0
çocuk hakları "prof.dr.oğuz polat" geri "çocuk"
çocuk kavramı konusunda tarihsel sürece baktığımızda dünya genelinde büyük değişimlerin yaşandığını görmekteyiz. eski çağlardan bugüne gelirken en büyük değişimlerden birinin çocukluğun algılanışı olduğu görülmektedir. çocukluğun tarihsel gelişimine baktığımızda babanın istediği uygulamayı yapmakla serbest olduğu, çocuğun bir eşya gibi babanın mülkiyetinde kabul edildiği bir dönemin başlangıcı oluşturduğu görülmektedir. i̇lerleyen zamanda çocuklar için özel bir duyarlılığın gerekli olduğu, çocukların özel gereksinimleri olduğu görüşlerinin kabullenildiği bir ara sürecin yaşandığı görülmektedir. günümüzde ise çocukların yetişkinler gibi medeni, siyasi, toplumsal, kültürel ve ekonomik bütün haklardan yararlanmaları gerektiği ve bunun sağlanması için çalışmaların yapıldığı bir ortama ulaşılmıştır. bugün en önemli aşama çocukların katılım haklarının artık kabul edildiği ve kendileri ile ilgili her türlü olaya bizzat katılabilmeleri görüşünün kabul edilmesidir.
bu konudaki en büyük adım da bu konuda devrim sayılabilecek olan çocuk hakları sözleşmesidir. bugün çocuklar; siyasal, toplumsal, medeni, kültürel ve ekonomik alanlarda yetişkinler gibi haklara sahip olacaklarını gösterir bir çocuk haklarına dair sözleşmeye sahiptirler.
çocuk haklarına dair sözleşme 2 eylül 1990 tarihinde uluslararası yasa statüsüne kavuşmasından bugüne kadar dünya üzerinde amerika, birleşik devletleri ve somali olmak üzere 2 ülke dışında dünyadaki tüm ülkelerce imzalanmış ve tarihteki en yaygın kabul gören ve onaylanan insan hakları belgesi özelliğini kazanmıştır.
bugün dünya çocuklarının % 96’sı çocuk haklarını korumak için yasal yükümlülük altına giren ülkelerde yaşamaktadır. sözleşmeyi onaylayan her ülke çocuklarla ilgili yükümlülüklerini yerine getirmelerinde anne - babalara ve sorumlu olan tüm kuruluşlara yardımcı olacak tüm önlemleri almakla yükümlüdür. i̇mzacı ülkeler bunu yapacağını onaylamış ve imza ile yükümlülük altına girmiştir.
ancak gözlemler imzacı ülkeler içerisinde birleşmiş milletlere rapor yollayan 43 ülkeden 14’ünün sözleşme ilkelerini kendi anayasalarına uyarladıklarını göstermektedir. diğer 35 ülke sözleşmeye uyum sağlamak için yeni yasalar çıkartmış ya da mevcut yasalarda değişiklikler yapmışlardır. 13 ülke ise bunları yapmamasına karşın çocukları kendi hakları konusunda bilinçlendirmek için sözleşmeyi okul programlarına ve derslere dahil ederek tanıtım ve eğitim faaliyetlerine girmişlerdir.
dünya ülkelerinin çocuk haklarıyla ilgili uygulamalarına baktığımızda çarpıcı örneklerle karşılaşmaktayız. örneğin togo'da hükümet sözleşmede yer alan maddelerin tümüne yeni anayasasında yer vermiştir. aynı şekilde uganda, angola, etiyopya ve namibya'da anayasalarını sözleşmeye göre düzenlemişlerdir. honduras da sözleşmeyi temel alan yeni bir çocuk hakları yasasını kabul etmiştir. tunus'ta kabul edilen çocuk koruma yasası sözleşmeyle uyumlu 123 madde içermektedir. aynı şekilde nepal'de, yeni çocuk yasası ile sözleşmeye uyumlu kanuna sahip olmuştur. çin de çocuk hakları konusunda yasama girişimlerinde bulunan diğer ülkeler arasında yer almaktadır. burkino faso'da ilköğretim ve ortaöğretim eğitim programlarına çocuk hakları ile ilgili dersler konulmuş ve çocuklarla ilgili davalar çocuk mahkemelerinde görülmeye başlanmıştır.
türkiye'deki tabloya baktığımızda ise şu tabloyu görmekteyiz; türkiye birleşmiş milletler genel merkezinde 29-30 eylül tarihleri arasında toplanan "çocuklar için dünya zirvesinde" ilk kez imzaya açılan çocuk hakları sözleşmesini toplantıda bulunan dönemin başkan turgut özal'ın imzalamasıyla sözleşmeye ilk imza koyan devletler içinde yer almıştır. ancak yasanın yürürlüğe girmesi için gereken ülkelerin meclisinde onaylanması işlemini ancak 9 aralık 1994’de gerçekleştirmiştir. bunu yaparken sözleşmenin 7., 29. ve 30. maddelerini lozan antlaşması ve t.c. anayasasının ilgili maddeleri çerçevesinde yorumlama hakkını saklı tutarak onaylamıştır. çocuk hakları sözleşmesi 27 ocak 1995 tarihinde 22184 sayılı resmi gazetede yayınlanarak 4058 sayılı yasa ile iç hukuk kuralına dönüşmüştür.
anlaşmanın 1. maddesine uygun olarak, kanun ve düzenlemelerde bir çocuğun tanımı ile ilgili konuları içeren bilgi yer almaktadır. özellikle yeteneklerinin çoğunun elde ettiği yaş ve değişik amaçlar için belirlenmiş minimum yasal yaş konusunda bilgi sağlanması önemlidir. şu temel problemleri içerir:, ebeveynin rızası olmadan yasal ve tıbbi danışmanlık, zorunlu eğitimin bitiş yaşı, yarı zamanlı iş sahibi olma, tam zamanlı iş sahibi olma, zararlı işler, cinsel rıza, evlilik, ordu kuvvetlerine gönüllü yazılma, ordu kuvvetlerine zorunlu çağrı, mahkemede gönüllü tanıklık, suç sorumluluğu, haklardan mahrumiyet, hapsedilmek alkol kullanımı bulunmaktadır.
bundan sonraki bölümlerde genel başlıklar altında ilgili maddelerin nelerle ilgili olduğu anlatılmıştır.
genel prensipler:
a) fark gözetmeme (madde 2)
b) çocuğun yüksek yararı (madde 3)
c) yaşama, hayatta kalma ve gelişme hakkı (madde 6)
d) çocuğun görüşlerine saygı (madde 12)
sivil haklar ve özgürlükler:
a) adı ve milliyeti (madde 7)
b) kimliğin korunması (madde 8)
c) i̇fade özgürlüğü (madde 13)
d) doğru bilgiye ulaşma (madde 17)
e) düşünce, vicdan ve din özgürlüğü (madde 14)
f) barışçıl toplantı yapma ve örgütlenme özgürlüğü (madde15)
g) gizliliğin (kişiselliğin) korunması (madde 16)
h) i̇şkence veya diğer zulüm, insanlık dışı ve alçaltıcı muamele ve cezalara maruz kalmama hakkı (madde 37 (a))
aile çevresi ve alternatif bakım:
a) ebeveyn rehberliği (madde 5)
b) ebeveynin sorumlulukları (madde 18, parag.1-2)
c) ebeveynden ayırma (madde 9)
d) ailenin yeniden birleştirilmesi (madde 10)
e) çocuk için nafakanın iyileştirilmesi (madde 27, paraf. 4)
f) çocuğun aile ortamından yoksun bırakılması (madde 20)
g) evlatlık edinme (madde 21)
h) kanuna aykırı nakletme ve geriye döndürme (madde 11)
i) fiziksel ve pgibolojik iyileştirme ve sosyal bütünlük bakımından (topluma kazandırma) istismar ve ihmal (madde 39)
j) yerleştirilenlerin periyodik kontrolü (madde 25)
temel sağlık ve refah:
a) hayatın devamı ve gelişim (madde 6, parag.2)
b) özürlü çocuklar (madde 23)
c) sağlık ve sağlık hizmetleri (madde 24)
d) sosyal güvenlik ve çocuk bakım servisleri ile olanakları (madde. 26 ve 18, parag3)
e) yaşam standardı (madde 27, parag.1-3)
eğitim, boş vakti değerlendirme ve kültürel etkinlikler:
a) mesleki eğitim ve rehberlik içeren eğitim (madde 28)
b) eğitimin amaçları (madde 29)
c) boş vakti değerlendirme, eğlence ve kültürel etkinlikler (madde 31)
sayfa başına dön ^^^
özel koruma önlemleri:
a) tehlike içindeki çocuklar
i) mülteci çocuklar (madde 22)
ii) fiziksel ve pgibolojik iyileştirme ve sosyal bütünleşmede (topluma kazandırma) (madde39), silahlı çatışma içindeki çocuklar (madde 38)
b) kanun ile çatışan çocuklar
i) çocuk yargılamasının yöntemi (madde 40)
ii) özgürlüğünden yoksun bırakılan çocuklar-her türlü tutuklama, hapse atma veya koruma evlerine yerleştirme, (madde 37 (b), (c), ve (d) )
iii) gençlerin mahkum edilmesi-özellikle ölüm cezasının yasaklanması ve hapishanede tutulması. (madde 37 (a) )
iv) fiziksel ve pgibolojik iyileştirme ve sosyal bütünleşme (topluma kazandırma) (madde 39)
c) i̇stismar edilme durumundaki çocuklar-fiziksel ve pgibolojik iyileştirme ve sosyal bütünleşmeyi (topluma kazandırma) sağlama (madde 39)
i) çocuk işçiliğini içeren ekonomik sömürü (madde 32)
ii) i̇laç (uyuşturucu) bağımlılığı (madde 33)
iii) cinsel istismar ve kötüye kullanma (madde 34)
iv) diğer çeşitli istismarlar (madde 36)
v) satışı, trafiği ve kaçırma (madde 35)
d) bir azınlık veya bir yerli grup içindeki çocuklar (madde 30)
temel iki kavramın altının çizilmesi gerektiği özellikle çocuk hakları sözleşmesinden sonra ortaya çıkmıştır.
1- çocuğun birey olarak var olduğu ve hakları bulunduğu,
2- çocuğun yararları ilkesinin temel ilke olarak değerlendirilmesi gerekliliği,
çocuk haklarını yasal ve manevi haklar olarak iki grupta incelemekte fayda vardır. yasal bir hak, ülkesinin yasası tarafından verilen ve uygulanan bir hak ve yetkidir. manevi hak ise, doğrulanabilir bir yetkiyi tanımlamaktadır. yasal bir hakkın hukukun adli mekanizmasıyla uygulanabilir olması zorunludur, oysa manevi bir hak her zaman uygulanamaz. ancak manevi hakların, yasal hakların oluşumunda bir etken olabileceği unutulmamalıdır.
Tümünü Göster