1. 36.
    0
    Guy Fawkes… ingiliz tarihinin en büyük vatan haini…36 yaşında idam edildi. Çünkü sistemin karşısındaydı. Çünkü aristokrasinin ve burjuvazinin çürümüşlüğünden ve halkı umursamamasından rahatsızdı. Robert Catesby, Thomas Winter ve diğer komplocularla birlikte Kral I. James’e ve tüm aristokrasiye karşı büyük bir plan yaptılar. ‘Barut komplosu’ olarak bilinen olay çok şeyi değiştirdi…

    Yönetimi ve rejimi yıkmak isteyen 12 komplocu Westminster Sarayı’ndaki ingiliz Parlamento binasını, o yılki aristokrasi zirvesinde havaya uçurmaya karar verdi. Komploculardan birinin bilgi sızdırması sonucu komplo ortaya çıktı ve Fawkes, gece yarısı parlamento mahzenlerinde barut fıçısıyla yakalandı.

    Fawkes, 31 Ocak 1606’da sarayın karşısında asılarak idam edildi ve vücudu parçalara ayrıldı. ‘Barut komplosu’ ise ülkenin tarihinde önemli bir dönüm noktası oldu. Protestan devlet adamlarını alt ederek halkı ayaklandırmayı hedefleyen olayı anarşi hareketlerinin öncüsü sayanlar olduğu gibi Fawkes’ın ona biçilen rolden uzakta koyu bir Katolik, olayın da dinlerle alakalı olduğunu savunanalar da var. Ama bir gerçek var ki; 17. yüzyılın bütün zorluklarına ve dönemin muhafazakar ve baskıcı rejimine rağmen böyle bir olay her yönüyle önemli bir başkaldırıydı.
    Fawkes istediği tabloyu göremeden ölse de bu olayın değişimi getirdiği birçok tarihçinin altını çizdiği bir nokta. Günümüzde bile sokaklarda Fawkes’ı anan gösterilere ve ona atıfta bulunan duvar yazılarına rastlamak mümkün.

    Eylemin başarısızlığı ingiltere’nin birçok bölgesinde her 5 Kasım’da şenliklerle kutlanıp, Fawkes maskesi takılmış kuklalar yakılsa da, Fawkes’ın anarşist ruhu hala ingiltere’nin sokaklarında dolaşıyor.

    Fawkes ve 5 Kasım gerçek anldıbını ise Alan Moore’un kültleşen çizgi romanı ve James McTeigue’nin aynı adla sinemaya uyarladığı ‘V for Vendetta’ ile buldu.

    Moore çizgi romanında ‘Brazil’ ve ‘1984’ü anımsatan bir gelecekte diktatör rejim tarafından yönetilen ingiltere’yi merkezine alarak alt okumalara açık bir başyapıt ortaya çıkardı. Başkarakter, Guy Fawkes maskesi takan V, bir terörist mi yoksa anarşist bir kahraman mıdır? Muhalif tavrını hikayenin gelişiminde yavaş yavaş gösteren Moore gibi yönetmen McTeigue de tarafını belli etti.

    Andy ve Larry Wachowski’nin çizgi romandan uyarladığı film, bir başkaldırının nasıl toplumsal bir güce dönüştüğünü, ‘küçük’ hareketlerin büyük sonuçlara evrilebileceğini çizgi romanın hakkını vererek gösterdi ve hem eleştirmenlerden tam not aldı hem de gişe de iyi hasılat yaptı.
    Tümünü Göster
    ···
  2. 35.
    0
    heyy big boyy
    ···
  3. 34.
    0
    hey
    ···
  4. 33.
    0
    selam kardeşim
    ···
  5. 32.
    0
    yerini yurdunu gibeyim amcığın kare kökü
    ···
  6. 31.
    0
    @30 tövbe etmek de boş..
    ···
  7. 30.
    0
    etmedim
    ···
  8. 29.
    0
    şukuna sokam. am beyinliler hani şuku boştu ne gibim demeye şukucuların peşindesininz laaaan. tövbe edin
    ···
  9. 28.
    0
    cokta gibimdeydi amk
    ···
  10. 27.
    0
    http://inci.sozlukspot.co...k-satranç-turnuvası-2/
    ···
  11. 26.
    0
    @1 cevap vermiyorum annen zor bi çocukluk geçirdiğini söyledi.
    ···
  12. 25.
    0
    alışverişten yeni geldim çok yorgunum..
    ···
  13. 24.
    0
    @1 küfür etmezsem vereceğin şuku vardı ya?

    sende kalsın zütüne sokarsın
    ···
  14. 23.
    0
    @1 annen yanımda ve okula geç kalmamanı söylüyo. babanla bu akşam dışarıda yemek yiyecekmişiniz unutma
    ···
  15. 22.
    0
    hayatını giberim senin bin
    ···
  16. 21.
    0
    @21 bir am günü yağ vakası daha beyler kacıınnn
    ···
  17. 20.
    0
    liseli blow job yaptıktan sonra der can boğazdan gelir zaaaaaaa
    ···
  18. 19.
    0
    Albert Einstein (14 Mart 1879 - 18 Nisan 1955) , Yahudi asıllı Alman teorik fizikçi.

    20. yüzyılın en önemli kuramsal fizikçisi olarak nitelenen Albert Einstein, Görelilik kurdıbını (diğer adları ile izafiyet Teorisi ya da Rölativite Kuramı) geliştirmiş, kuantum mekaniği, istatistiksel mekanik ve kozmoloji dallarına önemli katkılar sağlamıştır. Kuramsal fiziğine katkılarından ve fotoelektrik etki olayına getirdiği açıklamadan dolayı 1921 Nobel Fizik Ödülü'ne layık görülmüştür. (Nobel Ödülü'nün ve Nobel Komitesi'nin o zamanki ilkeleri doğrultusunda, bugün en önemli katkısı olarak nitelendirilen Görelilik kuramı fazla kuramsal bulunmuş ve ödülde açıkça söz konusu edilmemiştir.)

    Konu başlıkları

    Hayatı

    Einstein 1879 yılında Güney Almanya ’nın Ulm kentinde dünyaya geldi. Babası küçük bir elektrokimya fabrikasının sahibi; annesi ise, klagib müziğe meraklı, eğitimli bir ev hanımıydı. Konuşmaya geç başlaması ve içine kapanık bir çocuk olması, ailesini tedirginliğe düşürmüşse de, sonraki yıllarda bu korkularının gereksizliği anlaşılacaktı. Giderek meraklı, hayal gücü zengin bir çocuk olarak büyüyordu.
    Einstein 14 Yaşında, 1893

    Okulu hiçbir zaman sevemedi. Gerçekten de, genç Einstein’ın ileride ortaya çıkacak dehasının temelleri, kendisinin de sonradan belirttiği gibi, okulda değil başka yerlerde atılmıştı: “Çocukluğumda yaşadığım iki önemli olayı unutamam. Biri, beş yaşında iken amcamın armağanı pusulada bulduğum gizem; diğeri on iki yaşındayken tanıştığım Öklid geometrisi. Gençliğinde bu geometrinin büyüsüne kapılmayan bir kimsenin, ileride kuramsal bilimde parlak bir atılım yapabileceği hiç beklenmemelidir!”

    Lise öğrenimini 1894′te isviçre’de tamamladı ve 1896′da Zürih Politeknik Enstitüsü’ne (ETH) girdi.

    Einstein, Sırp asıllı Mileva Maric adlı bir fizik öğrencisi ile evlendi. Mileva, Einstein’nın 1905′te çıkardığı araştırmanın matematik hesaplarında yardımcı olmuştur.

    1955′te hayata gözlerini yumana kadar bilim dünyasına çok şey kattı. 1916′da yayımladığı “Genel Görelilik Kuramı“, 1921′de “fotoelektrik etki ve kuramsal fizik" alanında çalışmalarıyla aldığı Nobel Fizik Ödülü, dahinin en önemli başarılarından sadece ikisi ya bilinmeyen dünyası… Bern’de federal patent dairesinde görev aldı. Bu görevden arta kalan zamanlarda çağdaş fizikte ortaya atılmaya başlanan problemler üzerinde düşünme fırsatı buldu. Önce atomun yapısı ve Max Planck’ın kuantum teorisi ile ilgilendi. Brown hareketine ihtimaller hesabını uygulayarak bunun teorisini kurdu vedeğerini hesaplayarak teorisini test etti. Kuantum teorisinin önemini ilk anlayan fizikçilerden birisi oldu ve bunu ışıma enerj Avogadro sayısının isine uyguladı. Bu da onun, ışık tanecikleri veya fotonlar hipotezini kurmasını ve fotoelektrik olayını açıklayabilmesini sağladı.

    1905 yılında “Annalen der Phygib” dergisinde bu çalışmalarını açıklayan iki yazısından başka, üçüncü bir yazısı daha çıktı ve bu yazıda görecelik teorisinin temelini attı. Teorileri sert tartışmalara yol açtı. 1909′da Zürih Üniversitesi’nde öğretim görevlisi oldu. Prag’da bir yıl kaldıktan sonra, Zürih Politeknik Enstitüsü’nde profesör oldu. 1913′de Berlin Kaiser-Wilhelm Enstitüsü’nde ders verdi ve Prusya Bilimler akademisine üye seçildi. Bir bilim adamı olarak 1. Dünya Savaşı’nda tarafsız kaldı. ilk eşinden Hans ve Eduard isminde iki erkek çocuk sahibi olan bilim addıbını 1914 yılında eşi terk etti. 1. Dünya Savaşı nedeniyle yiyecek kıtlığı sırasında mide ağrıları çeken bilim addıbına kuzeni Elsa bakmış ve ikinci defa kuzeni Elsa ile evlenmiştir.
    Einstein Viyana'da ders verirken.(1921)

    Birçok özlü inceleme yazısı yayımladı ve bunlarda teorilerini geliştirdi. 1921′de Nobel Fizik Ödülü’nü kazandı.

    Yabancı ülkelere birçok gezi yapmakla birlikte 1933′e kadar Berlin’de yaşadı. Almanya’da yönetime gelen Nasyonal Sosyalist (Nazi) rejimin ırkçı tutumu dolayısıyla, pek çok Musevi asıllı bilim adamı gibi o da Almanya’dan ayrıldı.
    Einstein, israil'li diplomat ve politikacı Abba Eban'la birlikte.

    Paris’te College de France’ta ders verdi; burdan Belçika’ya oradan da ingiltere’ye geçti. Son olarak Amerika Birleşik Devletleri’ne giderek Princeton Üniversitesi kampüsünde etkinlik gösteren Institute for Advanced Study’de (ileri Araştırma Enstitüsü) profesör oldu. 1940 yılında Amerikan yurttaşlığına geçti.

    Küçük oğlu Eduard akıl hastalığı nedeni ile Zürih yakınlarında bir bakım evinde hayatını geçirmiş; büyük oğlu Hans, babası ve annesinin karşılaştığı Zürih Polytecnic’te mühendislik okumuş ve daha sonra University of California, Berkley’de profesörlük yapmıştır. 1955′de Princeton’da ölmüştür; oğlu Hans yanında bulunmuştur.

    Üvey kızı Margot Einstein, bilim addıbının kişisel mektuplarını özenle herkesten saklamış ve kendisinin ölümunden 20 yıl sonra daha saklı kalmasını vasiyet etmisti. Günümüzde Princeton Üniversitesi tarafından basılan bu mektuplar bilim addıbının gizli kalmış özel yaşamı hakkında ilginç bilgiler sunmaktaydı.
    Buluşları
    Einstein'ın gazetecilere dil çıkarması

    Einstein'ın fizik alanındaki çalışmaları modern bilimi büyük ölçüde etkiledi.

    Bu teori üç bölüme ayrılır:

    1. Newton mekaniğinin uygulanabildiği alanı kısıtlayan ve kütle ile enerjinin eşdeğerli olduğunu öne süren Özel Görelilik (1905);
    2. Eğrisel ve sonlu olarak düşünülen dört boyutlu bir evrene ait çekim teorisini veren Genel Görelilik (1916);
    3. Elektro-manyetizma ve yerçekimini aynı alanda birleştiren daha geniş kapsamlı teori denemeleri.

    ilk iki teorinin geçerliliği atom fiziği ve astronomi alanında yapılan deneylerle çok başarılı bir biçimde sınanmıştır; çağdaş fiziğin temel taşları arasında yer alırlar. Einstein atom ile ilgili olarak: "Ben atomu iyi bir şey için keşfettim,ama insanlar atomla birbirlerini öldürüyorlar." demiştir. Ayrıca birçok kişinin ilgisini çeken "Neden Sosyalizm?" adlı yazısı Monthly Review adlı aylık dergisinin, ilk sayısının, ilk yazısıdır.
    Tümünü Göster
    ···
  19. 18.
    +1
    az edepli olun huur evlatları
    ···
  20. 17.
    +1
    şuku var dediler geldik
    ···