bredadan maltaya bi aşk hikayesi

http://inci.ca/ukdcb3to5o

Bu arada hediyeyi daha vermedik beyler, benim kafamda, aşağı sigaraya inicez, ben bizim çocuklara hediyeyi getirtecem, başbaşayken vermek var hediyeyi. Neyse çocuklara da anlattım durumu, bunlar tamam dediler, dedim biz şimdi sigaraya çıkıcaz 5 dakika arkadan gelin hediyeyi de getirin sonra kaybolun. bunlar tamam ayarlarız dediler. Neyse bu arada bira falan almaya gittik bara biz, bi baktım fiyatlar burada da normal amk 2,5 eurodan başlıyor biralar, hay ananı gibeyim dedim ya, bizim türk barlarını clublarını gibeyim. Adamlar girişte ücreti falan bırak, içerde bile gibmiyorlar müşteriyi..

Neyse beyler 2 bira aldım ben, bi tane de bunun için, zütürdüm millet yuvarlak yapmış dans ediyor inceden, ben tabi herkesin ortasında şeklimi koydum al dedim doğum günü hediyesi, bira ısmarlıyorum sana, herkes koptu falan, bu lap diye yine yapıştı mı benim dudaklara, ben de hiç gelemem amk öyle ortalık yerde öpülmeye ya da öpmeye. Baldız burda kuzeni burda, bacanak ortamda ulaş bilal, marco audreyi saymıyorum bile. Ben kıpkırmızı oldum zaten, bu anladı tabi benim rahat olmadığımı iyice kıllatıyor muallakliğine..

http://inci.ca/u_ia8lpomf

bi 5 dakika falan geçti, hadi dedim gel sigaraya inelim, tamam dedi bu,
indik sigaraya beyler, bizim çocuklara da sinyali verdim, başladık beklemeye, bi 5 dakika sonra bunlar geldi. Çaktırmadan soruyorum nerde lan hediye diye, yok diyolar getirmedik. neden getirmediniz, ee abi çok saçma burda vermen falandı filandı. Saçmaydı beyler harbiden kapının önünde milletin esrar sigara içtiği yerde hediye mi verilir amk.

Biz muhabbet ettik falan sonra geçtik yukarı, dedim bi gelirmisin 2 dakka, bizimkiler dans ediyor o arada, ben masaya çektim bunu, çıkardım poşetin içinden hediyeyi, güzel bi kutusu da vardı şeffaf plastik bi kutu. Bu ne dedi, dedim sindrellamsın sen benim, ayakkabının eşini buldum. Gülüştük falan, Doğum günün kutlu olsun her ne kadar bugün olmasa da bu geçici bi hediye dedim. Maksat elimiz boş gelmek olmasın, bu hopladı üstüme sarıldı falan, çok teşekkür ediyorum bu çok güzel falan diyor. Geldi yine bi öpersin beni bu sefer baya uzun ama 20-25 saniye vardır rahat beyler. Ben artık alışmaya başladım zaten o günden sonra, çünkü daha devamı gelecekti..

http://inci.ca/ug5yg13bcj >> skrillex remixleriyle devam >>

neyse beyler o ara bizim çocuklar geldi, eloise geldi falan ne oluyor falan diye, işte gösteriyor bu herkese bak bana ne almış maltaeriği diye, biz hani altta kalmayalım diye hediye aldık ya, amk bi hediye alan bizmişiz beyler ortamda, millet eğlenmeye gelmiş bildiğin. Tam o arada ben çocuklara işaret ettim, onlarda eloise hediyesini verdiler, eloise şok tabi, hiç tanımadığı 2 çocuk hiç tanımadığı birine hediye veriyor, dedim insanlık görün, Türküz lan biz, barbar dediğiniz türkleriz. Hediyeleri ardı ardına patlatınca, bizim ortamda forsumuz arttı tabi. Her ne kadar dandik hediyelerde olsa, yine de elimiz boş gelmemiştik lan, yakışmazdı bize.. Bide zaten Türk olduğumuz için Avrupanın gözünde dediğim gibi barbar önyargısı var, hep 1-0 geriden başlıyoruz maça amk. E tabi böyle 2 kontraataktan 2 gol bulunca, avrupa şoka uğradı tabi amk, italyanı fransızı. Biz viyanayı sanki viyanayı fethetmiş gibi triplerdeyiz amk. Türk erkeklerinin hepsi böyleymiş geyikleri dönüyor o ara. Çünkü ben hiç eloisein hediyeyle alakam yokmuş gibi yapıyorum, hani ulan ne düşünceliler falan diye bi imaj oluştu orada.

bayram: türk kız panpamız
mahmut: türk kız panpamız

bayram ve mahmut diye turk kizi mi olur amk? bizi mi gibiyon panpa?

http://inci.ca/up9v9er_ez

o ara sürekli öpüyor bu beni falan bende koyverdim gittim anasını satayım utanma arlanma kalmadı zaten, bu saatten sonrada dünya gibime modundayım. Kafaların biraz güzel olmasının da etkisi var tabi. bu arada farkettim ki beyler Anais o gece mutlu olmak istiyordu, hiçbişeyin moralini bozmasına izin vermeyecekti, sonuçta kutlama amk, bizim gibi doğum günlerinde, nişanda düğünde özel günlerde gereksiz stres yaparak, kendi gününü rezil etmeyecekti. Ve mutlu olduğu gözlerinin içinin gülüşünden, beni öpmesinden, sarılmasından çok belli oluyordu, amk onu öyle mutlu gördükçe ben de daha mutlu oldum. Dedim o gülüşüne kurban olsunlar senin, o gülüş için herşeyimi vermeye hazır biriydim beyler.

Bu arada beyler caroline(kuzeni) inceden ulaşa yazılıyor, ulaşta sever böyle oynamayı kızlarla, pas vermedikçe, kız iyice yanaşmaya çalışıyor falan, bizimki hiç oralı değil.

@266 tezcana inandın da bayramla mahmuta mı inanmadın :D, yok olm takma isimler onlar hikayenin o kısmına gelince anlıcan zaten sende

http://inci.ca/u3fgah62lg >> alın hadi alın popüler şarkıların hepsini attık bunu atmadık, o aralar daha çıkmamıştı piyasa martin garrix, hollandalı zaten bu bebede, ama bi ısınamadım ben muallakye, 17 yaşındayken patladı, turneye tek başına çıkamayıordu o zamanlar annesiyle gidiyordu, ondan sanırım...

5-10 dakika geçti aradan, indik aşağıya sigaraya, ulaşla bilalde geldi o ara, muhabbet sohbet falan, saatte 2 buçuğa geliyor, dedim bizim son otobüs kalkacak yarım saate, bizim kaçmamız lazım yavaştan. Onların hostel, rembrandta yakın ama bizimki biraz uzakta kalıyor.

Normalde sizi hayatta bırakmam ama son otobüs muhabbeti olduğu için size izin vermekten başka şansım yok sanırım dedi, suratını buruşturdu böyle.. Çıktık biz yukarı vedalaştık işte milletle, en son bunla vedalaşacaz, o ara ulaşla biloda vedalaştı beni bekliyorlar, beyler bu beni bi öpmeye başladı, bu sefer 1 dakika falan sürmüştür heralde, duruyor nefes alıyor bi daha öpüyor, teşekkür ediyor bi daha öpüyor falan. Ben zaten kıpkırmızıyım amk, herkesde bizi izliyor, utangaçlıktan ne diceğimi ne yapacağımı şaşırdım amk. Neyse beyler uzun ve öpücüklü bi vedadan sonra, biz çıktık leidespleine doğru yola çıktık, ordan binecektik otobüse, vaktimiz olduğundan mcdonaldsa falan girdik. bi hamburgersin bi kolasın. karnımız tok sırtımız pek hostele döndük.

Efsane bi geceydi vesselam, ama daha efsanelerinin habercisiydi..

ulan severek takip ediyoruz falan ama günde 10 saati ofiste geçen adama yapılacak eziyet mi bu amk birilerini kesicem lan hayattan soğuttun bin

http://inci.ca/u1ym17a2ib

Beyler bizim plan pazar gününü de amsterdamda geçirme, pazartesi akşama doğru bredaya dönmek, o akşam bi rakı yapmak çocuklarla, birde hediye işini ayarlayıp o gece 12den sonra bizim kıza sürpriz yapmak. Anais'de bu arada herkesi yolcu edip pazar akşdıbına dönüyor bredaya.

Neyse ben başladım çocukları gezdirmeye, zaten proje yaptığımızdan sürekli, rehber gibi oldum orada. Hikayeleri falanda biliyorum, hocalar anlatmıştı çoğu yer hakkında bilgim de var, bizim çocuklara bedavaya tur veriyorum amk. Homociksüeller anıtından tut, müze meydanı, van gogh, rijk, stedelijk müzesine kadar, ordan çık red light, old city falan heryeri gezdik beyler 1,5 gün boyunca. Çocuklarda baya memnun kaldı, beğendiler zaten Amsterdamı beğenmeyeni gibeyim.

@270 bende ofisten yazıyorum şu anda, sabah 8:45 akşam 6 buçuk, 1,5 aydır böyleyim. ben napayım amk, bide yazdıkça o günlere geri dönüyorum daha kötü oluyorum ağzına sıçayım.

http://inci.ca/uyhf3yd7_t

bide şöyle bi detay vereyim, biz sürekli belediyeyle haşır neşir olduğumuzdan yerel yönetim kanunlarına da hakim olduk amk. Şöyleki amsterdamda yeni bi bina yapmak istiyorsanız beyler, eski dokuyu bozmayacak şekilde olmalı, kırmızı kiremit, 4-5 katlı maksimum, ve görüntüyü bozmamak zorundasınız beyler, öyle eski, kiremit binaların arasına çat diye modern bina yapamıyorsunuz yani, ya binayı eskitme yapacaksınız, yada kiremitten. Adamlar atmosferi korumak için Amsterdamda böyle bi karar almışlar, aksini yaptırmıyorlar, olaki yaptın bi şekilde, yıktıkları olmuş direk. Yani yeni bina yapsanız bile farkedilmiyor, eskisi gibi olduğundan on numara, saygı duyulacak bi belediyecilik anlayışı amk.

http://inci.ca/ubs_orzz4l >> david reyiz >>

http://imgim.com/ula%C5%9Fbilal.jpg >> bunlarda bizim çocuklar soldaki bilo sağdaki ulaş

neyse beyler son gün de gezmece tozmaca akşama doğru döndük biz bredaya. Hemen bigiblete atladık, likör shoptan rakıyı yapıştırdık geldik. Bizim klagibtir beyler, toplanınca böyle bi rakı ortamında aşk muhabbetleri falan konuşulur. Liseden beri böyledir yani. Nitekim ritüeli gerçekleştirecez. 2-3 gündür beraberiz ama sırf rakı masasına saklayacağımız için bilerek konuşmuyorduk bu muhabbetlerden.

Çünkü ulaşta litvanyada, birine kaptırmış kendini britta diye alman bi hatuna, hatunun sevgilisi olduğunu öğrenmiş 1-2 ay sonra, bilalde benim gibi, polonyada sevgili olma aşamasında lucia diye slovak bi kızla. Yani enternasyonel sevgililer yapıyoruz amk ekip olarak.

http://inci.ca/urvad7472s

http://imgim.com/8801inciu3185010.jpg >> klagib poz kızlar
http://imgim.com/bigibletler.jpg >> böyle bi bigiblet ülkesi amk.

Beyler bu arada pazar gününe flashback yapıyorum. Amsterdamayız, hediye işini netleştirmemişiz daha amk. Ben bi de kıza salak gibi bu asıl hediyen değil, asıl hediyeni Breda'da alacaksın dedim. Ama elimde hediye yok amk. Bizimkilere danıştım, bakınıyoruz etrafa falan girdik bi hediyelik eşyacıya, bakıyorum orjinal bişey yok amk. O ara benim jeton düştü. Ben buna bi hediye değil bi çok hediye alayım küçük küçük, hatta dedim onlarıda odasının belli yerlerine saklayayım, güzel notlarla, gece 12den sonra. Eve bi gitsin, her elini attığı yerden hediye çıksın. Böyle efsane bi plan kurdum kafamda. Hatta dedim zaman kalırsa her hediyeye küçük küçük de notlar yazarım. Daha orjinalini bulabilen çıkarsa karşıma helal diyecem

http://inci.ca/uif5zyy1sv

Beyler bigiblet ülkesi demişken, şöyle bi anektodu da paylaşayım, bigiblet orda ilah, yani bi yolda öncelik hep yayanındır ya avrupada hep duyarız. Adam 50 metre öteden frene bastı bana yol vermek için falan diye. Hollanda'da beyler bu böyle değil. Öncelik yayadan da önce bigibletlinin, bigibletli bigiblet yoluna yaya girince yavaşlamaz. Yani orada araba kullanıyorsan yayanın yanında birde ordan burdan fırlayan bigibletlilere ekstra dikkat etmen gerekiyor. Yani öncelik bigibletin, sonra yaya, sonra aracın, çok ilginç gelmişti amk ama 2-3 ay sonra bizde o bigibletlilerden biri olduğumuzdan, yayaya, araca herkese sövüyorduk.

http://inci.ca/u3opdm4dcy >> fransızcadan devam stromae >>

neyse beyler başladık hediyeleri almaya, kar küresinden, hollanda takunyalı anahtarlığa, yemek altlığından, amsterdam kupasına, magnetten, pofuduk terliğine, 13 çeşit hediye aldım beyler ben buna. yaklaşık bi 50 euro zütümüze girdi. Zengin bi aile çocuğuda değiliz ha yanlış anlaşılmasın, memur çocuğuyuz lan, babamız emekli olmuş bizi okutmak için, tekrar işe girmiş çalışıyor. Biz napıyoruz amk, orda burda milletle sürtüp, elin kızına masraf yapıyoruz. giberler beyler yapın, cebinizde ne varsa harcamaktan kaçmayın, eğer gerçekten o insan sizin için değerli biriyse, sonra pişmanlık duymaktan, sürpriz yapmak istedim ama yapamadım demekten iyidir. O yönden işin para boyutuna bakmıyordum ben, zaten ekstrem bi harcamamız olmuyordu herşey ucuz olduğundan, herşey dediği alkolle alakalı herşey. O yüzden kafa rahat beyler aldık hediyeleri flashbacki tamamladım döndürdüm sizi tekrar bredaya..

http://inci.ca/up1c_2hmao

bi flashback daha yine pazar gününe, bizim çocuklar tutturdu magic mushroom deneyecez biz diye, bredada bulmak zor, hazır amsterdamdayken alalım burdan, girdik bi bakkal tarzı bi yere, dedik var mı magic mushroom var dedi eleman. Sordu sonra ilk defa mı deneyeceksiniz diye, evet dedi bizimkiler, o zaman 5 seviye var en düşük ilk seviyeden alın dedi. Bizimkiler baktılar işte orada yıldızla puanlama var, işte halisünasyon 5 üzerinden 1, kendini kaybetme 5 üzerinden 1 falan diye, bizimkileri kesmedi tabi, ver abi 3. seviyeden(mexicano adıda) ver dedi, halisünasyon 4 kendini kaybetme 3 falan. Halbuki ilk deneyenler için çok sağlıklı değil yani. Ne olacağını bilmiyosun sonuçta, direk 3. levelden başlamak sıkıntılı bi süreç olabilir. Neyse aldık biz bi tane Mexicano. Ve yanlarında da güvenlik açısından (security man diye geçiyor) birinin ayık kalması gerek dedi eleman da verirken, dedik ritüeli biliyoz baba ver sen. security man'de ben olacam tabiki de amk.

http://inci.ca/u98zi2c8pg

evet beyler sonunda flashbackleri atlattık, bredadayız, akşam oldu aldık rakıyı geldik eve, mezeleri hazırladık saat 8 buçuk gibi geçtik mutfağa, herkes kendi hikayesini anlatacak dertleşecez, bi yandan içecez falan. Bi girdik mutfağa amk, Audrey marco bide bizim kız orada sohbet ediyorlar. biz haydaa falan olduk ama ayıp olmasın diye belli etmedik, benimde hoşuma gitmedi değil gerçi amk onların yanımızda olması. Biz başladık içmeye 2 masa yanyana biz bi masada içiyoruz türkçe muhabbet ediyoruz bunlarda dibimizde ingilizce muhabbet yapıyorlar. biz muhabbete başlamadan söyledik tabi, dedik kusura bakmayın biraz türkçe konuşacaz ama, yok dediler sıkıntı olmaz falan. Biz beyler 2 saate yakın türkçe muhabbetimizi yaptık, ulaş anlattı, yorumladık, bilo anlattı yorumladık, ulaşın durumlar hepimizinkine göre daha sıkıntılı, kız buna pas veriyor ama sevgilisi var, ne olacağı da belli değil, o yüzden sıkıntılı bi süreç. Bilo desen oda benim gibi, ilerliyor kıza, kızda hoşlanıyor gibi bundan, aynı bizim kıvamda devam ediyorlar ama, bilal pek sıcak bakmıyor, gelip geçici bişey diyor. Neyse beyler muhabbeti tamamladık sonra döndük ingilizceye, bizimkilerle muhabbet etmeye başladık, işte dedi çok güzel konuşuyordunuz, bizde tahmin etmeye çalıştık ne hakkında konuştuğunuzu siyaset, futbol falan mı dediler, yok dedik ya karı kız muhabbeti. biz tabi hararetli hararetli anlatınca bunlarda heralde memleketi kurtarıyoruz sanmışlar amk

http://inci.ca/u4gc2ce4ce >> dutch house müzikle devam >>

neyse beyler başladık biz sohbete muhabbete, o ara marcoyla audrey, marconun odaya geçtiler, projeye devam etmek için, gece 11de falan devam ediyorlardı, artık ne projesiyse amk, bende arada marcoyu kıllatıyordum hayırdır falan diye, yok be oğlum, proje yapıyoruz diyodu o da. Bizim türk kızlar geldi bayramla tezcan. Başladık muhabbete biz, bizimkide alıştı artık türk ortamında bulunmaya, rakı makı içiyor bizim gibi, yüzünü buruşturma evresini atlattı yani.

http://imgim.com/anais.jpg >>> o akşamdan bi kare

Bu arada saat 12'yi geçti, biz hadi iyiki doğdun falan seremoniyi yaptık, dedim ben bi geliyorum 5 dakikaya, bizim çocuklara da göz kırptım, tutun yengenizi ben hediye işini ayarlayayım diye.

aldım odadan hediyeleri, indim hemen aşağıya, bu arada kar küresi kırılmıştı beyler, bende cdıbını tamamen kırıp yarım bi hediye olarak vermeyi tercih ettim, toplam da 12 + yarım bi kar küremiz var sayı olarak 12,5 tayız yani. Hemen bi devlet reyiz hesabı yaptım. 12,5 x 2 ne etti 25, anais kaç yaşına girdi 25. Evet beyler planım buydu. hediye sayısıyla, doğum gününü mesajlandırmak, ama farklı bir yolla. Gelicez oraya.

http://inci.ca/ur4rmc34al >>> hikaye arası yolluk

odasından başladım, terlikleri yatağın altına sakladım, baş ucuna, yastığının yanına müzik kutusu almıştım onu koydum, kalpli malpli güzel bişey böyle, kar küresinide odasının cdıbının oraya koydum, mutfağa geçtim magneti dolaba, yemek altlığını masaya, kupayı dolaba, anahtarlığı anahtarlık kısmına astım kapının yanındaki, efsane plan yani, küçük bi de not bıraktım, bütün hediyeleri bulunca bana gel ve hepsini nerede bulduğunu not almayı unutma, her hediye için küçük notlarım var dedim. kapattım kapıları ilk hali gibi, çıktım yukarıya beyler..

http://inci.ca/urvr8c9c3c

Başladık yine muhabbete, bi ara dedi yatma planınız ne diye?
dedim ulaşla bilal yanyana yatacaklar, bende mutfaktaki kanepede yatacam.
aa dedi olur mu öyle sen gel bizde kalırsın
dedim yok olmaz öyle rahatsızlık vermeyeyim modundayım bende, bide gurur yaptık, 2 tane arkadaşımızı ağırlayamıcakmıyız lan biz diye

neyse beyler biraz ısrar etmesine rağmen yok dedim biz ayarlıcaz bişeyler, sohbet muhabbet devam ettik, rakıya da devam bi yandan, saat 3 buçuk 4e doğru hadi dedi ben kaçayım, bizim kızlar kaçmıştı zaten çoktan. 4ümüz oturuyoduk bilo, ulaş, anais ben. Bende dedim seni bırakayım aşağıya kadar, genelde kapıya kadar gider bi öpücük alır yukarı çıkardım. Yine aynı amaçla gittim bende beyler..