-
5376.
+6selam arkadaşlar. bende yeni yetiştim bu hikayeye. hemen her gün az çok okudum ağladım güldüm çok ama çok iyi geldi bana burası. tam bir aile olmuşsunuz ne kadar sıcak ne kadar samimi. inci benim kafamda daha farklı küfrün gırla gittiği bir yerdi bu başlığa kadar burası bildiğin dostlar meclisi olmuş hepinizin yüreğine sağlık. siz nasıl bir insansınız lan çok sevdim sizi boncuk başta olmak üzere kavunu nicki jüpiteri ve daha niceleri burası tam bir alem bende bu entryimle kendimi bu aileden sayıyorum bunun mimarı olan boncuğa teşekkürü bir borç biliyorum. ayrıca panpalardan birisi başlık devam etsin sohbet edelim dertleşelim demiş çok da iyi söylemiş bu başlık altında sevinçler kederler dertler dermanlar gırla aksın herkes düşüncelerini paylaşsın saygılar sevgiler
-
-
1.
+1 -1Hoş geldin dostum yetişmen iyi olmuş haftaya final bitiyor hikaye.
-
2.
+1Hoşgeldin kardeş
-
3.
0Hosbulduk kardesler
diğerleri 1 -
1.
-
5377.
+1 -2kes de keseyim kendimi ömerrrrrrrrrrrrrrrrrrr
-
5378.
+1Mersin/Erdemli denim boncuk ugradiysan buralara anlat atlama sakin
-
-
1.
+1sırf hemşerimsin diye verdim şukuyu *
-
2.
0Cansın güzel kardeşim
-
1.
-
5379.
0hadi bakalım bizde katıldık hikayeye :D
ablanla ilgili bölümde ağlamamk için zor durdum şimdi mutlu musun? -
-
1.
-1bende boşaldım o bölümde
-
1.
-
5380.
0sa beyler 2 gündür okuyorum üyelik aldım aranızdayım
-
-
1.
0Hoşgeldin
-
1.
-
5381.
0rezerveyşin
-
5382.
+16finale son 8 gün kala,
iyi geceler binler. -
5383.
+1hoş buldum ne yalan söylüyeyim bunca zamandır açıp gazete bile okuyamayan adam şimdi 4 gözle bekler oldu en azından 1 part okumayı... ömer abi teşekkürler bu zamana kadar yazdıklarından dolayı yazıpda kendimi bi çeki düzen vermemi sağladıgın için gene teşekkürler bana okumayı sevdirdiğin için.
-
5384.
+1iyi geceler beyler
-
5385.
+1iyi geceler
-
5386.
+42 -3*Tümünü Göster
çalan telefonla açtım gözlerimi.
-alo. dedim kimin aradığına bakmadan.
-aşkım hadi hazırlanmadın mı daha. dedi telefonun ucundaki eylül.
-çıkıyorum 5 dk'ya. diyerek telefonu kapattım.
önce güzel bi duş aldım.
sakallarımı kesmeyi düşünsem de eylül kirli sakalı sevdiği için sakallara dokunmadan saçları 3'e vurdum her zamanki gibi.
üzerime kot ve beyaz tshirtümü giydim.
bi kaç parça kıyafet ve dün aldığımız eşyaları da çantaya yerleştirerek çıktım evden.
eylül'ün kapısına çektim arabayı.
duraktakilere uzaktan selam vererek indim arabadan ve binaya girdim.
kapıyı çaldım.
eylül yüzündeki kocaman gülümsemeyle açtı kapıyı.
girdim içeri günaydın öpücüğünü verip.
o kadar mutlu görünüyordu ki sanarsın daha önce hiç tatile gitmemişti.
-tatile gideceğimiz için bu kadar mutlu olacağını bilseydim daha önce zütürürdüm seni. dedim harbiden şaşırarak.
-tatile gideceğim için değil ki bu sevinç akıllım. dedi
-ya ne için. dedim
-sevdiğim adamla tatile gideceğim için. dedi gülerek
mutlu olmuştum amk.
güldüm içimden gelerek.
-nerde kalalım mersin'de. dedim
-bilmem gidince bakarız. dedi
-sen daha önce gittin mi mersin'e. dedim
-hayır sevgilim bi ilki daha senle yaşıcam. dedi sarılarak.
ama bu sarılma deminki gibi masum değildi,
eylül'ün dudaklar ateş hattına girmişti.
istemsiz olarak dudaklarımı ıslattığımı farkedince utandım amk.
-sen daha toparlanmadın mı? dedim kendimi toparlayarak.
-az kaldı. diyerek eylül beni bırakıp valizine döndü geri.
bildiğin kocaman valiz yapmıştı.
sanki 1 ay kalacak gibiydik.
ama yüzü düşmesin diye bi şey demedim.
öyle böyle derken nihayet çıkmıştık evden.
valizi alıp önden indim ben.
bagaja koydum valizi.
az önce yukarda görmediğim hasır şapkasını ve kocaman gözlüklerini takarak indi eylül aşağıya.
tam yazlıkçı olmuştu başıma.
kibarlık olsun diye kapısını içtim ve eylül tebessüm ederek bindi arabaya.
arabanın etrafından dolanıp bindim yerime.
duraktakilere kornayla selam çakarak bastım gaza.
önce yakındaki BP'ye çektim arabayı,
fulledim gazı.
dünden anlaştığımız üzre ikimiz de kahvaltı yapmamıştık ve yolda yapacaktık.
yoldan aldığımız karpuzu yardım müsait bi yerde arabayı sağa çekip.
aldığımız somun ekmeğin arasına da yatırdık beyaz peyniri.
bi ekmekten ıssırıyorduk bi karpuzdan.
elimiz yüzümüz karpuz olmuştu,
eylül bana güldü,
ben ona.
çok tatlı iki salaktık o an.
üzerimizi başımızı batısak da nihayet doyurmuştuk karnımızı. -
5387.
+2sa beyler iyi akşamlar
-
-
1.
+2Aleykum selam, iyi akşamlar kardeş.
-
1.
-
5388.
+1Sa beyler parmaklarına kuvvet boncuk reis
-
5389.
+1sa ahali
devam et ömer reyizz -
5390.
+1 -3takipteyim
-
5391.
+51 -2*
kalan karpuzu poşetleyip bagaja attık ve yola devam ettik.
bolu yolunda şimdiki gibi otoban, tünel nerde.
bolu dağını tırmanıyorsun kamyonların peşinde.
takıldık bi kamyonun arkasına tin tin gidiyoruz.
radyoda çalıyor sezen aksu.
sevdiğim kadın yanımda.
keyifler gıcır.
her yerde "akçabat köfte" yazıyor,
her yer buram buram köfte kokuyordu.
henüz karpuzu gömeli 2 saat kadar olmuştu,
henüz acıkmamıştık ama
-köfte ısmarlıyim mi sana. dedi eylül
-harbi mi kız. dedim
-ısmarlarım tabi, çek bakalım şurdaki köfteciye. dedi eliyle az ilerdeki köfteciyi göstererek.
dediği gibi yaptım.
arabayı park edip indik arabadan.
çok aç olmadığımız için tadımlık yiyecektik,
ikimiz toplamda 1 yarım ekmek aldık eylül'le.
10 lira vermiştik yarım ekmek köfteye.
"yuh amk" dedi içimdeki fakir bin.
ama allah var, güzeldi köfte.
karnım aç olsa bundan 1 tam ekmek gömerdim kesin.
yola devam etmek için yöneldik arabaya.
elinde fırça ve hortum olan çocuk bizi görünce yöneldi bize doğru.
silecekler havadaydı benim.
çocuk bana sormadan arabamı yıkamış ve bahşiş bekliyordu.
beni biliyorsunuz artık,
verir miyim,
gibsen vermem amk.
hem bana mı sordu yıkarken,
hem de benim arabam zaten temizdi amk.
hiç giblemeden silecekleri indirdim ve bindim arabaya.
çocuk yüzsüz yüzsüz camı tıklattı.
-buyur bilader. diyerek açtım camı.
-arabanızı yıkadım abi. dedi
-eline sağlık. diyerek tam camı kapatacaktım ki.
"ömerrr" diyen bakışlarıyla baktı eylül.
"iyi amk" diyerek kültablasının ordan bulduğum 1 lirayı uzattım çocuğa.
-istemez abi, lazım olur bu sana. diyerek 1 lirayı beğenmedi ve geri uzattı çocuk.
canıma minnet, aldım direk geri.
"aza kanaat etmeyen çoğu bulamazmış yiğen" dediysem de içimden
bu sefer daha sert baktı eylül.
daha fazla rezil olmamak üzere elimi attım cebime.
çıkarttığım paralardan 5 lik arıyordum ama bulamadım.
en küçük 10 lira vardı.
eylül'e baktım "sende var mı" der gibi.
kafasını çevirdi, ya harbiden yoktu ya da beni gıcıklıyordu, bilmiyordum.
"giberler ya" diyerek 10 lirayı uzattım çocuğa.
-eyvallah abi. diyerek havada kaptı parayı çocuk.
yanımda eylül olmasaydı o 5 lira para üzerini alırdım geri,
gerçi eylül olmasa zaten hiç para vermezdim ki.
sonuç olarak 20 liraya 1 yarım ekmek köfte yiyip ayrıldık oradan.
ankaraya doğru sürdüm arabayı. -
5392.
+47 -1*Tümünü Göster
ama hem acelemiz olmadığı için hem de araba az yaksın diye kendimi hız sabitleme moduna almış,
90'ı neredeyse hiç geçmemiştim.
gölbaşında o hiç sevmediğim ihtiyacını görmek üzere durdurdu bizi eylül.
arabada sigara içmesine izin vermediğim için bana atar yapmıştı.
ama istediği kadar kızsın sigara konusunda çok katıydım.
alttan almadım hiç,
benim yumuşamadığımı gören eylül 2. sigarayı içtikten sonra,
-mersin yolcusu kalmasın. diyerek bindi arabaya.
bi kaç dk sonra da aldı gönlümü zaten.
kokusundan rahatsız olduğumu söylediğim için deodorant sıktı üzerine.
her ne kadar "içme" desem de konuyu kapatmak için "tamam" demişti eylül,
ama hiç inandırıcı gelmemişti.
ağzımızın tadı kaçmasın diyerek daha fazla uzatmamıştım.
saat 3'ü geçiyordu biz de ankara'yı.
daha önümüzde 500-600 km'lik yolumuz vardı.
eylül yanımdayken ne yogunluk hissediyordum,
ne de canım sıkılıyordu.
ara sıra vitesin üzerinden el ele tutuşup romantik yaptık,
ara sıra "içimden geldi" diyerek kocaman ve bir o kadar da masum öpücükler kondurdu eylül yanağıma.
çok seviyordum onu.
bir an ayrılık acısı düşse de yüreğime onu da belli etmedim ve belli de etmeyecektik zaten kısacık olan tatilimizi zehir etmemek için.
Aksaray'a kadar durmadan geldik,
Ağaçlı tesislerinde tuvalete girmek için durduk.
arabayı park edip indik.
önce tuvalete girdik eş zamanlı.
çıktıktan sonra yemek için bi şeyler bakınsak da eylül benim "kalan karpuzu gömelim bence, araya gitmesin" fikrimi mantıklı bulmuştu.
arabaya bindik.
acık ileri gidip boş bi yere çektik arabayı.
sabah kahvaltımıza benzer bi şekilde kalan karpuz, kavun ve peyniri hiç etmiştik.
arabaya bindik ve el ele diz dize devam ettik yola.
artık yorulmaya başladığımı hissetsem de gidemeyecek kadar değildim.
mersin'e girdiğimizde saat akşam 10'u gösteriyordu.
ama tatil beldelerine gitmek için 1 saatlik daha yolumuz vardı.
limonlu, erdemli tarafına doğru devam ettim.
gözüm pek kesmediği için durmadım ve kızkalesi, susanoğlu tarafına doğru sürdüm arabayı.
buralar daha canlı geldi gözüme.
daha ilerisinde silifke, taş ucu ve sonra da bitiyordu zaten sahil boyu.
o yüzden daha fazla gitmemeye, bize en samimi gelen yer susanoğlu olduğu için tatilimizi burda geçirmeye karar verdik.
1-2 km uzunluğundaki caddeden, yolun sol tarafındaki denizden ve sağ tarafındaki dükyanlardan, evlerden ibaretti susanoğlu.
küçüktü falan ama şirin bi yerdi.
daha önce mersin'e gelmiştim ama tatil için bu taraflara hiç gelmemiştim.
eylül kadar olmasa da ben de heyecanlanmıştım.
susanoğlunun girişindeki, önünde kocaman "BOŞ PANSiYON" yazan kahvehanenin önünde durduk.
"sen arabada bekle" diye erkeklik yaparak indim arabadan.
kahveci turist olduğumu anlayınca hemen geldi yanıma.
-buyur abi. dedi benden büyük adam -
5393.
+1bu fotograftaki yer neresi abi
-
5394.
+1Elliot smith-between the bars
-
5395.
+12 -1
başlık yok! burası bom boş!