Aleyküm salam kardes

bEN DE HUKUK OKUYORUM ANLAT LAN

olm gibimsonik yalan dolan hikaye yerine daş gibi gerçek kesit sunuyoz muallakler çuku veriyo

Teklif var ısrar yok binler. Haydin iyi geceler

anlat panpa

Rezzers

Sırf sizin için yazacam panpalar. Akşama yazar bitiririm

Okuyacak olanlar için anıma başlıyorum panpalar. Seri bir şekilde part part atacam. 1-2 satte biter muhtemelen. Yarıda bırakıp giden binler gibi yapmam merak etmeyin.

Part 1: Bundan 8-9 yıl önce, mesleğin başlarında 24 yaşında, minyon tipli, esmer güzeli bir kadın müvekkilin boşanma davasını üstlendim. Müvekkilin adına Pınar diyelim. Pınar’ın annesi yine müvekkilim olan bir şirkette çaycılık yapan bir kadındı. Biz de o sayede davayı aldık (ben ve ortağım). Pınar eşiyle yanlış hatırlamıyorsam 4-5 yıllık evliydi ve 1 yaşında da bir çocukları vardı. Kocası olacak kamil serseri, müptezel bi arkadaştı. Kocasının serseriliklerinden ve kötü davranışlarından ötürü boşanmak istiyordu Pınar.

Part 2: Neyse uzatmayalım, davasını açtık. Bilirsiniz çekişmeli boşanma davaları uzun sürer. Bir de küçük bir çocuk da varsa bekle ki veri gelsin amk. Davayı açmadan önce Pınar’la ofiste birkaç defa evlilikleri ile ilgili konuşmuştuk. Avukatı olduğumuzdan evliliğin bilmemiz gereken her ayrıntısını anlatır müvekkiller. içkiden, kumardan tutun her türlü sapkınlığa varan şeyler duyarız. Belki onlardan birini de daha sonra anlatırım.

Part 3: Dava açıldı, birkaç duruşma geçti. O duruşmalara ben müsait olmadığımdan hep benim ortak girdi. O yüzden dava açıldıktan sonra aylarca Pınar’la görüşemedim. Hatun etkileyiciydi ama hiç aklımda “la buna bi çaksam mı” diye de geçirmemiştim. Ne de olsa mesleğin başında, idealist bir avukattık. 3-5 duruşma geçtikten sonra Pınar’ın annesinin çalıştığı müvekkil firmada Pınar’la karşılaştık. O da iş çıkışı annesini almaya gelmişti. Kısa süreli konuştuk. Ama bu sürede Pınar gözüme farklı görünmeye başlamıştı. Zayıf, minyon, düzgün fizikli bir kadındı (bir de şimdi görseniz amk).

olm duvara anlatıyomuş gibi oluyo. bi ses verin genşler

Bu part'ı da atıp ara veriyorum. ilgi olursa 1 saate devam edip tamamlarım

Part 4: Davada ilerleme kaydedilmişti. Sonlara doğru yaklaşıyorduk. Ve nihayet duruşmalardan birine girmek bana düştü. Pınar’la adliyede buluştuk, duruşma beklerken sohbet etmeye başladık. Eşi olacak yavuşak da her zamanki gibi gelmişti ama ikimizin de gibinde değildi. Birbirimizi tanımaya çalışmakla meşguldük. Duruşmaya girildi, ileri bi tarihe ertelendi ve çıktık adliyeden. Tam ayrılacakken vakti varsa adliyenin çevresinde çay içmeye davet ettim Pınar’ı. Çayların su gibi aktığı bir gündü. ilk başta klagib olarak davanın seyri ile ilgili yaptığımız konuşmalar gittikçe özel hayata doğru seyretti. O zamanlar bekardım ve bir arkadaşımla şişlide oturuyordum. Pınar bekar iki erkek olduğumuz için yemek, temizlik sorununu ne yaptığımızı sorarak zarf attı bana. Ben de bi şekilde çözdüğümüzü ama özellikle temizliğin sıkıntı olduğunu söyledim. O da müsait bir gün seve seve temizlik yapabileceğini söyledi. işareti almıştım ama hemen de atlamadım abazan gibi.

Rezerved

devam...

Part 5: Aradan birkaç gün geçti. Ara ara mesajlaşmaya başladık. O zamanlar whatsapp falan yok amk. Kontörü oldukça mesaj atıyo bana çeşitli bahanelerle. Ben de bir şekilde arayı fazla açmadan konuyu temizliğe getirdim. Hemen ilk hafta sonu için sözleştik. Ev arkadaşım memleketteydi. Bundan daha iyi bir zamanlama olmaz diye düşünmüştüm. Neyse c.tesi sabahtan bunu evinin yakınlarından alıp kendi evime getirdim. iki kişi kalıyorduk ama ev 3+1, hayvan gibi bir evdi. Kızın biraz gözü korktu ama çaktırmamaya çalıştı aklı sıra. Bana hiçbir şeye karışmamamı, ayaklarımı uzatıp TV seyretmemi söyledi. Yalandan “olur mu hiç öyle şey” falan dedim ama hiç ısrar etmeden TV’nin başına geçtim panpalar. Bu başladı harıl harıl çalışmaya. Ben bi taraftan TV’ye bakıyorum, bir taraftan da bunu kesiyorum. Yanında temizlik için getirdiği şort ve tişörtle ayrı bi ciksi geliyordu bana. Sürekli nasıl yapsam etsem de kızı tava getirsem diye düşünürken beklenen fırsat Pınar tarafından ayağıma kadar geldi.

Part 6: Bekar evi, dolapta yemek olmasa da bira mutlaka bulunur. Akşama doğru kız sağolsun işi bitirmiş, evi pırıl pırıl etmişti. Dolabı silerken de biraları görmüş. Çok da severmiş. Karşılıklı tekli iki koltuk vardı. Ben birisinde oturuyordum, o da dinlenmek için karşımdaki koltuğa geçti oturdu. Bacaklarını toplayıp oturunca zaten minicik bedeni ile koltukta kaybolmuştu. Hemen gidip birer bira açıp geldim. Başladık karşılıklı içmeye. Hava kararmış, sohbet derinleşmişti. 2-3 bira içtikten sonra Pınar hafiften çakırkeyf olmuş, bana sürekli neden kız arkadaşın yok vs gibi sorular sormaya başlamıştı. Hatun resmen sinyal yakıyordu ama ben de hamle yapmak için fırsat kolluyordum. Bi ara yorgunluk ve biradan kaynaklı gibi duran bir şekilde koltukta bacaklarını karnına çekmiş vaziyette uyuklamaya başladı. Aslında bana pek inandırıcı gelmiyor, rol yapıyor gibi geliyordu. Çünkü birayı iyi içiyordu ve 2-3 birada sızacak duruma geleceğini sanmıyordum. Ama ben de oynadığı oyuna eşlik etmeye karar verdim.

Devam et pamp

Part 7: Gözlerini kapamış, karşımda oturur vaziyette uyuklarken birkaç defa Pınar Pınar diye seslendim ama cevap vermedi. Ben de kalkıp yanına gittim. Yanına çömelip dudaklarına ufak bir öpücük kondurdum. ilk seferinde tepki vermedi ama ikinci hamlemde o da karşılık verince önce hafif, sonra ateşli bir şekilde öpüşmeye başladık. Bu esnada gözlerini hiç açmıyordu ve işi sarhoşluğa vuruyordu. Gerçekten sarhoş olduğunu düşünseydim asla yanaşmazdım ama oyun oynuyordu ve bunu pek beceremiyordu. Ben de önce oyununa karşılık vereyim, sonra ayarı veririm dedim. Bu gözleri kapalı bi şekilde beni öperken zaten çıtı pıtı bir vücudu olduğundan öpüşmeye ara vermeden kucaklayıp koltuktan kaldırdım Pınar’ı. Çok azmıştım ve resmen dudaklarını yiyiyordum kızın. Pınar’ı kucağımda odama doğru zütürürken Pınar oyununun ikinci perdesini sahneye koymaya başladı. Bana yine gözleri kapalı bir şekilde kocasının adıyla sayıklar gibi hitap ediyordu. Yani aklı sıra sarhoş olmuş, beni kocası sanmış da yiyişiyormuş havası vermeye çalışıyordu. Yatağa gidene kadar ses etmedim bana öyle hitap etmesine ama bu oyunu bozmalıydım. Çünkü az sonra yapacaklarımız belliydi ve biz ciks yaparken de aynı oyunu sürdürmesi demek, işimiz bittikten sonra “ay ben ne yaptım” tarzı saçmalıklarıyla uğraşmak demekti.

Part 8: Pınarı öpe koklaya yatağıma kadar taşıdım ve usulca yatırdım. Üstüne çıktım ve artık sadece dudaklarıyla ilgilenmiyordum. Pınar ise gözlerini açmıyor, hala bana kocasıymışım gibi ara ara sayıklar gibi hitap ediyordu. Bi 5 dakika kadar sesimi çıkartmadım. Onun da iyice azdığını hissettiğim anda Pınar’ı sarsarak sözde uyandırdım. Kalk ve karşında kim var bi bak dedikten sonra gözlerini açtı ve bana şaşkınlıkla baktı. Ama inanın hiç rol yapamıyordu. Biz ne yapıyoruz falan geyiğine girdik kısa bir süre. Ancak tahmin ettiğim gibi bu durum uzun sürmedi ve sevişmemize kendimiz olarak kaldığımız yerden devam ettik.