim durdum...

    şimdi güzel olmaz mıydı gecenin bu vakti
    ikimizde derin uykudayken, ağlayan bir bebeğin sesine uyansak...

    ah neyse dedim durdum ona sıra gelmeden..

    güzel olmaz mıydı şimdi/ rakımızı kaldırırken/ bir deniz olsaydı, fonda gemi sesleri. bir yakamoz gülümseseydi, denizin karşısında biz/ benim karşımda sen...

    yüzdürseydik yalnızlığımızı
    ve bir hayalin iskelesinde sabahlasaydık
    ve boynumuz tutulsaydı uyandığımızda,
    gırtlağımız sıkılsaydı herkes tarafından...

    ah neyse dedim durdum henüz ona da sıra gelmeden,
    olsan..
    güzel olmaz mıydı bütün bu çirkinlik...
    ve bu kadar güzel olur muydu kafamız...

    ah neyse
    bu kadar masum olmadığın gerçeğini örtbas edemiyorum bu yalanlarla..

    bununda altından kalkarım..
    bu böyle devam etmez,
    onunda altından kalkarsın sen...
    ···
  19. 269.
    0
    zütüne sok eserini bana am ver am
    ···
  20. 270.
    0
    şimdi muhtemelen dönmek için bahane arıyorsun sevgilim
    ama bana değil, benden sonrakini aldattığına...

    bende döndüm
    bende döndüm sırtımı
    olur ya...

    başkasının saçlarından indirdiğin elini uzatma bana,
    başka bir omuza yaslanmaktan gelen yüzünü gülümseyerek çevirme öyle,
    kanmam.

    başka gözlerin yaşıyla uzattığın tırnaklarla içimi kurcalama
    çöplüğe dönen burada sana ait bir şeyler varsa
    bir köpeğin dişlerinde gitti.

    senin gülüşün artık bu yarayı iyileştirmez.

    evvela başka bir omuza atılan bacaklarla,
    ben yan yana yürümem...

    fazlasıyla fazla..
    ···