daha önce bahsetmiştim

80 kişilik sınıfın önünde ednan gel yanıma dedi tahtadaki soruya odakladı beni , arkama geçip kafamı kıtırt diye çevirdi.

anlamaya çalışırken kalbim sıkıştı , ağzımdan burnumdan kan geldi, kekelemeye başladım , hocam neden boynumu kırdınız bilmiyorum ama özür dilerim çıkabilir miyim dedim , çık dedi boynum kırıldığı için hareket edemedim..

sonra tekerlekli yatakla okula gitmeye başladım , bana özel rampalar falan yapıldı okula. yatağımın alamadığı virajlarda duvarları kırıp koridorları genişlettiler. bi gün yine köşeyi geniş alırken , hocayla burun buruna geldik. o an bu andı rezil rüsva etmeliydim o gaddar ibineyi.

hocanın burnunun üstüne nişan alıp tükürdüm tükürüklerimin yarısı ağzımdan aşağı sakalıma aktı tam istediğim gibi ayarlayamamıştım ama ok yaydan çıkmıştı ve tükrüğümün yarısı hocanın pörsümüş suratından aşağı sızıyordu. şimdi kaçma zamanıydı. yatağımı geri geri merdivenlerden aşağı yuvarladım. sidik torbalarım falan düştü patladı hep, kafatasımda çatlaklar var yine utanan ben oldum.

ayıp eddin hocam bilgin olsun

mi