1. 1.
    0
    Sisli bir pazar günüydü gözlerim caf caflı yolda yürüyorken onu gördüm
    ···
  2. 2.
    0
    ondan daha büyük bir çocuk geldi elinde bir salatalık ile.

    yıkayım mı dedi. ayağını uzattı bir tehditmiş gibi mühandislik harikası barajın üzerine.

    yaaa dedi küçük çocuk. sırtını dönerek korudu barajını.

    iki sokak yukarıdan gelen deterjanlı sular iyice azaldı.

    sıkılmaya başladı çocuk.

    su yoksa baraj da yoktu çünkü.

    baraj düşmanım olsa ben deterjanlı su.

    yıkıp geçsem bini.

    ya da tam tersi.

    dursam önünde binin. nefes mefes alamasa huur çocuğu.

    ya da bu çocuk gibi sıkılıp kalksam çömeldiğim yerden.

    bıraksam hayat denilen huurnun kıllı kollarına olan biteni.
    ···
  3. 3.
    0
    sonra düşündüm ne yapıyorum ben diye
    ···
  4. 4.
    0
    iki sokak yukarıda yıkanan bir arabanın deterjanlı sularına baraj kuran bir çocuğun yanına çöktüm.

    ne tak yiyeceği belli olmayan modern türk sineması karakterlerinden biri gibiydim.

    onlar bundan zevk alıyorsa ben de alabilirim dedim kendi kendime. anlamsız ve ağır hareketler yapabilirim pek ala.

    sigara içtim.

    yapılan barajı seyrettim.

    kum koydukça küçük çocuk sulara, beyhude çabası dikkatimi çekiyordu.

    neden yapıyorsun demedim.

    yanlış yapıyorsun demedim.
    ···
  5. 5.
    0
    hayatım
    ···
  6. 6.
    0
    Uzaklardan bir kiz yaklasiyordu. Cok guzel ve sirindi, bir melekten fazlasiydi. Yaklasinca farkettimki onu taniyordum. O benimdi. Onu cok seviyodum. Cimlere uzandik ve beyaz kopuklu dalgalarin kiyiya vurusunu dinlerken ister istemez duygulandik ve bakistik.. Dudaklarima bakakalmisti, benimde pek bir farkim yoktu. O an opmek istedigini anladim ve dudagimi yaklastirdim.

    o an gozumun onunden onunla gecen butun anilarim gecti. Gozumde bi isilti belirdi ve bir gozyasi dustu. Onu kaybetmek istemiyordum. O benim icin her seydi, beni ben yapan her sey. Dudaklarimiz yaklasiyordu. Her saniyede kalbim daha hizli atiyordu ve elimi yanagindan alamiyordum. Gozgoze geldik, emin bakislarla daha cok yaklastik. sonunda oldu, artik bedenen de birdik. Ona bir soz verdim; seni sevdikce olmeyecegim dedim, bakislariyla bana sozden daha degerli bir cevap verdi. tam bir sey soracakti ki, parmagimla dudagini kapattim, cektim ve... Sonunda dudaklarimiz bulus- kornfleks

    Ay bosaldim.
    (bkz: sonu baglayamadim)
    ···
  7. 7.
    0
    iyilik denilen zehrin balmış gibi gösterdiği yıllardı kendini.

    arılara saygı duyar ama onlardan ölesiye korkardık. kitaplar gelecekte giyineceğimiz zırhlardan değil , başımızın üzerindeki halelerden , sırtımızda çıkıverecek melek kanatlarından bahsederdi.

    rekabete hazırlamadı ki öğretmenim beni , ya da kavgayı öğretmedi ki babam.

    tüm hayatımı takip etmişcesine hazırlıksız yakalamıştı bu bin beni.
    ···
  8. 8.
    0
    bi akıllı sizsiniz dıbınım dedi aniden birisi
    ···
  9. 9.
    0
    tarık mengüç
    ···
  10. 10.
    0
    gibime süreceğim bir akıldı oysaki aradığım, lakin beyhude olduğunu anladığımda iş işten geçmiş idi.
    ···
  11. 11.
    0
    ama ben elinde reçelli ekmeğiyle erik ağacının dallarını hayranlıkla seyreden bir çocuktum.

    yıkılacak herşeyi tamir edecek kadar aptal, başkaları yıkılmasın diye oradan oraya koşuşturacak kadar zekasızdım.

    iki kişi olsa bir cesedin başında, ben o cesedin katili değil üslenicisi olurdum.

    iki ceset olsa birinin önünde , ben haketmediği halde ilk ölen olurdum.
    ···
  12. 12.
    0
    telefonun kayar kapağı ile oynayan terli parmaklarım cebimin içinde huzursuz du.

    zeka denilen çeşmeye gitmeli , kafamı orada doldurmalı , temiz ve taze dönmeliydim düşmanımın yanına.

    o ki sevgilimi daha ben tanımadan önce benden çalan , seyrek saçlı , kırık burunlu , ben boylarda , "k" leri hafif köylü bir adamdı.

    bir kez bile gözlerimin içine bakamamasından anlamalıydım ne pisliklerin içinden geldiğini.
    ···
  13. 13.
    0
    roman...
    ···
  14. 14.
    0
    Sonra hic beklemedigim bi anda arkamda bi sertlik hissettim. Bi baktimki, o kanini icmek istedigim adam coktan gotume yapismis, bana dayiyordu. Zevkten dort kose olmustum, ihtisamli gibi gotumde suzuluyordu. bosaldi, hic bir sey olmamis gibi yurumeye devam ettik.
    ···
  15. 15.
    0
    dönmek haramdı o dakika. geriye dönmek tüm savaşı kaybetmek demekti.

    iki sokak yürüdüm , ayakkabılarımdan birinin altına sıkışmış bir çakıl tanesiydi şüphe. her köşe başında görmek istediğim bir ışıktı düşmanım.

    boğazıma oturan yumruk gittikçe kısarken nefesimi, ağlamak denilen zafiyetle de yitirmek istemiyordum kinimi.

    üç bakkalın önünden geçtim. dışarıda allı morlu plastik toplar.
    belki bir tane de kuruyemişçi , karıştırılmaktan vazgeçilmiş yarı yanık leblebiler.
    ···
  16. 16.
    0
    arkamdan gelir diye tahmin ediyordum. ama tahminimde yanılmıştım. ben sislerin içine içine yürürken can düşmanım , kanını doyasıya tiksinmeden içebileceğim adam geri de kalarak kaçıyordu benden.
    ···
  17. 17.
    0
    'üşüyoruzz' diye haykırmak geldi içimden ama duymazdı, belliydi zütü pek kalkmıştı pekekentin koşarak uzaklaştım oradan.
    ···
  18. 18.
    0
    sonra elinde havuç olan bir başka çocuk yaklaştı yanımıza

    ortalığı kızıştırdım ve kaçtım oradan.
    ···