/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 4801.
    +2
    hepinize hayırlı akşamlar ve çok geçte olsa hayırlı iftarlar panpalarım keyifler nasıl?
    ···
    1. 1.
      +1
      allah kabul etsin panpa iyi allaha şükür sen nasılsın
      ···
      1. 1.
        +1
        yuvarlanıp gidiyoz iste sıkıcı tatl daha eve alısamadım
        ···
  2. 4802.
    +1
    ömer reyiz bizi parta boğ
    ···
  3. 4803.
    +1
    saat 11 i geçiyo yazmaya başladı belki de reyiz?
    ···
  4. 4804.
    +2
    SA BEYLER
    ···
  5. 4805.
    +10 -1
    geldim binler, başlıyorum.
    ···
    1. 1.
      +1
      reyiz bugün fazla yaz özlem giderelim
      ···
    2. 2.
      +1
      Reyiz sahura kadar yaz
      ···
  6. 4806.
    +50 -1
    *
    stress, panik, öfke...
    hepsini aynı anda yaşayıp beyin amcıklaması geçirmiştim yine.
    ne konuşacaktık ki Ali ile..
    yarım kalan bir mevzumuz vardı evet ama onu da yarım yamalak kapatmıştık,
    Eylül'le de her şey yolunda gidiyordu,
    onla da sorunlar çözülmemiş ama üzerini kapatmıştık bir şekilde,
    iyi kötü devam ediyorduk kaldığımız yerden.
    düşüncelerimden arınıp kalktım ayağa,
    karşı kaldırıma geçtim,
    aşağı kapı açıktı yine ama geldiğimi anlasınlar diye zile bastım,
    10 sn zile bastı yukardan eylül, girdim içeri.
    ağır adımlarla çıktım yukarı.
    2. kata çıktığımda kapıyı çalmama gerek kalmadı,
    kapı zaten açıktı ve eylül de kapıda bekliyordu.
    tedirgin olduğumu anlamış olacak ki kafasıyla "rahat ol" der gibi bi hareket yaptı.
    eylül'e güverenek girdim içeri.
    neden bilmem ama ali de her zamankinden uysal göründü gözüme,
    serseri gibi değil de masum bir kardeş gibi duruyordu bu sefer harbiden de,
    -selamın aleyküm. dedim
    -merhaba. dedi tiki concon.
    medeni iki insan gibi el sıkıştık ali ile.
    eylül'ün yönlendirmesiyle karşıdaki koltuğa oturdum.
    3'lü koalisyon kurulmuştu.
    bi süre konuşmadı kimse,
    sonra ev sahibi başlattı açık oturumu,
    -ömer. dedi eylül
    -evet. dedim
    -Ali sana bi şey demek istiyor. dedi sanki onu bi şeylere zorluyormuş gibi.
    "söyle bakalım yarrağam" diyen gözlerle baktım ali'ye,
    ama ali bi şeylerden çekiniyor gibiydi.
    -hadi ama uzatma. dedi eylül ali'ye.
    -ben... dedi ali.
    "evet?" diyen gözlerle baktım
    -ben, özür dilerim... dedi ali.
    "bu muydu amk, hayvan gibi şi yapıyonuz ya" dedim içimden.
    gereksiz yere heyecanlanmıştım amk.
    ama ali bininin eylül zoruyla bile olsa benden özür dilemesi içten içe de hoşuma gitmişti.
    -geçmiş gün kardeşim, ben unuttum. dedim
    birden fazla incelerek "kardeşim" dediğim için kendime kızsam da yanlışlıkla da olsa eylül'ü mutlu etmiştim.
    -başın sağolsun bu arada, ben geç duydum, çok üzüldüm. dedi
    -eyvallah kardeşim, dostlar sağolsun. dedim
    ali ayağa kalktı.
    önce ablasına sarılıp vedalaştı,
    sonra da benle selamlaşır gibi kulağıma eğilip.
    -bi ara erkek erkeğe de konuşalım. dedi
    ses tonu çok tepkisizdi,
    tehdit mi etti, içmeye mi davet etti harbiden de anlamamıştım.
    "ömer'in kafası aman 2 dk rahat olmasın di mi amk" dedim içimden.
    -eyvallah. diyerek uğurladık ali'yi.
    -teşekkür ederim. dedi eylül.
    -ne için. dedim
    -kırmayıp geldiğin için. dedi.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +7
      Abi hadi ya sahura kadar yaz ha
      ···
    2. 2.
      +12 -3
      bine bak amk bi de erkek erkeğe konusacakmis boncugumuza bisey olursa alayinizi giberim ulan
      ···
  7. 4807.
    0
    meraklı bekleyiş. diğer partları bekliyoruz panpa
    ···
  8. 4808.
    +6 -1
    Onca acıyı onca kederi bırak anlatabilmeyi, yazıp bir de onlarca insana aktarabiliyo hale getirmiş hayat seni.Sen olmuşsun birader,sen adam olmuşsun. adam etmişler seni. çok güzel insan olmuşsun

    "bu acıyı kaldıracak kadar büyümüş müydüm ki ben" diye bir cümle hatırlıyorum.Sen büyümüşsün boncuk. adam olmuşsun sen. Allah herkese versin sendeki bu olgunluktan.

    Dötüncülükten geliyorum ben kim bilir kaç yıldır uğramıyorum sözlüğe.Bi dönüp sol frame bakim seviye ne halde diye girdim boncuk ömerin hikayesi diye gibimsonik bir başlık gördüm. yeşilçam mı lan bu tınısını gibtiğim sözlüğü derken 158 sayfa olmuş, breh amk demeden geçemiyor insan.

    Herşeyi geçiyorum emeğine sağlık birader. Tsigalko Okoronkwo'nun (bkz: nasıl bin oldum anlatıyorum) başlığından sonra inci sözlük top 10umda 2.sıraya yerleştiriyorum bu hikayeyide.

    Sıkı takipteyim panpa. Burada sevgi yumagı olusturan binlere de selam edelim.
    ···
    1. 1.
      +5
      Hoşgeldin panpa
      ···
      1. 1.
        +3
        hoş buldum panpa
        ···
    2. 2.
      +2
      hoşgeldn bin :D
      ···
    3. 3.
      +2 -1
      mutlu ettin bin, eyvallah.
      ···
    4. diğerleri 1
  9. 4809.
    +49 -1
    *
    -sen iste ben ölüme bile giderim ulan. dedim gereksiz bi artistlik yaparak.
    güldü eylül,
    ben de güldüm o gülünce.
    sarıldı bana.
    -iyi ki varsın. dedi
    -hep var ol. dedim
    inceden mesajı vermiştim, "bi daha gitme" demiştim.
    anladı mı bilmiyorum ama onaylar gibi göz kırptı.
    öyle bakışıyorduk sarmaş dolaş birbirimize,
    sağ kanat bomboştu,
    eylül gole doğru gidiyordu,
    acil defans yapmam lazımdı.
    -oldu o zaman, hadi görüşürüz. diyerek kestim atağı.
    -pislik. dedi gülerek.
    -yerim o ağzı. dedim gıcık gıcık gülerek.
    öyle böyle korktuğum başıma gelmeden çıktım eylül'ün evinden beyler.
    mutlu da olmuştum.
    tekrar durağa döndüm.
    cemil usta ve emrah'ı göresim geldi ama çalışmam lazımdı,
    "bi ara fırsat bulursam giderim" dedim içimden ve durağa girip sıramı beklemeye başladım.
    derken durağın telefonu çaldı.
    rüstem abi açtı telefonu.
    şaşkın bir ifadeyle bana bakıyordu.
    sonra telefonu bana uzattı.
    -seni istiyor. dedi rüstem abi.
    -kim.? dedim telefonu almadan.
    "bilmem" gibi bir işaret yaptı dudağıyla.
    telefonu aldım.
    -alo. dedim
    -ömer. dedi
    daha adımı söyleyişimden anlamıştım telefondakinin ceyda olduğunu ama çaktırmamıştım.
    "neden burdan arıyorsun" diye de sormamıştım, sebebini zaten biliyordum.
    duraktakiler çakmasın diyerekten
    -adresi alayım. dedim
    ceyda gülerek bi cevap verdi ama dinlemedim,
    önümdeki kağıda zaten bildiğim adresi yazdım.
    -tamam efendim, 10 dk'ya ordayım. diyerek kapattım telefonu.
    rüstem abi'ye "kimmiş o" deme fırsatı vermeden fırladım duraktan.
    sürdüm yahya kaptan'a.
    ceyda'nın evinin önüne geldim,
    bi defa kornaya bastım, camdan kafasını uzattı ceyda,
    eliyle "geliyorum" der gibi bi işaret yaptı.
    bekliyordum aşağıda.
    2 dk kadar sonra ceyda indi aşağıya.
    giyim tarzı her zamanki gibiydi.
    yaz kış demeden açık giyinir miydi bir insan,
    bu kadar güvenir miydi vücuduna,
    ceyda güveniyordu.
    hadi giyiniyordu, başına nasıl bi iş gelmiyordu,
    ordalık hanzo doluydu,
    onun giydiklerini bizim mahallede ben giysem "façan yansın karşim" diye diye beni bile giberlerdi.
    ama ceyda salak görünen akıllı bir kızdı,
    kimseye kolay lokma olmazdı.
    ···
    1. 1.
      +22 -1
      façan yansın karşim diyip gibilmek ahahahahahahhaha
      ···
    2. 2.
      +6
      ömer abi 2 gündür hikayeni okuyorum yemin ediyorum durağı ceydanın aradığını okumadan önce ''ulan ceyda zamanında bu adamın ablasının hayatını kurtardı, bu adam niye hala ceyda'ya olanları anlatmadı'' diye geçirdim içimden

      bu arada ablana Allah rahmet eylesin senin başın sağolsun

      belki hiç bir ablam olmadı ama inan senin ablana ben de ağladım
      ···
  10. 4810.
    +47 -1
    *
    ablamın vefatından sonra bi kaç defa gelmeye çalıştı ceyda ama kabul etmedim,
    ilk aramalarında bi şey dememiş ama sonrasında ipin ucunu kaçırınca çok pis azarlamıştım ceyda'yı.
    o da yüz bulup bi daha arayamamıştı.
    direk cepten değil de durağı arayıp beni istemesinin de sebebi buydu.
    kurnazdı ceyda,
    allem eder kullem eder istediğini yapardı,
    sadece beni biraz nadasa bırakmıştı, aslında iyi de yapmıştı, toparlanmam ve nefretimden arınmam lazımdı.
    ve artık iyiydim ben de.
    ceyda'nınki güzel zamanlamaydı.
    eteğini salına salına bindi ön koltuğa.
    -merhaba. dedi
    -merhaba. dedim
    -ee napıyorsun bakalım görüşmeyeli. dedi
    cevap vermeye yeltenmiştim ki duyduğum ağır parfüm kokusu birden başımı döndermişti,
    anlamam ben, belki de güzel bir kokudur ama çok ağır gelmişti bana.
    çaktırmadan camı açtım.
    -aynı işte, ne olsun, iş güç koşturmaca. dedim.
    -iyi bakalım. dedi
    -nereye? dedim
    -pikniğe. dedi
    -böyle pikniğe mi gidilir. dedim üstüme vazife olmayarak.
    -ne olmuş ki. dedi ceyda göğsünü kapatmaya çalışarak.
    ama ben üstü başı zaten ofsayt olsa da onu kastetmemiştim.
    elinde ne bi çul vardı, ne piknik çantası..
    öyle kuru kuru pikniğe mi gidilirdi.
    -hiç bi şey zütürmüyür musun. dedim.
    -yok, bizim çocuklar alacaklar bana bi şey bırakmadılar. dedi
    -ne tarafa gidiyoruz. dedim
    -maşukiye. dedi
    "iyi amk" dedim içimden ve sürmeye başladım.
    yolda ceyda bi kaç defa bana yavşasa da ustalıkla savuşturdum,
    lafı dönüp doşalıp eylül'e getirdim.
    "-bilekliğin en güzelmiş, nerden aldın?
    -ankaradan almıştım.
    -aynısının kalınının sarı renklisinin değişik taşlısı da eylül'de var" gibisinden.
    ceyda da artık durumun farkına varıp daha fazla zorlamadı beni.
    ya da henüz ben öyle sanıyordum.
    maşukiye'ye geldik.
    restorantları geçip piknik alanının otoparkında durduk.
    -ee hani nerde seninkiler. dedim
    sağa sola bakındı ceyda.
    tanıdık kimseyi göremedi.
    sonra telefonu aldı eline, bi mesaj yazıp gönderdi birilerine.
    bekliyorduk arabada öyle.
    ben sıkılmıştım ama ceyda gayet de mutlu görünüyordu.
    -arasan mı bi. dedim
    -doğru söylüyorsun. diyerek telefonu kulağına zütürdü.
    bi süre bekledikten sonra cevap alamayınca geri indirdi telefonu.
    -allah allah. dedi
    -allah allah. dedim ben de imalı imalı
    ama ısrarla aramaya devam etti ceyda, bi türlü cevap alamadı.
    ···
    1. 1.
      +15 -1
      ceyda adammıdır
      ···
    2. 2.
      +27
      ceyda numara yapıyosa onu baba yadigarında gibmek lazım ömer reyiz..
      ···
  11. 4811.
    +5 -2
    ···
    1. 1.
      +2 -1
      Haha bin :D abanma okadar mk *
      ···
    2. 2.
      +2 -1
      alev aldı amk:)
      ···
    3. 3.
      +2 -1
      hay amk asdfg
      ···
    4. diğerleri 1
  12. 4812.
    +37 -1
    *
    -siz buraya haberleşmeden mi geldiniz, ne yaptınız? dedim
    -yoo, tam yarım saat önce burda buluşacaktık. dedi
    -ee yarım saattir burdayız zaten, gelen giden yok, gidelim mi artık. dedim
    -sen git. dedi sinirle
    cüzdanından 100 lira çıkartıp vitesin yanına koydu ben istememe rağmen,
    kendi çapında şekil yaparak indi arabadan.
    bulduğu bi taşın üzerine oturdu,
    "giberler ya" diyerek önce gaza bastıysam da ceyda'nın orda tek başına oturmasına gönlüm razı olmamıştı.
    ayrıca giyim tarzı ve oturuş pozisyonu da çevredeki çakalların hemen dikkatini çekmişti.
    hepsini geçtim belki bana oyun oynadığını düşünerek gaza yine basardım ama zamanında ablamın hayatını kurtardığı, onu bi kaç ay daha görmemizi sağladığı geldi aklıma.
    o yüzden gidemedim, durdum beyler.
    geri manevra yaparak park ettim arabayı,
    indim arabadan, yanına gittim ceyda'nın.
    elimi uzattım oturduğu yerden kalkması için.
    ömce omuzlarını sallayarak küs olduğunu belirten çocukca bir hareket yaptı.
    eylül'e çok yakışan bu hareket ceyda'ya yakışmamıştı.
    yine de tebessüm ederek kaldırdım onu oturduğu yerden.
    -gitsene sen. dedi ceyda.
    -arkadaşların gelsin, giderim. dedim
    -ya gelmezlerse. dedi
    -o zaman da beraber gideriz. dedim
    otoparkın olduğu yerden içeriye, ormana doğru yürümeye başladık.
    ormana dediysek de hemen yanlış anlamayın beyler,
    piknik alanlarının olduğu yere doğru yani.
    insanların olduğu yere gelmiştik.
    her yerde ayrı bi mangal kokusu vardı.
    uzun süre önce gelmiştim buraya.
    babam getirmişti bizi yıllar önce,
    "güzel zamanlardı" dedim içimden, geçmişe gittim geldim bir an.
    önce biraz dolandık ceyda ile,
    ama sonra yapacak bi şey bulamadık.
    ufak adımlarla geri döndük,
    akar suyun yanınadaki tahta masalara geldik,
    ben öyle zaman geçirmek için oturmuştum ama restorantlara aitmiş buralar da,
    biz kalkamadan garson geldi.
    önce tabak çanak, sonra da menü getirdi biz bi şey diyemeden.
    ceyda zaten dünden razı, hiç sesini çıkartmadı.
    garsonun yanında utandığım için konuşamadım ve gitmesini bekledim.
    garson gittiğinde masamız neredeyse kurulmuştu.
    -ceyda, bunlar bizi yemek yicez sandılar, hadi kalkalım da daha fazla ayıp olmasın. dedim
    -acıkmadın mı ki. dedi
    -ya acıktım ya da acıkmadım, sen buraya pikniğe gelmedin mi kızım. dedim sinirlenerek.
    -ben geldim de arkadaşlar gelmedi, napiyim, öliyim mi açlıktan. dedi
    saat henüz öğlen 11'e yeni geliyordu ve bu saat hiç de öyle açlıktan ölünecek bir saat değildi,
    ki ben kahvaltı bile yapmamıştım ama ona rağmen hem masraf etmemek için hem de ceyda ile baş başa yemek yemiş olmamak için bir an önce kalkmak istiyordum masadan.
    eylül görse giberdi beni,
    onun da korkusu vardı içimde.
    derken garson geldi tekrar, tam ben "kalkıyoruz" diyecektim ki
    -ben balık alıcam, ortaya da güveçte mantar alalım. dedi ceyda.
    "hay amk" dedim içimden.
    Tümünü Göster
    ···
  13. 4813.
    +2 -1
    ikinci şuku
    ···
  14. 4814.
    +8 -5
    son partı atıyorum binler, bi de bu geceki partta geçen mekanı merak edenler için instagrama resim attım.
    ···
    1. 1.
      +2
      instagram hesabın boncuk omer mi panpa
      ···
      1. 1.
        +3
        boncuk_omer
        ···
      2. 2.
        +1
        instagram hesabı gizli mi ?
        ···
      3. 3.
        +1
        aynen gizli panpa
        https://instagram.com/boncuk_omer
        ···
      4. diğerleri 1
    2. 2.
      +1
      hesap link atsanaa pnp
      ···
      1. 1.
        +2
        https://instagram.com/boncuk_omer
        ···
  15. 4815.
    +31 -2
    *
    -siz ne alırsınız. dedi garson.
    -ben bi şey almıcam, sağolun. dedim
    -peki. diyerek gitti garson.
    ceyda sinirlendiğimi fark etmişti ama ona rağmen giblemedi, siparişinin gelmesini bekledi,
    önce salata, meze ve üzeri kaşarlı güveçte mantar geldi ortaya.
    mantarı zaten çok severdim ama şekil yapmıştık bi defa,
    yemek olmazdı.
    derken balık geldi ceyda'nın
    -ne içersiniz. dedi garson
    -35'lik rakı alalım. dedi ceyda.
    iyice sinirlenmeye başlamıştım.
    bir an için kalkıp gitmeyi düşünsem de yine aynı sebepten dolayı oturdum oturduğum yere.
    "madem bi tak yedin hakkın ver bari amk" dedim kendi kendime.
    garson hiç sormadan rakıyı ve bardakları getirdi ve hiç sormadan iki kişilik servis yaptı.
    ters ters garsona baktım ama anlamadı mal.
    ceyda zaten kendi havasında.
    garson gittikten sonra bi yudum aldı rakısından ceyda benim masada duran kadeğime tokuşturarak kadehini.
    -hadi ama. dedi beni gazlamaya çalışarak.
    -araba kullanıcam. dedim
    -bi kadehle de yıkılmazsın herhalde. dedi
    -ısrar etme. dedim iyice sinirlenerek.
    canım çok çekmesine rağmen hiç bir şeye dokunmadım, ben yemediğim için ceyda karnını doyursa da o da doya doya yiyemedi yemeğini, masadaki her şeyden birer parça alarak geri yolladı
    ama rakıyı içmeye devam ediyordu.
    -bu yaptığın çok yanlış ceyda. dedim
    -ne yapmışım. dedi
    -bana yalan söyledin. dedim
    -arkadaşlarım da bana yalan söyledi. diye çok saçma bir yalan daha söyledi ceyda pis pis gülerek.
    artık tam olarak emindim oyuna geldiğime.
    3. kadehi bitirmek üzereydi ceyda ve konuşması çoktan kaymış, hal ve hareketleri değişmeye başlamıştı.
    -hadi kalkalım mı artık. dedim
    -daha rakım bitmedi ki. dedi
    sinirle yarısı dolu olan kadehi aldım ve tek yudumda içtim.
    -şimdi gidebiliriz. dedim
    -araba kullanacaktın, keşke içmeseydin. diye gereksiz bir de espiri yaptı.
    zorla da olsa kaldırdım ceyda'yı.
    cüzdanından 200 lira çıkartıp tabağın altına sıkıştırdı ve arabaya doğru yürümeye başladık.
    otoparka gitmemiz için ormandan geçmemiz gerekiyordu yine.
    insanların arasından ıssıza doğru yürüdük.
    ceyda destek almak ya da belki de yavşamak için koluma girmişti.
    kimsenin bizi göremeyeceği bir yerdeyken ceyda ani bir hareketle yanımdan önüme geçti ve hiç beklemeden dudaklarıma yapıştı.
    neye uğradığımı şaşırmış gözlerim fal taşı gibi açılmıştı.
    kendine doğru çekti beni iyice.
    bir erkek bu durumdan utanır mı beyler,
    gerçekten bilmiyorum ama ben utandım.
    ceyda'nın blüzünün askısı yürürken omzundan düşmüş, zaten açık olan göğüsleri iyice meydana çıkmıştı.
    eylül'e ne kadar aşık olursam olayım o an erkeklik hormonlarım beni yanlışa sürüklemek için adeta ekip çalışması yapıyorlardı...
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +4 -2
      ilk şuku
      ···
      1. 1.
        +22 -1
        Bence Ceyda boncuk u giber
        ···
    2. 2.
      +18
      ömer beni korkutuyosun amk falana filana mahal vermemek için yapmadıysanda yaptım de sonra ömoş derler ardından üzlürüz:D
      ···
      1. 1.
        +9
        yapmıştır amk yapmıştır. Yapmadın derse de Eylül bu yazdıklarını okuyordur. O yüzden yapmadın ayağına yatıyordur
        ···
    3. 3.
      +7
      oha ciks
      ···
    4. 4.
      +15
      abi kusura bakma, boşaldım :(
      ···
      1. 1.
        +7
        Ahaha güldüm bin *
        ···
      2. 2.
        +3
        ahaahah oğlum şöyle yerli yersiz dram içeren yerlerde espri yapmayın amk. ciddiyetle okuyordum, entryi görünce bir başladım gülmeye tüm ofis bana bakıyor. şuku bin.
        ···
      3. diğerleri 0
    5. 5.
      0
      ayrac 4
      ···
    6. diğerleri 3
  16. 4816.
    +14 -1
    sataşmayın kimseye. iyi geceler binler.
    ···
    1. 1.
      +1 -2
      Iyi geceler abim dikkat et kendine
      ···
    2. 2.
      +6
      panpa gib su huuryu amk rahat durmayacak bu
      ···
    3. 3.
      +3
      sanada abim..
      ···
    4. diğerleri 1
  17. 4817.
    +12 -1
    bariyer dibinden gelerek yarışa ortak olduk eyvallahta sende eski atik taylığını kaybetmiş gibisin boncuk. Pikniğe gidiyosun piknikten dönemeden kapanış konuşması yapıp gibtir olup gidiyosun. iktidarsız görünüyosun haberin olsun panpa.iyi geceler cümleten
    ···
    1. 1.
      +1 -1
      duygularıma tercüman oldun da bu nasıl bi laf koymadır amk betimlemeni gibim kap şukunu bin
      ···
  18. 4818.
    +3 -25
    Yazcagin hikayenin amina koyim yalanlarini gibim bu kadar olayi en ince ayrintisina kadar nasil hatirliyorsun .. anlattigin olaylar bence 2 3 ana muhabbetin uzerine kurgulanmis seyler bizi gibme simdi gercek diye. bunlarin hepsine kabulum tamam ama sen bu hikayeyi bu gidisle 2 yila bitiremezsin . Kisacasi gibtin 2 ayimizi omer
    ···
    1. 1.
      +29 -3
      "bak beyim, sana iki çift lafım var. koskoca adamsın. şukun var, çukun var, her şeyin var. yüzlerce kişi okuyor yazdıklarını. yakışır mı sana boncukla oynamak? yakışır mı bunca günahsız bini, karda kışta hikayesiz bırakmak? ama nasıl yakışmasın! sen değil misin öz panpana bile acımayan, bir damlacık saadeti çok gören. anlamıyor musun beyim, bu binler birbirini seviyor. ama ben boşuna konuşuyorum. sevgiyi tanımayan adama, sevgiyi öğretmeye çalışıyorum. hıh, sen, cam yalayan kus, önüncü nesil normal, 57 entry sahibi sözlük bini! sen mi büyüksün? hayır, ben büyüğüm! ben, boncuk Ömer! sen benim yanımda bir hiçsin, anlıyor musun, bir hiç! gözümde pul kadar bile değerin yok. ama şunu iyi bil, ne hikayeye ne de burdaki binlere hiçbir şey yapamayacaksın. yıkamayacaksın, dağıtamayacaksın, mağlup edemeyeceksin bizi. çünkü biz birbirimize parayla pulla değil, sevgiyle bağlıyız. bizler birbirimizi seviyoruz. biz bir aileyiz. biz güzel bir aileyiz. bunu yıkmaya senin gücün yeter mi sanıyorsun? dokunma artık hikayeye! dokunma başlığımıza! dokunma jupiterime! dokunma kavunuma! eğer onların kılına zarar gelirse, ben, ömründe bir karıncayı bile incitmemiş olan ben, boncuk ömer hiç düşünmeden çeker vururum seni! anlıyor musun, vururum ve dönüp arkama bakmam bile!"
      ···
      1. 1.
        +3 -12
        gibtir amk buraya bu kadar uzun yazcagina git part at amini yurdunu giberim senin simdi
        ···
      2. 2.
        +2
        Küfür etme mukabele et adam diyelim olmadi sg madam diyelim
        ···
      3. 3.
        +4
        çılgın ömer yine çoşturuyor :D
        ···
      4. 4.
        +1
        Boncuk, şahane bir Münir Özkul tiradı uyarlaması olmuş. Yaşar ustaya selam olsun... Anlayana da kapak.

        işte buralardan besleniyor bu hikaye. Yanındayız...
        ···
      5. diğerleri 2
    2. 2.
      -1
      şukular köpeğin olsun boncuk *
      ···
  19. 4819.
    +4
    Ben hep Bu hikayeyi Eylül ile yazıyorsun sanmıştım boncuk . ilk başlarda böyle bi spoiler vermiştin . Bu parttan sonra onunla yazmadığını anladım , ağlıyorum mutlumusun ?
    ···
    1. 1.
      +3 -1
      finali bin etmeyeceğimi bilsem sana neler anlatmak isterdim..
      ···
      1. 1.
        -1
        Hikayenin sonunda video yayinlayacagim demisti, bence eylulle evlilik videosu..
        ···
  20. 4820.
    +3
    Ya ablanın öldugü kısımda hönkürerek ağladım gerçekten çok üzüldüm kardeş
    ···