0
"... içtiğimiz suların hepsi alkollü meşrubatlardı.kim kimi kızdırdı neyden öldük belli değil. yaşadığımız ütopyada tanrılar bize hizmet ediyordu.sen hizmetçilerinden birini sevdin ve ölmeye böyle başladık.."
bir delinin notları adlı henüz kimsenin varlığından dahi haberdar olmadığı kitap denememden bir alıntı. kitaptaki hali de alıntı yani. komple başka bir zihinden çıkma. salt farklı bir zihin. ben sahiplendim bunu. bütün külfetini çekebilirim. bu benim olmalı. istediğim hiçbir şey benim olmadı ancak bu sefer bir daha şansımı deneyeceğim.
hayattaki herşey ya 1 ya 0'dır. lise mantık dersinden hatırla. ya hep, ya hiç. ya varlık ya yokluk. ya şanslısındır, yada aç bir köpek. ya yek atarsın ya düşeş. başka çıkarı yok bunun. diyalektiğe hizmet için "var"sın.
zarlar dahi küsmüş bana. o gece de yanımda olmadılar. muallaknin bel kemiğinden yapılmış hepsi. 3 ay boyunca vasat işlerde çalışıp üç kuruş para biriktirmiştim. ve kronik depresyon hastasıydım. ruhum izne çıkmıştı. yeni bir atraksiyon lazımdı bana. o kadar hissizdim ki, dünyanın en güzel kadınının diliyle tenimi deşmesi bile içimde birşeylerin kıpırdamasını sağlayamazdı. kurtlar sofrasına gittim. kumarhaneye.
burası eğlenceli bir yerdir, insan acizliğine, bir ömrün bir mum gibi sönüşüne yahut bir insanoğlunun gerçek mutlluluğuna tanık olabirsiniz burada. insanlar kazanmak için oynamıyor, oynamak için oynuyor. ve bütün değer yargıları ayaklar altında. tam anlamıyla varoluşçu bir yer. beş dakikada babasını satabilecek kalibrede takım elbiseli delikanlılar. evet, onlar delikanlı. bizler huur çocuğuyuz. çünkü biz masumiyetin, haysiyetin ve iyiliğin birer gölgesiyiz. her köşe başında bizden bir tane bulabilirsiniz.
herşeyin fazlası zarardır, adamlığın bile. herkesin sevgisini kazanmış adam muallakdir, yanardönerdir, ikiyüzlüdür. ve erkek adamın erkek sevgilisi olur diyecek kalıpta delikanlılar... evet, fazlası zarar.
barbut masasına oturdum. insanların suratındaki maske ölüm gecesi. anksiyete damlıyor paçarlardan. atan kalplerin sesi kapı eşiğinden duyuluyor. bütün paramla oynamaya hazırdım. kaybedeceğimi dünden biliyordum. bazı insanlar kaybetmek için yaşar. önce şansına sonra düşmana karşı savaşırlar. kaçış yok.
bütün paramı masaya eşit bi şekilde oyunun kurallarına göre dağıttım. kaybetmedim, dağıttım. kaybetmek oyunun görünen kısmıydı. ama yaşadığım heyecana değerdi. uzun süre sonra birşeyler "hissettim".
mekandan erken çıktım. çıkar çıkmaz bi sigara yaktım. bazen bi yaşam belirtisi göstermek gerekir. istiklal kalabalıktı, gibi omzunda 40 lı yaşlarda abiler, sevgiyi sevişme seviyesine indirgeyen postmodern kız müsveddeleri, müstechen kişilikler, ücretsiz huurlar, hislere hitap eden huurlar. gecenin sonunda yanınızda göremeyeceğiniz tipte kişilikler. ama sonuç kaçınılmaz, pgibiyatri kliniği.
hayatta birçok şeye karşı mesafeli durmak gerekir. denizin kıysındasın diye denize girmek zorunda değilsin. bikinili ciksi kızları seyretmek bazen daha fantastiktir. hemen içine dalma, kenarında köşesinde bulun. tadını çıkarmaya bak. rüzgara karşı cardağı gerip taşaklarını sıvazlamak bazen en güzelidir.
adım atmadan ilerlenmiyor. ne yazık. taşlardan birini çekeceksin, ya bina yıkılacak ya el dönecek. altı patların mermi haznesini çevirdin ve kafana dayadın. ya öleceksin ya kurtulacaksın. ama öylece durmak diye birşey yok. gandhi değilsin. pasifizmle bi gibe sap olamazsın. seçim yapacaksın. her seçim yeni bir kapı açacak.
düştüğün her kuyudan tırmanarak çıkarsın. ne bi el uzatan olur ne de bi ip atan. kuyunun ucundaki görünen güzel yüze aldanma. o bir kadın. kadınlar elini taşın altına koymaz. sadece zor zamanlarda çekip gitmesini bilirler. çünkü dışarıda senden daha zengin ve güzel sevişen birileri mutlaka vardır. aciz-i mutlak kadındır, üstinsan erkek.
evet, aklımda bunlar dönerken aynı anda yürüme, yolu bulma kabiliyetine sahibim.
yazar notu olarak düşeyim:
gerçekten kafam her daim bu kadar dolu oluyor binlerce tilki dönüyor beynimde. neyse sıkıldım. bir başka yazıda görüşmek üzere.
Tümünü Göster