1. 23.
    0
    1991 ağustos.
    9 yaşındaydım.

    bir sabah uyandığımda halam ve babam bana gelip, kardeşimin doğduğunu, annemin de hastanede olduğunu söylediler.
    annemin hamileliği boyunca da kardeş kavrdıbının ne olduğunu hiç sorgulamamıştım. dolayısıyla bu söyledikleri de bende duygusal bir tepki yaratmamıştı.
    iki gün sonra annem, kucağında mavi battaniye sarmalanmış kardeşimle eve geldi.

    yine birşey hissetmemiştim.

    babamdan miras olsa gerek; olaylara o an gerektirdiği tepkiyi veremeyen bir adamdım. ne gerektiğinde "seviyorum" diye haykırabilirim ne de gerektiğinde "gibtir" diye isyan edebilirim. gerekli zamanların gereksiz adamlarından oluşan bir aileyiz.

    eve gelen o kırmızı suratlı, cırtlak yaratık büyüdü. sevimli bir bin kurusuna dönüştü. ne ailemizde ne de komşularımız arasında bu bini sevmeyen yoktu.
    annem hiç belli etmezdi belki ama babamın onu benden fazla sevdiğine şu an bile eminim.
    hep bu velet benden daha iyi imkanlarda büyüdü derdim kendi kendime. hiç soba yakmak zorunda kalmadı, ilkokulun ilk günü eve yalnız dönüp de kaybolup bir saat boyunca okul bahçesinde ağlamadı (çünkü o okula başladığında annem emekli olmuştu) , babamın bir dönem öğretmenlik yaptığı fransa'ya gitme imkanı olmuştu.
    gitgide yapayalnız, tercih edilmeyen, önemsenmeyen, ilk çocuk ama ikinci evlat gibiydim.
    ilgiden şımarmış bu bini yani kardeşimi sevdiğimi düşünmezdim, çevremdeki herkes onu sevdiği için benim de bir şekilde onu sevmem gerektiğinin dayatıldığını düşünürdüm.
    bir gün komşumuzun oğlu atilla kardeşim için "gibtiğimin bebesi" demişti. neredeyse benim iki kat ağırlığımdaki atila'yı cılız kollarımla sırf kardeşime bu şekilde hitap ettiği için yere yapıştırmıştım. ama gel gör ki aynı akşam ben tetris oynarken kardeşim zırladığı için babam da beni salonun bir ucundan diğerine fırlatmış ve dişimin birini kırmıştı.
    gitgide ailemin içinde yalnızlığa itiliyordum ama hiçbir zaman abi olduğumu unutmadım.

    şu an 30'una merdiven dayamış, evli barklı, sistemin kölesi gibi hergün 10 saat çalışan bir adamım.

    ve hala abiyim.

    annem ve babam toprağa karışıp, sıra bana gelinceye kadar da "abi" olarak kalacağım.

    özet isteyen kendi hayatını gözden geçirsin.
    ···
  2. 22.
    0
    zamanla geçer diyip teselli etmek isterim :(
    ···
  3. 21.
    0
    iyi geceler.
    ···
  4. 20.
    0
    çok tuttum kendimi ama yapamadım, ağladım.
    ve kimse duymamıştı, herkes tıkamıştı kulaklarını. "bırak" dedim, "kendini harca, hiç ses etme değerli canlarına" belki çok tatlıdır hayatları, bırak da kendilerine kalsın çok sevdikleri dünyaları.
    ···
  5. 19.
    0
    ohoo melankoliye bağlamış sözlük
    ···
  6. 18.
    0
    her geçen gün eriyorum. üç kuruş paramı içkilere harcıyorum. bir iki saat de olsa kaybettiğim hayattan uzaklaşma imkanı doğuyor. beni sevmeyen kızdan, bir türlü beceremediğim bu taktan sınavlardan, ailemin alaycı bakışlarından, sadece acımaktan dolayı verilen tesellilerden...

    bir an önce uzaklaşmak ama ne acı ki hemen gerçekliğe dönmek...

    bir şarkı duyuyor ve onu düşünüyorum. aklıma geldikçe, beni hiç sevmediğini düşününce ağlamaya başlıyorum. kolay kolay ağlayan biri değildim. neredeyse 5-6 yıldır gözümden tek damla yaş süzülmemişti. ama insan, hayatındaki her şey tarafından sıkıştırılmış, kapana kıstırılmış, tuzağa düşürülmüş ve biçare hissedince ağlamaktan alamıyormuş kendini.
    ···
  7. 17.
    0
    +1 panpa
    ···
  8. 16.
    0
    aynen reyiz bendede bi kaç yıldır bi boşluk bi yalnızlık hissi var amk. arkadaşım diyebileceğim insanlar var ama yinede yalnız hissediyorum kendimi. öyle dinle maneviyatla kendimi kandırarak doldurabileceğim bi boşlukta değil. benide klube kat.
    ···
  9. 15.
    0
    cok sakat var
    ···
  10. 14.
    0
    ölüm hissi panpa bu yakında ölceğine işaret
    ···
  11. 13.
    0
    @12 sen onun elini bırakmadığın sürece o senin için ahirette en güzel şeyleri düşünüyor olacak.her ne kadar bu dünya sana tokat vursada ona sımsıkı sarılırsan elbet en güzel mükafatları alcan
    ···
  12. 12.
    0
    ve allah... bu ufacık odada kaç yıl yalnız kaldım seninle. günaha sarıldığımda tembihler ve vaazlar verirken bana iç sesimle, neden en ihtiyaç duyduğum anda yüzüstü bıraktın beni?
    ···
  13. 11.
    0
    ailem beni işe yaramaz bir tak olarak görüyor. allah'ın her günü bir tak olduğumu hatırlatıyorlar gözleriyle.
    dostlarım. belki çok arayıp sormadım onları. belki, bencilliğimden benim hakkımda nasıl düşünecekleri hakkında yönlendirmedim yapmacık mesajlarla. ama... bir kerecik de olsa hak etmiyor muyum hatırlanmayı? hak etmiyor muyum insanca hayat sürüp ezilmeden yaşamayı?
    ···
  14. 10.
    0
    @9 adamsın
    ···
  15. 9.
    0
    insan yaradanını bildikten sonra asla yanlız değildir
    ···
  16. 8.
    0
    peki neden hiç değer vermediniz bana? neden kuruttunuz kalbimi ve kararttınız geleceğimi acımasızca? yok mudur içinizde benim içimde sürüsüyle beslediğim saflıktan? yok mu hiç merhametiniz, almadınız mı nasibinizi bunca yıl, sevgisizlikten, açlıktan?
    ···
  17. 7.
    0
    bu aralar çok sıçasım var lan neden acaba
    ···
  18. 6.
    0
    biz varız panpa. sıkma canını
    ···
  19. 5.
    0
    bazen "bu taktan hayata son vereyim" diyorsun ama kimsenin takmadığı o ufacık zütün kendi canını almana yemiyor.

    "yaşamak neden bu kadar güzel? ve bu kadar vazgeçilmez... "
    ···
  20. 4.
    0
    olabilecek ne kadar kötü şey varsa oldu. hayallerimi yıktılar, şimdi alay ediyorlar gözleriyle, aşağılıyorlar yaptıklarımı ve yapamadıklarımı yüzüme vurarak.
    ···