/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1776.
    +1
    özlemişim
    ···
  2. 1777.
    +6
    sayfa 100 olmuş artık, şurda da bi ayracımız bulunsun..

    tanıdıgım, sevdigim panpalar başta olmak üzere başlıktaki tüm panpalara selamlar sevgiler saygılar ^_^
    ···
    1. 1.
      +2
      Aleykümselam
      ···
    2. 2.
      +2
      Eyvallah panpa sanada sevgiler saygilar
      ···
  3. 1778.
    +1
    reis sen bu yazıları bos oldugunda telefona kaydetsen sonra direk atsan olmazmı be meraktan beynimizi yiyoz
    ···
  4. 1779.
    +2
    Boncuk panpa bugün erken gel ya sınav var
    ···
  5. 1780.
    +2
    herzamanki gibi pustuk boncugun yoluna bekliyoruz. cumleten selamun aleykum beyler uzun partlı bir gun olmasi dilegiylr
    ···
  6. 1781.
    +5
    Bi gün de erken gel Allah'ın dakiği
    ···
  7. 1782.
    +3
    Kardeşm meraba. Hikayene bugün başladım direk bitirdim zaten. Helal olsun valla çok iyi yazıyorsun. Herkesin başından bi sürü olay geçiyor ama anlatımın müthiş. Merakla gelmeni bekliorum.
    ···
  8. 1783.
    +2
    Boncuk panpa çok uykum var yatiyorum ben sabah ilk isim okumak olcak iyi geceler
    ···
    1. 1.
      +3
      iyi geceler bin
      ···
    2. 2.
      0
      Geldim panpa
      ···
  9. 1784.
    0
    Pustuk bekliyoruz *
    ···
  10. 1785.
    +6
    1453 istanbulun fatih sultan mehmet tarafindan fethi. Boncuk f5i koparttim tukenmez kalemle basiyorum aq
    ···
  11. 1786.
    +12 -1
    geldim beyler
    ···
    1. 1.
      +2
      hoş geldin abi
      ···
  12. 1787.
    +1
    kavunpeynir nerdesin panpa adam geldi
    ···
    1. 1.
      +1
      Hıdırellez kutluyorum panpa varsa dilekler alayım *
      ···
      1. 1.
        0
        Bana bi is panpa
        ···
      2. 2.
        0
        geç kaldın panpa
        ···
      3. 3.
        0
        Ben çok çok geç kaldım o halde ya, aq gönül işi dileyecektim :D
        ···
      4. diğerleri 1
  13. 1788.
    +51 -1
    *
    mal gibi kalmıştım öylece.
    inanmak istemedim önce.
    "şaka yapıyorum de" diyen gözlerle baktım Eylül'e.
    yerinden doğrularak gözlerime baktı gayet ciddi.
    şaka yapmıyordu.
    sıkıntılar bitmiyor üzerine her gün bi yenisi daha ekleniyordu.
    -ablam mı söyledi. dedim
    "evet" dercesine kafasını salladı üzgün üzgün.
    -ne dedi. dedim
    -aslında o bişey demedi ben yakaladım. dedi
    -neyi yakaladın. dedim
    -yemek hazırlamıştım, ablanı çağırmak için odasına gittiğimde gördüm ablanı. dedi
    -eee? dedim merakla.
    -yatağın üzerinde bebek kıyafetleri vardı. dedi
    -belki bizim eskilerimiz falandır, öyle duygulanmıştır da çıkartmıştır. dedim
    -yok yenilerdi, Aysel almış. dedi
    aklıma Aysel'i çarşıya son zütürmem geldi.
    elinde bir sürü poşet vardı.
    her seferinde aldıklarını bana gösterirdi ama bu sefer göstermemişti.
    o an dikkatimi çekmemişti ama şimdi taşlar yerine oturuyordu.
    "aklını gibeyim aysel" dedim içimden.
    eylül anlatmaya devam etti,
    -ben görünce ablan önce bi panik oldu, sonra gizleyemeyeceğini anlayınca mecburen başladı anlatmaya. en başından beri buymuş fikri zaten. ama tepkinizi tahmin ettiği için söyleyememiş kimseye. aysel'le başbaşa kaldıklarında konuşmuş ablan. dedi
    -hadi aysel manyağını anlıyorum da sen bi şey demedin mi? dedim
    -ne diyim ki ömer koskoca insan, ayrıca çok kararlı."allahın verdiği canı ben nasıl alayım, onu hissediyorum içimde, böyle bir şey yapamam" diyor. dedi
    -eniştemin haberi var mıdır acaba? dedim
    -elbiseleri geri sakladığına göre sanmam. dedi
    normal şartlarda bi kaç gün sonra kürtajı vardı ama şimdilik o kürtaj hiç gerçekleşmeyecek gibi görünüyordu.
    kendimi çok çaresiz hissettim yine.
    ablama gitsem konuşsam ikna olmayacaktı, biliyordum,
    enişteme söylesem adam zaten bu konularda hassas,
    karıma bişey olucak diye panik olacak.
    "vay amk" demek kalmıştı bana geriye.
    aysel'den almam gereken intikamların sayısı 2'ye çıkmıştı.
    oturduğum yerde daha faza duramadım ve "yarın görüşürüz" diyerek ayaklandım.
    eylül de gelmek istesedi ama,
    "cemil usta'nın yanına gidicem" diyerekten durdurdum onu ve çıktım evden.
    ···
  14. 1789.
    +49 -1
    *
    koşar adımlarla arabaya yürüdüm, doğru eniştemin yanına gidecektim.
    börekciye doğru sürdüm arabayı, eniştem dışarda oturmuş çay içiyordu,
    kafa selamıyla selamladım yanına yaklaşırken.
    bi tabure çekip oturdum yanına.
    canının sıkkın olduğu her halinden belli oluyordu.
    -hoşgeldin ömer. dedi
    -hoşbulduk enişte. dedim
    -çay içer misin. dedi
    -yok enişte sağol. dedim
    -keyfin yok gibi. dedi
    -senin var mı. dedim
    -doğru söylüyorsun. dedi
    -enişte? dedim
    -efendim. dedi
    -bi şey konuşucam senle. dedim
    -buyur, dinliyorum. dedi
    -ablam. dedim
    -evet? dedi
    konuşmakta zorlanıyor, tepkisinden çok korkuyordum.
    -ablam bebeği doğurmaya karar vermiş. dedim
    hiç bir tepki vermedi, öylece uzaklara bakıyordu boş boş, deminki gibi.
    yemin ederim o an enişteye bi şey oldu, adam şoka girdi sandım.
    -enişte? dedim panikle.
    -biliyorum ömer. dedi
    "hay amk, eylül biliyordu, aysel biliyordu, enişte biliyordu, bi tek ben bilmiyordum" diye geçirdim içimden.
    -ablam mı söyledi. dedim
    -aldığı kıyafetleri gördüm. dedi
    -konuştun mu peki. dedim
    -hayır, kafasını toparlayıp anlatmasını bekledim ama anlatmadı. dedi
    -cuma günü kürtaj vardı biliyorsun di mi. dedim "daha ne bekliyorsun" dermişcesine.
    -dua et ömer. dedi
    -vazgeçsin diye mi. dedim
    -ablan o doğumdan sağ salim çıkabilsin diye. dedi
    bi süre konuşmadan kalakaldım öyle.
    eniştem çaresizce kabullenmişti ablamın kararını.
    en büyük hayalinin bir çocuk sahibi olmak olduğunu ve bu kararından vazgeçmeyeceğini biliyordu eniştem.
    ben de biliyordum ama umutluydum ablamı vazgeçirebileceğimizden.
    ama eniştemin bu sözü son nokta olmuştu.
    -hastaneye gidip doktorla konuşmak lazım bi. dedi
    -yarın sabah dükkanı başkasına açtırabilir misin. dedim
    -bizim ortağa söylerim, o halleder. dedi
    ortak dediği dükkan sahibiydi, birbirlerine "ortak" derlerdi.
    -tamam enişte madem öyle sabah dükkana diye gel, burdan alayım seni. dedim
    -tamam. dedi
    -sıkma canını. dedim
    -sen de. dedi ve arabaya bindim durağa sürdüm.
    bu tavsiyeye ne o uyacaktı ne de ben.
    can sıkılmayacak gibi değildi ki.
    ablam belki de kendi isteğiyle ölüme yürüyordu.
    kendi iç hesaplaşmarının sonucunda vermişti bu kararı, ama direk saygı duyulacak gibi de değildi.
    ters bi durum olursa kaybedeceğimiz insan canımdı amk, ablamdı...
    ···
    1. 1.
      +7 -1
      first of the şuku
      ···
    2. 2.
      +3
      devam panpa devam
      ···
  15. 1790.
    +53 -1
    *
    durağa gelmiştim.
    arabayı park edip geçtim içeri.
    bi tek rüstem abi vardı içerde.
    2-3 muhabbetten sonra telefon çaldı, civardan biri taksi istiyordu.
    -fırla. dedi rüstem abi.
    adresi alıp bindim arabaya.
    müşteriyi evinin önünden aldım, gideceği yere bıraktım, dönüş yolunda bir müşteri daha düştü şansıma.
    otogar yolcusuydu,
    onu da otogara bıraktıktan sonra saate baktım.
    onu ordan al buraya bırak, bunu şurdan al oraya bırak derken saat akşam 8'e olmuştu.
    sabah sözleştiğimiz üzere emrah'ı almaya gidecektim dükkana.
    hem daha çözülmemiş bir gamze mevzusu vardı ortada.
    cemil usta ile ne yaptıklarını deli gibi merak ediyordum.
    sanayiye geldim,
    2. sokaktan döndüm ve cemil oto'nun önünde durdum.
    cemil usta tezgahta bi şeylerle uğraşıyordu,
    emrah da dükkandaki arabalardan birinin motoruna bakıyordu.
    uzaktan bakıldığında her şey normal görünüyordu.
    ama emrah'ın yüzünü görünce ters giden bi şeyler olduğunu anladım.
    -hoşgeldin. dedi emrah soğuk soğuk.
    -hoşbulduk abi. dedim "hayırdır?" diye devdıbını getirecektim ki beni gören cemil usta yaklaştı yanımıza.
    sustum.
    cemil ustanın da keyfi pek yerinde değildi ama emrah kadar turşu satmıyordu suratı.
    -hoşgeldin evlat. dedi ve dışardaki tabureye oturdu.
    eliyle işaret etti.
    bi tabure de ben çektim yanına.
    "gamze nerde" diyicektim ama konuyu açmaya korkuyordum.
    ben ona soracakken o bana sordu,
    -iyi misin? pek keyfin yok gibi. dedi
    -ablama canım sıkkın. dedim
    -her şey olacağına varır, sıkma canını. dedi
    belki çok saçma bir teselliydi ama o an bana iyi gelmişti.
    -haklısın usta. dedim
    bi süre sustuk.
    -bizimkinin niye canı sıkkın, hayırdır?. dedim emrah'ı göstererek.
    cemil ustanın anında keyfi kaçtı.
    -kendisine sor. diyerek ayağa kalktı ve içeri geçti.
    emrah diye seslendim.
    duyabileceği mesafedeydim ama bakmadı.
    tekrar seslendim yine bakmadı.
    ayağa kalktım.
    diyafona gittim ve düğmeye bastım.
    -usta bize 2 oralet. dedim
    emrah gülmese de tebessüm ederek bana döndü,
    -bu yaştan sonra oralet mi içicez amk. dedi
    -sana değil ki kendime söyledim, biliyorsun çok severim. dedim
    -aklını gibeyim senin. diyerekten daha fazla uzatmayıp yanıma geldi.
    az önce cemil ustanın kalktığı tabureye oturdu.
    yüzündeki tebessüm kaybolmuştu.
    ···
    1. 1.
      +2
      Sıkma canını okşa patlıcanını
      ···
  16. 1791.
    +42 -1
    *
    -abi hayırdır bi haller var sende. dedim
    -gibtir et. dedi
    uzatmadım sustum.
    beraber geçirdiğimiz yıllar emrah'la inatlaşmanın hep kötü sonuçlar doğurduğunu göstermişti bana.
    emrah kendini naza çekecek son adamdı aynı zamanda.
    söylediği kelimenin altında başka laf aranmazdı.
    "gibtir et" dediyse "gibtir etmek" gerekirdi.
    ama ben de az anasının gözü değildim.
    geçen o yıllar aynı zamanda bana emrah'la nasıl anlaşmam gerektiğini de göstermişti.
    "çivi çiviyi söker" lafı bana göre sadece emrah için söylenmişti.
    bi süre sonra emrah girdi lafa.
    -eee ablan nasıl? dedi
    -gibtir et. dedim
    ters ters baktı bana.
    oralı olmadım.
    "amk" diyerek söylendi kendi kendine.
    -cuma günü mü gideceksiniz hastaneye? diye sordu bu sefer.
    -gibtir et. dedim
    sinirlenerek ayağa kalktı.
    -gibtir git lan o zaman burdan. dedi
    -gidemem abi eylül'le fena bozuştuk. dedim
    anında yumuşayarak kalktığı yere geri oturdu.
    -nasıl lan ne oldu? dedi
    -gibtir et. dedim
    3. "gibtir et" diyişimden önce bu sefer sadece bağırmakla kalmayacağını biliyordum ama ona rağmen emrah'ı çözmek için başka çarem yoktu.
    oturduğu yerden bi tokat vurdu suratıma.
    acımıştı ama kızmamıştım.
    zafere giden yolda çekilen çile kutsaldı.
    normalde de ara ara kızdırdım mı vururdu emrah bana ama dönüp bakmazdı sonrasında.
    ama vurduğu yerde hala ali ve bin arkadaşlarından yediğim dayağın izleri olduğundan,
    vurur vurmaz.
    -acıdı mı lan? dedi
    -acıdı tabi amk. dedim
    -pardon amk. dedi
    -önemli amk. dedim
    -ne yapak amk. dedi
    -anlat amk. dedim
    ya sabır çekerek kafasını yana çevirdi.
    emrah kıvama gelmişti.
    bundan sonra geriye sadece beklemek kalıyordu.
    öyle de yaptım.
    hiç bir şey demeden bekledim.
    bi süre sonra emrah girdi lafa,
    -bu sabah dükkana geldim, cemil usta yukarda uyuyordu. deli gibi içki kokuyordu, belli ki biz gittikten sonra da içmeye devam etmiş. uyurken bile kaşları çatıktı amk. o yüzden hiç ellemedim, uyandırmıyım dedim. aradan yarım saat geçti ki dünkü kız geldi, yukarı çıkıp cemil ustayı uyandırdı. yukarda ne konuştuklarını bilmiyorum ama kızın ağladığını duydum bi kaç kere. cemil ustanın sesi hiç gelmiyordu. belki 1 saat durdular yukarda. ben işime gücüme baktım ama aklım yukardaydı amk. derken aşağı indiler. kız gitmek istemiyordu ama cemil usta "misafirimizi otogara bırak" dedi, dükkandaki arabalardan birini aldım. kız da yanıma oturdu. yol boyunca ağladı amk. dayanamadım. otogara gelmiştik. ben otobüs saatlerine bakmak için "sen bekle" diyerek indim arabadan. yazaneye gittim, aydın otobüsüne 2 saat vardı daha. cemil usta "otogara bırak gel" demişti ama öyle ağlayan kız üstelik cemil ustanın kızı bırakılır mıydı amk öyle. dedi
    "bırakılmaz" dedim içimden emrah'ı bölmeden.
    emrah anlatmaya devam etti.
    Tümünü Göster
    ···
  17. 1792.
    +4
    Emrah beni çok Korkutuyor Emrah
    ···
  18. 1793.
    +2
    Bugunki partlarda boncugun yuzu gulmedi aq
    ···
  19. 1794.
    +46 -1
    *
    -yanımda para olmadığı için bileti alamadım. arabaya döndüm. otobüs saatini söyledim. arabadan inmeye kalktı ama "daha var" diyerek indirmedim. kız aralıklarla ağlamaya devam etti. "babam bizi hiç sevmemiş" diyordu sürekli. dayanamadım ve "nerden biliyorsun" diye sordum. "yukarda kendi söyledi, bizi sildiğini, yüzümüzü bile hatırlamadığını, geçmişe ait hiç bir hatıra bırakmadığını söyledi" dedi. bunları anlatırken gözlerimin içine bakıyordu. o gözler o kadar tanıdık geldi ki anlatamam. dedi
    -aynısını ben de hissettim abi aynı cemil usta'nın gözleri di mi. dedim lafını bölerek.
    -evet ama ben başka bir şey farkettim o an. dedi
    -ne farkettin abi. diye sordum.
    -hatırlıyor musun bi ara dükkanın her yerinde küçük bi kız resmi vardı. 1-2 yıl öncesine kadar da hala duruyordu. cemil ustaya bi kaç kez sormuştuk hatta "kim bu" diye. söylememişti. sonra bize farkettirmeden yavaş yavaş kaldırdı resimleri. daha yeni uyandım mevzuya. bu kız o kız ömer. dedi
    -vay amk harbiden lan. dedim resmi gözümün önüne getirmeye çalışıp.
    -eee abi? dedim heyecanla.
    -sonra ben bi tak yedim. dedi emrah
    -ne yaptın lan. dedim
    -bu olayı anlattım, "dükkanın her köşesinde resmin vardı bi ara, unutmuş, silmiş olsa sence bunu yapar mıydı?" dedim, o ağlayan gözler birden parladı lan ömer. dedi
    -olum ne yaptın sen ya. dedim
    -dayanamadım amk ne yapayım. dedi
    -eee sonra? dedim merakla.
    -gözlerime baktı ömer, yalvaran gözlerle gözlerime baktı amk. dedi
    emrah ondan bahsederken o farketmeden sesinin tonu bile değişiyordu.
    çok bariz etkilenmişti gamze'den.
    ama bunu sormaya ne benim dilim vardı ne de onun bunu söylemeye zütü.
    o anlık renk vermedim.
    meraklı gözlerle bakmaya devam ettim.
    -otobüse bindirmeden dükkana getirdim geri. dedi
    devdıbını anlatmasına gerek bile yoktu.
    yolun sonu görünüyordu.
    -iyi tak yedin. dedim
    -bence de. dedi
    -kızıyorsun da adam da haklı bi yerde amk, gamzeyi ne diye geri getiriyorsun. dedim sanki aynı taku ben de yememiş gibi.
    -haklı olmasına haklı ama vurmasaydı keşke. dedi
    emrah da ben de cemil ustadan çok dayak yemiştik.
    ama hepsi bizim iyiliğimiz içindi.
    öyle eşşek sudan gelene kadar da değil ha dövmek dediysem.
    küçükken canımızı çok acıtan büyüdükçe acısını unuttuğumuz ama utancını gizleyemediğimiz babacan bir tokat.
    -ilk defa mı vuruyor amk, ne bu kız tripleri. dedim
    -gamze'nin önünde vurmayacaktı be ömer. dedi hüzünlenerek.
    cemil usta henüz farketmemişti ama
    belli ki 20 yaşına da gelsek hatamızı affetmeyen bu tokat emrah'a bu sefer çok ağır gelmişti...
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +12 -1
      ilk şuku kiralanır lan binler @ucansoldassak @kavunpeynir @bigibeyaramayanadam
      ···
      1. 1.
        0
        Simdilik sende kalsin ben sessizce pusar calarim sukuyu bin *
        ···
      2. 2.
        0
        saol panpa sen takılakoy *
        ···
      3. 3.
        0
        Boşver ilk şukuyu sizin gibiniz daşşağınız sağolsun
        ···
      4. 4.
        0
        bu emrhla gamze kesin evlencek aq neyse okumaya devam
        ···
      5. diğerleri 2
    2. 2.
      0
      emrah’ın adına ben üzüldüm amk
      ···
  20. 1795.
    +35 -1
    kaçtım beyler, kimse de yok zaten bugün, haydi iyi geceler..
    ···
    1. 1.
      +1
      kolay gelsin reyiz
      ···
    2. 2.
      +3
      La burdayım amk millet de okuyor amk herkes aç köpek gibi yazmanı bekliyor la yalnız değilsin boncuk.
      ···
    3. 3.
      +9 -1
      ne biliyim sesiniz soluğunuz çıkmayınca sıkıldım amk, alıştırdınız beni şöhrete binler
      ···
    4. 4.
      +1
      Bahar Şenlikleri var boncuk ondan geç gelicem bir hafta deme öyle üzülürüz amk
      ···
    5. 5.
      +1
      soluksuz okuyoruz boncuk ondandır
      ···
    6. 6.
      +1
      Bu olmadı boncuk cok az yazıyorsun
      ···
    7. diğerleri 4