-
1.
0lerini ctrl+v yaparak modları protesto ediyoruz
-
2.
0hata: "ey oruç kapdan, seni affettim. cenab-ı hak, affedici kullarını sever. gerçi benim 16 pare teknemi yaktırdın. ama içinden bir tek levendin burnunu kanatmadın. hepsini kurtardın, kafire bir tek esir vermedin. ben gemilerimin yanmasına kızmadım. cenk ahvalidir, her şey olur. senin dönüp yanıma gelmediğine kızdım. ancak şimdi seni affettim. hemen sağ olasın. tekrar hatırımı aldın." böyle deyip ağama çok ikram etti. ağamın getirdiği hediyelerden fazla peşkeş verdi. oruç ağam izin aldı. kahire'den iskenderiye'ye döndü. sultan, iskenderiye valisine emir yazmıştı. vali, ağamı ve levendlerini ağırladı. bir miktar safa ile vakit geçti. bahar geldi. oruç reis, sultan'a name gönderip gazaya çıkmak için izin istedi, izin çıktı. ağam, kıbrıs sularına doğru açıldı. o sularda 5 aded venedik teknesini ganimet aldı. oradan batıya gitti. tunus sahillerinde cerbe adasına geldi. ganimet malını cerbe tacirlerine sattı. her levendin payına 25 zira venedik çuhası, 4 tüfek, 4 tabanca ve 171,5 altın düştü. oruç, iskenderiye'ye giden bir gemi buldu. en iyisinden çuha, tüfek, tabanca ile 13-14 yaşlarında bir kafir oğlancığı ayırdı. mısır sultanı'na gönderdi. sultan : "dünyada nimet hakkın gözeten ve iyilik bilir adam varsa," dedi; "oğlum oruç kapdan'dır." - gazavat-ı hayrettin paşa
-
3.
0hata: ibrahim Paşa'ya, henüz keşfedilen Yeni Dünya (Amerika)'ya sefer düzenlesek istifade edeceğimizi de söyledim. Fakat uzak denizlerle işimiz olmadığını, Akdeniz'i ve Hind denizlerini tutmamızın kafi olduğu cevabını verdi, müsaade etmedi. - gazavat-ı hayrettin paşa
-
4.
0hata: "ey oruç kapdan, seni affettim. cenab-ı hak, affedici kullarını sever. gerçi benim 16 pare teknemi yaktırdın. ama içinden bir tek levendin burnunu kanatmadın. hepsini kurtardın, kafire bir tek esir vermedin. ben gemilerimin yanmasına kızmadım. cenk ahvalidir, her şey olur. senin dönüp yanıma gelmediğine kızdım. ancak şimdi seni affettim. hemen sağ olasın. tekrar hatırımı aldın." böyle deyip ağama çok ikram etti. ağamın getirdiği hediyelerden fazla peşkeş verdi. oruç ağam izin aldı. kahire'den i̇skenderiye'ye döndü. sultan, i̇skenderiye valisine emir yazmıştı. vali, ağamı ve levendlerini ağırladı. bir miktar safa ile vakit geçti. bahar geldi. oruç reis, sultan'a name gönderip gazaya çıkmak için izin istedi, izin çıktı. ağam, kıbrıs sularına doğru açıldı. o sularda 5 aded venedik teknesini ganimet aldı. oradan batıya gitti. tunus sahillerinde cerbe adasına geldi. ganimet malını cerbe tacirlerine sattı. her levendin payına 25 zira venedik çuhası, 4 tüfek, 4 tabanca ve 171,5 altın düştü. oruç, i̇skenderiye'ye giden bir gemi buldu. en iyisinden çuha, tüfek, tabanca ile 13-14 yaşlarında bir kafir oğlancığı ayırdı. mısır sultanı'na gönderdi. sultan : "dünyada nimet hakkın gözeten ve iyilik bilir adam varsa," dedi; "oğlum oruç kapdan'dır." - gazavat-ı hayrettin paşa
-
5.
0hata: O kışı gene Tunus'ta geçirdik. Bahar gelince sefere çıktık. 13 günde Mora'da Anapoli limanı açıklarına geldik. ispanya'ya gider büyük bir kafir teknesine rasladık. içinde 3-4 yüz cenkçi vardı. Altın işlemeli sancaklarımızı çekip toplarımızı ateşledik. Yedi defa düşman teknesine yanaşmak istedik. Yedincisinde yanaştık. Azim cenk oldu. Fakat kafir teknesini zaptettik. 150 yoldaşımız şehit oldu. 86 levend yara aldı. Öğrendik ki, kafir teknesinde 525 kişi varmış. Bunlar'ın 183'ünü esir aldık. Gerisi ölmüştü. içlerinde ispanya'da büyük bir memleketin valisi de vardı. Bir gemi daha zaptedip Tunus'a geldik. Ağam Oruç yaralanmıştı. Tunus'ta tedavi gördü, dinlendi. Ganimet malımız arasında 70-80 papağan ve 20 doğan kuşu vardı. Bunları Tunus Sultanı'na verdik. Bu seferden sonra namımız bütün kafir memleketlerine yayıldı. Bizi ortadan kaldırmak için kafirler ittifak eylediler. Dediler ki : "Oruç ve Hızır Hayreddin namında iki Türk peyda olmuş. Bu Hristiyan düşmanı yılanlar ejderha olmadan, basalım, isimlerini yeryüzünden silelim. Şimdi fırsat verirsek, belli ki bu Türkler başımıza çok iş açar." - gazavat-ı hayrettin paşa
-
6.
0halısahada gol kaçırınca napıyonuz lan
-
7.
0hata: Deli Mehmed'in şevkini kırmamak için izin verdim. Fakat onun teknesi, düşmanın teknesinin yanında fındık kabuğu gibi kalıyordu. Biz de Mehmed'in arkasına takıldık. Düşman teknesine yanaştık. içinde bir tek can yoktu. Meğer uzaktan bizim gemilerimizi görmüş, sandallarına binip kaçmışlar. Tekneye çıktık. Ağzına kadar buğday yüklüydü. Deli Mehmed'i selamladık : "Gazan mübarek ola," dedik. Ertesi sabah iki gemi daha zaptettik. Birinde bal, zeytin, peynir vardı. Diğeri bir Ceneviz teknesiydi. Demir yüklüydü. Dağ gibi ganimetle top, tüfek atarak Tunus'a geldik. Cümle gaziler doyum oldular. Sultan'ın hissesini ayırdık. Fakir fukaraya da çok mal sadaka ettik. Çok dualar aldık. - gazavat-ı hayrettin paşa
-
8.
0hata: ibrahim Paşa'ya, henüz keşfedilen Yeni Dünya (Amerika)'ya sefer düzenlesek istifade edeceğimizi de söyledim. Fakat uzak denizlerle işimiz olmadığını, Akdeniz'i ve Hind denizlerini tutmamızın kafi olduğu cevabını verdi, müsaade etmedi. - gazavat-ı hayrettin paşa
-
9.
0hata: Ağam ishak, Midilli kalesinde otururdu. Ağam Oruç'la ben, derya seferlerine merak sardık. Oruç Reis, bir gemi edindi, onunla ticaret maksadıyla denize açıldı. Ben de 18 oturak bir tekne edindim. Önce Selanik ve Ağrıboz'a gidip geldik. Midilli'ye mal getirip satıyorduk. Fakat ağam Oruç, bu yakın seferlerle kanaat etmedi. Şam Trablusu'na gitmek istedi. Bir gün, küçük karındaşım ilyas'la beraber, Trablus'a gitmek üzere Midilli'den ayrıldı. - gazavat-ı hayrettin paşa
-
10.
0hata: hasan, casuslarını şövalye kılığına bürüyüp, düşman çadırlarına kadar sokmuştu. bizim leventler içinde i̇spanyolca'yı ve başka kafir dillerini ana dili gibi konuşanlar çoktu. hatta içlerinde on yıldan fazla i̇spanyol gemilerinde forsalık yapmış olanlar vardı. bunlar vaziyeti hemen hasan'a bildirdiler. oğulluğum, anladı ki, birşeyler yapılabilirse, bu gece yapılacaktır. yoksa yarın sabah, iş yaman olur. leventlerini ve gönüllülerini dağ yolundan geçirtip kafir ordugahının arkasına düştü. ay, bulutların ardına gizlenmişti. gece kapkaranlıktı. yağmur başladı ve gittikçe şiddetlendi ve testiden boşalır gibi yağmaya başladı. nihayet hava fırtınaya çevirdi. bütün bu alametler, cenab-ı hakk'ın, biz mücahit kullarının yanında olduğunu gösteriyordu. leventlerim, düşmanın burnunun ucuna kadar gelmişti. fakat düşmanın gözü yalnız gece karanlığından ve fırtınadan dolayı kapalı değildi. gözlerine tanrı tarafından gaflet perdesi de çekilmişti. sarhoş köpekler gibi, çadırlarında sızmışlardı. - gazavat-ı hayrettin paşa
-
11.
0hata: "Ey Oruç Kapdan, seni affettim. Cenab-ı Hak, affedici kullarını sever. Gerçi benim 16 pare teknemi yaktırdın. Ama içinden bir tek levendin burnunu kanatmadın. Hepsini kurtardın, kafire bir tek esir vermedin. Ben gemilerimin yanmasına kızmadım. Cenk ahvalidir, her şey olur. Senin dönüp yanıma gelmediğine kızdım. Ancak şimdi seni affettim. Hemen sağ olasın. Tekrar hatırımı aldın." Böyle deyip ağama çok ikram etti. Ağamın getirdiği hediyelerden fazla peşkeş verdi. Oruç ağam izin aldı. Kahire'den iskenderiye'ye döndü. Sultan, iskenderiye valisine emir yazmıştı. Vali, ağamı ve levendlerini ağırladı. Bir miktar safa ile vakit geçti. Bahar geldi. Oruç Reis, Sultan'a name gönderip gazaya çıkmak için izin istedi, izin çıktı. Ağam, Kıbrıs sularına doğru açıldı. O sularda 5 aded Venedik teknesini ganimet aldı. Oradan batıya gitti. Tunus sahillerinde Cerbe adasına geldi. Ganimet malını Cerbe tacirlerine sattı. Her levendin payına 25 zira Venedik çuhası, 4 tüfek, 4 tabanca ve 171,5 altın düştü. Oruç, iskenderiye'ye giden bir gemi buldu. En iyisinden çuha, tüfek, tabanca ile 13-14 yaşlarında bir kafir oğlancığı ayırdı. Mısır Sultanı'na gönderdi. Sultan : "Dünyada nimet hakkın gözeten ve iyilik bilir adam varsa," dedi; "oğlum Oruç Kapdan'dır." - gazavat-ı hayrettin paşa
-
12.
0hata: ibrahim Paşa'ya, henüz keşfedilen Yeni Dünya (Amerika)'ya sefer düzenlesek istifade edeceğimizi de söyledim. Fakat uzak denizlerle işimiz olmadığını, Akdeniz'i ve Hind denizlerini tutmamızın kafi olduğu cevabını verdi, müsaade etmedi. - gazavat-ı hayrettin paşa
-
13.
0hata: Derhal istanbul Tersanesi'ne koştum. Devletin birçok liman şehrinde tersanesi vardı. Ama büyüğü, Haliç üzerindeki tersaneydi. Bu tersanenin dünyada eşi yoktu. Hiç bir tersane burası kadar gemi kızaklayamaz, işçi çalıştıramazdı. Akla gelebilecek her türlü sanat erbabı mevcuttu. işçilerin çoğu Hristiyan esirlerdi. Ama bedava değil, ücretle çalıştırılırlardı. Ücretlerini biriktirenler değerlerini öderler, hür olur, memleketlerine dönerlerdi. Ustaların ve mühendislerin hepsi Türk'tü. Tersanede çalışanların sayısı 20000'den az değildi. Murad edilse, bir yıl içinde, Venedik donanmasının bir eşini inşa etmek ve donatmak mümkündü. Gerçi istanbul Tersanesi'nin şöhreti dünyayı tutmuştur. Venedik kafiri bile, hakanımızla sulh içinde olduğu demlerde bu tersaneye kadırga ısmarlardı. Ancak gözle görüp içine girmedikçe, azametinin derecesini takdir edememiştim. Böyle bir tersane, bu kadar zengin bir devletle her şey yapmak ve Tanrı'nın izniyle başarmak mümkündü. - gazavat-ı hayrettin paşa
-
14.
0yarışmacılara dedim ki:
\\\"yemekteyiz şaduman\\\'ın hamsi tavasını kim yerse, onu terazinin bir kefesine oturtacağım. Diğer kefesine altın koyup ihsan edeceğim. hattâ isterse çekinmeden 10 puanı vereceğim.\\\"
[gazavat-ı yemekteyiz hasan paşa] -
15.
0"Bu yemekteyiz alessandro dedikleri adamdan sakının. Onunla fazla konuşmayın. Okumuş ve bilmiş bir adama benzer. patlıcan musakka üzerindeki bilgisi, benim terkos suyu hakkındaki bilgimden fazladır. Gaflet etmeyin. Sizin cümlenizi tepetaklak etmeye kadir bir yarışmacıdır"
[gazavat-ı yemekteyiz hasan paşa] -
16.
0"yemekteyiz figen'in şevkini kırmak için komple kurdum. Fakat onun kuru fasulyesi, düşmanın salatasının yanında fındık kabuğu gibi kalıyordu."
[gazavat-ı yemekteyiz hasan paşa] -
17.
0hata: "Bu Oruç, dedikleri adamdan sakının. Onunla fazla konuşmayın. Okumuş ve bilmiş bir adama benzer. Müslümanlık üzerindeki bilgisi, benim Hristiyan dinindeki bilgimden fazladır. Gaflet etmeyin. Sizin cümlenizi tepetaklak etmeye kadir bir dinsizdir." Rodos gemisi, Antalya yakınlarında ıssız bir yere yanaştı. Sultan Korkut'un kapıcıbaşısı ile 100 Türk esiri buraya çıkarılıp bırakıldı. O gece rüzgar muhalif esiyordu. Hareket etmeyip sabahı beklemeye karar verdiler. Teknenin sandalını indirip, balık avlamak üzere açıldılar. Bu sırada büyük bir fırtına koptu. Sandal gemiye yanaşamadı. Uzakça bir yerde sahile demir attı. Oruç Reis, bu fırsatı ganimet bildi. Göz gözü görmüyordu. Her yer karanlık ve fırtına içindeydi. Zincirlerinden boşandı. "Bismillahirrahim" deyip kendisini denize attı. Yüze yüze sahile çıktı. Selamete erişti. Yüzünü toprağa sürüp Tanrı'ya hamdeyledi. Yola çıkıp bir Türk köyüne geldi. iki tarafına bakınırken bir kocakarıcık önüne çıkadüştü : "Ey oğul, dedi; müşkül yoldan gelmişe benzersin. Gel, bu gece bana konuk ol." Kocakarıcık Oruç Reis'i evine zütürdü. Önüne yemek getirdi. Yedirip içirdi. Urbacığını değiştirdi. Oruç Reis o köyde 10 gün eğlendi. Köylüler, geceleri Oruç'u konuk etmek için biribiriyle kavga ettiler. - gazavat-ı hayrettin paşa
-
18.
0"acun paşa'ya, henüz keşfedilen terkos'a sefer düzenlesek istifade edeceğimizi de söyledim. Fakat uzak denizlerle işimiz olmadığını, show tv'yi tutmamızın kâfi olduğu cevabını verdi, müsaade etmedi."
[gazavat-ı yemekteyiz hasan paşa] -
19.
0hata: derhal i̇stanbul tersanesi'ne koştum. devletin birçok liman şehrinde tersanesi vardı. ama büyüğü, haliç üzerindeki tersaneydi. bu tersanenin dünyada eşi yoktu. hiç bir tersane burası kadar gemi kızaklayamaz, işçi çalıştıramazdı. akla gelebilecek her türlü sanat erbabı mevcuttu. i̇şçilerin çoğu hristiyan esirlerdi. ama bedava değil, ücretle çalıştırılırlardı. ücretlerini biriktirenler değerlerini öderler, hür olur, memleketlerine dönerlerdi. ustaların ve mühendislerin hepsi türk'tü. tersanede çalışanların sayısı 20000'den az değildi. murad edilse, bir yıl içinde, venedik donanmasının bir eşini inşa etmek ve donatmak mümkündü. gerçi i̇stanbul tersanesi'nin şöhreti dünyayı tutmuştur. venedik kafiri bile, hakanımızla sulh içinde olduğu demlerde bu tersaneye kadırga ısmarlardı. ancak gözle görüp içine girmedikçe, azametinin derecesini takdir edememiştim. böyle bir tersane, bu kadar zengin bir devletle her şey yapmak ve tanrı'nın izniyle başarmak mümkündü. - gazavat-ı hayrettin paşa
-
20.
0hata: Cerrahlara dedim ki : \"Ağam Oruç\'un kolunu, kim kurtarırsa, onu terazinin bir kefesine oturtacağım. Diğer kefesine altın koyup ihsan edeceğim. isterse beğendiği 10 esiri vereceğim.\" - gazavat-ı hayrettin paşa
-
painful anal izleyen efendi erkek
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 23 12 2024
-
dexerin sonu saddam gibi olacak
-
inci sözlük ucubeleri tam liste
-
sitede kimss yok bengidiyom
-
1 milyonuncu olmuş utanmadan kitabı
-
faizden para kazananların parası dağıtılsın
-
clint eastwood öl artik huur cocugu
-
mahkeme kararıyla gibişleri iptal ettiricem
-
beyler aylık 45 bin maaş alıyorum ama
-
150 kez ciks yalanı
-
suriye hükümeti ypgyi dehleyecek
-
atatürkçü seküler kürt erkeği prototip
-
yillardir stresle yaşadım yaşiyorum ama hala
-
traş makinaları zamanın gerisinde kalmış
-
2028 seçimlerinde akp mhp dem ittifak yapar mı
-
damacananın ağzı neden sivri değil
-
yolda köpek taku görünce tahrik oluyorum
-
soktugum sozlugunde admjn yok mu
-
micheal caine öl artik huur cocugu
-
kurtlar vadisinde ömer baba allahsız
-
acaba sözlükteki herkes
-
gran torino gel hele gel
-
bi domuz milleti olduğunuz halde
-
blake blossom
-
pek bi tadı tuzu yok sözlüğün
-
sportingisbin macinda korner iynayacakfim
-
beyaz adama verseydi ölmeyecekti
-
beyler 31 çekmekten penisim yara oldu
-
kadın okuryazarlığında arabistandan gerideyiz
- / 2