bu ülkeye yaptıklarımızı itiraf ediyorum

@211 bak dostum yazdıklarımı desteklemiyor, beğenmiyor veya gerçekçi bulmuyor olabilirsin, saygı duyarım, senin siyasi ve dini görüşüne hiçbir söz söylemiyorum; sadece sonu gelmez atatürk ve din tartışmaları yapmak istemiyorum, yazdıklarımda yanlışlar bulduysan sor, sana en samimi duygularımla cevap vereceğim, ama böyle küfür ederek ne yapmaya çalışıyorsun anlamış değilim

--- --- --- --- yarın saat tam 23.00 da farklı bir konuyla devam edeceğim; dinleyen, yorum yapan, düşünen herkese çok teşekkür ederim, yarın buluşmak dileğiyle --- --- --- ---

--- --- --- yapılan eleşirilere bir cevap: öncelikle iyi-kötü bütün düşünceleriniz için teşekkür ederim, üzülerek görüyorum aranızda birinci dünya savaşı ve kurtuluş savaşını karıştıranlar var, bunun için bazı kısımları yanlış anlamışlar, bir ikincisi de yazılarımı hiçbir kaynakla açıklayamayacağıma dair yapılan eleştiriler, şöyle demiş bir yazar; tarih her zaman kazananlar tarafından yazılır. bir ikinci şey ise tarihi asla bir laboratuvara sokamayacağımız, birinci dünya savaşını test edebilir miyiz? ölçe bilir miyiz? bunun içindir ki tarih bilimi diğerlerinden hep farklı olmuştur.
atatürk düşmanlığı ile sık sık suçlanıyorum, yazılarımın hiçbirinde atatürk e hakaret etmedim üstüne üstlük eleştiri yapmuşlığım bile yoktur, onun için sizlerden biraz daha anlayışlı olmanızı bekliyorum. --- --- ---

(b.27.yazı) anlattıklarımdan da anlaşılacağı üzere, çok büyük bir sermayenin sahibi olduğumuzu anlayabilrsiniz, sizden şunu sormanızı beklerdim: nereden geliyor bu değirmenin suyu? şimdi sizleri bu astronomik serveti nasıl elde ettiğimizi anlatacağım, bunun çok uzun bir hikayesi var, onun içindir ki en baştan başlamalıyız, ortaçağ avrupasından...

(b.28.yazı) baskı yüzünden vatanımızı bırakıp, dağılmak zorunda kalmıştık, bunun için avrupaya düzensiz bir şekilde göç etmeye başladık, buraya geldiğimizde pek sevildiğimiz söylenemezdi, halk bize ikinci sınıf insan gözüyle bakıyordu, aşağılandık, bunun içindir ki avrupadan mülk, tarım toprağı alamadık, en iyi bildiğimiz işi, ticaret yapmaya karar verdik, uzun yıllar bu işi yaptık ama asıl büyük karı çok sonraları yapacaktık, bir papa sayesinde...

(b.29.yazı) katolik kilisesi ani bir karar aldı ve avrupada günah olduğu gerekçesiyle faizi yasakladı, bu halk için büyük bir şok demekti, o anda devreye bizler girdik, katolik olmayan bizler ipleri elimize aldık ve avrupanın en büyük tefecileri olduk, çoğumuz yüklü miktarda bir servet kazanmıştı, ama bu daha başlangıçtı...

(b.30.yazı) birinci haçlı seferinden sonra, avrupa ve kudüs arasındaki güzergahı korumak, hacıların güvenliğin sağlamak için bir tarikat kuruldu. Tapınak şovalyeleri... grup bizim için parlak bir fikrin sebebi oldu. Bankacılığın temeli, bizim sermayemizle ve tapınak şovalyelerinin yardımıyla atılmış oldu. yöntemimiz basitti: bir tüccar (hristiyan, pagan veya yahudi olabilir) bizim fransadaki tapınağına parasını yatırıyordu, karşılığında ona bir makbuz veriyorduk, daha sonra bu kişi hac yolu güzergahını kullanarak, örneğin antakyaya gidiyor ve elindeki makbuzu göstererek parasını oradaki tapınağımızdan alıyordu. böylece para taşıma ve paranın güvenliğini sağlama derdi olmadan ticaretini yapabiliyordu. tapınak şovalyeleri kuruluş amacından böylece sapmış oldu, çok paralar kazanıyorduk ama bu birilerinin dikkatini çekmişti, önemli birinin...

(b.31.yazı)kazandığımız servet ve tapınakçıların amacından sapması papayı çok kızdırmıştı. bir gün eş zamanlı saldırılarla tapınakçıların her birine suikastler düzenlendi, kimilerini diri diri yakıldı, servetlerimize el konuldu ve papalığın hesabına aktarıldı, çok azımız kurtulmuştu, bir felaketti bu. biçok insan kızdı, hristiyanlığa artık farklı bir gözle bakıyorduk, aslında sadece hristiyanlığa değil, bütün dinlere, önümüzde engel olan bütün dinlere...

dinleyen birileri var mı ?

(b.32.yazı) cemaat olarak çok sinirliydik, papaya karşı... toplandık, ne yapabileceğimizi düşündük, sadece o adamı değil, bütün papalığı sonlandırmalıydık, gücünü yok etmeliydik, doğrudan bir saldırı yapacak ne ordumuz ne de destekçimiz vardı, sahip olduğumuz bir başka şeyi kullanmaya karar verdik, servetimizi. yatırımlarımızı papayla mücadele edecek şekilde yaptık, sanata ve bilime yatırım yaptık... bu yüzdendir ki o zamanın avrupalı birçok yazar, bilimadamı ve ressamı ateisttir...

--- --- ---yarın saat tam 23.00 da devam edeceğim. --- --- ---

--- --- --- yazıma kaldığım yerden devam ediyorum. --- --- ---
http://www.sabah.com.tr/D...afta-icinde-irani-vuracak yapılacak saldırı öncesi kamuoyunu alıştırma çabaları

(b.33.yazı) Avrupa'da rönesans başladıysa bu kesinlikle bizim sayemizdedir. Şöyle bir düşünün; o zamanın avrupası ikiye ayrılır, köylüler ve toprak sahipleri, tacirler. köylülerin çok zor bir hayatı vardı, bugünün afrikasıyla aynı şartları paylaşıyorlardı, soruyorum size bu ülkede biz destek vermeden sanat nasıl gelişebilir? hayatı boyunca işçi olan bir köylü sanata nasıl vakit veya para ayırabilir? bu işin bizim desteğimizle olduğunun ispatına bile gerek yoktur.

(b.34.yazı) sanata verdiğimiz desteği her geçen gün arttırıyorduk, sanatçılar ve yazarlar kiliseye karşı taraf alan insanlardı. bugün onların resimlerine bakın, hayatlarını okuyun veya yazılarını araştırın, hiçbiri iyi bir katolik değildir. işler iyi gidiyordu, ama tam anlamıyla kilise büyük bir yara almamıştı, ama bir kişi, bir papaz...

dinleyen var mı ?

up up up

up up up

bir kişi bile yok mu ?

(b.35.yazı) orta çağda kiliseye karşı çıkan, ıslah isteyen bir çok papaz çıkmıştı ama hiçbiri onun gibi bir liderlik misyonuna sahip değildi veya onun gibi bilgili. kiliseyle mücadelesinde yardım ararken işte bu demiştik, kuralları değiştirebilecek adam bu. eğer biz ona destek vermeseydik, koskoca protestanlığın kurucusu martin luther in adı bile duyulmayacaktı.

(b.36.yazı) luther'e gereken her türlü desteği verdik, ayrıca osmanlı da king i destekliyordu, halk da ayaklanmaya başlamıştı, bunun sonucunda papalıktan uzak kuzey devletleri gerekeni yaptı, ingiltere, isveç, danimarka, norveç protestanlığı resmi din olarak benimsemeye başladı, bunun sonucunda avrupada bir iç savaş patlak verdi; ama her zamanki gibi kazanan biz olmuştuk; kilise geri adım attı, herkese mezhep seçme hakkı verileceği açıklandı.