Hava sagnak yagisli ve karanlikti. Sagnak yagmur altinda bilmedigim sokaklarda ilerliyordum. Sara'nin bana verdigi adres kagidi,zaten yagmur sebebiyle yarisi okunmayacak hale gelmisti. Uzerimde yere kadar uzun bir pardesu,kafamda ise taninmayayim diye fotr bir sapka vardi.

http://upload.wikimedia.o.../Hatt.jpg/1024px-Hatt.jpg (pardesuyle sapka ayni renk)

Kimsenin beni taniyacagi yoktu ama yinede risk alamazdim. Cunku kiminle nasil bir is yaptigimi bilmiyordum henuz. Adres kagidinda tek okunabilen sey bulusacagimiz,restorantin ismiydi. Bonnie ! bulusmak icin degigib bir yer,ismide zaten ilk gordugum andan itibaren cekici gelmisti bana. Bonnie nedense bana et ve kemigi cagiristiriyordu. Az pismis,hala kirmizi kanlari icinde olan kemiginden tek isirik darbesiyle rahatlikla ayrilan bir et gibi. Sokaklarda biraz daha dolastiktan sonra,sonunda gordum Bonnie restorantini. Onun de sari uzun saclari,saclarini at kuyrugu olarak toplamis,bir kadin duruyordu. Acaba bu sara olabilirmiydi ?
Uzerinde deri bir mont,uzun deri cizmeleri ve cizmelerin hemen bittigi yerden itibaren siyah bir etek. Yanina yaklastim ve seslendim.

-ben : Sara ?
-sara: evet,siz can bey olmalisiniz. (can ismini yazimi kolay diye salladim)
-ben : evet benim,lutfen kusuruma bakmayin,bu sokaklarin hepsi birbirinin ayni.
-Sara: Lutfen iceri gecelim,cok islandim.

Sara iceri girdi ben de arkasindan,restorantin icerisinde biraz yurudukten sonra,kimsenin bizi goremiyecegi arkalarda bir masaya oturdu.Paltosunu cikarttiginda,ustundeki kazagi bile islakti.Sapsari olan saclari o kadar cok islanmistik,kurutmak icin acmak zorunda kaldi.

-sara : Kolay bulamadiniz sanirim,neyse zaten buralari ben dahi unutuyorum zaten.

Bir yandan ipek gibi saclariyla oynarken bir yandan benimle konusuyor olmasi,benim onun soylediklerine degil saclarina konsantre olmami sagladi. Saranin sozleri boguk geliyordu,ama saclarinin isiltisi ve parmaklarinin o saclarin arasindan yavasca suzulusu,beni benden aldi. Keske bir kere koklayabilseydim,kim bilir neyle yikiyordu o saclari. Acaba romanyanin yagmuru farkli mi kokuyordu zaten. Yastik kilifini kac gunde bir degistiriyor ki ?

-sara : Can bey,ne dersiniz ? soliyeylim mi ?
-ben : Efendim ?
-sara : Acmisiniz yemek soliyeylim mi ?

Aslinda demin bonnie ismini dusunurken epey bir acikmistim. Ama isin stresi yuzunden sadece bira icmek daha iyi olurdu.

-ben : Tesekkur ederim,sadece bir bira aliyim. Siz acmisiniz birseyler icermisiniz ?
-sara: Tesekkurler almiyayim,ben sadece bir kahve icicem.

Sara garsonu cagirdi,ben romance bilmedigimden zaten konusamazdim,bir kahve ve bira soyledikten sonra direk konuya girdi.

Sara : Can bey bakin,biz genelde musterilerimize neden ve nicin diye kesinlikle sormayiz. Bu firma prensibimize aykiridir. Ama sizin gibi bir istegi olan birisiyle daha once hic karsilasmadik. Bunu kisisel bir soru olarak alin lutfen,nicin bu tarz birsey istiyorsunuz ?
Ben : Konu benim icin cok ozel,bu ise kalkismadan once , dunyadaki bir suru firmayla konustum gorustum. En son sizi buldum,daha once ki is referanslariniz gercekten cok etkileyici.
-sara : tesekkur ederiz,
-Ben : Fakat ne yazik ki bu sorunuzu cevapliyamiyacagim. Sizinde bunu anlayabileceginizi umuyor ve bu profesyonellikte calistiginizi dusunuyorum.
-Sara : evet tabiki,kusura bakmayin ben sadece ...
-Ben : Yok ozur dilemenize gerek yok,haklisiniz aslinda isteklerim biraz garip olabilir. Ama ben imkansiz bir askin pesinden kosan,bir yanlizim. Istedigime ulasmak icin butun servetimi harcamaya hazirim. Bu yuzden is bitene kadar size limitsiz bir cek yaziyorum,istediginiz rakami kullanin ve bana bildirin. Para hic onemli degil,ben zaten butun varligimi onu kaybettigim anda yitirdim.
-Sara : Pekala can bey,siz nasil uygun gorurseniz.

Bira ve kahvemiz geldikten sonra sarayla biraz daha sohpet ettik. Ikimizde bu sohpetin gereksiz ve bos oldugunu biliyorduk,ama konusacak oldugumuz konu oncesinde biraz birbirimizi tanimaya ihtiyacimiz vardi elbette.

-Ben : Peki sara hanim,paket yaninizda mi ?
-Sara : Hayir can bey,takdir edersiniz ki oyle bir paketi yanimda tasiyamazdim.Sizinle ikinci bir gorusme yapicagiz,simdilik size ulasabilmemiz icin bir telefon getirdim. Bu telefon dis aramalara kapali,bu yuzden sadece ben arayinca calicak zaten. Siz simdi otelinize gidin,ben size bir kac gun icinde donucegim.
-Ben : peki paket hazir mi ?
-sara : Evet can bey,hazir islemler devam ediyor ama. Bir kac gun icin de ben size yerini bildirecegim. Simdilik hoscakalin.

Sara garsonu cagirdi ictiklerimizin hesabini odedikten sonra,bana hic bakmadan montunu giyip cikti ve gitti. Ben hala saranin saclarini neyle yikadigini dusunuyordum ama , tariyormuydu acaba ? kac defa tariyordu ki , belki de genetik olarak bu kadar guzeldi. Kafam da bu sorularla birlikte,restorant tan ciktim. Bir taksi cagirdim ve otel odama geldim.

Kahvemi ictikten sonra sehirde biraz turlamaya karar verdim. Dunkunun aksine, bugun hava yagmurlu degildi. Buda en azindan sehirde guzel bir tur atmak icin yeterliydi bana. Atladim taksiye, tekrar sehir merkezine gittim. Sarayla bulustugumuz restorantın civarlarini birde gunduz gozuyle gezmek istedim. sonucta dun gece o sokaklarda deli gibi dolandim, tanidik bildik yerler, kaybolmam.
Biraz dolastiktan sonra ne kadar kolay buldum bonnie Restoranti bu sefer. Kapisinin onunde hala gorur gibiyim sarayi, şimdi ise onunde iki genc oturuyor. Karnim aciktigi icin, iceri girdim ve dunku oturdugumuz masaya yoneldim. Fakat masa doluydu. Bunca yer varken neden bu masa dolu ki sanki ?,yer mi yok kardesim baska oturacak...

-garson : Bayim, bayim.
-ben : Merhaba ben turistim,yer bakmak icin gelmistim ama doluymus.
-garson : Efendim sizi baska masaya aliyim, burada pencere kenarinda daha guzel yerlerimiz var.
-ben : Yoo , hayir bu masa da oturmak istiyorum.
-garson : Evet ama bu masa dolu su an da musterilerimiz yeni yemek siparis ettiler.
-ben : bir sorarmisiniz, degistirmeyi dusunurlermi masayi diye ?
-garson : Efendim ama bakin buradaki masalarimiz daha guzel, orasi cok iceride ve karanlik.

Garsonun israrci konusmalari beni sinirlendirdi. O na neki yani, istedigim masada otururum. Zaten ben o masada oturmak istiyorsam eger, o masada oturucaktim. Genclerin yanına gittim,ve onlara reddedemiyecekleri bir teklif sundum.

-ben : Merhaba, eger masa degistirirseniz, yemeginizi ben odiyecegim.

Gencler hic dusunmeden kalktilar, garson ise saskinlikla bana bakiyordu.

Bu sefer saranin oturdugu yere gectim,ve derin derin kokladim. Sanki hala kokusunu duyar gibiydim.

-Garson : Ne alirsiniz ?

O sari saclarini actiktan sonra yana elleriyle taramasi, parmaklarinin aralardan yavasca kayisi.

-Garson : Efendim ?

Evi kendine mi ait yoksa kiramiydi acaba, kiraysa eger baskalarinin kokulari da sinmistir o eve, benim babanemin evi havasizliktan babanem gibi kokardi cunku. Bilirim o babane kokusunu,bir gun sen orda kal sende kokarsin.

-garson : Peki ben size menuyu birakiyim,siz karar verince beni cagirin.
-ben : Efendim ?
-garson : Ben size menuyu birakiyim,siz beni hazir olunca cagirin.
-Ben : hazirim ben, menuye gerek yok. Lutfen bir corba,ve sicak patates getirin bana.
-Garson : peki efendim siparisinizi aldim, yanin da icecek olarak ne alirdiniz ?
-ben : Su.

Yemegimi beklerken, bugun beni ararlar mi acaba diye dusunmeye basladim. Cikarttim telefonu ve incelemeye basladim. Telefonun modeli ve sekli hic tanidik gelmedi , daha once bu sekilde bir telefon gormedim bile. Arka batarya kapagi acilmayacak gibi kapaliydi,ve telefonun ekrani yoktu. Hatta uzerinde hiç tus bile yoktu. Ozel uretim di sanirim. Calsa duyarmiydim ki acaba.
Telefonu cebime koydum, gelen corbami ve patateslerimi yedikten sonra, hesap icin garsonu cagirdim.

-Ben : Pardon bakarmisiniz ?
-Garson : Evet efendim ne istersiniz ?
-Ben : Eviniz kira mi yoksa, size mi ait ?
-Garson : Efendim ?
-Ben : Babanenizle beraber mi yasiyorsunuz ? yani eger onunla beraber yasiyorsaniz bilirim o kokuyu, babane kokar butun ev.
-Garson : Hayir ben bekarim yanliz yasiyorum. *guler*Ama siz ne istemistiniz ?
-Ben : Ben hesabi istedim, soylemedim mi ?
-Garson : Hayir soylemediniz *tekrar guler*
-Ben : Hesap lutfen .*gulumseyerek*
-Garson : Getiriyorum derhal.

Demin ben icimden mi konustum garsonla mi konustum acaba, dusunduklerim agizimdan cikti mi bilemiyorum,ama garip garip baktıgına gore bana , soylemis olmaliyim. Keske sampuaninin markasini da sorsaydim. Sonucta o sampuani alip otel odama gidip kokliyabilirdim,o zaman saclarinin nasil koktugunu da anlardim. Ama tabi etkenlerde var, kiyafetleri ev kokusu hepsi farklilik gosterebilirdi işte.

-Garson : Buyrun hesabiniz bayim,
-Ben : tesekkurler.

Garson kendisinden hoslandigimi dusunmus olmali ki, bana telefon numarasini birakmis. Hesabi odedim,ama bahsis birakmadim. Sonucta randevu icin bulusmak isteyebilecegim birisine bahsis birakamazdim. Hiç etik degil. 100€ biraksam ne olucak para degil,ama eskort muamelesi de yapmak istemiyorum. 2€ biraksam degerim bumu der,en iyisi birakmamak tabiki.