https://www.youtube.com/watch?v=gI32sUaqJkA

hadi çatlyalım

öncelikle saygılar boncuk reis hikayeni baştan sona bir gecede okudum. Sana önce teşekkürlerimi sunarım ki bu devirde hele hele inci sözlükte adam akıllı gibiş sokuş falan olmadan bir hikaye yazmışsın ve hikayen oldukça etkileyiciydi. Hikayeni bitirdiğimde ilk başta hiç tepki vermemiştim çünkü sabahın yorgunluğu vardı. Sonra kalktım elimi yüzümü yıkayayım diye bir baktım yatağın yanına çökmüş bebe gibi ağlamaya başladım. Hüngür hüngür salya sümük ağladım, gözlerim kan çanağına dönmüştü. Hem hayatınızın düzelmesinden dolayı sevinçten ağlıyordum hem de ablanın durumu ve çektiğin çilelere ağlıyordum. Daha öncede bir çok hikaye okumuştum fakat bu beni çok sarsmıştı. Bu hikaye o kadar iyiydi ki dizisi çekilse yeminle 2 sezon reyting kralı olurdu. Sana tekrardan sonsuz teşekkürler ediyorum böyle bir hikayeyi bizlerle paylaştığın için, Umarım ailenin ve senin gelecekti yaşdıbınız daha sağlıklı, huzurlu ve mutlu geçer. Tekrar tekrar teşekkürler
SAYGILAR...

ömer abi bende 3 günde bitirdim hikayeyi bunca işin arasında. zaten hikayeyi okuyanlar senin bi kaç kişi yüzünden kararını değiştirmeyeceğini bilir. hikaye diğerlerinden çok farklı kitap yap alacak bir sürü insan sırada. yavaş yavaş kafana göre ama uzatarak yazarsan sevinirim. ablan için allah rahmet eylesin saygılar

oraya bi rezerv

ya abi gibtir etsene sen bunları kafana göre yaz beğendirme arzusu gütme yani. öyle olsun yok öyle olmasın şöyle olsun ya size ne dıbınakoyın sizene. okuyun gidin

Selamlar herkese,
Ben lys falan derken hikâyeyi boncuk reisin demesiyle sinsi olarak takip ettim bundan sonra güncel olarak takipteyim. gerçekten farklı bi ortam yarattiniz burda hepiniz ayrı ayrı seviyorum. Heyecanlı hikâye finalleri bizimle olsun binler

haydi boncuukk

ÖSYM bekletiyo zaten sen bekletme boncuk ya

Hadi yaz abilerin abisi

dışardayım beyler, dönüyorum eve. eve geçer geçmez salıcam partları.

Rez ozaman..

kral baslıgın kral insanları kral boncuk herkese selam guzide insanlar bazıları hariç neyse herkesin keyfi yerindedir inşallah boncuk reyiz nasılsın?

Yaşasın boncuk reyiiiiz

selamun aleyküm beklemedeyiz reyiz

Abi nedense sen hikayeyi anlatırken eylül ile konuştuğun yerlerde onun yerine bu hanım efendiyi koyuyorum sen eylülü anlatman belki bana bu hanımı hatırlatmıştır

http://www.imgim.com/image/g5qqbn.jpg/

Merak edenler olursa adı Türkü Turan

geldim binler. keyfim pek yerinde. kaçıranı giberim. başlıyorum

yaktım sigarayı bekliyorum.

*
09 Mayıs 2007, Çarşamba
her sabah olduğu gibi saat 8'e doğru açtım gözlerimi.
elimi yüzümü yıkadım ve ufak bir kahvaltının ardından çıktım evden.
arabaya bindim,
durağa doğru sürdüm.
rüstem abi haricinde bi arkadaş daha vardı durakta,
2. sıraya koydum arabayı,
selam vererek geçtim içeri.
yarım saat içinde diğer taksiciler de geldiler.
sabah sohbeti, çayı derken ilk taksiciden sonra sıra bana geldi.
rüstem abi adresi kağıda yazıp verdi bana,
eylül henüz uyanmadığı için camdan da olsa görememiştim o gül yüzünü,
o yüzden biraz buruk başlamıştım güne ama yapacak bi şey yoktu.
her şey umut içindi ve çok çalışmak gerekiyordu.
çıktım duraktan.
verilen adrese gelmiştim, yol kenarında ceketli bir adam duruyordu.
eli yüzü baya düzgün ve duruşuna göre zengin de bir adamdı.
elinde çantası vardı.
arabaya bindi.
-merhaba. dedi
-merhaba efendim, nereye. dedim
-adliyeye gidicez, ama önce bi bulvar tarafına gitmemiz lazım. dedi
-peki efendim. diyere büyük bulvara doğru sürdüm arabayı.
elemanın telefonu yol boyunca hiç susmadı.
biri bitiyor diğeri başlıyordu.
konuşmalarda hep davalardan, duruşmalardan bahsediliyordu.
son durağımız da adliye olduğu için elemanın avukat olmasını tahmin etmem haliyle zor olmadı.
bulvara gelmiştik.
-hemen geliyorum. diyerek indi arabadan eleman.
az ilerdeki 4 katlı eski bir binaya girdi.
dediği gibi de hemen gelmişti.
-devam edelim lütfen. dedi
devam ettim.
adliyeye doğru sürüyordum.
telefon konuşmalarına kaldığı yerden devam etti.
ve en sonunda şarzı bitti telefonun.
ben bile "ohh be" dedim içimden.
hiç konuşmadan gidiyorduk adliyeye doğru.
-siz, yeni mi başladınız mesleğe. dedi eleman.
alınmıştım.
-yoo, bi kaç yıl oldu, neden öyle dediniz. dedim merak ederek.
-hiç konuşmuyorsunuz da. dedi tebessüm ederek.
ama ben gülmemiştim.
-taksiciler çok mu konuşur. dedim
-bana denk gelenler için evet, genelde. dedi eleman.
-anladım. dedim
-nerelisin. dedi
-buralıyım, ya siz. dedim
-rize. dedi
"rize" kelimesini duyar duymaz dikiz aynasından elemanın burnuna baktım,
burnunun ayrodinamik yapısı hiç de rizeli gibi durmuyordu.
-güzel. dedim
-nesi güzel. dedi

*
verecek mantıklı bi cevabım olmadığı için.
-fındığı. dedim
evet bence de komikti ama herif resmen kahkaha atmıştı.
-ilahi. dedi
gülerek karşılık verdim.
-bu arada ben mert, mert demirkol, avukatım. dedi
(ifşaya girmesin diye soyadını salladım)
-memnun oldum, ben de ömer, sadece ömer, taksiciyim. dedim
eleman yine gülmeye başlamıştı.
ne desem gülüyordu amk.
"yazık la kimin çocuğuysa" dedim içimden.
herif demek ki gerçekten stresli ve gergin bir ortamda çalışıyordu ki gülmeye ihtiyacı vardı.
-sevdim seni ömer, kıyak adamsın. dedi
-eyvallah. dedim
-durağından memnun musun. dedi
-evet. dedim "neden" diye sormadan.
-olur da değiştirmeyi düşünürsen seni bizim durağa aldıralım, bize de lazım senin gibi adamlar. dedi
-durağınız mı var? dedim
yine güldü.
-yok canım, adliyenin durağından bahsediyorum. dedi
-anladım, sağolun. dedim
-işinden memnun musun peki, nasıl taksi işleri. dedi
-durağınız yok ama açmayı düşünüyorsunun her halde, sorduğunuza göre. dedim
-merak işte. dedi
"insanın başına ne gelirse ya meraktan ya yaraktan gelirmiş" demeyi çok istesem de sustum.
bi süre sustuktan sonra yine dayanamadı.
-kartınız var mı. dedi
durağın kartını verdim.
eleman karta baktıktan sonra,
-bu numara bende var zaten, ben direk size ulaşmak için istemiştim. dedi
kişisel kartım olmadığı için cep telefonumu verdim.
belki telefonuna beni "taksici ömer" diye kaydetmişti ama kaydederken
-sadece Ömer. dedi kendi kendine ve güldü.
kimine göre taksici ömer, kimine göre gereksiz ömer, kimine göre sadece ömer olmuştum.
ve boncuk ömer olmaya doğru ilerliyordum.
neyse.
adlileye gelmiştik, kenarda durdum,
eleman ücreti ödemiş tam inecekti ki şeytan dürttü.
-siz işinizden memnun musunuz? dedim
-pek sayılmaz, neden sordunuz? dedi
-gelin sizi de taksici yapalım. dedim
-neden taksici olayım ki. dedi
-çok konuşuyorsunuz da ondan. dedim.
başkası olsa belki ters yapardı ama eleman sempatikti,
belki de ordan yüz buldum o an, bilmiyorum.
herif hiç bi şey demeden gülerek indi arabadan.
özgüven sahibi olmak böyle bi şeydi herhalde.
sokmuş olduğum lafın vermiş olduğu inanılmaz hafiflikle bastım gaza.
durağa doğru gidiyordum.
yolda 1 müşteri daha yakaladım şansıma.
kısa mesafeydi ama olsun en azından gideceği yer de yolumun üstüydü, en azından boş gitmemiş olacaktım.

Hikayede ismim geçince istemsizce sevindim lan. Hani yabancı filmlerde Türkiye geçince sevinirsin ya aynen öyle oldu :D