bu başlıkta aklımdan geçenleri yazıcam

seçilmiş insan olduğumu düşünüyorum . çünkü kalabalıkların içinde o kadar uzun zamandır sessiz kaldım ki karşımdaki insanın ne diyeceğini dahi tahmin edebiliyorum. bu da ; ulan acaba hepsi benim hayalimmi düşüncesini getiriyor aklıma.

hayali bir kardeşim vardı hep. rüyamda , uykuya dalmadan evvel kurduğum hayallerimde hep onunla birlikteydim. sonra onun hastalandığı rüyasını falan görüp hüngür hüngür ağladığımı bilirim. ona hep sahip çıkardım. ah ulan keşke gerçekten olsaydın.

iddaa ve halı saha haricinde futbol ile alakadar olmam ki .

kafatası istiyorum. mümkünse tarihi bir kişiliğe ait olsun. bir elimde onu tutarken diğer elimde angiblopedi hayatını ve icraatlerini sesli sesli okuyayım. daha ala fantezi var mı ? yok..

insan dediğin nedir ki ? 2 karış et , üç kilo kan ve yüz kilo ego , narsisizm..

çok çok çok çok uzun zaman önce. 100. kuşaktan dedem o gece evine dönerken ( ya da barınak mı diyelim bilemedim ) bir mızrağın ya da okun hedefi olsaydı uzun vadede 1000 lerce insanın doğma ihtimali kalmayacaktı.

doğmadan önce doğmak ister misin diye sorulsaydı isterdim yinede. ne güzel yaşıyoruz.

kız tavlama formülü ( 16 - 19 yaş arası , tabi bu tavlama sadece arkadaşlık kurma olarak algılansın ) ;

- fak tı sistım takıl
- metal dinle
- rock'n coke fest'e katıldığını ima eden mesajlar.

neden yapmacık olmak zorundayım. beni her halimle kabul edecek biri yok mu ? illa farklı olmaya kasmalımıyım ? izlemiyorum lan okanı
metal de kafa gibiyor anladınmı. şimdi gibtir git ve o zavallı , kimlik yoksunu binten hoşlan kaltak..

geçmişi gözümüzde büyütüyoruz. dostoyevskiler , twainler hala yaşıyor. nedir bu her şeyi geçmişte arama merakı ? nedir yaşayıp gitmiş olan insanları tanrılaştırma eğilimi ? nietzsche , ' 100 - 150 yıl sonra insanlar beni daha iyi anlayacak ' demeseydi onu bu kadar kutsarmıydılar.

"soğuk bir kış sabahı çok sayıda kirpi donmamak için he birlikte ısınmak üzere bir araya toplanır. ama kısa süre sonra oklarının birbirleri üzerindeki etkilerini görüp yeniden ayrılırlar. ısınma gereksinimi onları bir kez daha bir araya getirdiğinde oklari yine kendilerine engel olur ve iyi kötü arasında gidip gelirler, ta ki birbirlerine katlanabilecekleri uygun mesafeyi bulana kadar. bunun gibi insanların hayatlarının boşluğundan ve tekdüzeliğinden kaynaklanan toplum gereksinimi onları bir araya getirir, ama nahoş ve tiksinti verici özellikleri onları bir kez daha birbirinden ayırır.

fakat iç ısısı yeterince fazla olanlar sıkıntı ve kızgınlık yaratmamak veya hissetmemek için toplumdan kaçacaktır."

schopenhauer

son cümleye dikkatinizi çekerim. yanlızlık bu adama göre büyük nimet ve tek kaçış , kendini bulabilme yolu. benim için de.

herkesi tanıyan , aşırı derece popüler ve saygın insanlar bana göre çok zavallı. illa birileri ile zıtlaşmalı insan. şükür ki , bahsettiğim o zavallılar kadar karaktersiz ve şeffaf değilim.

stres yaptığımda , şartlar kötüleşip beni boğmaya başladığında aklıma 200 yıl sonra ne halde olacağım gelir.

bir çukurun içinde , iskelet vaziyette. ne güzel. hiçlik , nihilizmin kökeni bu olsagerek. hiç olup hepliğe ulaşmalıyım.

kadınların tuvaletteki hallerini düşündükçe kötü hissederiz. çünkü onları kutsadık , bizden ayrı ve bağımsız bir canlı gibi tasvir ettik hep. oysa bizim onlara muhtaç olduğumuzdan fazla onlar bize ihtiyaç duyuyor bi kere.

bir erkeğe verir isen şayet lüzumundan fazla değer
egosu tavan yapar , kuru zütü arşa değer

bu ibretlik beyiti size armağan ediyorum.
ne alaka bilmem aklıma geldi.

aynaya baktiginda kendini gorebilmen icin once toplumun sana giydirdigi kostumleri ve sana takdigi maskeyi cikarman gerek.
-jean baudrillard

teşekkür ederim

bir şeyi şiddetle reddeden her kişi yanılgı içerisindedir bence.

çevremdeki insanları ve düşüncelerini incelerim. acaba kafamdan neler geçtiğini , neleri saçma bulup inanmadığımı bilseler hala yanımda dururlar mı ?

yumurtaya ulaşma yarışında eline verdiğim binlerce sperm kardeşimden biri belki de dünyayı değiştirecekti şimdi. ama ben kazandım yine de . ayık ol gıpps ;)

göbekli bir patron olmak istiyorum. umursamaz ve her istediğini yapan. böyleleri var. ve neden ben de onlardan olmayayım ?