boşluk ile madde arasında ne vardır

@2 doğru yerde doğru zamanda doğru şekilde gibmiş

@31 panpa nuri conker gibi konuşma amk

@2 gibmiş mi hunharca doğrusunu mu öğretmiş arada bi'şey yapmış amk sen @2 sin daha sert bir jargonla gibmelisin...

@29 öncelikle, allahla ne ilgisi var dalyarak?

ulan, descartesin "allah mükemmeldir" sözünü alıntıladım diye bilden shawncılık oynuyomuşum, anaaa hahahabababababababababbaba tipe bak tipe. hacı bak teker teker gidicem anlaman için ok?

yazdıgın yazının en az mantıksız kısmı olarak görulen 2. ve 3. paragrafta kayda deger bişey diyememişsin benim evren için sorduğum soruyu atomun içindekilerle karşılaştırmışsın sadece. işin komik yanı bunu da sorunun cevabını bulmuşçasına bi özguvenle yazmışsın veya öyle hissettiriyosun

ayrıca senin mantıgın falan? yukarda descartesin de sözünü içine alan bi alıntı paylaştım ve bu başlıkta konuyla ilgili kişisel tek yorumum dahi yok. sadece soru sordum

ya bi de, eşşek kadar cevap yazmışsın sonunda da beni harun yhya ilan edip başlığın ne kadar gibimsonik bir amaç taşıdıgını söylemişsin ya, sende beyin olmadıgından şüphe edeni gibeyim lan. içi başlı başına boşlık olan beyninle boşluğu açıklamak senin ne haddine dübürünü gibtiğim?

@28 senin mantığına göre, big bang ten önce sadece boşluk vardı. bu da demek oluyor ki, allah big bangten önce (yani evrenin yaşını ölçtüklerine göre) allah yoktu, varsa da boşluktu, yani hiçbir şeydi ve büyük patlamadan sonra allah yoktan, yani boşluktan var oldu.

@1 deki soruna gelince, madde zaten boşluklu yapıya sahiptir, maddenin %99 u boşluktan oluşur, atom çekirdeğiyle elektron arasındaki hacim, atom ile elektronun hacminden kat kat daha büyüktür.

ha sorarsan elektronla çekirdek arasında boşluk var diyorsun, orada ne var diye; çekirdekle elektron arasında quantum vakumu vardır, boşluktur.

@28 yarun hahyalık yapmak için açtığın çok belli bu başlığı, wikipedia dan alınan tek bir paragrafla "bakın allahın varlığını buldum"culuk oynamaya çalışıyorsun. o yüzden gibtir git, verdim eksini

@27 sonunda gibleyen çıktı amk,

şuna cevap ver panpa:

Onyedinci yüzyılın başına gelindiğinde, Galile davasının gürültüsü devam eder, astronomide yeni keşifler yapılırken, Güneş sisteminin Güneş merkezli olduğu düşüncesi giderek yerleşiyordu. Yani Dünya Güneş’in etrafında dönüyordu. Fakat neyin içinde dönüyordu? Dünya ile Güneş arasında uzayda ne vardı? Bazıları buna “boşluk” şeklinde cevap veriyordu. Fakat bunun karşısına René Descartes (1596-1650) dikildi. Genelde, cisimlerin ve maddenin uzayda yerleştiği, yani bunların üç boyutta yayılması için uzayın bunlardan önce varolması gerektiği düşünülür. içine-alıcı bu uzay, âlemin varlığı için o dönemde de a priori olarak (peşinen) gerekli kabul ediliyordu. Fakat Descartes böyle düşünmüyordu. Uzay ile cisim arasındaki ayrımı ve birincinin ikinciden önce varolduğu fikrini reddediyordu (Bugün astro-fizik câmiası da uzay ile içindeki cisimlerin aynı anda varolmaya başladığı kanaatindedir). Düşüncesi şuydu: “Uzay, önceden birşeylerin olduğu yerde mevcuttur ancak. Uzay ve varlık, yani “içine-alan ve alınan” ayrımına aslında konuşma kolaylığı açısından başvurulmaktadır. Sebepler açısından cisimlerin mevcudiyetine imkân veren uzay değildir, cismin mevcudiyeti uzayınkini imâ etmektedir. Şu hâlde, boş uzaydan bahsetmek saçma olur; çünkü boşlukta uzay da olmaz. Kesinlikle boşluk mevcut değildir. Allah mükemmeldir, boşluk gibi bir ekgiblikten münezzehtir.”

kendin diyosun amk işte boşluk var orda boşlukla maddenin arası olmaz boşluk vardır sonrasında da madde varmış işte ne zorluyosun

karanlık madde.

@2 gibmiş

@2 güzel görmüş, kahkaha attım bin

. vardır

@2 ince
güldürdün bin

@2 yüzünden @1 giblenemiyo amk

@2 ahahha güzeldi şuku

@1 ne vardır amkodumun çocuu

ayrıca allah yoksa camileri kim yaptı

dört boyutlu alt uzay vardır. öbür ismi brane veya zar diyebilirsin.

@2 güldürdü gene amk

@2 sözel zekasını kullanmış.

@2 koptum pic