-
3826.
+2S.a. Beyler geldik abi
-
3827.
+44*Tümünü Göster
o an yüzümdeki mutluluk ifadesini görmenizi isterdim lan beyler.
aptal aptal sırıtıyordum.
yerde oturan eylül'ün yanına gittim.
uyuyordu.
eğildim, yüzüne baktım bir süre.
daha üzün süre seyrederdim onu öyle ama hava gerçekten soğuktu, sabah ayazı felç ederdi adamı.
eylül'ün duruşu da zaten üşüdüğünü belli ediyordu.
-eylül. diyerek dürttüm yavaşça
direk uyandı.
kısa bir uyku sersemliğinden sonra oturduğu yerden kocaman sarıldı bana.
-ne işin var burda. dedim
-seni bekledim. dedi
-seni aradım ben, telefonun kapalıydı. dedim
-şarjım bitti. dedi
-eve dönüp taksaydın o zaman. dedim
-"şimdi gelir" diye diye beklerken uyuyakalmışım işte. dedi
tebessüm etti.
tebessüm ederek karşılık vermemek için zor tuttum kendimi.
her ne kadar gitmemiş olmasına deli gibi sevinsem de
hala kapanmamış bir mevzu vardı dün geceden.
ve eylül bana her şeyi anlatmadan da asla eskisi gibi olmayacak,
yalanlar üzerinde ayakta duramayacaktık.
kolundan tutarak kaldırdım eylül'ü.
şöyle arkaya doğru bi gerindi.
-her yerim tutulmuş. dedi
saçı başı dağılmış, topuzu bozulmuş, makyajı akmıştı.
ama bana göre hala dünyanın en güzel kadınıydı.
-hadi gel seni eve bırakayım. dedim
-beni bırakıp kaçacaksın ama yine di mi. dedi
-benim bi yere kaçtığım yok eylül, ben burdayım, ailem burda, sevdiklerim burda, ben öyle sen gibi çekip gidemem. dedim
bu laf ağrına gitmiş olacak ki uzatmadı eylül.
-haklısın, peki. dedi ve bahçe kapısına doğru yürümeye başladı.
normalde olsa koşardım arkasından, onu öyle göndermezdim ama dedim ya beyler,
aptal yerine konmak, kandırılmak çok ağrıma gitmişti,
garip bi şekilde engel olabiliyordum bu sefer kendime.
artık annem sesimizi mi duydu camdan mı gördü bilmiyorum ama kapıyı açtı ben çalmadan.
-nerdesimn oğlum sen. dedi önce bana, meraklı bakışlarla.
benden cevap beklemeden bahçe kapısından çıkmak üzere olan eylül'e seslendi.
-eylül, kızım, nereye? dedi.
annem eylül'e normal bir şekilde "kızım" demişti ama o an o kadar hoşuma gitmişti ki.
eylül'ün de hoşuna gittiği o moral bozukluğuna rağmen belli oluyordu.
-eve gidiyorum, geçerken ömer'i gördüm de geldim. dedi eylül tebessüm ederek.
-iyi madem gelsene kahvaltı yapalım. diye seslendi annem eylül'e.
eylül resmen onay isteyen gözlerle baktı bana.
ben de çok isterdim ama bunun için çok yanlış zamandı.
eylül'ün bize kahvaltıya gelmesi demek benim yelkenleri suya indirmem demek,
hiç bi taku çözemeden kaldığımız yerden devam etmek demekti.
çok zor da olsa anneme dönerek
-eylül'ün işi var anne, belki başka zaman. dedim
bunu söylerken içim acımıştı binler ama başka seçeneğim yoktu.
ölmemek için acı çekmek gerekiyordu. -
-
1.
+4çok iyisin be kardeşim
-
1.
-
3828.
+1iyi akşamlar ömer, skype olacak mı bugün ona göre bekleyeceğim, olmayacaksa yarın okuyacağım yazacaklarını. Kolay gelsin şimdiden sana
-
3829.
0Harbi lan yapalim bu gece bi skype
-
3830.
+1Skype olucak adrese yeniden istek atin kabul etmeyenler
-
3831.
+2 -2Şarkı paylaşan olmadı ben atayım iki tane.
https://www.youtube.com/watch?v=W0LZ4wMV3zw
The Civil Wars - Dance Me to the End of Love
https://www.youtube.com/watch?v=smiFk6KHr_8
Nightwish - While Your Lips Are Still Red -
3832.
+2sa binler bayadır yoktum farketmişinizdir umarım * ))))))
-
-
1.
0farkettik panpa hg
-
1.
-
3833.
0Aslında iyi olur be ne diyon abi
-
3834.
-1BU ARADA SKYPE NASI BiŞE LA 18 YAŞINDAYIM iLK PC iLE 16 YAŞINDA TANIŞTIM
-
-
1.
0goruntulu konusma flnmı
-
2.
0bir nevi yeni MSN panpa
-
1.
-
3835.
0
-
3836.
+45*Tümünü Göster
eylül'ün de çok üzüldüğü belliydi.
ama bozmadı beni.
-aynen, işlerimi halledeyim ben, iyi günler size. diyerekten bahçe kapısından çıktı ve gitti.
kısa bir süre eylül'ün gidişini izledikten sonra girdim eve.
annem sorularına kaldığı yerden devam etti.
-nerdesin oğlum sen, insan bi haber verir. dedi haklı olarak.
-gececilerden birinin işi varmış, onun sırasını aldım anne. dedim
-ama sen emrah'layım, sahildeyim dedin. dedi annem
-evet öyleydi ama ondna sonra durağa geldim sabaha kadar da çalıştım annem, uyumuşsundur diye aramayamadım haber vermek için. dedim
-bi daha ne olursa olsun haber veriyorsun, sabah uyanıp seni evde göremeyince nasıl korktum ben biliyor musun. dedi annem
-ee uyanınca da aramadın. dedim anneme takılarak.
-bıdı bıdı sesiniz geliyordu dışardan, camdan gördüm eylül'le konuştuğunuzu, ondan aramadım, baktım kız gidiyor belki bi faydam olur diye girdim araya. dedi annem.
-kız sen bizi mi dinledin. diyerek annemin üzerine yürümeye başladım gülerek.
yakaladığım zaman gıdıklayacağımı bildiği için masanın etrafında kaçmaya başladı.
aklım eylül'deydi ama gitmemiş olduğu için de ne olursa olsun keyfim yerindeydi.
annemi 2-3 tur kovaladıktan sonra yorulduğunu görünce bıraktım daha fazla uğtaştırmadan.
-bırak şebekliği de yardım et bana, çayı getir hadi. dedi annem nefes nefese.
-tamam. diyerek içerden çayı getirdim.
oturduk kahvaltı masasına. bi güzel yaptık kahvaltımızı.
eylül'ün olayından sonra hiç iştahım yoktu ama annem üzülmesin diye yedim zorla.
kahvaltıdan sonra annem "bırak ben toplarım" dese de beraber kaldırdık masayı.
-hadi sen yat, ben çıkıyorum. dedi annem.
-nereye. dedim
-ablana. dedi
-eee erken daha anne, gideriz öğelene doğru beraber. dedim.
-hastaneye gidicez oğlum, randevumuz var 10'da. dedi
-ne yani bensiz gideceksiniz öyle mi. dedim
-geceden geldin oğlum sen, sürünme bi de hastanelerde. dedi annem.
-yok anne durakta uyudum gece, uykum yok. dedim yalan içinde doğru söyleyerek.
-iyi peki madem. dedi ve beraber çıktık evden.
arabaya bindik.
ablamnın evine sürdüm arabayı.
bahçe kapısının önünde durdum.
evin kapısını çaldık, eniştem açtı kapıyı.
morali o kadar bozuktu ki direk "ulan ablama bi şey mi oldu lan" dedim içimden,
ama içeri girip ablamı koltukta otururken gördüğümde ablamın enişteme o yokken burda olanları anlattığını anladım.
bizim o zaman yaşadığımız şoku, üzüntüyü eniştem haklı olarak henüz yaşıyordu.
yapacak bir şey yoktu.
ama eniştem benim yüzüme bakmıyordu.
belli ki söylemediğim için bana da kızgındı.
ama nasıl söylenirdi ki amk, tamam haklıydı ama söylemek de kolay mıydı.
"yaklaşan doğumda karının ölme ihtimali varken bir de üzerine çocuğun engelli olabilir" denir miydi amk.
dense bile açık konuşayım beyler bende o züt yoktu.
bunu lap diye söyleyebilecek tek adam vardı tanıdığım, o da emrah'tı,
ama bu konu da ona düşmezdi.
ablam üzerini değişitmek için içeri girdi,
annem de peşinden gitti.
enişteyle yalnız kaldık salonda. -
-
1.
+6 -1Çok zorluklar çekmişsiniz be
-
1.
-
3837.
0Oleeyyyyy
-
3838.
+4fenerbahçe (ömer) Galatasaray (enişte) derbisi var *
-
3839.
+2Öner abi hangi takımlısın?
-
-
1.
+1fenerbahçeli diye biliyorum bir capste fenerbahçe anahtarlığı vardı.
-
2.
+1Aynen bende oyle hatirliyorum
-
1.
-
3840.
+12skype yapıcaz beyler, sıkıntı yok. partlar bi bitsin damlarız skype'a
-
-
1.
+4birader bana bi skype yi anlatın bea bilmiyorum görüntülü konusma flnmı
-
2.
+4Kardeşim hem goruntulu hem sesli ama biz sesli yapiyoruz
-
1.
-
3841.
+2hikayeyi okurken arka fonumda genelde bu oluyo. sizinle de paylaşmak istedim efenim. iyi geceler herkese.
https://www.youtube.com/watch?v=ttbSyK0S23g -
-
1.
+2iyi geceler teşekkür ederiz
-
1.
-
3842.
+48*Tümünü Göster
eniştem hiç bir şey söylemedi,
sadece acısını yaşıyordu içinde.
teselli etmek için yeltendim ama benim de diyecek hiç bir sözüm yoktu amk.
5 dk sonra annem ve ablam çıktılar içerden.
hep beraber ayaklandık evden çıkmak için.
arabaya geldik.
eniştem ve ablam arkaya, annem yanıma bindi,
doğru sürdüm kocaeli devlet hastanesine.
hastaneye geldiğimizde saat 9 buçuktu.
bizim doktor henüz ortalıkta yoktu.
danışmaya sordum.
-10 gibi odasında olur. dedi
beklemeye başladık.
kimse konuşmuyor herkes kara kara düşünüyordu.
ablam artık 6 aylık hamileydi,
o en zor güne yaklaşık 3 ay 15 gün kalmıştı.
zaten çok zor olan ablamın kararını değiştirmek o güne yaklaştıkça imkansız hale geliyordu.
ablamın bebeğiyle kurduğu bağ her geçen gün biraz daha kuvvetleniyordu.
derken doktor bey geldi.
kapısının önünde bizi görünce içeri girmeden durdu.
-nasılsınız bakalım anne hanım. dedi direk ablama.
-iyiyiz, teşekkür ederiz, siz nasılsınız. dedi ablam
-ben de iyiyim, saolun. diyerek içeri davet etti doktor bizi.
kalabalıktık evet,
ama hiç kimsenin dışarda beklemeye niyeti yoktu.
o yüzden hepberaber daldık içeri.
annem ablam ve eniştem doktorun masasına yakın oturdular,
ben ultason makinesinin ordaki sedyeye dayanmış ayakta bekliyordum.
eniştem yaşanan son olayı sordu direk.
bir daha olup olmayacağını, olursa ne olacağını, ne yapmak gerektiğini, bebeğin durumunu ablamdan duysa da daha net olarak bir de doktordan duymak istiyordu.
doktor açık açık her şeyi anlattı.
zaten bildiğim gerçekleri doktordan bir daha duymak bana bile ağır gelmişken eniştemi düşünmek bile istemiyordum.
duyduğu her kelimede biraz daha düştü omuzları.
çok kötü görünüyordu eniştem.
ablam eniştemin elini tuttu güç verebilmek için.
eniştem zorla da olsa ablamın kararına saygı duyuyor ama hepimiz gibi o da korkuyordu.
-normalde ayda 1 yapıyoruz kontrolleri ama sizin durumunuz farklı olduğu için her hafta gelmeniz gerekiyor. dedi doktor.
-geliriz tabi, yeterki iyi olsunlar. dedi eniştem
-sigortanız var mıydı. diye sordu doktor.
-var. dedi eniştem buruk bir şekilde.
doktor belki o burukluğun sebebini anlamamıştı ama ben çok iyi anlamıştım.
her ne kadar sigorta olsa da eniştem her seferinde hastaneye bi müddet para ödemek zorunda kalıyordu.
hele için işine testler, filmler falan girince hesap iyice kabarıyordu.
o an enişteme bi şey diyemedim ama ben daha çok çalışıp destek olacaktım enişteme.
"rahat ol" der gibisinden göz kırptım enişteme.
rahat olacak bir durumda olmadığı için tepki vermedi eniştem.
doktor, ablamı ultrasona yatırdı,
bebeği kontrol ediyordu. -
-
1.
+11 -1en sonunda ilk şuku bee
-
1.
-
3843.
0Bi part daha gelicek mi
-
3844.
+1hikayenin sonu belli zaten az çok.
https://www.youtube.com/watch?v=MgJ7v8D8iFE
eylül ile senin yaşadıkların tek şarkıya sığmış be boncuk. -
3845.
0Kac part kaldi omer skype ne zaman
-
-
1.
0Az kaldi gelin yavas yavas mk
-
1.
başlık yok! burası bom boş!