bredadan maltaya bi aşk hikayesi

bende dinliyom panpa hatta işten gelip direk senin hikayeye oturuyom

ben dinliyorum panpa sen devam et

beyler takatim kalmadı, yatıyorum bu gecelik kısa kestim, zaten pek de gibleyen yok, yarın devam ederiz.

neyse amsterdama geçtik ilk 3 gün hocalarla takıldık gündüz, akşam da hostelde içip dışarılara çıktık hem esrar sarıyoruz hostelde sigara içme odası var hemde bira şahane bir ortam amk, ordan kafalar trilyon dışarı çıkıyoruz falan şu an tam detayları hatırlamıyorum ilk 3 günün ama aklıma gelirse flashback yapacam beyler

neyse perşembe hosteli değiştirdik biz, bizim sorumlu olduğumuz bölgedeki hostele yerleştik gruplar dağıldı işte o gün bizim angaralı geldi öğlen başka bi hostele yerleşti, sonra akşamda beni ziyarete bizim hostele geldi baya bi mutlu oldum görüşemioduk uzun zamandır. cuma da erasmusta uyanan türk genci ile küçük enişte gelecek ve cuma akşamı da hep beraber dışarı çıkacaz Anais'de gelecek sözü var
onada baştan demiştim zaten bak keko yok falan diye, o zaman diğer türk kızlarla gelirim dedi tamam dedim gel onlarda sıkıntı yok.

beyler amsterdama gidiyoruz ertesi günü, planı anlatıyorum, ilk 3 gün hocalarla beraber 3 grupta (21 kişi) aynı hostelde kalıcaz, hocaların ayarladığı program var, işte da vinci müzesi pazarlama sorumlusuyla toplantı, turizm enformasyon bürosunun pazarlama müdürünün sunumu, belediyeyle görüşmeler falan baya detaylı, yoğun bi 3 günlük program yani. Daha sonra her grup kendi alanına ayrılıp 1 haftalığına programlarına devam edecek, ara ara hocalarla toplantılar ayarlıcaz, bizim danışmanımız olacaklar, iş yapıyormuyuz çalışıyormuyuz diye de kontrol edecekler. Biz o 3 günün sonunda kendimize, kendi bölgemizde (müze bölgesi) bi hostel ayarladık 5 günlük daha rezervasyon yaptırdık. Günlük planlarımızı da yaptık. ilk gün 3 kişi bölgedeki otellere gidecek 4 kişide restoranlarla ve kafelerle görüşmeye gidecek. Sonraki günler turistlerle çeşitli bölgelerde anket, işte bölgedeki dükkan sahipleriyle detaylı görüşmeler, ayarlanabilirse otel görüşmeleri, belediye görüşmeleri, müze görüşmeleri. Genel plan bu şekilde, baya kapsamlı bi program, yoğun bi hafta bizi bekliyor yani.

http://inci.ca/udmvtiht7b >>> love story

geceye döndük tekrar şekerler,

yemeği bitirdik 2. biraları söyledik muhabbet muhabbeti açıyor tabi, sonra künefe söyledim sonra bi türk kahvesi sonra bide falıma bakar mısın peki diye sordu, tabi dedim bakarım ama hazır mısın buna, bilmiyorum dedi önce sonra hadi bak dedi bi de fal çatlattım on numara beş yıldız.

baya güzel oldu yani yemek faslı. 50 euro tuttu beyler bu iki kişilik yemek, hayatımda o kadar yemeğe para vermemiştim ama değdi amk, düşünmeyin lan sizde cebinizden çıkacakları, anı yaşayın mutlu olun amk.
gece 11 gibi çıktık restorandan, çok güzel bi hava vardı dışarda kar yağıyor hafiften yerler tutmuş hava kırılmış dönüyoruz yavaş yavaş, üstümüze değen her kar tanesinde ortam daha da romantikleşiyor. Anlatılmaz yaşanır beyler..
geldik eve teşekkür ederim dedi
dedim ben teşekkür ederim
hadi gel dedi marcoyla bi cigara saralım
tamam dedim sardık mardık orda da muhabbet sohbet, marco soruyor falan nasıldı yemek güzel miydi, mutlu döndünüz falan diye.
sonra aşağıya bıraktım ben bunu topallıyordu çünkü hala dedim seni böyle yalnız bırakamam yardım etmem lazım neyse kapının önüne geldik iyi geceler öpücüğü falan hadi dedim yarın görüşürüz güzel bi şekilde sonlandırdık geceyi anlıcağınız.
ertesi gün bizim kızlarla konuşmuş işte, sormuş bizim kızlar da nasıldı yemek diye, süperdi demiş tek kelimeyle süperdi çok güzel bi akşamdı hakikatten falan demiş, kızlar da öyle anlattı yani. Efsaneydi amk bak tekrar o günlere gittim. Hey yavrum hey be!!

beyler geldim başlıyoruz inceden, sarın tütünleri, yakın sigaraları

reserved

bu ney lan yeni dizi mi çıktı amk
edit: okuyanı gibsinler.

beyler bi kaç saat dışarıda olacam, gece devam etmeye çalışacam.. Ben gelene kadar yetişin muallakler, sizin okumanızdan hızlı yazıyorum amk, ne cahil çıktınız anlamadım!!

hatta dedim şöyle yapabiliriz benim yaşadığım şehir (bandırmada yaşıyor aile) tam istanbul izmir arasında, siz istanbuldan sonra feribotla bizim oraya gelirsiniz ben arabayı alırım sizle beraber izmire geçeriz ordan da kopar gideriz, gezdiririm ben sizi dedim
ee dedi uygun olacakmısın o tarihlerde
bilmiyorum dedim olurum muhtemelen (o ara askerlik muhabbetini açtım bi ara siyasete kaydık falan işte askere gitmeyi düşünüyorum sistem şöyle doğu karışık terör merör)
sonra konuya döndük hatta dedim uygun olursam ben direk istanbula gelirim sizi ben gezdiririm ordan bandırmaya geçer arabayı alır gezmeye başlarız dedim
aaa dedi süper olur o daha iyi bi fikir bak dedi, tabi bu planlar baya değişime uğruyor zamanla oralara da gelecem

neyse sonra döndü dolaştı muhabbet -Türkiye'ye gelmeyi düşünüyorlar bunlar marie manon audrey falan- oraya geldi dedim ne zaman geleceksiniz?
ekim gibi düşünüyoruz o ara fransa'da tatil var 10 günlük hep beraber gelebiliriz bu şekilde dedi
dedim süper nedir plan var mı kafanızda bişeyler
ya 2 gün istanbul 4 gün izmirde takılmayı düşünüyoruz aslında dedi
izmirde de araba kiralayıp sahilden gezelim dedi
aa dedim süper fikir sonra durdu sence istanbul'da takılmalımıyız kekoyla dedi yoksa direk izmire mi gelmeliyiz dedi ulan içim yanıyor direk izmire gelin demek istiyorum ama demedim tabiki de amk turizmciyiz, meslek elvermiyor bu kadar gaddar olmaya..
dedim tarihi, kültürü sever misin evet dedi o zaman dedim kesinlikle istanbulda zaman geçirmelisin
ama dedim kekoyla takılacaksınız sakın bi yere gidip bütün gün çay kahve içmeyin onun evi anadolu da orda pek bişey yok avrupaya geçmeniz lazım ve elifle bi kafede oturup bütün gününüzü orda ziyan etmeniz çok büyük aptallık olur dedim
tabiki de öyle yapmayız dedi.. inceden inceden planları yapıyoruz 6 ay sonrası için beyler.

ne kekoymuş amk anlat anlat bitmedi der gibisiniz binler, duyuyorum

ve şöyle bişeyde anlattı o da dolmuş amk; o türk gecesinde yeni bi kızla tanıştı (onunda adı keko, bizim türk kızı var ev sahibi onun arkadaşı isveçte erasmus yapıyormuş oda ziyarete gelmiş) o kızı sordum kekoya dedi sevdinmi ne düşünüyorsun kız hakkında falan dedim dedi evet çok sevdim çünkü o istanbullu demiş buna (her taku anlatırken istanbulu karıştırıyor öyle istanbul böyle istanbul, diye anlatıyor biz zaten nefret ediyoruz amk bu muhabbetten, izmirliyiz amk 2 istanbul muhabbeti dönmesin yanımızdaki tav olmayalım, kız bile tiksinmiş o derece) ya diyor istanbullu oldugu için bi kız sevilir mi diye sordum diyor evet istanbullu olduğu için seviyorum falan demiş iyice uyuz oldum diye anlattı bizimki, ben yarıldım amk herşeye istanbulu karışıtırıyor falan dedim bizde nefret ediyoruz bu yüzden...

sonra işte dedim keko zamanında benim arkamdan çok kötü şeyler söyleyen biriydi ama gel gör ki erasmus sürecinde sanki hiçbişi söylememiş gibi benden yardım istedi, bende iyi niyetle bunları bi kenara bırakarak yardım ettim elimden geldiğince dedim ama hepsi bu kadardı dedim bu yine bi şok oldu ortalar geliyor kafaları voleleri yapıştırıyorum ben.. ama inceden inceden ürkütmeden neyse ben dedim insanlar hakkında bu kadar konuşmayı sevmem ama seninde bilmen gereken bazı şeyler var o yüzden konuşuyorum dedim
yok dedi anladım iyi oldu bunları söylediğin kekoda artık bıktırdı beni dedi çünkü sizden yüz bulamayınca sürekli bizle takılıyor demesiyle birlikteee çaaat dedim 4-0, dıbına koydukk bülent başgaann...

sonra bu sanırım kızlarla arasında baya problem var sürekli annesine bunlardan bahsediyormuş bana bunları anlatıyor dedi ve aralarındaki problemin ne olduğunu bilmiyormuş dedi
dedim bu büyük bi yalan çünkü tezcan 2 hafta önce gidip kekoyla konuştu ve problemin ne oldugunu söyledi ona, beraber alışveriş yapılıyor keko para vermiyor, beraber bişey yapıldığı zaman keko dahil olmuyor sadece yiyiyor içiyor, ama bu türk adetlerine göre hoş bişey değil dedim ve tezcan bunu açıkladı dedim, ve açıkladıktan sonrada keko tamam özür dilerim kendimi düzelteceğim demesine rağmen hala aynı hareketleri yapmaya devam etti dedim
bizim kızlarda artık adım atmıyorlar o yüzden yani bişeyi bilmiyorum diyerek yalan atmış aslında dedim
evet bana yalan atmış dedi bi şok oldu ben bunları anlatınca sonra şey demiş işte
maltaeriği ilk geldiğinde böyle değildi benle bazı şeyleri paylaşırdı, ama şimdi o da kızların tarafında demiş
dedim buda büyük bi yalan ben kekoyla 4 senedir aynı sınıftayım onla hiçbir şey paylaşmadım, ne daha öncesinde ne geldiğimizde, sadece bu erasmus sürecinde herkese yardımcı olmaya çalıştım, olay bu onun dışında ben kekoyla bişeyleri paylaşacak kadar yakın biri değilim zaten dedim.
vaay dedi 2. yalanı oldu bu bana karşı, benim içimde kutlamalar havai fişekler patlıyor o ara tabi 2-0 oldu diye, hafiften hafiften veriyorum ayarı bide

konu döndü dolaştı kekoya geldi bende hafiften başladım artık dedim böyle böyle ben bu kekoyla 4 senedir aynı sınıftayım ama daha bi kere parmak kaldırıp derse katıldığını görmedim, burdaysa tamamen farklı dedim
herşeye atlıyor alakasız olarak, dedim tamam güzel bişey dilini geliştirmek istiyor ama alakasız atlıyor hoca başka bişeyden bahsederken konuya saçma salak bişeyle giriyor, hocada nezaketen dinleyip bi yerden yakalamaya çalışıyor ama yakalayamıyor tabi, rezil ediyor kendini dedim derslerde (bazı derslerde ayrıyız biz Anaisle, Kekoyla aynı sınıftayız o bilmiyor muhabbetleri ondan anlatıyorum bunları) ilk başlarda dedim yardımcı oluyordum durumu açıklamasına ama baktım herkes makaraya alıyor, dalga geçiyor artık bende bıraktım dedim çünkü bazı şeylerin farkına varması lazım..

çıktım yukarı odayı toparladım falan bi duşsun bi traşsın güzelce giyindim, bizim kızlara gittim dedim nası olmuşum gömlek süveter altına keten pantolon falan süveteri giymedim önce gömlek pantolon gidecektim
çok ciddi olur dedi kızlar dedim
bi gidin bakam kontrol edin çaya gel bahanesiyle o nası giyinmiş diye bi bakın dedim tezcan gitti geldi, yok dedi normal giyinmiş abartı bişey yok (zaten öyle bi tarzıda yok ama güzel giyiniyor, giyinmeyi biliyor yani, tipik fransız) oooo iyi dedim bende süveteri giyeyim o halde çok da resmi olmasın
sonra gittim yanına aldım işte yavaş yavaş topallaya topallaya restorana gittik inceden kar yağıyor, süper bi atmosfer var havada yani, girdik restorana.

-Restoran hakkında ufak bi bilgi vereyim, Lades adında çok efsane bi türk restoranı, adamlar kalite ve müşteri önceliğini hissettiriyorlar, zaten türklerden çok hollandalıların restoranı tercih etmesinden belli. Baya elit bi yer yani-

menü türkçe dedim bana bırakıyormusun, cem yılmazın anlattığı gibi heryerde aynıyız, bana bırakıyormusun nedir amk, tabiki de dedi adana ızgara söyledim 2 tane, 2 tanede efes
dedim türk birası cidden güzel içmen lazım
tamamdır dedi sana güveniyorum

neyse beyler muhabbet tıkanacak diye çok korkuyordum ama cidden süper bi 3 - 3 buçuk saat geçirdik başladık muhabbete ordan burdan, işte haftaya kim gelecek erasmusta uyanan türk genci, küçük enişte, bide bizim angaralı, onlardan bahsettim maç var dedim karşıyaka göztepe çok önemli onlardan bahsettim (evet binler karşıyakalıyız), derbiydi öyleydi böyleydi erasmusta uyanan türk gencide göztepeli dedim sürekli makara yapıyoruz kaybeden oldugu zaman o yüzden, kaybedersek çok kötü olur benim için çünkü beraber seyredecez maçı onun dırdırını çekmek istemiyorum. Maçta onların buraya geldiği haftasonuna geliyor beyler, hatırlayanlar, takip edenler bilir, efsane maçtı..

ertesi gün okulda görüştük bizim amsterdam projesi için toplantı olacak sabah 8bçktan 4e kadar bizde aynı gruptayız bi gördüm bunu topallıyor amk
noldu dedim
dün gece bigibletten sonra böyle oldum dedi
ağzına sıçmışım kızın bende hiçbişi yok topallaya topallaya yürüyor falan içim parçalandı amk özür diliyorum yok diyor önemli değil, bişeyim yok baya kötü hissettim toplantılar oldu falan ertesi gün yola çıkacaz erkenden..
Akşam 4 gibi eve döndük sonra 1 saat geçti bende topitoplar vardı 2 tane aldım onları bide usbsi ile kalemi bendeydi onu aldım indim aşağı
bak dedim kaleminle usbni unutmuşun bende geçen geceden
aa dedi teşekkür ederim gel içeri dedi temizlik yapıyormuş oda
dedim yardım edeyim mi
yok dedi
bişey istermisin yok dedim dizin nasıl iyimisin iyiyim diyor ama yalan yani topallıyor bildiğin sarıldım arkadan topitopları verdim bu dedim küçük bi özür baya mutlu oldu teşekkür ederim dedi
-akşama hazırmısın
+tabiki de
-kaçta çıkalım
+sen kaçta istersen
-iyi 8 buçuk gibi hazır ol o halde
+tamamdır dedi ve bi aksilik olmaması için dua etmeye başladım artık..

tadımlık romantizm >>> http://inci.ca/uep6l4hlfk bu şarkının özel bi hikayesi vardır, zamanı geldiğinde anlatacam onu da.