-
5826.
+2Ulan yalan çıkarsa kehanetim tutucak galiba. Ömer emreyi ziker yalansa. Yine yazıyorum!!!
-
-
1.
+23 gün kaldı pampa aksiyon olur mu olur :D
-
1.
-
5827.
+50 -1*Tümünü Göster
eylül'e inandım inanmasına ama bu ismi daha önce hiç duymadığım için garipsedim de aynı zamanda.
madem yanına çıkacak kadar samimi ve eylül'ün eski bir arkadaşıydı neden daha önce 1 defa bile telefonda konuşmamışlardı?
kafamda yine deli sorular vardı ama ben her zamanki ömerdim işte.
du bakalım hayırlısı olsun diyerek sineye çektim.
-anlatırım sonra uzun uzun. dedi
-tamam. dedim
-seni seviyorum ve bi daha aradığımda sesini böyle duymak istemiyorum. dedi
-denerim. dedim
-görüşürüz. dedi
-görüşürüz. dedim ve kapadık telefonu.
ertesi gün okulun kayıt günüydü.
aklım tüm gün eylül'de olmasına rağmen o aramadı diye ben de aramadım.
ondan haber bekledim.
uzun süre böyle devam etti görüşmelerimiz.
özellikle dersler de başlayınca ben iyice çektim kendimi,
mesaj bile atmadım rahatsız etmemek için,
ama o aradıkça uzun uzun konuştuk hep,
anlattıkça anlattım,
umut'u sordu anlattım,
gamze'yi sordu anlattım,
mahallede olan biten her şeyi anlattım eylül'e hep.
ama o izmir'deki çevresini pek sevmediği için anlattıkları hep aynı şeylerdi.
okula gidip geliyordu sadece.
yaklaşık 1 ay sonra ramazan bayramı vardı.
hacca giden amca gibi bekledim ramazan bayrdıbının gelmesini.
iple çekiyordum eylül'ün geleceği günü.
ramazan oldu,
oruç başladı,
benim için daha zor olan 1 ay geride kaldı ve eylül geldi izmir'den.
arefe günü direk istanbul'a gelse de ertesi gün babasını satıp geldi yanıma hasretime dayanamayıp.
babası yine bana laf edecek diye tırssam da o mutluluğu hiç bi şeye değişmezdim.
onu görmek o kadar iyi gelmişti ki,
anlatamam beyler.
öptüm, sarıldım, kokladım doya doya.
ona veda ederken yapamadıklarımın acısını çıkartıyordum adeta.
o da beni çok özlemişti.
babası bayram ziyaretlerine gidicez diyerek bi kaç sefer eylül'ü arayıp yoklasa da eylül resti çekmişti.
o da seviyordu beni,
onun da benim kadar olmasa da karaydı gözleri.
hasret kalmıştık birbirimize,
burda kalacağı 3-4 gün boyunca 1 saniye bile ayrılmamam lazımdı yanında,
zira öyle de yaptım.
eylül detaya girmeden izmir'i, okulu, bölümdekileri falan anlattı.
her şey sıradandı ve bi sıkıntı görünmüyordu.
o sormayı çok istediğim soruyu bi türlü soramamış,
3 günlüğüne geldi zaten, sıkmıyım şimdi canını diyerek "emre'yi gördün mü hiç" sorusunu sonraya bırakmıştım.
ee haliyle o da açmadı konuyu hiç.
belki de "evet, görüştük" cevabını almaktan korktum, ondan sormadım o soruyu, bilmiyorum. -
-
1.
+3 -7ilk suku
-
-
1.
+10 -1Başarının sırrını anlatır mısın ? :D
-
2.
+12turkcell superonline :D
-
1.
-
1.
-
5828.
+59 -1*Tümünü Göster
eylül'ün yanımda kaldığı 3 gün boyunca her şeyi yaptık onunla,
eylül, gamze, emrah ve ben kayığa indik.
sabahlara kadar şarkılar türküler söyledik.
mutluyduk be amk,
herşeye rağmen mutluyduk.
öyle böyle derken 3 gün de geçti beyler.
ertesi gün direk burdan gidecekti eylül.
babasıyla öyle konuşmuşlar, biraz papaz olsalar da öyle anlaşmışlardı.
içten içe çok sevinmiştim.
ertesi gün gidecekti eylül,
son gecemizdi.
kocaman sarıldık birbirimize yattığımız yerden.
o çok özlediğim kokusunu içime çekmekten 1 saniye bile olsun vazgeçmedim.
sokak lambasının eve vuran loş ışığında seyrettim onu.
gözlerinin içine baktım.
o an hiç bi şey düşünmedim beyler.
size nasıl anlatırım bilmiyorum ama saf mutluluk buydu bana göre,
hiç bir şey düşünmüyordum,
mutluydum sadece ve sürekli aptal aptal gülüyordum.
bi kaç masum öpüşmeden sonra eylül uyuyakaldı kollarımda.
ben mi?
ben geçirdiğimiz 3 gün boyunca toplamda 6 saatten fazla uyumadım beyler.
uyumayı ziyan olarak görüyordum,
eylül yanımdayken uyku benim için zaman kaybıydı sadece.
hele o son gece hiç kapatmadım gözlerimi,
artık uykusuzluktan başım çatlasa da her şeye razıydım.
sabah 9'da otobüsü vardı,
varsın olsun bi kaç saat daha çatlasın başım diyerek sabaha kadar seyrettim onu.
dayanamarak uykusundayken öptüm bi kaç defa.
o da bu 3 günde çok yorulmuştu.
çok derin uyuyordu.
tepki vermedi.
öyle böyle derken sabahı ettik beyler.
kahvaltı yapmak için 7 buçuk gibi uyandırdım eylül'ü.
gülerek açtı gözlerini her zamanki gibi.
-günaydın sevgilim. diyerek kocaman bi öpücük kondurdum yanağına.
-günaydın herşeyim. diyerek yattığı yerde açtı kollarını sabah sarılışı bekleyerek.
önce sarıldım, sonra da sarıldığım yerden kucaklayarak kaldırdım eylül'ü.
önce elini yüzünü yıkadı, sonra da hazırladığım kahvaltı masasına oturduk.
kahvaltı yaptık bi güzel.
ama ben kahvaltı da bile o bi kaç ay daha hasret kalacağım yüzü seyrediyordum.
eylül de farkındaydı ama buna hiç engel olmadı.
o da bana baktı uzun uzun.
o gitmeden önce ona hazırladığım fotoğraf defteri geldi sonra aklıma.
gecikmeli de olsa onu vermeyi düşündüm önce,
ama sonra nedense vermedim, veremedim.
sonradan o albümün sahibi değişecek olsa da o an o albüm bende kaldı beyler.
eylül üzerini değiştirdi ve 8 gibi çıktık evden.
içimde yine aynı hüzün vardı ama yapacak bi şey yoktu.
çaresizce sürdüm otogara.
arabayı park edip indik,
bagajdan eylül'ün valizini aldım ve bizim perona gittik.
ama eylül'ü uğurlamak için peronda bekleyen benden başkaları da vardı. -
-
1.
+3 -3ilk şuku
-
-
1.
+3Olm sayfayı yeniledim şuku sayısı 0 dı ilk şuku diye sevindim. Tıkladım +3 şuku yazdı amk :(
-
2.
+18Bakın bu dramdir
-
3.
+4Jüpi beddua mı ettin lan netim yavaşladı :(
diğerleri 1 -
1.
-
1.
-
5829.
+1la ne demek sahibi değişecek gösterip vermiyon he ^^
-
5830.
-1Küçük final partı bu işte. Bakalım büyük final partında neler olcak
-
5831.
+40 -2*
önce ben gördüm eylül'ün babasını,
göz göze geldik bir an.
sonra ali gördü beni.
daha sonra daha önce hiç görmediğim annesini gördüm eylül'ün.
çaktırmadan dürttüm eylül'ü.
aslında onun da onları görmeden gideceği için burukmuş içi ki,
onları görünce koşarak ayrıldı yanımdan.
önce babasına, sonra annesine ve kardeşine sarıldı.
mutlu bi aile tablosu vardı karşımda.
ben uzaktan bakakaldım onlara.
önce eylül sonra da annesi çağırdı beni yanlarına.
heyecanlanmıştım.
ellerim terledi birden,
usul usul yanlarına gittim elimdeki valizle.
-merhaba ben Kenan. diyerek kibarca elini uzattı eylül'ün babası.
nazikçe gülümsüyordu benle tanıştığına memnun olmuş gibi.
"kötü Kenan" dedim içimden.
adam bildiğin rol yapıyordu kızına,
bozmadım ben de,
ortak oldum oyununa.
-ben de Ömer efendim. dedim aynı tarzda gülümseyerek.
-Mine ben de. diyerek eliniz uzattı eylül'ün annesi.
-memnun oldum efendim. dedim heyecandan birazcık da olsa kekeleyerek.
ali'yle zaten tanıştığımız için sadece tokalaştık.
çok garip ama ailecek kibar davranmışlardı bana.
diğerleri neyse ama kötü Kenan'ın bu hareketi çok şaşırtmıştı beni.
herif kızının yanında adeta kedi olmuştu.
"vay amk" dedim içimden.
aradan bi yarım saat geçti ve eylül'ün otobüsü geldi.
bahtımı gibeyim ki ben yine istediğim vedalaşamayacaktım eylül'le.
ilk seferki vedasız ayrılık bana çok koymuş olsa gerek ki bu sefer vedalaşmadan ayrılmayacağımıza dair ant içmiştim.
annesi, babası, kardeşi doya doya sarıldı eylül'e,
nasihatlar verildi, cebine para kondu.
sıra bana gelmişti.
iki yabancı gibi tokalaşarak yanaktan öpüştük soğuk soğuk.
hepsi bu.
ama keser miydi,
kesmedi amk.
doya doya sarılamadan bindirdik eylül'ü otobüse.
el salladık otobüsün arkasından.
sonra benim aklıma bi hinlik geldi.
telefon çalmış gibi yapıp cebimden telefonu çıkarttım ve.
-alo,
-efendim abi,
-yok abi otogardayım,
-acil mi?
-hemen geliyorum abi. diye kendi kendime konuştuktan sonra kapattım telefonu.
-benim acil işim çıktı, müsadenizle. dedim kötü Kenan'a.
-bi yemek yeseydik, hem daha tam tanışamadık. dedi imalı imalı.
anne hanım da onaylayarak ısrar etti belki de iyi niyetli.
-başka zaman inşallah. dedim
-peki. dediler nazikçe ve arabaya bindiğim gibi bastım gaza. -
-
1.
+3 -22.ilk suku
-
1.
-
5832.
+53 -1*
gişelerden geçerek çıktım otobana.
otobüs hareket edeli henüz 5 dk bile olmamıştı,
fazla uzağa gitmiş olamazlardı.
bi 5 dk kadar sonra yakaladım otobüsü.
solu kapatmış gidiyordu.
şahinin kör gözleriyle sellektör attım otobüse.
sağ şeride geçti otobüs.
ama niyetim onu sollamak değil durdurmaktı.
ama otobüs bu sefer de sağ şeridi kapatmış gidiyordu.
bana başka çare bırakmadı,
önce arabayı şoförün hizzasına getirerek durması için el hareketi yaptım.
ama şoför giblemedi beni,
son çare olarak otobüsün önüne geçtim ve frene bastım.
zor da olsa durdurmuştum otobüsü.
arabadan inip otobüsün kapısına gittim.
şoför muhtemelen "manyak mısın mına koyim" demek ya da muavinlerle beraber bana girişmek için açmıştı kapıyı ama konuşmasına izin vermedim.
direk daldım içeri.
sağ taraftaki sırada oturan eylül muhtemelen gelişimi görmemişti.
otobüsün içinde beni görünce şok oldu.
-ömer. diyerek sevinçle kalktı ayağa.
otobüsün içinde koştum resmen.
millet "napıyor bu manyak" diye bana bakıyordu.
giblemedim tabi ki de.
yanına gittim eylül'ün.
kıpkırmızıydı gözleri,
ağlamıştı.
sarıldım kocaman,
sımsıkı sarıldım.
belki canını yaktım ama onu bile düşünebilecek durumda değildim,
o da sarıldı bana var gücüyle.
-canımmm. dedim göğsüme bastıra bastıra.
öptüm yakalarından.
kokusunu içime çeke çeke öptüm.
bi daha sarıldım, bi daha öptüm.
hiç bırakmayacak gibi sarıldım ama bırakmak zorundaydım.
yaklaşık 50 kişiyi yolundan alıkoymuştum.
muavin yanıma geldi,
bi şey demedi ama hal ve hareketleri "hadi arkadaşımi, hadi" der gibiydi.
zorla da olsa ayrıldım eylül'den.
kız gibi ağlamasam da eylül'ün ki gibi benden de düştü istemsiz olarak bi kaç damla gözyaşı.
otobüsten inmek için şoförün yanından geçerken,
-kusura bakmayın, bir küçük veda meselemiz vardı da. diyip cevap beklemeden indim otobüsten.
"haspinallah" der gibi bi hareket yaptı şoför arkamdan.
daha fazla beklemeden hareket ettiler.
el salladım arkalarından,
otobüs gözden kaybolana kadar el salladım oracıkta.
bin gibi kalmıştım yine.
başımı öne eğip arabaya döndüm tekrar.
arabayı çalıştırdım.
bi kaç km sonraki otoban çıkışından ayrıldım
ve durağa doğru sürdüm arabayı.
bi kaç dakika sonra mesaj geldi telefonuma. -
-
1.
+2 -1ilk şuku
-
2.
+6 -13.şuku zütünü gibeyim ttnet
-
3.
+7bir küçük eylül meselesi deseydin ya reyiz
-
4.
+7Üzmeyin şöyle adamları gelin beni üzünde şöyle adamları üzmeyin amk ya
diğerleri 2 -
1.
-
5833.
+3seven adama yapılmaz lan bu
-
5834.
+8Ferdi Tayfur-Seni Dilendim
https://www.youtube.com/watch?v=5w7dhgk-NQs
Müslüm Gürses-Gitme
https://www.youtube.com/watch?v=Ex5SvsBFNz4 -
-
1.
+3Yürü beeeee!!
-
2.
+4Ferdi Tayfur-Sende Mi Leyla [Eski]
https://www.youtube.com/watch?v=3OYfbBnFnvc
-
1.
-
5835.
+49 -1*
"teşekkür ederim, varlığın ve yaşattıkların için. seni çok seviyorum" diyordu eylül'den gelen mesaj.
deli gibi mutlu olmuştum.
artık içim daha rahattı.
yüzümdeki buruk gülümsemeyle girdim mahalleye.
durağa çektim arabayı.
öğlene kadar 2 müşteriye çıktım tanımadığım.
öğle vakti geldi,
çorbamı içtim yine,
sonra 1 kaç saati umut'la geçirdim, onla oynadım.
öyle böyle derken akşamı ettim.
saat 6 gibi vardı eylül
"indim" diye mesaj attı.
ben onsuz hayatıma kaldığım yerden devam ettim beyler.
bu süre zarfında aysel'le olan bağlarımı kontrollü bir şekilde biraz daha kuvvetlendirdim.
daha önce aysel'in canının sıkkın olduğunu gördiğümde,
canının neden sıkkın olduğunu sormuştum.
o zaman söylememişti ama çok sonra öğrendim.
aysel iş yerindeyken sevim abla'yı aramış umut'u sormak için,
umut ağlıyormuş,
telefondan sesini duymuş aysel,
sonra bi yarım saat sonra tekrar aramış sevim abla'yı.
umut'un hala ağladığını duyunca kimseye bi şey demeden çıkmış gelmiş.
ee haliyle laf yemiş patronundan,
ona sıkkınmış canı.
bunu duyunca çok kızdım aysel'e.
-biz eşşek başı mıyız, ona bi şey olsa biz yok muyuz burda. dedim.
-ne biliyim, dayanamadım. dedi
-bi daha sakın böyle bi düşüncesizlik yapma. dedim
-emredersin. dedi
-estafurullah ama bizim yüzümüzden bi daha zarar görme aysel. dedim eski defterleri açıp.
-o ne demek şimdi ömer. dedi
-öyle işte. dedim
-ablana söz veren bi tek sensin sanıyorsun di mi. dedi aysel.
şaşırmıştım.
-ne diyorsun? dedim
-ya bırak allah aşkına. diyip sinirle gitti aysel.
ama sonra tekrar düzelltim arayı tabi.
umut da gün geçtikçe büyüyordu.
artık kelimeler çıkıyordu ağzından.
önce "baba" dedi umut.
sonra da "anne"
"anne" demişti sevim abla'ya.
yüreğimiz parçalanmıştı.
ama dedi işte.
eniştem var gücüyle çalışıyor, bazen akşamları kaçak olarak gece taksilerine çıkıyordu.
yaptığı yanlıştı ama engel olamadım.
ben olsam ben de yapardım diye geçirdim içimden.
ceyda.
ceyda da ara ara yokladı niyeti farklı olsa da beni.
bi kaç defa bana geldi akşam çat kapı.
almadım tabi içeri.
ama vazgeçmedi o da.
arada mesaj atmaya devam etti eskisi kadar sık olmasa da. -
-
1.
+2 -4iLK ŞUKU
-
1.
-
5836.
+45 -1*Tümünü Göster
alzaymır necati,
o da aynı şekilde devam etti hayatına.
artık iyice yaşlanmıştı.
söz verdiğim gibi artık onu huzurevinden de ben alıyordum karısını görmey diye eve giderken.
o da arada unutsa da çok seviyordu beni.
ben dairelerin kiralını toplamaya devam ettim güler'le anlaştığımız gibi.
her ay kuruşuna dokunmadan yatırdım parayı necati amcanın hesabına.
her gün telefonda konuşuyorduk eylül'le.
günler günleri kovaladı onsuz.
ekim geçti, kasım geçti, aralık bitti ve ertesi gün yılbaşı gecesiydi.
telefonda konuşuyorduk eylül'le her akşam olduğu gibi.
kısa sürüyordu konuşmalarımız artık ama konuşuyorduk neticede.
-yarın napıcaksın. dedi eylül.
-yılbaşı için mi. dedim
-evet. dedi
-ben o saatte çoktan uyumuş olurum. dedim
-hımm anladım. dedi
"sen napıcaksın?" dememi bekliyor gibiydi.
istediğini yaptım.
-sen napıcaksın? dedim.
-arkadaşlar çok ısrar ediyor dışarı çıkmak için. dedi çekinerek.
-onlar ısrar etmese çıkmayacaksın yani. dedim
-ne biliyim işte. dedi
-çık sen de. dedim istemeye istemeye de olsa.
-sonra laf etmek yok ama. dedi
-pazarlık yapma benle eylül, edebinle git edebinle gel, içme dışarda, çok geç kalma, evine dön yeter. dedim
-öff tamam be tamam. diyerek tatlı sert çıkıştı bana.
ama ne olursa olsun ben uyarılarımı yaptığım için içim rahattı.
telefonu kapatır kapatmız uyudum.
ertesi gün işe güce kaldığım yerden devam ettim,
sabah gamze ve emrah'la görüştüm.
akşam yılbaşına bi cafede gireceklerdi beraber,
yılbaşı partisi adı altında alkolsüz bir organizasyon vardı, oraya katılacaklardı.
emrah sevmez böyle şeyleri ama gamze istiyor diye gidiyordu,
belliydi.
bana da çok ısrar ettiler ama ben kırmadan geri çevirdim onları.
-ee madem bizle geçirmiyorsun, gitsene eylül'ün yanına, yalnız bırakmasana kızı. dedi gamze
içten içe düşündüğüm izmir'e gitme fikri gamze'nin de önerisiyle hayata geçmişti.
akşam 6 gibi duraktan çıktım ve doğru izmir'e doğru sürdüm arabayı.
eylül'ün haberi yoktu, süpriz yapacaktım kendi çapımda.
izmir'e girdiğimde saat 12'ye geliyordu.
mesaj attım eylül'e.
"nerdesin" dedim
"mekana geldik canım, arkadaşlarlayız, sen ne yaptın" dedi
"uyucam ben de, mutlu yıllar şimdiden, bu arada nereydi mekan" dedim
"mutlu yıllar bitanem" dedi
sonra bir mesaj daha geldi.
mekanın ismi yazıyordu.
sora sora bağdat bulunur misali buldum eylül'ün gittiği mekanı.
zor da olsa park ettim arabayı.
indim arabadan ve elimi kolumu sallayarak içeri girmeye çalıştım.
kapıdaki eleman "hop bilader" gibi bi hareket yaptı beni durdurup. -
-
1.
+9Ulan emreyle mi girdi yoksa
-
-
1.
+9ulan aklıma gelmediyse namerdim
-
1.
-
2.
+5olurmu olur
-
3.
+5abi burda bırakma
diğerleri 1 -
1.
-
5837.
+8iyi geceler beyler. işten geldim bu saatte mk oyüzden geç kaldım la ama özlemişim burayı.
https://www.youtube.com/watch?v=MPb68tS8J38 -
5838.
+8iÇiMDE KÖTÜ Bi HiS VAR AMK
-
-
1.
+7ben de öyleyim mk emre zütü mekanda olabilir diye
-
1.
-
5839.
+6Sıladan bi parçada benden Zor Sevdiğimdennn
https://www.youtube.com/watch?v=6VRd0l8R0ko -
-
1.
+2 -1adamsın mk
-
1.
-
5840.
+13 -1Son partı atıyorum binler..
-
5841.
+48 -1*Tümünü Göster
-rezervasyonunuz var mı beyefendi? dedi
-yok. dedim
-o zaman üzgünüm. dedi
saat 12'ye çeyrek vardı. daha önce böyle bi durum yaşamadığım için ne yapacağımı bilemedim.
kapıda bekliyordum öylece.
aklıma gelen tek şey süprizi bozarak eylül'e geldiğimi söylemek olacaktı,
başka çarem yoktu, tam mesaj atmak için telefonu çıkartmıştım ki cebimden,
mekandan çıkan bi kıza takıldı gözüm. kız çok tanıdık gelmişti.
kısa süre sonra kızın daha önce eylül'ün izmir'de çektiği fotoğraflarda gördüğüm derya olduğunu farkettim. "seni bana allah gönderdi" diyerek sevinçle koştum derya'nın yanına.
-derya? dedim yine de tam emin olabilmek için.
o da beni fotoğraflardan tanıyorduk ki
-ömer? diyerek çıkarttı beni.
-evet. dedim
-senin ne işin var burda. dedi
"sorgulamak sana mı kaldı amk" desem de içimden o an için derya'ya muhtaçtım.
-süpriz yaptım. dedim
derya beni tanımıyor olmasına rağmen resmen üzülmüştü geldiğime.
-hım iyi yaptın. dedi soğuk soğuk.
anlam veremesem de teşekkür ettim.
-eylül içerde mi? dedim
-evet. dedi kekeleyerek.
-beni içeri sokarsın di mi? dedim
-ömer pek uygun bi zaman değil bence, sana bizim evin anahtarını vereyim, sen oraya git, biz de birazdan çıkarız, eve geliriz orda yaparsın süprizi ha? daha güzel olur. dedi
hayatımda duyduğum en saçma fikirdi.
-neden? dedim mantıklı olarak.
-ya sayı falan verdik biz, içeri zaten tıklım tıklım, sorun çıkartırlar almazlar zaten. dedi
-iyi madem, siz girin eğlencenize bakın, ben burdayım, çıktığınızda görüşürüz. dedim uzattığı anahtarı elimle nazikçe iterek. derya birini bekliyor gibiydi. benle konuşurken panik olmuştu.
sağa sola bakınıyordu sürekli. saate baktı sonra. onla birlikte ben de baktım saate.
saat 12'ye 5 vardı.
-ama olmaz ki böyle, aklım sende kalır. dedi. "yalanını gibeyim" dedim içimden.
bi şeyler döndüğü çok açık belliydi, o saatten sonra gibsen gider miydim, gitmezdim amk.
kurt düşmüştü bi defa içime.
-geç kalmadım di mi. diyerek koşarak bi çocuk geldi yanımıza.
sesinden çıkartamadım başta ama selam vermek için döndüğümde emre bini ile yüz yüze geldim.
o an ne yapacağımı bilemedim beyler. elim ayağım birbirine dolanmıştı sinirden.
ama asıl bomba henüz patlamamıştı. bi kaç saniye sonra eylül çıktı mekandan.
-hadi ama nerdesiniz. diye söylene söylene henüz beni görmeden bize doğru geliyordu.
eylül. önce benle sonra da yavşak emre'yle göz göze geldi.
o an tam olarak neler yaşadığımın tarifi yok beyler. istesem de anlatamam, kasmayalım hiç.
diyebileceğim tek şey o an kendi halime acıdım lan beyler...
sinirden deliye dönsem de sadece yumruğumu sıktım.
avuçlarım bembeyaz olana kadar sıktım hem de, ama patlatmadım kimseye.
arabaya doğru gittim hızlı adımlarla.
-ömerrrr. diyerek peşimden koştu eylül..
o bana yetiştiğinde ben henüz binmiştim arabaya.
cama dayandı eylül. çaresizce vurdu cama.
sadece 1 saniye göz göze geldik ama o küçücük an bile eylül'e duyduğum öfkeyi betimleyeme yetmişti.
"boş koy ömer" diyerek izmit'e dönmek üzere bastım gaza.. -
-
1.
+32ulan ben biliyodum izmirde rahat durmuyacagını
-
2.
+8Hay dıbına koyayım yaa
-
3.
+3vay amk okurken hasgibtir dedim ya vay amk diyolardı da yoh hıdıbına diyodum harbiden emre geldi
-
4.
+5ben senin yaşadığın şeyin benzerini yaşadım kardeşim, hiçkimseye kendinden çok değer vermeyeceksin. Bırakıp gidiyorlar. 5 sene geçti, hala bir gece düşünmeden uyuduğum olmadı. Her gece rüyamda görüyorum. hep aklımda. Ama sorsan onun aklına hiç gelmemişimdir. Hayat böyle.. giben sevilir, seven gibilir.
diğerleri 2 -
1.
-
5842.
+9Cemil usta hep evlat diyoya aklimda riza baba gibi canlandiriyorum amk
-
-
1.
+8benim aklıma geniş ailedeki devir abi geliyo
-
2.
+6ne oldu tecavüzemi uğradınız (: o replik fenaydı ak
-
3.
+6 -1cemil usta rıza babayla devir abiye üst üste koyar 3 le çarpar 5 kez giber. umarım yeterince açıklayıcı olmuşumdur.
-
-
1.
0Eyvallah abi aldik mesaji :D
-
1.
diğerleri 1 -
1.
-
5843.
+57 -1Dertlendim yine amk..
Neyse finale 3 gün kala,
iyi geceler binler, sataşmayın kimseye amk.. -
-
1.
+2eyvAllah abi dikkat et kendine
-
2.
+2iyi geceler abim kendine iyi bak.
-
3.
+3Ah be abi parçaladın benide boğazım acıdı be
-
4.
+2Nasıl sataşmayalım şimdi amk gel de sataşma sinirlerim bozuldu.
-
5.
+2Eyv abi sana da iyi geceler
-
6.
+7 -1Beyler hatırlarsanız hikayenin ortalarında boncukla eylül yenge birbirleriyle oyun oynarken yenge buna "seninle oynamak çok zevkli" dekişti ve boncuk reyizde bu sözün yanına parantez koyarak bu lafı unutmayın demişti. Ben taa ordan anladıydım yengenin binlik yapacaanı
-
7.
+4 -1Çok zekisin gay kardeş
-
8.
0Amk hep biriktircem diyom sonra dayanamıyorum zaten huzunluydum daha da koydu
-
9.
0Ulan boncuk, ulan boncuk. Sinsi zütverenlerden biriydim, şu 5 günümü hayat hikayeni okumakla geçiriyordum. Şu son entry gibti attı lan hayatımı. Hiç sonlara bakmamıştım, hikayenin çoktan bittiğini düşünüyordum ki son 3 güne denk geldim. Ulan ramazan ramazan rakı almaya gidiyorum bin. O kadar çok şey hatırladım ki kendi hayatıma dair. O kadar anı canlandı ki gözümde anlatamam. Okudukça kendi imkânsızlıklarıma üzüldüm, kendi sevgime yandım, yaşanmamışlıklarıma daldım hayaller kurarak. Şu 3 gün geçmez şimdi...
-
10.
-1Abi kusura bakmazsan soru soracam bu arada ben yeni başladım ancak geldim buraya yani sinsilerden değilim neyse abi ben okuyorum çoğu kişi böyle uzaktan ilişkilerde aldatılmış benim sevgilim de uzakta napmaliyim korkmaya daha doğrusu şüphelenmeye başladım bu arada hikaye çok huzunlendirdi o kadar üzüntüye rağmen yazıyorsun eline sağlık iyi ki varsın boncuk abi
diğerleri 8 -
1.
-
5844.
-25boncuk ömerini gibeyim her açtığımda şu gibik başlığı görmek zorundamıyım amk filozofu
-
5845.
+20-ömerrrr. diyerek peşimden koştu eylül..
o bana yetiştiğinde ben henüz binmiştim arabaya.
cama dayandı eylül. çaresizce vurdu cama.
sadece 1 saniye göz göze geldik ama o küçücük an bile eylül'e duyduğum öfkeyi betimleyeme yetmişti.
anasını gibeyim ben bu sahneyide yaşamıştım. ulan tüm bu olanlar standartmı amk her ilişkide olan şeylermi bunlar .bizim gibi tek yaptığı sevip güvenmek olan insanlara neden böyle davranıyo bu karı milleti. adaletini gibeyim dünyaya dert çekmeye gelmişiz de haberimiz yok ayıptır lan. hikaye zaten dertli bide böyle okudukça kendi anılarım canlanıyor ya en son pıçağı takıcam zütüme başıma kesicem lan kendimi vallahi az kaldı. -
-
1.
+3panpa kendine dikkat et lazımsın bize
-
-
1.
+4Kardesim valla degmiyo omer dogru soyluyo bos koy gitsin senin canin sagolsun seveni dikerler dikeni severler hayat boyle iste
-
2.
+1temennileriniz için sağolun beyler hakikaten deveye diken insana giben yaranıyo bu bir gerçek
-
1.
-
1.
başlık yok! burası bom boş!