/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +13 -1
    Güneş Brooklyn'e vurmaya başlamıştı. Kör adam her zamanki gibi eski püskü yatağından kalktı ve esnedi. Tek odalık gecekondudan hallice bir yerde kalıyordu. Dört duvar ona yeterdi zaten gözleri görmüyordu.

    Ekmek parasını müzikten çıkarırdı. Dün akşam bıraktığı duvarın isli köşesinden aldı saksafonunu. Sabahın en erken saatlerindendi. Hani şu, işe ve okula yetişmek telaşının olduğu saatler. Hızlıca ezbere bildiği yolu yürümeye başladı. Üstünde yırtık pırtık bir gömlek altında kot pantolon insan kalabalıklarını görmese de hissediyor, çarpmamaya özen gösteriyordu. Nihayet her gün oturup saksafonunu çaldığı yere gelmişti hemen yere oturdu ve önüne bir teneke koyup çalmaya başladı.
    ---
    Beyler 5-10 dk ya geliyorum. Okuyan 3 5 kişi olsun devam edicem en azından duvarlara anlatmıyım hadi panpalarım.

    Bu hikaye kalıp olarak Ahmet Ümit'indir. Fakat ben farklı yerleri kurgulayıp size tadı damağınızda kalacak bir hikaye sunacağım.

    http://www.imgim.com/2359incif5525810.jpg
    ···
  1. 2.
    0
    Rezzzzz
    ···
  2. 3.
    +1 -1
    brokline üst oynayın amk
    ···
  3. 4.
    0
    Ilgi cekici biseye benziyo tutabilir
    ···
  4. 5.
    +1
    (bkz: film arayan panpalarimm içeri)

    REKLAMLAR

    ···
  5. 6.
    +4
    Teneke tabiki ona yardım etmek isteyen insanların koyacağı para için vardı. Oturduktan sonra üstüne "Körüm yardıma ihtiyacım var" yazan bir tabela astı. Aradan neredeyse iki saat geçmişti fakat kör adamın duyduğu tıklama biri geçmemişti.

    Günde yaklaşık 15-20 dolar toplayabiliyor bu da ona yetiyordu. Ama bugün ters giden bir şey vardı. Kara kara düşünürken aynı zamanda da saksafonuna üflüyor içini döküyordu. Altı veya yedi dakika sonra "tak tak" diye sesler duymaya başladı. Ses giderek yaklaşıyordu. Bu bir topuklu ayakkabı sesiydi. Kör adam ona yaklaşan kadını anlamıştı.
    ···
  6. 7.
    +4
    Topuklu ayakkabı sesi kesilmişti. Smith kafasını önünde duran kadının yüzüne çevirdi. Yoksa görüyor muydu? Kadının nerede olduğunu nasıl anlamıştı. Hayır, Smith gerçekten kördü kadının nerede olduğunu gözüne gelen güneş parıltısı kesilince anladı. Kadın sırtını güneşe verip Smith'e dönmüş ve ona gelen ışıkları kesmişti.

    Kadına izin vermeden, saksafonu ağzından çıkardı ve konuşmaya başladı Smith;

    —Buyrun hanımefendi sizi dinliyorum.

    Kadın önce bir irkildi sonra kendini toparlayıp, yere eğilerek;

    —Size bir teklifim var.

    Smith çok şaşırmıştı yoldan geçen bir bayan yerde saksafon çalıp para toplamakta olan birine nasıl bir teklif sunabilirdi. Smith merakla beklerken kadın devam etti sesi gayet ciddiydi;

    —izin verirseniz önünüzdeki tabelaya istediğim bir şey yazacağım ama söylemeyeceğim, emin olun mutlu olacaksınız.

    Smith heyecanlanmıştı kimdi bu kadın neden kendisiyle uğraşıyordu yoksa yanındaki arkadaşlarını eğlendirmek için onu bir oyuncak gibi kullanacakmıydı.

    ---
    Okuyan varmı beyler
    ···
  7. 8.
    0
    Yaz mqqqq
    ···
  8. 9.
    +1
    Part hazır değil yazıyorum beyler az sabır geliyor.
    ···
  9. 10.
    +7
    Nasıl inanabilirdi bu kadına, nasıl güvenebilirdi. Kafasının bir yanında bu sorulara cevap ararken bir taraftan da kadının hoş parfüm kokusuna takılmıştı. Çok güzel kokuyordu. Ayrıca on beş senedir, her gün bu lanet köprüye gelip saksafon çalmaktan sıkılmıştı. Ne kaybederdi ki. Kaybedecek neyi vardı. Birden "Evet" dedi Smith, "Evet, izin veriyorum istediğini yazabilirsin."

    Biraz sonra kadın tabeladaki eski yazıyı silip yenisini yazmış ve "tak tuk tak tuk" seslerle uzaklaşmıştı.

    O da neydi, tenekeye düşen para seslerinden biri diğerini kovalıyor, durmaksızın düşen para seslerinin çıkardığı "çin çin" sesleri Smith'e Beethoven'un bestelerinden biri gibi geliyordu. Ne yazmıştı şu gizemli kadın, on beş yıldır Smith'in yapamadığı neyi yapmıştı da tenekeye bu kadar para düşmesini sağlamıştı.

    Kör adam bir yandan deli olacakmış gibi düşünüyor bir yandan da tenekeye düşen para sesleriyle hoşnut oluyordu. Üç veya dört dakika sonra bir ses duyuldu. "Tuk", artık bu sanatta ustalaşmış olan kör adam bu sesi hemen tanıdı. Yola düşen paranın sesiydi bu. Teneke dolup taşmış para yere düşmüştü. Yola düşen parayı almaya çalışan adama seslendi;

    — Sizden para istemiyorum bana daha büyük bir yardımınız dokunabilir bayım.

    Adam şaşırmıştı sordu;

    —Peki ama nasıl?

    — Üstümdeki tabelada ne yazdığını bana söyleyerek.

    Adam şaşırmıştı, nasıl yani bu kör saksafoncu üstünde yazsn şeyi bilmiyor muydu?

    En başta tabelada "Körüm yardıma ihtiyacım var" yazılıydı ama gizemli kadın onu değiştirmişti. "Olur" dedi ve okumaya başladı;

    —Bir kaç ay sonra etrafa güzel kokular yayan bahar geldiğinde parıl parıl parlayan sarı, kırmızı, yeşil renkleri siz görebileceksiniz ama ben göremeyeceğim çünkü körüm.

    Kalın sağlıcakla beyler. Emeğe saygı! Hadi eyvallah.
    ···
  10. 11.
    0
    Tutabilitesi var
    ···
  11. 12.
    0
    Okumuycam ama zevkine şuku
    ···
  12. 13.
    0
    Rezzzzzz
    ···
  13. 14.
    0
    Rez çok güzel bi hikayeymiş tutar
    ···
  14. 15.
    0
    bunun videosu vardı tabi ama daha farklı
    ···
  15. 16.
    0
    ben imam hatipler kapatılsın bekledim :(
    ···
  16. 17.
    0
    rez okicam
    ···
  17. 18.
    0
    okumadım oklohomalı bin
    ···
  18. 19.
    +1
    Sakso var şuku
    ···