sen feres misin dıbınakoyduğum

Boşalan diye okudum amk

Gvyjk f ddjkk

göç etmek için doğdular, ya göç edecekler yada ölecekler korkunç tehlikelere rağmen ilerliyorlar yaşlılar bunu defalarca yaşadı gençler sürüden ayrılmama gereğini biliyorlar büyük tehlikelere rağmen ilerliyolar yollarına devam etmeliler dünya onlara fısıldadı harekete geç, harekete geç ve yaşa son 400'lüğe gelirken gül batur birinci şahbatur sondan geliyo gülbatur birinci şahbatur geliyor gülbatur birinci geliyor 10'ncu yıl gazi koşusunu süleyman atlı'yla gülbatur alıyooo gülbatur alıyooo.

Evet bulmuştu çözüm muminun süresinde geçiyordu.
Ancak bunlar müslüman değillerdi. Yapacağımız şey fayda etmeyecekti.
ibranilerden günümüze kadar taşınan, pagan kültüründe de görünen kan duası(büyüsü) adında bir yöntem bulduk.
Denemekten birşey kaybetmezdik. Ancak bu fikirden hoşnut olmamış olacak ki ilk başta duyduğumuz arapça(ibranice)
Sözleri daha şiddetli ve daha hızlı bir şekilde duymaya başlamıştık.
Kaybedeceğimiz pek birşey yoktu.Ölecektik. Zaten bunca olayın arasında defalarca ölmemişmiydik.
Arkadaşımla karşılıklı bağdaş kurarak yere oturduk. Sayfada yazanları arkadaşım okuyor ben ise tekrar ediyordum.
Bir süre sonra ezberlemiştik bile.Şimdi gözlerimiz kapalı el ele tutuşmuş bir şekilde selena selena diyorduk.
Evet gelmişti. Selena buradaydı. Keşke çilingirde görebilseydi bu olanları. Kurtuluyorduk.

Zumqiler sonunu nasıl bağlayacağımı bulamadım.
Absürt mizah şeklinde bitirsem olur mu?

Ağlıyordum, yerde yatan cesete, kulağını tutup bağıran arkadaşıma bakıp ağlıyordum.
Televizyona döndüğümde başka birşeylerin yazdığını farkettim. Kurtulduğumuzu düşünerek arkadaşıma yazının anldıbına bakmasını söyledim.
רק פולחן yazıyordu ve televizyon sürekli açılıp kapanıyordu.Ama bu yazı hala oradaydı.
Yazının anldıbının sadece ayin olduğunu öğrendiğimizde. Birinin kendini diğeri için feda etmesi gerektiğini anladık.
Arkadaşımın ölmesine izin veremezdim,hem nereden bilebilirdim buradan sağ çıkacağımı.
Arkadaşıma dönerek böyle birşeyin olmayacağını söyleyerek kolundan tutup oturma odasına zütürdüm.
internetten cinler, ayinler hakkında araştırma yapmasını. Belkide bir çözüm olabileceğini söyledim

Rezzzzz

Yine aynı ses tonuyla çilingiri seçtiğimizi ama nasıl yapacağımızı sorduk.
Televizyonda tekrardan farklı bir yazı belirdi.Bu seferde ses git yazıyordu.Ne sesi dememle birlikte
Mutfaktan gelen metal seslerini işittik. Telefonumu çıkarıp pek güçlü olmayan ışığı eşliğinde mutfağa girdim.
Tezgahın üzerinde bir kağıt, kağıdın yanında bıçak ve pala tarzı kesici bir alet duruyordu.
Alıp geriye döndüm. Kağıdı incelemeye başladık.
Daha çok nepalde hayvanların kurban ediliş tarzındaki birkaç resim ve metodlar vardı kağıtta.
Vahşice öldürmek..
Daha fazla sukunetini sağlayamayan çilingir arkadaşımın üstüne atladı. Vuruyor,kulağını ısırıyordu.
Neredeyse kopartacaktı arkadaşımın kulağını.
Yapacak birşey olmadığını anlayınca elimdeki pala tarzı aletle çilingire vurmaya başladım.
Suratıma sıçrayan kana hiç aldırmadan vuruyordum.
Ölmüş olmasına aldırmadan 2 dakika boyunca vurmaya devam ettim

Tüm evde duyulacak şekilde ne istiyorsun diye bağırdım.
Televizyonun ekranı kararıp tekrar geldi ve şimdi başka bir yazı vardı.
Arkadaşıma dönüp baktığımda çoktan ne yazdığını aramay başlamıştı bile.
Çok geçmeden onuda bulmuştuk ve bu sefer yazanlar içimizi dondurmuştu.
Bedenimizi istiyordu. Sadece birimizin bir ayin eşliğinde bir kişiyi kurban vermemiz gerekiyordu
Arkadaşımla birbirmize baktık tabiki seçilecek kişi belliydi.Çilingir!
Tanımıyorduk, bizim için bir değeri yoktu. Durumu anlamış olacak ki yapmayın çoluğum çocuğum var
Kıymayın bana diye ağlamaya başladı.Üzülmüştüm, olanlar artık beni korkutmuyordu ancak çilingirin o hali
içimi parçalamıştı

Hadi hızlı hızlı

devam hocam sardı hikaye

Ne yapsak ne etsek derken Salondaki televizyondan geldiğini düşündüğümüz sesler duyduk.
Kalkıp bakmaktan başka çaremiz yoktu. Telefonların şarjı bitmesin diye tek telefonun flashı ile idare ediyorduk.
Şimdiden %40'ın altındaydı şarjlar. Eğer biterlerse diye düşünmek istemiyorduk. Ağır adımlarla salona girdik.
Televizyonda arapça birşeyler yazıyordu.Ne olduğunu hiçbirimiz anlamadık. Arkadaşım internetten bakabileceğini söyledi.
Şarjı idareli kullanmamız lazımdı ancak yapılması gereken buydu. Olur hızlı ol diyerek yapmasını istedim.
2dk sonra yazan şeyin ne olduğunu bulmuştuk. Arapça değil ibranice'ydi ve Hoşgeldiniz yazıyordu.
Bizimle iletişime geçiyordu ama biz onunla nasıl geçecektik?

Korkarak telefona baktım, duvar kağıdımda odamda ve balkon camında gördüğüm şekil vardı.
Başka birilerini aramaya çalıştım ancak bu seferde şebeke yok uyarısı geliyordu.
Oysa ekranda göründüğü gibi şebeke vardı üstelik 4 diş çekiyordu.
Balkon kapısı açılmıyordu. Camları kırmayı denedik. Lakin ne kadar güçlü vurursak vuralım hiçbir türlü kırılmıyordu.
Çaresizce koltuğa oturdum. Arkadaşıma bana bakıyordu.Çilingir ise yarı baygın halde ayakta duruyordu.
O halde ne yapacağımızı düşünürken sabahı bekleyelim dedi çilingir.
Ne sabahı diye çıkıştı arkadaşım saat daha 23:00 bile yoktu. Saatlerce burada kalmaya ise hiçbirimizin niyeti yoktu

Fikir mantıklı gelmiş olacak ki balkona çıkmak için oturma odasına yöneldiler tabi benimde orada durmaya niyetim olmadığı için peşlerinden odaya girdim.
Şimdi ise 2 dk önce orada olduğumuz salondan gülme sesleri geliyordu. Anlamadığım arapça-farsça karşımı bir dille konuşmalar duyuyordum ve bunu duyan kişi sadece ben değildim.
Arkadaşım balkon kapısına yöneldiğinde camda yine o avuç izlerini ve garip bir şekil gördü.
Evet işte o şekildi, oturma odamda gördüğüm şeklin aynısıydı.
Ağlamak istiyordum, ağlarsam belki kurtulurum, belkide uyanırım düşüncesi vardı.
Olanların birer kabus olmasını istiyordum.Çilingirin gözleri çoktan dolmuştu.
Neden geldim ki buraya diye söyleniyordu.O sırada Aklıma Üst komşum Zafer abiyi aramak geldi.
Belki yardımcı olabilirdi. Telefonu elime alıp rehberden zafer abiyi aradım.
2-3 çaldıktan sonra telefon açıldı.
Hızlı bir şekilde apartmanın 2. katındaki boş daire'de mahsur kaldığımızı jandarmayı arayıp, mahalleden bulabildiği 3-5 kişi ile hemen apartmana gelmesini söyledim.
Cümlem tam bitmek üzereydi ki telefonda yine o arapça konuşmaları duydum. Ardından o gülme sesini..

Arkadaşıma perdeleri açmasını en azından sokak lambasının ışığının iyi geleceğini söyledim. Kafasını sallayarak perdeyi açtı.
Açar açmazda çığlık attı. Sokak lambasının ışığının vurduğu camda avuç izleri vardı.
Çilingir bana dönerek ben gidiyorum para marada istemez diyerek kapıya yöneldi. Bizde arakasından yürümeye başladık ancak salondan çıkmamızla apartman kapısının kapanması bir oldu.
Eminim ki arkadaşım şimdi bana inanıyordu. Koşarak kapıya geldik ancak kapı kilitliydi ne yapacağımızı bilemez haldeydik.
Çilingire kapıyı açmasını söyledim. Sadece kafasını sallayıp yere çöktü maymuncuğu çıkarıp kilide soktu 2-3 çevirmeden sonra maymuncuk kırıldı.
Başka bir tane ile denemesini söyledim yine aynı şey oldu.
Evde kapalı kalmıştık. Balkondan atlayabileceğimizi söyledim. Haliyle 2. kattı ve pek sorun olmazdı

Rayyyyyalllah

Ne zaman yazcan hadi

Hadi devam et rez

REZ AL DEVAM EDECEK