1. 1401.
    0
    o değil @1121 haklı amk adam bizi ifşa etmiş lan bildiğin fbi amk
    ···
  2. 1402.
    0
    evet beyler chambery hikayesi sona ermişti, ekim 14de memlekete dönüş yapmıştım, bayramı memlekette geçirip izmire pederin arabayla döndüm. zaten durumları biliyorlardı, yabancı gelin muhabbetleri sarmıştı onları da, bilirsiniz amk klagib türk mantığı söylediğin anda gelin oluverir o kız annenin gözünde. ben her ne kadar anne daha dur ortada bişey yok askerliği var bunun daha dönüşü var falan desem de, annem kurmuştu kafasında bi kere. izmirde arabayı bırakıp 22 ekimde istanbula geçtim, 23ünde anais gelecekti. bahçelievlerde bi arkadaşta kalacaktık 2 gün, kızlarda geldikleri zaman beşiktaşta bi arkadaşımda kalacaklardı. plan bu şekildeydi.
    ···
  3. 1403.
    0
    bu arada polonyada çalışan taner abi, istanbula transfer oldu, çalıştığı şirket buna jeep vermiş, ilk 2 aylık konaklamasını da (taksimin göbeğinde bi evde) şirket karşılıyor. taksim, bebek nişantaşı bölgesinde gece clublarına ürün satıyor. oda bende kalırsınız demişti, çünkü bahçelievler beşiktaşa ters kaldığı için, bide beşiktaştaki evde hepimize yetecek kadar yer olmadığı için ve bende anaisle yalnız kalmak istediğim için, onun bu önerisine hayır diyemedim. ama kızlar gelene kadar ilk 2 gün dediğim gibi bahçelievlerde kalacaktık. plan buydu.
    ···
  4. 1404.
    0
    22 ekim gecesi geçmedi beyler, daha 9 gün önce buluşmamıza rağmen, inanılmaz derecede özlemiştim, bildiğin gözüme uyku girmiyordu, heyecan, duygusallık, aşk tüm duygularım iç içe girmişti.

    askere gidince napacaktım lan? minimum 6 ay görüşemeyecektik, 6 koca ay avradını gibeyim. neyse bunları düşünmek için en az 3 günüm daha vardı, 25 ekimde belli olacaktı neyin ne olacağı.

    öğlen 2 gibi inecekti uçağı, ben sabah erkenden kalkıp, güzelce giyindikten sonra tuttum atatürk havalimanın yolunu. saat 1 gibi oradaydım belki erken gelir, kaptan gaza asılmıştır diye. amk içeriye bir girdim, yok böyle birşey.
    ···
  5. 1405.
    0
    içerisi mahşer yeri gibi, etrafta yaşlı amcalar, nineler, +60 bi ton insan. noluyor lan demeye kalmadan, uçuş listesini görünce düştü jeton. mekkeden gelen 2 uçak var, hacıdan geliyor dedelerimiz, ve aynı saatte, saat 2, 2 buçuk sularında. vay amk ben gelen tarafından çıkanları göremiyorum o derece arkadayım, bi yandan da kuruyorum amk, ya gelipte beni bulamazsa, naparız ne ederiz diye. uçuş listesine bi daha baktım 15 dakika erken inecekti uçak. en azından dedim aynı saatte inmiyorlar, o izdihamda, bağırışta çağırışta hiç bulamayabilirdik birbirimizi.
    ···
  6. 1406.
    0
    bi yarım saat beklemeden sonra uçak indi, ama bekleyiş bitmedi, az biraz kapıdan içerisin görebiliyordum kapı açıldıkça, zütüm zütüm öne doğru gittim, hem sağa doğru çıkıyor millet hem sola doğru amk, bende sol açıktayım, pusuya yatmış avını bekleyen aslanlar gibi sessizce duruyorum amk. bi 20 dakika geçti gelen giden yok. hay dedim amk pasaportta takıldılar ya da valiz bekliyorlar hala, o ara hacıdan gelen dedeler nineler inmeye başladı, mahşer yeri iyice kaynamaya başladı, amca, babaaa, dedeee diye bağıranlar, yolu kapatıp sarılanlar edenler. ben bi yandan onlara bakıyorum bi yandan bizim kızı gözlüyorum falan bi 10 dakika daha geçti kıllanmaya başladım amk.
    ···
  7. 1407.
    0
    yolluk vermiyoruz muallakler hiçde söylemiyonuz

    alın bakam beslenme çantası, wildstylezın yeni şarkısı güzel olmuş ben beğendim >> http://inci.ca/umke8sgive >>
    ···
  8. 1408.
    0
    benim kıllanma seviyesi yükselirken, o ara kapıdan çıktı beyler, sağa doğru döndü, bende koşturarak ve insanları yararak o tarafa doğru yöneldim hemen. beni daha göremeden hemen tuttum çantasını tuttuğu elinden, sarıldım, büyük bi öpücükle beraber ülkeme hoşgeldin dedim. çok mutluydum amk, son yarım saat geçmemişti sanki ama, önümüzdeki 10 günün şelalenin tepe noktasından boşalan su gibi hızlı geçeceğine emindim.
    ···
  9. 1409.
    0
    yolculuğunun nasıl geçtiğini sordum, anlattı, türk hava yollarını övdü, bizim de hoşumuza gitmedi değil tabi, hollandadayken baya rekldıbını yapmıştım, dediğin kadar varmış dedi. oda bu kalabalığın her zaman olup olmadığını sordu, bende durumu açıkladım, hacılar mekkeden geliyor, ibadet olayı falan diye. müslümanlığın şartları hesabı. metroya doğru yürümeye başladık. Türkiye maceramız başlıyordu, belki bir daha hiç gelmeyeceği, ya da gelmek için bir sebebinin olmayacağı bi ülkedeki ilk anlarımız bu şekilde başlamıştı. istanbul planını yapmıştım. kızlar gelene kadar biz romantik şekilde bi kaç yerde takılacaktık, bilo da yardımcı olacaktı bazı yerlerde ben istanbulu pek bilmediğimden, kızlar gelincede yoğun bi program bizi bekliyordu, sultanahmet, eminönü, ortaköy, boğaz turu, dolmabahçede kahvaltı, müzeler, camiler vs. vs.
    ···
  10. 1410.
    0
    neyse beyler bahçelievlere geçtik, arkadaş işten gelmemişti henüz, eve giderken yemeklik bi alışveriş yaptık, o geldiğinde beraber yemek yedik, yol yorgunluğu vardı, o yüzden ilk geceye plan yapmamıştık, o geceyi arkadaşla beraber o tarafta bi cafede geçirdik. çok yoğun bi gece olmadığı için dinlenmeye fırsatımız vardı. ertesi gün yoğun bi program bizi bekliyordu. sağolsun bizim eleman bize yatağını verdi, geceyi aşkla, şehvetle, özlemle geçirdik, ve kendimizi uykunun derinliklerine bıraktık.
    ···
  11. 1411.
    0
    24 ekim sabahı, evde kahvaltımız ettikten sonra, küçük istanbul turumuza başladık, önce haliç, eminönü taraflarında takıldık biraz, etrafı gösterdim. daha sonra karaköye gittik, güllüoğlunda börek baklava olayına girdik. o ara bilo da geldi okuldan çıkıp. ordan kabataşa doğru yürüdük, vapura atladık karşıya geçtik. bilo sizi güzel manzaralı bi yere zütürecem dedi. tamam dedik istanbulu sen biliyorsun biz her türlü uyarız. üsküdar tarafında, kız kulesini ve sultanahmet silüetini karşıdan görebileceğimiz, deniz kıyısındaki çaycılara oturduk.
    ···
  12. 1412.
    0
    http://inci.ca/uzl_lgzadc >> beslenme çantası
    ···
  13. 1413.
    0
    şu da güllüoğlundan bi poz >> http://imgim.com/g%C3%BCll%C3%BCoglu.jpg
    ···
  14. 1414.
    0
    evet beyler resimde görüldüğü gibi börekle kahve içiyordu, fransız amk, türkiyeyede getirsen, aynılar. her ne kadar bende fransadayken kruvasanı çayla yesem ve onlar bunu anlayamasa da, bizde bi o kadar onları anlayamıyoruz. garip geliyor amk.
    ···
  15. 1415.
    0
    üsküdarda ki çaycıda gün batımını izlemeye koyulduk, istanbul silüetinin arkasından batmasını, yavaş yavaş rengini kaybetmesini, ve batarken, tüm o silüeti mükemmel hale getirmesini. gerçekten güzel bi manzara vardı, o arada kız kulesinin hikayesini anlattım anaise. çaylarımızı yudumlarken serin istanbul havası, romantik bi ortam yaratmıştı. çok da geç olmadan ayrıldık üsküdardan, tekrar karşıya geçtik, ve bi kaç arkadaşımla buluşmak üzere galata kulesi tarafına geçtik, orada kulenin yanında hem haliçi gören hemde kuleyi gören güzel bi cafe vardı, hatırladığım kadarıyla konak cafeydi ismi, onun terasına oturduk, on numara bi manzara istanbulda gece olmuş ve silüet daha da güzelleşmişti. beklediği kadar olup olmadığını sordum şimdiye kadar, çok beğendiğini söyledi.
    ···
  16. 1416.
    0
    çok beğendiğini söylerken, mest olduğu belliydi, ilk gün bi turist için çok önemlidir beyler, o yüzden ilk günün güzel geçmesi, geriye kalan günlerinde güzel geçeceğinin göstergesidir. ilk hedefimizi başarmıştık, istanbulu sevdirmiştik. belki de nisanda yapacağı staj için yaşayacağı şehir burasıydı, kim bilebilirdi amk? benim için o yüzden anaisin şehri ve ülkeyi beğenmesinin ekstra önemi vardı. o yüzden de elimden gelen her türlü çabayı gösterecektim bu 10 günlük tur dahilinde.
    ···
  17. 1417.
    0
    buluştuğumuz arkadaşlar da ingilizce bildiğinden, sürekli ingilizce muhabbet döndü ortamda, ve ortamdan dışlanmasını, sıkılmasını da engelledik, herşey olumluydu. ordan taksime doğru geçtik biraz oturup. taksimde de, bizim kızların beşiktaşta kalacağı arkadaşla buluştuk, onunla da baya güzel bi sohbet ettik hep beraber, ona da içi ısınmıştı. zaten sıcak kanlı biri olduğundan, ortama ısınmasında sıkıntı yaşamıyordu. o yüzden bi avantajdı bu benim için. gece son otobüsle taksimden ayrılıp bahçelievlere döndük. ertesi gün ekibin geri kalanı geliyordu. asıl tur başlayacaktı. finlandiyadan ve fransadan gelecek iki uçak arasında 20 dakika vardı, yani çok bekleme olmayacaktı grupları.
    ···
  18. 1418.
    0
    yolluk >> http://inci.ca/u4ccr8zbl1

    senja ile johanna 3:10 gibi inecekti, marie ile manonda 3:30du sanırım ya da tam tersi, tam hatırlayamıyorum şimdi. gece eve geçtik, uzun ve detaylı bir gün özeti sohbeti yaptık. tekrar çok hoşuna gittiğini söyledi. onun hoşuna gittikçe benim 2 kat hoşuma gidiyordu amk. o mutlu oldukça ben iki kat mutlu oluyordum. bilirsiniz lan o duyguyu, sevgilinizi mutlu etmek için elinizden geleni yaparsınız, ve onun gözlerinin içinin gülmesini görünce, kalbiniz daha hızlı atmaya başlar, sizinde gözleriniz gülmeye başlar, inceden, engel olamadığınız bi sırıtma, tebessüm gelir yüzünüze ya hani, aynen öyle işte. benim mutluluk kaynağımdı amk, o gülünce ben 2 gülüyordum, onu mutlu edince ben daha mutlu oluyordum.
    ···
  19. 1419.
    0
    geceyi hoş sohbetle geçirdik, ve çok geç olmadan uykuya daldık, ertesi gün güzel bi kahvaltı hazırladım, bu sefer onun sırasıydı. bizim pastanelerdeki, gevreğin, açmanın, patatesli, peynirli poğçanın tadına bakacaktı. hemen ilerdeki pastaneden bişeyler aldım. zeytinli peynirli domatesli, tereyağlı zengin bi sofra hazırladım, bide yumurta patlattım ortaya. dedim "welcome to turkish breakfast culture". zaten alıştırmıştım onu çoktan bu tip kahvaltılara bredadan, oda bunu söyledi, alışkınım zaten ama bu pastaneden aldığın şeyleri denememiştim hiç dedi. çok severek ve iştahla etti kahvaltısını. saat öğlen 1 olmuştu bile, dedim yavaştan hazırlanalım çıkalım. çünkü bizde bavullarla havalimanına geçip, oradan kızları beşiktaşa bırakıp, bi kumpir, waffle şekli yapıp oradan da taner abilere geçiecektik. gecede kızlarla taksimde buluşacaktık, onların yerleşme muhabbetleri bitince.
    ···
  20. 1420.
    0
    neyse beyler çıktık evden, geçtik havalimanına tekrar sırtımızda sırt çantasıyla. 3 gibi oradaydık, başladık beklemeye, ilk başta johanna ile senjanın uçağı indi akabinde marie ile manonunki. içeriden çıkarken birbirlerini gördüler, aynı anda çıktılar zaten. hoşgeldiniz beş gittiniz başladık misafiri geçirirken kapıda olan muhabbet gibi havalimanın orta yerinde muhabbete. bunlar çantaları fırlattılar yere zaten, birbileriyle konuşurken çığlıklaşmalar, bağıra bağıra konuşmalar falan. millet bize bakıyor ama bizim gibimizde değil. bi 10 dakika muhabbetin ardından toparlandık, metroya doğru tekrar yola çıktık. aksarayda inip kabataşa tramvayla geçecektik. istanbulu pek bilmesemde ana arterlere hakimdim. o yüzden pek sıkıntı yaşatmadım ulaşımda.

    şekil 1-a http://imgim.com/127incir3853907.jpg
    ···