bredadan maltaya bi aşk hikayesi

beyler bi saat müsade istiyorum, bi saat sonra burda olan sahurcu ve gececi tayfayla devam edicez. bu arada sorusu olan varsa sorsun yanıtlamaya çalışacam elimden geldiğince

şuan türkiyede misin? 16 ay demişsin dediğine göre hollandada olman lazım

11 mart 2013, yani çıkmaya başlama tarihi olarak belirlediğimizin üstünden 16 ay geçmiş. şu an türkiyedeyim evet. nası hollandada olayım la anlamadım, benimde kafamı karıştırdın :d

ashfasf şimdi anladım panpa ben direk zütümden anlamışım olayı

lan!? nerdesin hadi!!1bir1bir1bir1!

@565 amk senin :D bende bi şüphe ettim kendimden noluyoz lan diye

@566 sahur yaptım masayı toparlayıp bi sigara patlatıp geliyorum 10 dakikaya

yardır panpa dinliyoz devam :D bide şu magic mushroomu acıklasana biraz daha yediğinde anında kafa mısın ? hikayede pek bişey olmadı yazmıssın önceden

@569 magic mushroomu küçük bi kutuda satıyorlar böyle rocco kutusu gibi bişeyde. onun tamdıbını yemen lazım, yani iki kişi girersen pek etkili olmuyor açıkçası, kişiden kişiye göre de etkileri değişiyor panpiş, hatta bide helyum hikayemiz var onu anlatıyım o geldi aklıma bak şimdi

helyum tüpü diye bişey var amk, bi gün bu marienin sevgilisi johannesler geldi, onların evde sürekli yapıyorlarmış, onların tayfa işte max johannes bide stefan, onlarda bizim bölümden on numara kafa çocuklar. geldiler ellerinde bi tüp, ne ayaksınız lan siz falan dedim, işte böyle böyle bu boruyla tüpten balona helyum gazı dolduruyorlar, beyaz showdaki tarz ama işleyiş farklı, sonra o balonun içinden 5-10 saniye sürekli aralıklarla çek kafan trilyon oluyor dediler, iyi dedik amk, siz bi yapın görelim önce bi, neyse bunlar aldılar çektiler bi fırt

ilk 3-5 saniye bişey olmadı amk, ee bu mu dedim bende, ondan sonra bunları bi gülme tuttu amk, yerlerde yarılıyorlar bildiğin, vay amk neyin kafası lan bu dedim verin bakayım, beyler çektim aralıklarla 10 saniye falan, sonra bıraktım, amk ilk 5 saniye falan bişey yok bende de, sonra görüntü bi gitti geldi, amcık boncuk şeyler görmeye başladım, stefanla max yanyana oturuyor, tek kafa olmuşlar kocaman gözüküyor falan, bildiğin halisünasyon tarzı, johannaya bakıyorum ağzı yüzü kaymış, yok böyle bişey amk. bende başladım gülmeye, ilk başta korkutucu geliyor ama millet sana bakıp gülünce, sende farklı olarak gördüğünden o olayları sende başlıyorsun kopmaya, ama herkes ciddi dursa ben sıçardım altıma yani, 3-4 kez daha denedim, sonra bi baş ağrısı yaptı amk bıraktım. ama efsane bişey yani, eğer denk gelirse mutlaka deneyin. değişik bi dünyaya sokuyor insanı

http://inci.ca/ubeydy5s7y >> manga - cevapsız sorular - birol giray remixi müthiştir >>

evet beyler konuya, ve haziran ortalarına dönersek, işler mükemmel yürüyordu, anaisle bi karar almıştık ve uygulayacaktık, her ne kadar 27 haziranda ayrılacak olsa da bredadan, ertesi hafta ben parise onun yanına gidecektim, o yüzden mutluydum. aynı zamanda da bi korku vardı ama bunu düşünmemeye çalışıyordum mümkün olduğunca ve kalan az zamanımızın tadını çıkarmaya bakıyordum. bu arada 21 haziranda audreyin doğum günüydü, onun için bi kaç plan yaptık, o gece bizim katta audreyin doğum gününü kutlayacaktık, marco genelde audreyle yaşadığından, planı anaisle ben işletmek durumunda kaldık, bayrak alımıdır, bayrağın üstüne imzaların atılması, milleti organize etme vs vs

http://inci.ca/uhl79lp8jz >> cascada - glorious >>

neyse beyler 20 haziran gecesi marco audreyle kaldı yine, biz herşeyi organize ettik, marcoyada haber ettik, akşam audreyi de alıp gelirsin işte, pasta keseriz mumları üfleriz, hep beraber takılır sonra da dışarı çıkarız falan. bu tamam dedi. teoride on numara plan amk. ama herşey teoride ki gibi kalmıyor beyler.

21 haziran sabahı marco karga takunu yemeden diyebileceğimiz türden bi saate eve geldi amk. saat sabahın 10 u falan. bizde uyandık anaisle noluyor lan kim bu saate diye. bi baktık marco. bitkin bitkin bize bakıyor, biz ona bakıyoruz, noldu lan dedim. bu durdu bi sonra başladı anlatmaya, "sabah 2-3 kere kapı çaldı, audreyde dedi işte bize değildir, bana senden başka kimse gelmiyor zaten diğerleri açsın kapıyı, bekledik biz uyumaya devam ettik 2-3 dakika sonra tekrar kapı çaldı yine açan yok, sonra audreyin telefonuna mesaj geldi" "kapıyı aç, kapıdayım" diye.. çaatttt..

kimden? tabi ki gabrielden amk. marconun anlatımıyla devam ediyorum:
"audrey bi heyecan yaptı, napacağını bilemedi, bende apar topar napacağımı bilemedim, saklansam saklancak yer yok neyine saklanayım diye düşündüm sonra, ayrılmışlar, herşey bitmiş, audrey giyindi apar topar, sonra onu ikna edip içeri girmeden şehir merkezine gittiler" dedi, biz anaisle şok içindeyiz amk, yalan rüzgarına döndü bildiğin olay. kızın doğum gününde, planlanan şeye bak, yaşanan şeye bak. marco da garibim hediye almış audreye, mikrodalganın içine bırakmış, güzel bi ajanda almış, mayısın 15ine mi ne not yazmış herşey bugün başladı diye, herşeyin başladığı gün, işte böyle kırmızı bi kutu yapmış özene bezene falan.

bizimki çökmüş tabi.. napacağını bilemeden, eşyalarını toplamış nolur nolmaz diye, basmış gelmiş hediyeyi de dediğim gibi mikrodalgaya bırakarak. eli ayağı titriyodu zaten bunun geldiğinde, dedik dur bi sakin ol, bi çay falan yaptım buna, oturduk sakinleştirdik, anais odasına indi sonra, dur dedi ben arayıp konuşurum şimdi. anais bi kaç kere aramış, açmamış, normalde bide o gün öğlenden sonra anaisle buluşup bi dersteki proje ödevi için beraber yapmaları gereken bişey var, onu tamamlamaları lazım. hem onun için arıyor hemde noldu ne bitti diye öğrenmek için. akşamki parti tabi askıya alındı doğal olarak. biz audreyi çağırsak gabrielle de gelecek amk, gabrielle gelemez buraya marcoyla olay çıkar. acaba diyoruz audrey herşeyi anlatacak mı yoksa marcoya tekmeyi mi basacak, gabrielle e yaptığı gibi. audreyin sağı solu belli olmuyor amk kestiremiyosun da ne yapacağını. bildiğin böyle mi olacaktı dizisi gibi amk.

burdamısınız şekerler?

burdayız panpiş devam

devam panpa bıde hala cıkıyonuzmu anaisyle

reserved

panpa senın erasmus bildiğin dallasa dönmüş mübarek kim kime dum duma