bu başlıkta ekşici piçler gibi konuşuyoruzz

nasıl tanımlayacağımı, nereden başlayacağımı bilemediğim, kendilerini sözlük olarak tanımlayan fakat benim gözümde küçük ve lanetli bir kabileden farkı olmayan yoz yapı.

peşin not: bu yapının hayranlarının maalesef her yerde azımsanmayacak miktarda olduğunun farkındayım. eğer sen de onun hayranlarından(kastım okuyuculuk değil, fanatiklik) biriysen zaten rasyonel değilsin demektir. yazının sonuna dek bahsi geçen yapıya giydireceğimden senin bu yazının hepsini okumana da gerek yok demektir. zira siz okumayı pek sevmiyorsunuz. şimdiden bas eksiyi yolumuza gidelim.

kültürel asimilasyon kavrdıbının farkında olan bir bünye aynı zamanda bu olgunun aşamalarla gerçekleştirilebilecek bir süreç olduğunun da bilincindedir. görsel-yazılı basın, sosyal paylaşım siteleri ve dolayısıyla internet bahsi geçen bu yozlaşma sürecinde kullanılması tercih edilen en tehlikeli silahlardandır.

90’lı yıllarda sıcak aile ve arkadaşlık ilişkilerini ele alan diziler 2000’li yıllarla birlikte yerini aile içi sex, tecavüz,vahşet ve mafya kombinasyonlarına bırakmıştır. bahsi geçen konuların işlenmesinin sınırlı sayıda olmak kaydıyla elbette ki arkasındayım. bu konular sanatsal nitelikte işlendiği taktirde ortaya oldukça nitelikli projeler ortaya çıkabilmektedir. fakat bu gün televizyonlarınızı açtığınızda karşınızda herhangi bir edebi veya sanatsal faaliyet gütmeden ortaya konulmuş ve konuları az önce saydıklarımdan öteye geçemeyen bir şeyler bulamıyorsanız damımızda küçük de olsa bir çatlak var demektir.

damdaki küçük çatlakların hasarı, fırtınanın şiddet arttırmasıyla daha da büyüyüp tehlikeli bir hal alabilir. görsel medyadaki asimilasyon kaygısına internet ortamı da eklendiğinde durum bir öncekinden daha vahim bir hal alıyor demektir. bu gün bahsi geçen şu sözlüğe bakıldığında kendisini sözüm ona ‘’anarşist’’ diye nitelendiren bir grup yozlaşmış bireyden daha fazlasını göremiyoruz. anarşizm hakkındaki bilgilerinin v for vendetta’dan öteye geçemeyeceğini düşündüğüm bu zümre, aynı zamanda toplum içerisinde insanların birbirlerine karşı sarf etmesi halinde cinayetlerin işlenebileceği türden diyalogları da bu pislik yuvasında icra etmekten kaçınmamaktadır. gününün büyük bir bölümünü burada geçiren genç bir beynin küfürlerin, hakaretlerin,aşağılanmaların hoş görülüp normal karşılandığı bu oluşumdan etkilenmeyeceğinin mümkün olmayacağı kanaatindeyim. sürecin sonunda ise kendisi dahil herhangi bir canlıya saygısı olmayan tek tip birey oluşturulması hedeflenmektedir. geçtiğimiz yıl yaşanan civciv katli ve cevahir rezaletleri de bu tezin oldukça sağlam savunucularındandır.

hiç kuşkusuz temel ihtiyaçlarımızdan biri de cinsel aktivitedir. insanlar tercih ettikleri hayat doğrultusunda cinsel faaliyetlerini yönlendirmeli, ve bu durum ifşa edilmediği taktirde dışarıdan herhangi bir etkiye, tepkiye kapalı olmalıdır. bahsi geçen oluşumun bazı üyelerinin birlikte olduğu kadın veya erkekleri küçük sansürlerle kitlelere duyurma çabası cinsel özgürlük değil cinsel istismardır. savunduğumuz ‘’kadına da erkeğe de cinsel anlamda özgürlük’’ mottosu kesinlikle bahsi geçen uygulamada şekillendirilmeye çalıştığı gibi bir şey değildir. cinsel anlamda özgürlük, cinselliği sınırlı sayıda kişiyle yaşamak isteyen bireyin yobaz, dilediği sayıda kişiyle özgürce yaşamayı isteyen bireyin fahişe olarak değerlendirilmesinden vazgeçildiği sürece mümkün olacaktır. bu tamamıyla sübjektif bir karardır ve müdahaleye açık değildir. fakat söz edildiği gibi yaşanan cinsel tecrübeler, resim veya videolarla halka açık bir platformda paylaşılıyorsa bunun adı rezaletten başka bir şey değildir ve en fazla istiklal veya tunalının ortasında sex yapmak kadar normaldir. unutulmamalıdır ki yaşadığı veya hayal ürünü cinsel tecrübelerini her fırsatta her ortamda anlatma gereksinimi duyan birey kendini ispat gayretindedir ve acınasıdır. bir de erkekse muhtemelen bakir.

özetle sözü geçen bu oluşumun türkiye’de soğuk savaş metotlarıyla uygulanmakta olan kültürel asimilasyon sürecinin görsel ve yazılı medyanın ardından en büyük destekçilerinden biri olduğu kanısındayım. sürecin sonunda yaratılması planlanan kültürsüz, saygısız rasyonel düşünceye aç bireyin hangi amaçla kullanılacağı da ayrı bir tartışma konusudur. ‘’yalnızca eğleniyorum’’ mantalitesinin giderek sizi bu girdabın içine soktuğu gerçeğini es geçmemenizde fayda var.

18 yaşından küçük inci sözlük üyelerine tavsiye: özgürlük veya cinsellik o platformdaki abilerinizin sizlere öğretmeye çalıştığı gibi kavramlar değildir. henüz yolun başındayken, vasıfsız birkaç yazarınyazının peşinden gitmek yerine şehrinizin parklarında, sahillerinde gezin, dolaşın. kızerkek arkadaş edinin. sevişmek veya cinsel ilişkide bulunmak sandığınız kadar ütopik değil. başınızı lanet klavyeden kaldırıp, dışarıda nefes aldığınızı hissedercesine yürüdüğünüzde bana hak vereceğinizi ümit ediyorum.
(bkz: inci sözlük)