-
1.
+1yetistirenler gülmeyi ve gülümsemeyi de beceriyormuslar. Çim yetistirenlerinTümünü Göster
neseli ve güler yüzlü olmalari, ülkedeki karamsar tabloyu degistirmek
üzereymis... Tüm yasamlarini, karamsarligi ve karanligi temel alan düzene
ayak uydurmus olanlar, degisimden hosnut olmamislar. Karamsarligi savunacak
güvenilir adamlar yetistirmeye baslamislar. Sonra bu adamlari, gözlem yapmak
için yemyesil bahçelerin bulundugu yerlere göndermisler. Karamsar güçlere,
her gün bahçelerdeki gelismeler bildirilmis. Karamsar güçler de, gelismeleri
engellemek için en uygun ani beklemeye baslamislar. Yalniz Adam, tüm
gelismeleri sevinçle izliyor, kendi gibi çabalayanlara yardim ediyor,
baslattigi yenilige katilanlara kucak açip, destek oluyormus. Ama bahçesini
hiç unutmamis. Isini hiç aksatmadan, her sabah çalismis. Çimlerin büyümeleri
tek basina yeterli degilmis onun için. O çiçekleri de görmek, agaçlarin
büyüdügünü de izlemek, olursa meyvelerini de toplamak istiyormus. - Bir de
söylence dogru olsa, günes çiksa, ülke aydinliga kavussa... diyormus kendi
kendine verandada oturup bahçesine bakarken. Bir sabah, duvar dibindeki
çiçek fidelerinden birinden, beyaz taç yapraklarini açarak dünyaya gelen ilk
papatyayi görmüs sevinç çigliklari atarak. Bu karamsar ülkede açan ilk beyaz
çiçekmis. Tüm yandaslarina, gönül birligi yapanlara duyurmus çiçegin
dogusunu. Halk, bu söylenti ile çalkalanmaya baslamis. Çogunluk artik
aydinlik günlerin dogacagini, söylencenin gerçeklesecegini konusur olmus.
Herkes günesin dogacagi günü ümitle beklemeye baslamis. Karanliktan
beklentisi olan, çamuru ve karamsarligi kendileriyle özdeslestirmis olanlar,
gelismelere "dur" demenin zamani geldigini düsünüp, plan yapmaya
baslamislar. Birden halkin tepkisini alip, halkla karsi karsiya gelmemek
için küçük oyunlar kurmuslar. Küçük ama, yesil bahçelere zarar verecek
oyunlar. Güvenilir güçler, kimselere görünmeden bahçelere saldirilar
düzenlemisler. Bazi bahçelere gece girip çamur serpmisler. Çiçekleri
koparmislar. Kabarali büyük postallarla çimlerin üzerinde tepinmisler. Harap
olan bahçeyi ertesi gün gördüklerinde, sanki bahçeye zarar veren kendileri
degilmis gibi halkla beraber bagirip, karanlik güçlere ates püskürmüsler.
Üzüntülerini bildiren bildiriler dagitmislar. Ama bu küçük oyunlar hizla bir
çig gibi büyüyen yesil bahçe akimini engellemeye, yildirmaya yetmemis. Bir
sabah, yalniz adam yataginda uyandiginda, camdan içeri sizin bir igib kümesi
görünce çok korkmus. Önce karanlik güçlerin bahçesini talan ettigini, sonra
evine bir el feneri ile baktiklarini sanmis. Hemen giyinip panik içinde
evden disari çikmis. Verandaya geldiginde gözlerine inanamamis. Gökten
süzülerek bahçesine kadar uzanan igib kümesi, yesil çimlere degdikçe çimler
parlaklasiyor, duvar dibindeki çiçekler taç yapraklarini gökten gelen sicak
igib kümesine açarak onu kucaklamaya çabaliyormuslar. Bu, sabahin ilk
saatlerinde dogan günesin ilk belirtileriymis. Hayatinda ilk kez günesin
dogusunu gören Yalniz Adam, çimlerin ve çiçeklerin çoskusuna katilmis ve
bahçesi içinde kosarken: - Söylence gerçeklesti. Günes doguyor. Aydinliklar
sizinle olsun arkadaslar. diye çiglik atiyormus. Kara bulutlarin arasindan
sizip bahçesine uzanan günes isinlarini gören çevredekiler, bahçenin
etrafina toplanmaya baslamislar. Hep beraber hayretle ve korkarak günes
isinlarinin yesil çimler üzerinde gezinisini, rengarenk çiçekleri oksayisini
izlemisler. Kiskananlar ve inanmayanlar da sarmislar bahçenin etrafini.
Günesi ilk kez görmenin mutlulugunu yasayan birkaç dost, sevinç göz yaslari
dökerken, kalabaligin arasina karisan güvenli güçler, homurdanmaya
baslamislar : - Büyücü bu adam. Bakin sonunda günesi de dogdurdu. Ama yalniz
kendi bahçesine. Bize birsey vermedi. Vermeyecek de. Yok edelim. Aydinligi
ve günesi alalim elinden. Bu adam insanliga zararlidir. Ön siralarda
kiskanarak bahçeye bakanlar, önce bir adim atmislar bahçeye basmamaya özen
göstererek. Kimin oldugu belli olmayan kocaman eller, arkalarindan onlari
bahçeye dogru itince, sendelemisler ve fazla zorlanmadan adimlarini atmislar
bahçedeki çimlerin üzerine. Çimler ezilince, aydinlik günes isininin
kendilerine zarar vermedigini görenler, bahçe içinde kosmaya baslamislar.
Her bastiklari yerde, çimler topraga yapisip tutsaklar gibi etkisiz ve
güçsüz kalinca, daha çok cesaretlenmisler. Bazilari çimlerin üzerinde
ziplamislar topraga daha çok gömülsün, hiç çikmasinlar diye. Yalniz Adam
çirpinarak bir ona bir ötekine kosmus : - Yapmayin. Çok emek verdim. Ne olur
bozmayin bahçemi. Size bir zarari yok onlarin. Bakin aydinlik da oldu. Artik
günes hepimizi isitacak... Gözleri hirçinliktan kizarmis, agib yüzlü
insanlar ellerinin tersi ile itmisler Yalniz Adam'i. Sonra daha hirsla
tepinmisler çimlerin üzerinde. Adam aldigi darbe ile sendeleyip yere
düsünce, onu gören biri tekme atmis hirsini yenmek için. Bunu gören
digerleri, çullanmislar adamin üzerine, tüm güçleri ile yumruklamaya ve
tekmelemeye baslamislar adami. Yalniz Adam, aldigi darbelerden korunmak için
kollarini kafasina sarmis ve yüzü koyun topragin üzerine kapanmis. Hareket
etmeden hem saldirilarin durmasini beklemis, hem de bedeni kadar çimi
korumak istemis. Ayni anda güvenli güçler, baska bahçelere de saldirmislar.
Bu toplu saldiri eskiden yaptiklari küçük oyunlardan çok farkliymis. Burada
karanlik güçlerin, aydinligi yok etme eylemini baslatmislar. Günesin baska
bahçelerde dogmasi olasaligini beklemeden tüm bahçeleri talan etmisler
bilinçle. Yalniz Adam'in bahçesindeki ugultular ve bagirmalar sonunda
kesilmis. Sonsuz bir sessizlik baslamis. Yalniz Adam kollarini kullanarak,
uzandigi topraktan yavasça basini kaldirmis. Acilar içinde, bir eliyle
belini tutarken, dizlerinin üzerine dogrulmus ve gözlerinden sicim gibi akan
hüzünlü yaslar arasindan bahçesine, emeginin yok olusuna bakmis. Çiçeklerin
koparilmis, çimlerin ezilerek topraga gömülmüs oldugunu görmüs. - Size bir
zarari yoktu çimlerin. Yalnizca güzel kokuyordu çiçekler. Neden yaptiniz
bunu ? diyebilmis. Sonra elleriyle yüzüne kapatmis. Hareket etmeden bir süre
öyle durmus, yavasça sag tarafina dogru ulu bir çinar gibi yikilmis. Uzaktan
tüm çirkinligi ile olaylari izleyen yasli bir adam harap olan bahçede
gördügü manzaraya bakmis, gözleri sulanarak. Bahçenin kösesine sinmis,
tüyleri çamura bulanmis ve korkulu gözlerle etrafa bakan kediyi görünce ona
dogru yürüyüp, kucagina almak istemis. Yalniz Adam'in anisina kediyi evine
zütürüp beslemekmis amaci. Kedi, yasli adamin kendisine zarar verecegini
sanarak, bir hamlede bahçe duvarinin üzerine siçramis ve gözden kaybolmus.
Yasli adam, kedinin bulundugu yerde, saldiridan zarar görmemis bir tutam
çimi ve bir çiçek fidesini görünce sevinmis ve dönüp evine gitmis. Bu
olaydan sonra, ülkede aydinliktan söz edilmez olmus. Güvenli güçler, halkin
da destegi ile tüm bahçeleri yok etmisler. Bahçe yapanlar dislanmis, ya da
sudan bir gerekçe ile tutuklanip yargilanmislar. Karanlik ve çamuru
kendileriyle özdeslestirmis olanlar, eskisi gibi güven içinde, yasamlarini
sürdürmüsler... Yalniz Adam'in ölümüyle sonuçlanan olaydan sonra, bahçenin
önünden geçenler, olayi hep animsamislar. Ama kimse bir daha ne eve ne de
bahçeye girmis. Çogu zaman yollarini degistirmisler. O bölgede görünmemeye
özen göstermisler. Her sabah ciliz bir tutam günes isini, bahçenin kösesinde
kalan çimi ve çiçek fidesini kisacik bir süre aydinlatmaya devam etmis.
Kimse görememis bu olayi. Küçük aydinlik, yalniz adamin görevini üstlenmis,
yasatmaya çalismis çimi ve çiçegi. Bu olay, zaman içinde bahçenin bazi
bölgelerinde yer yer türeyen yaban otlarinin yesermesine neden olmus. Artik
bahçeye özenle bakan olmadigi için, yeseren yaban otlari ve çiçekler eskisi
kadar güzel degilmis... Kimse gelismeyi gözlemleyemeden, gelismeye karsi bir
önlem alamadan, yaban otlari tüm ülkeyi sarmis. Degisim o kadar yavas olmus
ki, kimse bilememis yaban otlarinin çamuru yok ettigini. Çamur, örtememis
aydinligi. Otlar çogaldikça günes daha gib görülür olmus. Bazen günes tüm
gün görünmüs, isil isil sicakligini yaymis, insanlarin içini isitmis.
Düzensiz büyüyen yaban otlarinin ve çiçeklerin, özgürce aydinligi
kucaklamasi, ilk günkü gibi saf ve temiz kalmis. Bu duygu hiç kaybolmamis...
Ülkede yasayanlardan bazilari, anlayamamislar karanlikla aydinligin farkini.
Pekçok kisi hala karanlikta olduklarini sanirken, aydinligi ve özgürlügü
bilenler, özlemle beklemisler aydinligin yayginlasmasini. Bazi güçler de
kendilerine çikar bile saglamislar aydinligin olanaklarindan. Onlar degisim
gösteren karanligi kullanmislar araç olarak. Zavalli insanlar, yaslari
ilerledikçe kusaktan kusaga anlatmislar o kötü günü. Aydinligi nasil yok
ettiklerini. Söylencenin nasil gerçek oldugunu... Yalniz, yaban otlari,
çiçekler ve onlarin varligina inananlar, aydinligi ve günesin sicakligini
bilerek yasamislar sonsuza degin... -
2.
0Masal bu ya, uzak bir ülkede, kara bulutlarin karamsarlik yagdirdigiyüzyillar yasanirmis. Kara bulutlarin arasindan günes bir yolunu bulup görünemezmisbir türlü. O ülkede dogan hayvanlar olsun, insanlar olsun hiç günes yüzü görmeden ölür gidermisler. Yalniz bir söylence içinde geçermis günesin adi. Bunun için de kimse günesin varligina inanmazmis... Bu karanlik ülkede herkes birbirine kizar, arkasindan konusur, kavga ederek
yasamlarini sürdürürmüsler. Bu gibICI yasam biçiminden, insanlar mutsuzmuslar. Yüzlerinden düsen bin parça olurmus. Sokakta yürüyenler gibça
görünmezmis. Tek tük agib yüzlü insanlarin, paltolarinin yakasini kaldirarak saçaklarin altindan hizla ilerledigi görülürmüs ama; genelde
sokaklar bos, islak ve karanlikmis. Yalniz basi bos aylakça dolasan hayvanlar varmis -
3.
0güzel yazmışsın panpa başka masalları da bekleriz
-
4.
0Eywallah
-
5.
0kafam iyi okucam panpa
edit: okudum panpa -
6.
0kimse giblememiş :c
-
7.
0Eskiden söyle bir bakip geçerken dudak
bükenler, bahçe duvarindan çamur atanlar, artik durup hayretle bahçeye
bakiyormuslar. Yeseren topragin nasil böyle oldugunu yorumlamaya
çalisiyormuslar akillarinca. Bazilari kendilerine pay bile çikartmaya
baslamislar : - Çim tohumlarini benden almisti. - Gübreyi de ben satmistim.
- Çapayi ben vermistim. - Ne yapmasi gerektigini ben söyledim O'na. Sanki
onlarin verdigi destek olmasa basaramazmis gibi bir tavir içine girmisler,
bahçedeki emegihiçesayarak ortak olmuslar her seye. Bahçenin ünü tüm
ülkeye yayilmis. Ama hala kötümser görüsü savunanlar çogunluktaymis : - Hep
yagmur yagiyor. Bir süre sonra bu çimler çürüyüp ölür. - Bir saganakta yok
olur bu bitkiler, yine çamur olur her yer. - Daha önce kimse basaramamis. Bu
toprak verimsiz. Bu adam da basaramiyacak. diye yorumlarla gelismeleri
gölgelemeye çalismislar. Bahçeyi görmeyenlerin çogu inanmis kötümser
yorumlara. Hatta bazilari kötümser yorumlari savunan kitaplar bile
yazmislar. Aylar sonra, ciliz çim sürgünleri dört parmak boy atip, bir yesil
örtü gibi bahçeyi kapladiginda ülkenin tek yesil bahçesini görmek için
meraklilar gelmeye baslamis her yerden. Yalniz Adam'dan nasil basardigini
ögrenmek isteyenler, çim tohumlari satin alanlar, evlerine dönerken
dükkandan satin aldiklari çapayi sirtlayip yollara düsünler her geçen gün
çogalmaya baslamis. Yalniz Adam yapabildigine göre, kendileri de
yapabilirler diye düsünenlerin sayisi çogalinca bahçelerini isleyenler
artmis. Söylentiler yayilmis baska bahçelerde de çim yetistigi yolunda. Çim -
8.
0Yalniz Adam, belki de ülkenin ilk
gülümseyen kisisiymis. - Sonunda basardim. Birkaç tane de olsa çim
sürgünleri topraktan çiktilar ve Özgürlüklerine kavustular. demis verandadan
bahçeye bakarken. Artik çalismalarini daha özenle sürdürüyor, umitsizlige
kapilmiyormus. O gece, uykusundan birkaç kez uyanmis. Rüyasinda, bahçesini
yemyesil çim halinin kapladigini görmüs. - Bu rüya hiç bitmesin, gerçek
olsun. diye yakarmis mutlulukla. Sabah olmasini bekleyememis. Hemen bahçeye
çikip çalismaya baslamis gecenin karanliginda. Çalisirken toprak
tepeciklerine basmamaya, yeseren ciliz çim sürgünlerini ezmemeye özen
göstermis. Gün agirirken biraz ara vermis. Agriyan belini elleri ile
tutarken söyle bir bakmis bahçeye. Baska çim sürgünleri görmüs topragi yarip
özgürlüge kosusan. Artik topragin üzerinde araliklarla yayilmis çim
sürgünleri varmis. Ciliz ama sayica çok. Sayilari her geçen gün hizla
artmaya baslamis sürgünlerin. Sayilari çogaldikça güçlenmisler. Artik ilk
çikan sürgünler kalinlasmis birer çim topagi olmuslar bile. Bir hafta sonra,
civardakiler de gözlemeye baslamislar bahçedeki ayricaligi. Çünkü topragin
üzerindeki yesil örtü, artik bahçe duvarinin ötesinden de görünüyormus.
Yesil örtü hizla koyulasiyor, gürlesiyormus. Yalniz Adam'in bahçesi, diger
çamurlu yerlere göre çok farkliymis. -
9.
0. "Çamur olmayan bahçe olmamali"
diyerek geceleri yoldan topladiklari çamurlari bahçe duvarindan içeriye
küreyip, bahçeyi çamura bulamaya çalismislar. Ancak tüm çabalari bos çikmis.
Adamin bahçede açtigi su arklari o kadar düzenli ve güzelmis ki; yagan
yagmur, topraga karisan çamuru, su yollarina sürükleyip topragin çamura
bulanmasini engelliyormus. Gün geçtikçe toprakta bir hareket belirmis. Artik
toprak kabariyor, canlanip hava aliyormus. Kabaran toprak hava aldikça, suyu
emiyor ve yagan yagmur topraga zarar veremiyor, hatta yararli bile
oluyormus. Bir sabah, yalniz adam, bahçede bir degigiblik gözlemlemis. O
gece birkaç çim tohumu filizlenip kil gibi ince sürgünler halinde topraktan
çikmayi basarmislar. Adamin keyfine diyecek yokmus. Sevinçten gözlerinden
akan mutluluk damlalarini nasirlasmis ellerinin tersi ile silmis. Hos bir
ezgi mirildanmaya baslamis gülümseyerek. -
10.
0Toprak artik yagmuru emmiyor, suyun açilan kanala dogru akmasini sagliyormus.
Tümsekler çamur yigini degil de bir toprak parçasi gibi görünmeye baslamis.
Bir gün evin önündeki verandaya çikip, bahçeye söyle bir bakmis : - Artik
tohumlari ve fidanlari dikmeliyim. demis kendi kendine. Ertesi gün erkenden
kalkip ise koyulmus. Çim tohumlarini topraga özenle serpistirmis. Bahçe
duvari dibindeki topraga da, çiçek ve agaç fidanlari dikmis. Isi bitince
verandadan bahçeye bakip : - Bir gün yemyesil olacak. Güzel kokulu renk renk
çiçekler açacaklar. diye söylenmis. Geceleri rüyasinda bahçesinin
gelecekteki biçimini görürmüs. Uyaninca rüyasina sevinir : - Yemyesil
bahçeye kuslar da gelir. Ötüsürler civil civil. diye düs bile kurarmis.
Günlerce, aylarca ugrasmis. Sonunda çamuru kurutmayi basarmis. Çim tohumlari
ve çiçek fideleri artik çamur içinde kalmiyormuslar. Yoldan geçenler
bahçedeki degigibligi görüyorlar ama "Nasil olsa basaramaz. Burada hiçbirsey
yasamaz." diyerek önemsemiyormuslar yapilan isi. Çamur tümüyle yok olunca,
çevredekiler rahatsiz olmaya baslamislar -
11.
0Önce küçük kanallar yapmis. Yagan yagmuru
bu kanallara yönlendirerek toprak parçasinin çamurlasmasini önlemeye
çalismis. Toprak, yagan yagmura doymus oldugundan kolay kolay istenilen
sonucu verememis. Kanallari daha derinlestirmis. Toprak parçasina yeterli
egimi vermis. Gündüz bahçede kazma kürekle, aksam masa basinda plan yaparak
bitmeyen bir enerji ile ugrasmis durmus... Ilerleyen haftalarda; çabalarinin
basariya ulasacagini gösteren küçük belirtiler görmeye baslamis. -
12.
0Evlerin kepenkleri çogu zaman kapali dururmus. Içeriden ara sira agit, ya da
yas çigliklari duyulurmus. Bu karamsar, islak ve çamurlu ülkenin uzak bir
kösesinde, bir bahçe içindeki kulübede, tek basina yasiyan bir adamcagiz
varmis. Evinden pek çikmaz, kimseyle konusmaz, kitap okur ya da bahçesi ile
ugrasirmis. Aslinda zamaninin çogunu bahçesinde geçirirmis. Amaci bahçedeki
balçigi temizleyip, kara toprak üzerinde çim ve çiçek yetistirmekmis.
Söylenceye göre; yesillik, günesi geri getirecekmis. Söylence belki de
dogrudur diye, sabahlari erkenden kalkar, bahçeyi balçiktan temizlemek için
saatlerce ugrasirmis. Bu çok zor bir ismis. Sürekli yagan yagmur altinda
çamurlari temizlemek için harcanan çaba, bir baska çamur ve pis su göleti
olusturmaktan öteye gitmiyormus -
13.
0vardır bi ipnelik okmuyom amk. ben kendim anlatıcam 1 tane başka bi biaşlıkta.
-
noldu kayra
-
baycerrah profil fotografini
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 10 01 2025
-
kurtlar vadisi en büyük kadın düşmanları
-
yarın bitlis merkez camiye gelmeyin
-
karısını sokağa çıkaran erkek
-
michael scofield öz anneni ara sokaktaa
-
çaycı hüseyinin osuruğu meltemi
-
hayat artıgı merrhaba
-
enasfe anancılık başlasın
-
kaliteli aktivite nasıl olur
-
sinir krizi geçirmiş inci sözlük yazarları
-
mentalcel trans olursa şaşırmam
-
1915 in intikdıbını elbet bir gün alacağız
-
gay pataklayanı kafes dövüşüne davet ediyorum
-
sözlükte bazen bir sessizlik oluyor
-
herkes neden sözlükte yazar olduğunu yazıyor
-
benim çinli gibi çekik gözüm var
-
gwynpelin arka deliğine laps lapss
-
sıçmalı anal gibi bir şey zaten
-
çayçı hüseyin boy yetmezliğinden
-
ah havuç ah keşke paraları huurlarlaaaaa
-
bir inci erkeği neyi mi hak eder
-
kizlar neden p0rn0 film izliyor
-
gwynplaine şizofreni nasıl bir hastalık
-
allah rızası için havuç saç ektir
-
beyler türklerde neden kız kaçırma adeti var
-
bu tiple bendenn çok güzel çingene
-
beyler geçenlerde avil yaptırdım
-
merhaba elinde çiçekle bekleyenler sözlüğü
- / 2