-
1901.
+1Ilk suku okuyarak bastim reyiz
-
1902.
+51*Tümünü Göster
kendimi savunmaya çalışıyordum.
eylül sağlı sollu girişiyordu bana.
geri geri adımlar atarak kaçtım mutfaktan.
salonun ucuna kadar gelmiş duvara sıkışmıştım.
-yapma kız. demelerime karşılık vermiyor aksine hoşuna gidip dozu biraz daha arttırıyordu.
ara ara fake verip savunmamı kırıyor, beni boşa düşürüyor, gavur birliği gibi bedenime sızıyordu.
acayip huylanmıştım.
aslında sinirlenmiştim ama kırılmasın diye belli etmedim.
bunu bana her hangi biri yapsa allah yarattı demezdim.
eğlencesine elimden geldiğince ayak uydurmuştum.
ama refleks olarak savunuyordum hala kendimi.
bir anlık boşluğundan yararlanarak kaçtım içeri.
yattığım odaya girmiştim.
eylül durur mu geldi peşimden direk.
geri geri gelirken oda bitmiş yatağa çarpmıştım.
düştüm yatağa.
dizlerinin üzerinde yatağa çıktı o da.
kaçacak hiç bir yerim kalmamıştı.
bir hamlede üstümden atabilirdim ama anladınız işte amk ben de istemem yan cebime koy modundaydım.
iyice üzerime çullandı.
şu anda aklınıza gelenlerin hiç biri o anda aklıma gelmeyecek kadar zor durumdaydım.
en nefret ettiğim şeye, gıdıklanmaya son 5 dk'dır belki aralıksız maruz kalıyordum.
"imdat" diye bağırıcacaktım utanmasam.
-eylül yeter çatlıcam. diyebildim en son.
deli gibi eğleniyordu ama insafa gelmişti sonunda.
-bugünlük yeter mi? dedi kanter içinde kalarak.
sakıncalı bir temas yoktu ama hala üzerimde oturuyordu.
resmen rehin almıştı beni.
-bugünlük değil bi ömürlük yeter. dedim nefes nefese.
-yok hemen kurtulamazsın öyle. dedi eliyle bir hamle daha yapıp.
-sakın. dedim elinden tutup.
-afferim çekirge, hızlı öğreniyorsun, bak reflekslerin ilerledi bile. dedi
gülerek tepki verdim.
üzerimden kalkarak yanıma uzandı.
ikimizde vıcık vıcık ter olmuştuk.
çok mutluydum o an ama tedirginlik de yok değildi.
nefes alış verişlerimiz düzelene kadar konuşmadık ikimizde.
öylece yatakta uzanmış tavana bakıyorduk.
sonra kafasını çevirdi bana doğru.
ben de ona doğru çevirdim kafamı.
haliyle dudaklarımız yine tehlikeli sulardaydı.
refleks olarak kendimi geri çektim.
-senle oynamak çok keyifliymiş. dedi (bu lafı unutmayın beyler)
-öyle mi. dedim
-öyle. dedi
-senden kaçmak hiç keyifli değilmiş ama. dedim
-kaçma o zaman. dedi
-kaçırma o zaman. dedim
kafasını tekrar yukarı kaldırdı.
ama bu sefer komple kendi yaklaştı yanıma.
kafasını tam omzumun altına göğsüme doğru koydu.
o görmemişti ama aptal aptal gülüyordum yine. -
-
1.
+19istemsiz siritiyorum aq
-
2.
+13la bu lafı unutmayın dedin ya direk yıktım bütün hikayenin sonunu.
-
3.
+4O kadar da değil be üzüldüm boncuk amk
-
4.
+7daha durun amk ortada bi şey yok bi sakin olun
-
5.
+14Bu lafı unutmayın dediğinde sanki beni gibiyolar gibi hissetim amk reyiz naptın öyle ya
-
6.
+3olm o lafı unutmayın dedi kız kesin boncuğa kazık atıp daşşak geçip bırakcak. neyse devam okumaya
diğerleri 4 -
1.
-
1903.
+50*
bi süre de öyle kaldık hiç konuşmadan.
her geçen gün biraz daha bağlanıyordum eylül'e.
içimi bir korku kapladı durup dururken.
evet beyler bu korkunun adı kaybetme korkusuydu.
ve ilerleyen yıllarda kat ve kat artacaktı.
derken içerden çaydanlığın sesi duyuldu.
çay suyu kaynamış fokurduyordu.
ev yansa umrumda değildi ama,
-çay. demişti eylül.
fırladım yerimdem.
o da peşimden geldi.
ben çayları koydum, o kekleri.
salona geçtik beraber geri.
çaydan bi yudum aldım, deli gibi açtım, keke daldım.
düşündüğüm ilk şey "keşke tadına bakmadan önce iddalaşmasaydım" oldu.
muazzamdı amk.
"bi kek nasıl böyle güzel olabilir amk" dedim içimden.
midemde resmen bayram havası.
-nasıl olmuş. diye sordu eylül.
-ehh işte. dedim
-ağzının tadı yok bence senin. diyip trip attı.
bu sefer haklıydı ama mevcut rakibimi övemezdim.
bu rekabet kanunlarına aykırıydı.
kekler bittikten sonra evin kızı edasıyla eteğimi düzeltip kalktım ayağa.
-ben yemicem, sana getireyim mi bi dilim daha. dedim
"ay zütüm" diyen gözlerle baktı bana eylül.
-istemez, saol. diyerek tatlı tatlı trip attı yine canını yediğim.
saat epey geç olmuştu.
uykum gelmişti.
yarın da sabahtan enişteyle beraber doktorun yanına gidecektik.
oturduğum yerde kafamı geriye doğru dayadım.
-yatacak mısın? dedi eylül.
-yooo uykum yok. dedim yalan söyleyerek
-gözlerin kıpkırmızı olmuş ama. dedi
-olur arada bana öyle. dedim
-kaçta gidicez yarın doktora? dedi
-gidicez derken? dedim
-bende gelicem. dedi
-neden? dedi.
-yanında olmak için. dedi
bu basit ve güzel cevabı sorgulamak saygısızlık olur diyerekten
-peki. diyerek uzatmadım mevzuyu.
eylül yerinden kalkarak içeri girdi.
yine bi şeyler karıştırıyordu ama bu sefer gitmedim peşinden.
2 dk sonra elinde bi çarşaf ve battaniyeyle salona geldi.
-kalk bakalım. dedi
-eylül napıy... demeye kalmadı.
-hadi olum hadi zıpla. dedi
direk kalktım oturduğum yerden.
önce çarşafı serdi koltuğa.
sonra koltuğun minderlerinden yastık yaptı.
sonra da elindeki battaniyeyi bıraktı. -
1904.
-4Panpalar birisi su fotoya evlatlık fln demis eylul yengeyle kardes cıkmasın lan ömer? Ayrica omer pampam Anneden hiç haber yok bıraktın o kadını oralarda..
-
-
1.
+1Hooaaayyydaaaa naptin panpa amk yılan hikayesine çevirdin la
-
-
1.
+3Ne bileyim pampa korkuyorum amk bu iş kesin olmayacak olsa zaten omer simdi cocuklariyla ugrasirdi gelip sozluge niye yazsin belki ilerde kizi olur adini eylul koyar veya egeni dogarsa onun adi eylul olur.
-
2.
+3Haklısın panpa da dur bakalım takipteyiz neler gelecek bakalım başa
-
1.
-
1.
-
1905.
+7Senle oynamak çok keyifliymiş hımm.. Boncukcum eger tahmin ettigim bi seyse bizim nijeryali arkadaslar var 3 tane salalim Eylulun ustune eger degilse bi çeyregimizi takariz
-
1906.
+3geldim la mk boncuk yardırmış gene iyi geceler beyler hepinize
-
1907.
+41*Tümünü Göster
-nasıl oldu? dedi
-ney nasıl oldu? dedim şaşkınlıkla.
-yatağın. diyerek güldü pis pis
mevzuyu çakmıştım ama yine de onun ağzından duymak için sordum.
-ee içerde kim yatacak peki? dedim
-ali'nin kalıcak yeri yokmuş da onu çağırdım. dedi
"hasgibtir"ledim çok derinlerden.
elemanla son olaydan sonra doğru düzgün konuşmamıştık bile.
hadi ben kabul ettim diyelim o nasıl geliyordu amk.
"vay amk" demekten başka çare kalmamıştı bana ki.
eylül'ün bin gülüşü rahatlattı beni.
-şaka yapıyorsun di mi? dedim yine de emin olmak için.
-yooooo. dedi bu sefer gülerek.
-he he tamam tamam. dedim sallamaz bir tavırla ben de gülmesine eşlik ederek.
-hadi yat bakalım. diyerekten beni yeni yatağıma yatırdı.
üzerimi bi güzel örttü..
yüzümdeki en belirgin yara olan kaşımın üzerine baktı.
-geçiyor geçiyor. diyerek avuttu beni.
önce gitti ışığı kapattı.
sonra tekrar yanıma geldi.
sokak lambası odayı az da olsa aydınlatıyordu.
bana doğru eğildiğini görebiliyordum.
"ulan" demeye kalmadan eylül çok masum bir öpücük kondurdu dudaklarıma.
-iyi geceler. dedi çok içten.
-iyi geceler. dedim binlerce duygunun içinde kalmış tepkisizce.
ama şoktaydım, o yüzden kontrol edememiştim sesimi.
yüreğim yerinden çıkacak gibi olmuştu.
bu şekilde uyuyabilmem imkansızdı.
bir yandan utanıyor bir yandan sessiz sevinç çığlıkları atıyordum içimden.
bir insan nasıl bir insanı her hareketiyle kendine yeniden aşık edebilirdi,
cevabı eylül'de gizliydi.
odaya girdi.
kapıyı kapattı eylül.
uyumam epey zaman aldı.
saati göremiyordum ama tahminimce 3'e geliyordu.
yarın belki de zor bi güne uyanacaktım ama eylül'ü düşünerek hayaller kurarak uyumayı tercih ettim o gece.
insan yüzünde gülümsemeyle uyur mu amk.
ben uyudum o gece.
muhtemelen uyumadan önce kafamda kurduklarımdan dolayı çok fantastik rüyalar gördüm.
gördüğüm tüm rüyalarda eylül vardı.
uyurken bile mutluydum amk.
ama bu mutluluğun çok da uzun sürmeyeceğini biliyordum içten içe de.
öyle böyle derken sabah oldu.
yattığım koltuk belimi mahfetmişti.
kalkamadım yattığım yerden.
önce gerindim bi, sonra gözlerimi ovuşturdum.
sonra mutfakta ıslıkla "hayat sevince güzel, sevince tatlı günler, bir kuşu kelebeği, bir taşı sevin yeter"i çalan eylül'ü duydum.
camdan bakasım gelmişti bir an tüm mahalle halaya kalkmış mı diye.
neşeyle kalktım ağrıyan belime rağmen yattığım yerden.
mutfaktaki küçük masaya kendi çapında kahvaltı hazırlamıştı sevdiğim.
çayı koyuyordu ben mutfağa girdiğimde. -
1908.
+44*
dün geceki öpücükten cesaret alarak
-günaydın. diyerek yanağından öptüm eylül'ü.
çok ilginç bir şekilde bu sefer ben değil o utanmıştı.
benim genelde olduğum kadar kızamamıştı ama utandığı belli olmuştu en azından.
masaya oturduk.
kahvaltımızı yaptık.
başka bir zaman olsa eylül'ün o küçük elleriyle hazırladığı masanın keyfini uzun uzun çıkarırdım ama birazdan evden çıkmazsak enişteyle sözleştiğim vakitte buluşamayacaktık.
eylül zaten hazırdı, ben de üzerimi değiştirdim ve çıktık evden.
eniştemin börekçiye geldik.
enişte çoktan gelmişti.
arka koltuğa bindi "günaydın" diyerek.
kısa bi selamlaşmadan sonra arabadaki konuşma tamamen bitmişti.
hastaneye kadar kimse konuşmadı.
doktorun ne tepki vereceğini merakla bekliyorduk sadece.
tam 8:30'du hastaneye geldiğimizde.
danışmaya çıkıp doktor beyi sorduk.
kendisinin geldiğini ama hasta kabulune 9'da başlayacağını söyledi görevli.
hasta değildik ama yine de beklemeye karar verdik.
hastanedeki zaman birimi ne olursa olsun normaldekinden farklıydı beyler.
zaman geçmek bilmedi amk.
2 saat sonra saat 9 olmuştu.
direk daldık odasına 3'ümüz de.
-randevumuz yarındı diye hatırlıyorum. dedi doktor.
-onun için gelmedik doktor bey. dedi eniştem
-neden geldiniz peki. dedi doktor.
-eşim, kürtajdan vazgeçti, bebeği doğurmak istiyor. dedi zorla da olsa.
doktor yerinden kalktı
-biz ona intihar etmek istiyor diyelim. dedi acı acı
-doktor bey hiç mi ihtimal yok bebeği sağlıklı bi şekilde doğurmasına. dedi eniştem
-bakın anlamıyorsunuz, rahim yapısı doğuma müsait değil, doğum esnasında ya bebeği kurtarırız ya anneyi, ama ikisini birden imkansız diyemem ama çok zor dedi. doktor
eniştem büktü boynunu.
benim içim parçalandı.
eylül omzumdam tutarak bana destek olmaya çalıştı.
-ayrıca başladığımız ilaç tedavisinden sonra ablanızın bebeği besleyebilmesi zaten imkansız, hormon tedavisi uyguluyoruz, bu kürtaj olmazsa bebek eşinizin karnında zaten ölecek, ve bu daha büyük bir travma olacak eşiniz için. dedi
o kadar çaresizdik ki bu kötü haberle ablamı kürtaja ikna edebileceğimizi düşünerek mutlu olmuştuk amk.
cevabımızı alıp çıktık doktorun yanından.
-teşekkürler doktor bey, yarın büyük ihtimalle burda olucaz eşimle. dedi eniştem odadan çıkarken.
onun da umutlandığı belliydi. -
1909.
0rezerve
-
1910.
0Bugun cok part atti boncuk reyiz gununde heralde eyvallah
-
1911.
0Ya yazsana amk hadi ya çatladım amk
-
1912.
0boncuk uyumadım bekliyorum hala orjinal part bitimi yapmadın
-
1913.
+2 -2Beyler bu arada benim bi fikrim var her bölüme 1 bölüm adı verelim herkes bi teklifte bulunsun 1. Yi şukular belirlesin ve en çok şuku alan o Bölümün başlığı olsun ama her part için demiyorum öyle bin olur her bölüm için diyorum yapalım mı böyle bi şey ?
-
-
1.
+4Gereksiz
-
-
1.
+1ne bileyimm içimden geldi, tamam yapmayalım amk
-
1.
-
1.
-
1914.
+12son partı salıyorum şimdi. dikkat ettiyseniz 6 part oldu bugün amk.
-
-
1.
+14günde 100 part at okuyalım mk
-
2.
+5eyvallah reyiz adamin dibisin
-
1.
-
1915.
+55*Tümünü Göster
ablam zaten karnında ölecek bir bebeği doğurucam diye ısrar edemeyecekti.
şu an size anlatmam imkansız beyler ama
tarifsiz bir rahatlama ile tarifsiz bir huzursuzluğu aynı anda yaşadığınızı düşünün.
işte öyle garip bir duyguydu amk.
hasteneden çıkmıştık.
arabaya bindiğimiz gibi ablamın evine doğru sürdüm.
eniştem anahtarla açtı kapıyı.
ablam ev işleriyle uğraşıyordu.
bizi görünce şaşırmıştı.
2-3 muhabbetten sonra asıl mevzuya girmek için yeltendi eniştem.
-doktordan geliyoruz biz. dedi ablama.
-ne için. dedi ablam anlasa da dalga geçer gibi gülerek.
-verdiğin kararı doktora danışmak için. dedi eniştem.
ablam artık saklamıyordu.
hatta rahatlamışa bile benziyordu.
-eee? dedi ablam.
-kararından vazgeçmelisin. dedi eniştem.
-yapamam. dedi ablam.
-yapmaman bi şeyi değiştirmeyecek, bir hiç için hayatını riske atmana izin veremem. dedi eniştem.
-bir hiç dediğin çocuğumuz, bizim çocuğumuz. dedi ablam gözleri dolarak.
-hiç doğmayacak çocuğumuz. dedi
-konuşma böyle. dedi ablam ağlamaya başlayarak.
normalde eniştem şimdiye çoktan koşmuş ablama sarılmıştı ama ilk defa o kadar kararlı görmüştüm onu.
-aldığın ilaçlar zaten bebeğin karnında yaşama ihtimalini bitirmiş durumda,
o hastanede ilk gün imzaladığımız kağıtlarda verdilk biz bu kararı,
şimdi istesen de dönemezsin. dedi eniştem sesini yükselterek.
ablam öfke dolu gözlerle enişteme baktı.
-bana destek ol. dedi ablam.
-olamam, seni kaybetmeyi göze alamam. dedi
sesi iyice yükselmişti.
başka bir zaman ablama böyle bağırsa rahat duramaz,
dalardım belki ama o an o kadar haklıydı ki.
ablamı kaybetmeyi ne o ne de ben göze alabilirdim.
eniştemi sonuna kadar destekliyordum.
eniştem doktorun söylediklerini tekrarladı.
-anlamıyor musun, bebeğimiz zaten ölüyor, kürtajdan kaçmak çözüm değil, o ilaçlar bebeği beslemene izin vermiyor, anla artık. dedi yerinden sinirle kalkarak.
ardından ablam da kalktı ayağa.
önce sakin bir şekilde eniştemin omuzlarından tutarak onu kalktığı yere oturttu.
sonra içeri geçti.
ben önce "kafa dinlemek için belki de kaçmak için içeri geçti" diye düşündüysem de
elinde bir poşetle geri geldi ablam.
siyah eczane poşetlerindendi.
poşeti eniştemin kucağına bıraktı.
bi kaç tanesi yere düşmüştü poşetteki ilaçların.
yere düşen ilaç kutularının hiç biri açılmamıştı.
eniştem merakla poşetteki diğer ilaçlara attı elini.
çıkarttığı iki şişe hapın da kapağı ilk günki gibi koruyucu şeridiyle beraber duruyordu.
bu saatten sonra bize sadece doğuma gün saymak ve o güne kadar dua etmek kalıyordu... -
-
1.
+11ilk şuku
-
2.
+18herif ben daha partı yazmadan şukuladı amk
-
-
1.
+5öyle reis :D
-
1.
-
1.
-
1916.
+32gün işlerden dolayı kaçırmıştım bi solukla yetiştim reis pusudayım
-
1917.
0ohaaaaaaaa
-
1918.
0olaylara bak ablana ins bisey olmaz bugun uzgun bitti aq
-
1919.
+5Demin kurtalan Ekspres in konserinden çıktım tamirci çırağında aklıma geldin bin kurusu.
-
1920.
+25öyle işte beyler. bu geceyi de yedik. kaçıyorum ben. geç kalmıyım işe. sataşmayın kimseye. iyi geceler.
-
-
1.
+3Eyvallah kolay gelsin boncuk sende satasma kimseye aq
-
2.
+4iyi geceler güle güle abi
-
1.
başlık yok! burası bom boş!