0
derbeder ve uykulu bir şekilde gideceği istikamete yol almak için, otobüse binen ve ulaşım ücretini ödemek için akbil bastıktan sonra boş akbil sesini duyup, eski sevgilisiyle göz göze gelen bir gencin yaşadığı gerilim ve kasvet dolu bir yaşam hikayesidir. hayata dair iç burkan detaylardan birisidir.
mayıs sonundaki final döneminde başlamıştı. finaller yüzünden gergin sevgiliyle, hararetli bir tartışma yaşayan genç adam, sevgilisiyle ayrılmak zorunda kalmıştı. ayrılan da o değildi aslında, keza sevgilisinin de finalleri ve stresleri vardı. o'nu anlayabiliyordu fakat o genç adamı anlamıyordu. velhasıl, bu üzüntü o'nu sınavlarında başarısız yapacak, aşk acısı ve g.te girmiş sınav sızısı kalbinde ve beyninde çift façalı yaralara yol açacaktı. genç adam, kendini salıp içkiye verecekti.
gel zaman git zaman, ramazan ayının ortası olmuştur. ankara'da okuyan kankasına yardım etmek için genç adam ankara'ya yola çıkmıştır. ev temizlenir, düzenlenir. pırıl pırıl edilir. iftardan sonra arkadaşlarıyla buluşacaktır. kankasıyla bir halk otobüsüne atlarlar. kankası ona sosyal olması için, " ehe ehe al lan akbili sen bas. " der. kıramaz çünkü bir tek kankası vardır. " tamam lan ahahahah. " yanıtını verip, hunharca akbili basar. o insanı derin hüzünlere gark eyleyen boş akbil sesini tüm otobüs duyar. o an genç adam utancından kafasını çevirirken, yolcuları keser...
ancak o da ne, tanıdık ve vurdumduymaz şekilde kendisine biri bakmaktadır. evet o, eski sevgilisidir. şöförün o, " geç lan hadi godumunun delisi ! " bakışı ve muavinin özgüvenli, " olm söyleyin istikametinizi söyleyeyim ücreti. " bakışlarıyla iyice kahrolmuştur. ne yapacağını bilemez. " kanka sende 5 tele var mı ? " diye rica edip, muavin'e " 2 tane keçiören alır mısın ? alabilir misin ha ? " diye esprili şekilde yaklaşır. dayak yiyip otobüsten, yaka paça atılacağı ihtimali bir an aklına gelir ama muavin anlamamıştır, para üstünü vermiştir.
genç adam arkaya doğru ilerlerken, oturan teyze ve amcalarla hep göz göze gelir. deminki boş akbil sesinden ötürü herkes onu içerleyen şekilde bakmaktıdır. kaşları birden havaya kalkmıştır. iki tane teyzenin konuştuklarına kulak verir ;
- akbili de bitikmiş.
+ şu sıfata bak ya. saç sakal karışmış, parası da yok. ıy böyle mi olur hep öğrenciler ? iyi ki kızı, kudrettin'e verdik. evi var, dükkanı var.
o an iyice yıkılmıştır genç adam. sevgilisini kaybetmiş, hayattaki tek sahip olduğu kankasıyla da otobüste rezil olmuşlardır. tekrar eski sevgilisiyle göz göze gelir. içinden konuşma isteği doğmuşken, tam selam verecekken eski sevgilisi ayağı kalkar. genç adamın içi hoş olur. sarılacaklarını ummaktadır. gülümser ve hızlı adımlarla ona yaklaşıyorken, eski sevgili kapıya doğru yanaşır ve ;
- kaptan orta kapıyı açar mısın ?
sözünü duyup yıkılır. " bu özgüven nereden geliyor sevgili ? sen böyle değildin. bana bir selam vermeden gitme ey zalim. " diye söylenir. inerken kız, esas oğlana öyle bir bakış atmıştır ki. genç adam, orta kapı sözüyle bir bağ kurar. evet eski sevgilisi ona orta parmağı dolaylı şekilde göstermiştir. " nah barışırız. " imasını anlamıştır. inerken eski sevgiliyi camdan keserken, gülümseyerek telefonla konuşmaya başladığını görür ve yıkılır.
o an kıçında bir şaplak hisseder. kankası ona sayı yapmış bir voleybolcu edasıyla vurmuştur. " hadi olm geldik. uyansana lan manyak. " seslerini duyar. kankasına bakar, sesler iyice yoğunlaşır. gözlerini açtığında yatakta 3 erkek göğüslerini sıvazlamaktaydı. ancak çok iğrenç bir durumdu ve koşarak o sahneden uzaklaştı...