1. 51.
    +6
    -devam-

    antalyalı kız geldi. oturduk bir yere muhabbete başladık.
    call center işi için başvurmuş mecidiyeköy'de bir yere. onu anlattı.
    bir şeyler sordu cevapladım.
    aklımda bu sevgilik meselesini açmak vardı.
    nasıl yaparım nasıl ederim onu düşünüyordum. bu yüzden çok konuşamadım.

    nedenini bilmiyorum ama kızın yüzüne de fazla bakamıyordum.
    bir şey dersem, hep bir yerlere bakarak söylüyordum.
    -anlat daha daha- dedi.
    -öyle işte- dedim. yine başka bir tarafa bakarak.
    -ben bu taraftayım, bu tarafa bak biraz- dedi.
    ufaktan bir kafamı ona doğru çevirdim. yüzü biraz asıldı. bunu o dedi diye yaptığım için sanırım.
    -çekinme- dedi.
    bir tak anlamadım amk.
    - neyden?- dedim.

    kız direkt
    - sinemaya girmek isteyeceksin demi?- dedi.
    hayatımda en çok utandığım anlardan biriydi.
    o an öyle düşünmüyordum. ama kız resmen, bana -bu huur gözüyle- bakıyorsun demeye getirdi.
    hayır demedim.
    -bilmiyorum- dedim.
    ···
    1. 1.
      0
      Rezervasyon
      ···
  2. 52.
    0
    beyler bir kahve arası vermem gerek.
    ···
  3. 53.
    +7
    -devam-

    ben -bilmiyorum- dedikten sonra kız
    - bilmeyecek ne var bunda- dedi.
    -istemiyorum- dedim.
    öyle bir şey yaptı ki, o gün kızla yiyişmeye girsem, kendimden daha çok tiksinirdim.
    -peki- dedi.

    10 dakika suskun oturduk öyle.
    ardından kız
    - bana acıyor musun?- dedi.
    haklıydı ama ekgibti. hem ona acıyordum hem kendime.
    - ne alakası var- dedim.
    - alakasını biliyorsun- dedi.
    yine bir tak anlamadım.

    sonra kız anlatmaya başladı bir şeyler.
    - facebooktan bir lise arkadaşım beni ekledi. o zamanlar bana aşıkmış ama söyleyememiş.- dedi.
    beni kıskandırmaya mı çalışıyor gibi geldi. -bir şans ver, yazık çocuga - dedim.
    -ben birini seviyordum. evlendi o biliyor musun- dedi. bir şey demedim amk.
    adam 28 yaşlardaymış. antalyada. kızın anlattığına göre çok yakışıklıymış. emlakçılık yapıyormuş falan. böyle böyle anlatmaya başladı. - benim hakkımda ne düşünüyorsan, öyle değil- dedi.- özel bir şey düşünmüyorum- dedim.
    -yaptığın her hareket, söylediğin her şey zoruma gidiyor.- dedi.
    ···
  4. 54.
    +9
    -devam-

    o bunları anlatınca, bende bir şeyler deme gereği duydum amk.
    belki de bir şeyler anlatayım diye, bunları anlattı. bilmiyorum.
    ama bir şey anlatmadım.
    -sevgili olalım- diyecektim ama demedim, o bunları deyince.
    -kalkalım artık- dedim.
    şaşırdı biraz ama yine de kalktı.
    ayrıldık orada.
    ben eve döndüm.
    yol boyu düşündüm.
    anasını gibeyim, sevgi-aşk yaşamak istiyorsun. bunu kimse inkar edemez beyler. bunu ister herkes.

    ama yol boyu düşündüm dedim ya, dıbına koyayım.
    kız bana bir adamı sevdiğini söylüyor.
    bakıyorum sevdiğim kız zaten başka birini seviyor.
    nasıl olacak yani, ne kadar ezik olursan ol, adamın zoruna gidiyor beyler.
    başka birini seviyor ama şartlar gereği senle birlikte oluyor biri ve sen bunu biliyorsun.

    bunları düşünürken, aynısını benimde yaptığımı fark ettim amk.
    bende başka birini seviyordum ama istemiyordu beni, bende bu kızla sevdiğim kişinin yerini doldurmaya çalışıyordum.
    ···
  5. 55.
    +10
    -devam-

    döndüm eve. biraz uzandım.
    sonra bilgisayarı açtım.
    boluda bir kere bile bilgisayar başına oturmamıştım.
    facebook açtım.
    bakıyorum ediyorum.
    hatta semtteki anıl sevgili yapmış. nargileli fotoğraflar koymuş. bir gülme aldı beni amk.
    anıl, yannan gibi adam. bir tuhaf geldi yani. ilişkisi var görünce. böyle adamlar biriyle birlikte olunca insanın tuhafına gidiyor. bende onun durumundaydım, buna rağmen tuhafıma gidiyordu.

    biraz daha bakınıyorum.
    -tanıyor olabileceğin kişiler-de,
    z var amk.
    kalp atışlarım 1. vitesten, 5.vitese geçipi şanzımanın dıbına koydu.

    ortak arkadaşımız mahalledeki minimarkette çalışan çağrı diye bir bin.
    bir de ablası var bu çağrının. her neyse.
    açtım kızın sayfasını. kafadan ilişkisi var.
    w dediğim çocukla.
    fotoğraflar, paylaşımlar hep açık.
    neler neler yazmışlar.
    sağa sola yumruk vurdum.
    sigara yaktım.
    yine aynı takun içine düştüm o gece.

    aşk mı, takıntı mı, tutku mu, bilmiyorum beyler.
    ama taktan bir hayat yaşayınca, bu tarz şeyler simgesel değer kazanıyor.
    çukur gibi amk, girdin mi çıkamıyorsun.
    öyle kolay oluyor ki bir de, ne olduğunu anlamadan yine aynı mevzuat, gibiyor iman tahtanı.
    ···
    1. 1.
      +1 -1
      "ama taktan bir hayat yaşayınca, bu tarz şeyler simgesel değer kazanıyor."

      hay ağzın bal yesin be kardeş..
      ···
  6. 56.
    +5
    -devam-

    saatlerce kızın facebook sayfası açık kaldı.
    bakıyorum bakıyorum, bir sigara yakıyorum.
    sevgilisinin sayfasını açıyorum. bir de ona sigara yakıyorum.
    düşünüyorum, düşünüyorum.
    ne yapacağım ne edeceğim amk?

    kıza mesaj yazmaya karar verdim.
    saat 11 civarı
    - seninle konuşmak istiyorum. yüz yüze- dedim.
    attım mesajı.
    müslüm gürses açtım, tripten tribe, şekilden şekile giriyorum.

    yarım saat geçti geçmedi.
    - niye- diye mesaj attı.
    -konuşmak istiyorum sadece. sana bir pislik yapmadım şimdiye kadar. lütfen. 10 dakika olsa bile yüzyüze konuşalım- dedim.
    bu kızla konuşurken her seferinde yerin dibinden sesleniyordum zaten amk.
    -olmaz. bu doğrudan buluşmak olur- dedi.

    hiçbir şey yazmadım amk.
    ulan dıbına koyayım.
    500 metre bile uzağımda değilsin. ama aramızda milyar km var gibi.
    yine küfür kıyamet, oda da kendimden geçiyorum.
    mesaj attı bu.
    -içim rahat etmiyor. sadece 10 dakika- dedi.
    mutluluktan havalara uçtum. bu çok rezilce bir şey beyler. böyle bir şey yaşadıktan bir süre sonra, hatırladığınızda, kendinizden daha çok nefret edersiniz.

    ertesi akşam için sözleştik. gerçi ilk önce öğlen dedi. sonra vazgeçti. -akşam olsun- dedi.
    ···
  7. 57.
    +9
    -devam-

    sabahın köründe, antalyalı kız mesaj attı.
    - geçen gün saçmalamış olabilirim ama hayatımda olman hoşuma gidiyor... - diye.
    affalladım kaldım amk.
    -benden hoşlanmıyorsun sanıyordum- diye mesaj yazdım bende.
    -sadece bana karşı bazı yaklaşımların hoş değil. neyse ya boş ver bunları... işe girdim biliyor musun?- dedi.
    bu antalyalı kızın bir huyu vardı.
    sürekli -biliyor musun- diyordu. nereden bilim amk. neyse.
    böyle 2-3 mesaj daha konuştuk ama uzun uzadıya muhabbet edebilen biri değildim.
    kesildi muhabbet bir yerden sonra.

    zaten aklım akşam ki meseledeydi ama bu antalyalı kız bunu deyince -para mı isteyecek acaba- diye düşündüm.
    belki aşağılıkça gelebilir ama aklımdan bu geçti.

    berbere gittim saçları 10 numaraya vurdurttum. sakalları düzelttirdim.
    sevdiğim kıza, -konuşmak istiyorum- demiştim ama diyecek hiçbir şeyim yoktu.
    sadece onu görmek istiyordum.
    bahanede olarak da bunu söyledim.
    yine de düşünüyordum, bir mesele olsun, ne diyeyim.
    uzun uzadıya oturmak zorunda kalksın diye.
    aklımı, şuurumu yitirmiş gibiydim.

    boludan dönerken bambaşka durumdaydım. bir günde kafayı gibertmiştim.
    ···
  8. 58.
    +8
    -devam-

    cafeye doğru yola çıktım, yürüyorum amk.
    yine dramın dibine vurdum.
    ne yapıyorum, ne ediyorum diye kendimi gibiyorum.
    akıl işi değil diye suçluyorum kendimi.
    buluşma saatinden 10 dakika önce girdim kafeye.
    gelmişti, oturuyordu.
    bir baktım şöyle,
    sen nasıl bir güzelliksin lan.
    benim gözümden belki de öyle beyler ama onun olduğu her yer onun gibi güzel oluyordu amk.
    biraz sersemledim, gittim yanına.

    -merhaba- dedim.
    ne elimi uzattım ne o uzattı elini. oturduk.
    -seni dinliyorum- dedi.
    -ben sana ne yaptım da benimle arkadaş bile olmak istemiyorsun- dedim.
    yol boyuca dolmuştum, düşün düşün. direkt döktüm ortaya.
    - zorunda mıyım böyle bir şeyin?- dedi.
    bir şey demedim.
    - ben sana hep iyi davrandım, yanına geldim oturdum muhabbet ettim. terslemedim hiç. şimdi sen ne yapıyorsun böyle- dedi.
    soğuk soğuk bir ürperdim amk.
    -ben senden bir şey istemedim ki.- deyip durdum.
    o an aklıma, antalyalı kızın sabah dediği cümle geldi.
    -hayatımda olman hoşuma gidiyor-.
    bende de bu kız için benzer bir durum vardı.
    başkasının sevgilisi olsa da hayatımda olsun amk.
    ···
  9. 59.
    +5
    -devam-

    kız inanılmaz kararlı bir haldeydi.
    -benden bir şey istememiş olabilirsin. ama istemiyorum niye anlamıyorsun ki? bak sana açık konuşacağım. benim için o zamanla, bu zaman arasında dünya kadar fark var.- dedi.

    - ozaman benimle konuşabiliyordun. o zamanda erkek arkadaşın vardı. şimdi de var ama konuşmak istemiyorsun- dedim.

    -hepsinden farklı şu an yaşadıklarım, hepsinden de özel. yara almasını, zedelenmesini istemiyorum.-
    biraz durdu. yine konuşmaya başladı.
    - bak x(ben). bazı şeyleri anlamıyorsun. gelip , seni seviyorum, diyorsun. koştur koştur kaçıp gidiyorsun. beni beğeniyorsun, ya da beni boş ver. birini beğeniyorsun, bir cesaret konuşuyorsun. pespaye halde, halinin durumunun farkında bile değilsin ki.- dedi.

    - koştur koştur gitmeseydim, ne diyecektin- dedim
    -hiçbir şey demeyecektim. ama yine de böyle denmez. ilkokula mı gidiyorsun... ne güzel ortadan kaybolmuştun. ne diye başladın ki yeniden. inan artık, benim sinirimi bozuyorsun.- dedi.

    cidden diyecek bir şey bulamadım.
    sadece ona bakıyordum.
    çok güzeldi lan.
    ne derse desin gibimde değildi.
    çok güzeldi amk.

    yeniden devam etti.
    -kafanda ne kuruyorsun bilmiyorum ama ben , ne tanıştığımız gün, ne de bugün, sende bir gelecek görmüyorum. kafanda bir şey kurma, bil bunu.-
    dedi lan.
    tam olarak bunu dedi. amk.
    ···
  10. 60.
    +6
    -devam-

    -iyi geceler- dedi kalktı gitti.
    ilk defa birine seni seviyorum demiştim.
    ilk defa bu cümleyi kurduğumu ona söyleyemeden gitti amk.
    yani kısacası -senden bir tak olmaz- demeye getirdi.
    biraz oturdum.

    nasıl oldu bilmiyorum alevlendim birden amk. masaya 10 lira attım. kalktım.
    ben bir şey de içmemiştim. kız bir çay söylemişti. onu da içmemişti amk.
    düşünün nasıl kendimde değildim. koştur koştur yakaladım z yi sokakta.

    durdurmaya çalıştım durmadı. kolundan tuttum mecburen.
    -o huur çocuguyla seni burada görürsem, anasını giberim onun- dedim.
    -senden tiksiniyorum- dedi.
    hızlı hızlı gitti.
    dıbına koyayım, nasıl oldu, ne yaptım, ne ettim bilmiyorum ama sevdiğim kız,
    -tiksiniyorum senden- dedi lan.
    kalakaldım öyle.

    turlamaya başladım. parada kalmamıştı amk. birahaneye gidemedim.
    semtte bahadır var, içmişliğimiz çok.
    karşılıklı ısmarlarız birbirimize. onun yanına gitmeye karar.
    tek kalmak istiyordum ama bira alacak durumda değildim amk.
    ···
  11. 61.
    +8
    -devam-

    bahadırın yanına gittim.
    çok iyi çocuktur ama çok kafası çalışmaz.
    çocuk dediğime bakmayın benden 2 yaş büyük.
    şu an onunla da görüşmüyorum. her neyse.

    giriş katında oturuyorlar. odasının pencereyi tıklattım. açtı.
    şaşırdı. bayağıdır görüşmüyorduk.
    bolu da olduğum zaman, bir iki aramıştı ama telefonu açmamıştım.
    ama umursamaz böyle şeyleri.
    çok arkadaşı yok zaten. olanlarında böyle zütlüklerine bir şey demiyordu.
    dışarı çağırdım.
    3 bana, bir tane kendine kırmızı tuborg aldı.
    normalde iyi içer ama sabah tezgah açıyor.
    o yüzden bir tane aldı. onların binasının garajında oturduk, içiyoruz.

    -hayvan gibi olmuşsun lan- dedi.
    rusa gitmiş onları anlattı.
    bende nedenini bilmiyorum ama bu kızı, mevzuyu anlattım.
    -izmirli kızlar, klas kalite arar.- dedi.
    dövecektim ama bir şey demedim. haklıydı amk. sırf izmir değil mesele her yer için geçerli.
    neyse böyle uzun uzun, hayatla ilgili konuştu bana laf sokuyor bir yandan ama farkında değil.
    kasıtlı yapmıyor. kafası o kadar çalışmaz, tanıyorum herifi yani.

    -iş bul bana- dedim.
    -hallederiz- dedi.
    içip içip dağıldık.
    geldim eve facebook açtık yine.

    bu facebook kadar huur çocugu bir şey olamaz beyler.
    varsa kapatın amk.
    o el, mutlaka gidiyor kızın ismini yazıp aramaya.
    ardından sevgilisini. bir defa, iki defa da değil.
    magazin programı takip eder gibi takip etmeye başlıyorsun onları. bende olan gibi. onlar yaşıyor, sen sadece izliyorsun.
    ···
    1. 1.
      0
      rezzzzzzzzzzz
      ···
  12. 62.
    +5
    -devam-

    ertesi gün, öğlen gibi aradı bahadır.
    -gece çalışırsan iş var- dedi.
    arada şaka yaptı,
    -mertere çıkarıcam seni kanka- diye dıbına koyduğum. neyse.

    zeytinburnu demirciler sitesinde iş buldu bana.
    demir, metal kesim işi.
    part time çalışmaya başladım.
    iş yoğun olduğunda, akşam vardiyası misali, gidiyordum. sabaha bakar.
    sac taşıyordum, büküme yardım ediyorum. falan filan.
    çok kazanmıyordum ama güzeldi. gece çok rahat oluyordu amk. öğlen hiç çekilmez orası.

    2 hafta sonra, sabah sekiz gibi eve dönüyorum. poğaça almışım. eve gidince yeyip yatacam amk.
    mahallenin başına geldim.
    bu kız yine.
    w dediğim çocuk arabayla sokağın başında amk.
    seat leon var altında, beyaz rengi.

    durdum bir baktım. kız arabaya binmeden gördü beni.
    o an kendinden utanmış gibiydi lan.
    o yüz ifadesini onda ilk defa gördüm.
    inanılmaz öz güveni olan, kararlı bir kızdır.
    o an ki halini görünce, sanki zafer kazanmış gibi hissettim kendimi.
    ···
  13. 63.
    +6
    -devam-

    antalyalı kızla buluştum ardından.
    haliç'in yakınlarında, gemi kafe gibi bir şey var. orada oturduk.
    hemen her gün kızla mesajlaşıyorduk.
    sevgili değildik ama sevgili gibiydik amk.
    - biz bir şey olmayacak mıyız- dedi.
    -benden bir tak olmaz- dedim.
    - niye sürekli kendini kötülüyorsun- dedi.
    sebebini bilmiyorum ama dudağından öptüm bunu.
    saçından çekerek, yaklaştırdım kendime.
    çok sert bir şekilde.
    -canım acıyor- dedi.
    bıraktım.
    uzaklaştı benden biraz.
    -başkasına dellenip, sinirini benden çıkarma- dedi.
    -evlenen adam ne yapıyormuş- dedim.
    iyice tepesi attıç
    - ne bileyim ben- dedi.
    - liseden arkadaşım olan çocukla buluştuk 3-4 defa- dedi.
    dıbına koyayım, şaştım kaldım lan.
    böyle saçmalık mı olur amk.
    ···
  14. 64.
    +4 -1
    - devam-

    antalyalı kıza- benden ne istiyorsun- dedim amk. niye bunları anlatıyorsun yani.
    -sen neyin tribindesin- dedi.
    -bir şeyin tribinde değilim. bu saçmasapan şeyleri niye anlatıyorsun- dedim
    - yavuzu sen sormadın mı? onu bilmiyordum bende bildiğimi anlattı- dedi. yavuz, evlenen adam beyler.
    -hiç çekilmiyorsun- dedim.
    - iyi o zaman, çekilenlerle takılırsın- dedi. kalktı gitti amk.
    vicdan diyorum beyler. kız yanımdayken giblemiyorum, içimden gelmiyor. o olmadığında vicdan yapıyorum. dedim ya, bir kız senden tiksiniyorum diyor. öbürü, seninle konuşuyor, geliyor, bilmem ne işte amk.

    eve döndüm o gün. açtım facebooku. malum aynı mevzuat amk. onun profiline bakacağım. sevdiğim kızın.
    duruma uğradım amk. mesaj atmış.
    -w ile konuştun mu?- diye mesaj atmış. bir gib anlamadım. bu bine giblemesine giberdim de ne konuşacağım amk.
    ···
  15. 65.
    +4
    -devam-

    -hayır. niye ki?- diye cevap yolladım.
    -biri saçmasapan şeyler söylemiş ona, inanamıyorum ya- diye cevap yazdı hemen.
    -ben ne diyeceğim ki ona- dedim.
    - tamam boş ver. bye- dedi.
    yine bir gib anlamadım amk.

    kızla facebookta arkadaş değiliz. onu da söyleyeyim. bekir aradı, iş yerinden. atla gel iş aldık diye. sabaha lazım- dedi. atladım gittim. sabahta işten ayrıldım amk. daha gidesim yoktu.

    eve döndüm. kız yine mesaj atmış
    -w seninle konuşmak isteyebilir. birisi ona saçma sapan şeyler söylemiş. bende sensindir diye, adını söyledim. lütfen bir saçmalık yapma x(ben) yalvarıyorum sana... - dedi.

    işte beyler anasını gibtiğimin hayatı, bu kadar huur çocugu beyler. bu yüzden inanmıyorum hiçbir şeye dıbına koyayım. kız bu hale düştü. ki daha devdıbını da anlatacağım. ne oldu yani, benim canım yandı diye, onun canın yanmasından zevk mı aldım.
    bu mesajı attığında, gözümden yaş aktı dıbına koyayım.

    -gönlünü ferah tut- diye cevap yazdım.
    ···
  16. 66.
    +7
    -devam-

    2-3 gün geçti. ses seda yok kimseden.
    -çocuk beni tanımaz etmez nasıl bulacak- bilmiyorum.
    ters bir şey derse anasına gibeceğim orası garanti.
    en sonunda ben kıza mesaj attım.
    -erkek arkadaşından ses çıkmadı- dedim.

    5-6 saat sonra
    - ne oldu bilmiyorum. telefonlarımı açmıyor, mesaj yazıyorum, cevap vermiyor.- dedi.

    bende düşündüm -ne yapıp, edeyim- diye.
    facebooktan w ye mesaj yazdım.

    -ben kız arkadaşının tanıdığıyım, benim sohbetim geçmiş. bir yanlış anlaşılma mı oldu?- diye mesaj attım.
    ne yaptığım ettiğin hakkında tek bir fikrim bile yoktu beyler.

    w 1 saat sonra cevap yazdı
    -doğrudur dostum. karşılıklı konuşalım mı senle- dedi.
    incirli ışıkların oradaki bir kafeye çağırdı.
    -tamam- dedim amk.

    ama herifin üsluptan, yaklaşımı nasıldır, nasıl değildir anlamadım.

    ne olur ne olmaz diye, emanet aldım yanıma.
    bastım gittim, incirliye.
    ···
  17. 67.
    +3
    - devam-

    girdim dediği kafeye.
    köşe de gördüm, tek başına oturuyordu.
    ben oraya gidene kadar kafamda binlerce mevzu şekli kurmuştum.
    -hoş geldin- dedi. elimi sıktı.
    o an anladım, kızın bir tanığı olarak görüyor beni herif amk.

    çocugun söylediklerini aşağı yukarı yazacağım. biraz konuştuk ettik, konuya girdi.
    - ben onunla ciddi düşünüyorum ama bazı kişiler bana bazı şeyler söylediler.-
    diye girdi konuya. ben size kısacasını direkt anlatacağım

    bu kız, aynı benim antalyalı kız gibi bir süre erkeklerle takılmış.
    dediğim gibi kız çok güzel, bayağı para harcatmıştır heriflere.

    w ya birisi, -istanbul üniversitesinin oradaki kafelerden birinde, z yi çokça erkeklerle görülmüşlüğü var- gibisinden bir şey söylemiş.
    kafenin ismini de söyledi ama şu an hatırlamıyorum.
    w bana ailesinin muhafazakar olduğunu, kendisininde bu tarz hassasiyetlernin olduğunu söyledi.
    -bu şekilde yetiştim- dedi.
    kızı sevdiğini söyledi ama karar veremiyorum ne yapacağıma- dedi.
    - ben karışmam- dedim.
    -bu tarz bir dönem geçirmişse, o günlere dönmeyecekse benim için sorun olmaz- dedi.
    yine bir şey demedim beyler.

    çocuğa da acıyorum bir yerde. temiz çocuk. çok bu çapkınlık işlerinde bezi olan birine benzemiyordu .
    ama para tak tabii beyler. açık açık söylemiyorum, zenginliğin meselesini

    w anlattıkça anlattı o gün, ilişkileri devam ederse evliliğe gidermiş. konuştu da konuştu.

    en sonunda
    -z neden senin bir şeyler söylemiş olabileceğini söyledi.- diye sordu.
    -bilmiyorum- dedim.
    ···
  18. 68.
    +5 -1
    -devam-

    -ne yapacaksın-diye ben sordum.
    -konuşacağım onunla- dedi.

    boş bir iki muhabbet edip, ayrıldık oradan.
    araba altında var.
    -dostum eve bırakım istersen- dedi.
    sürekli de -dostum- deyip duruyordu.
    -istemiyorum- dedim.
    biraz uzaklaşınca -dıbına koyduğumun çocuğu- dedim seslice.

    ulan nasıl bir şey bu diye düşünüyorum.
    bir kız düşünün, hepimizin imanını gibti attı.
    çocuga da acıyorum. çocuk dediğimle aynı yaştayız beyler. her neyse.
    neyin içine düştüm diye düşünüyorum ediyorum.
    bir yandan çocugu düşünüyorum amk.
    imkanı var.
    o da son sınıfta.
    ben bir sene uzatmışım okulu.
    2. dönem daha ders alacağım, verirsem okulu bitiricem.
    para yok, bir şey yok. herifte her imkan var.
    mühendislik okuyor, geleceği kıyak amk.
    ben iki bira parası peşinde koşuyorum.

    z bana
    - bazı şeyleri anlamıyorsun- demişti ya kafede.
    o gün eve yürürken anladım dıbına koyayım.
    o anasını gibtiğimin yolunda, anladım dıbına koyayım
    ···
  19. 69.
    +5
    -devam-

    iki bira alıp eve gittim.
    açtım facebook.
    z -ilişkisi yok- yapmış.
    çocukla olan bütün fotoğrafları silmiş.
    dumura uğradım lan.
    çocugun facebook hesabına baktım -ilişkisi var-
    profil fotoğrafı aynı.
    kızla çekildikleri bir fotoğraf.

    öyle bir durum içine düşttüm ki dıbına koyayım, ayrıldıklarına sevinemiyorum bile.
    çocukta çilesini çekiyor kızın, bende dıbına koyayım.
    z(kız) yi düşünüyorum.
    manyak gibi seviyorum kızı.
    vicdan işte beyler.
    çocukla oturup konuşunca, sanki empati kurdum, benim durumuma düşsün de istemedim.
    bir garip duygu aldı beni çözemiyorum.

    o gece antalyalı kız mesaj attı
    - küs müyüz- diye.
    ulan bu kızdaki zamanlama hepsinden ilginç.
    cevap yazmadım.
    ardından bahadır aradı.
    açmadım.
    z. aklımdan, zihnimden çıkmıyor.

    facebooktan z.ye mesaj yazdım.
    -ne oluyor?- diye.
    cevap yazmadı.
    1-2 gün böyle geçti.

    ardından birkaç gün sonra z. mesaj attı.
    -konuşmamız lazım. buluşalım, şu kafe şu saatte- diye.
    sormuyor, emrediyordu.
    sevinsem mi, üzülsem mi anlamadım.
    bunların facebook hesabına baktım yine,
    çocukta -ilişkisi yok- yapmış.

    ---

    beyler yorgunluktan geberdim. devdıbını başka gün anlatacağım.
    ···
  20. 70.
    +2
    birkaç şey diyeceğim. kızın yaşı kaç, aranızda kaç yaş fark var diye soranlar olmuş. kız benden bir yaş küçük, hatta bir sene bile yok aramızda 6-7 ay. 2 yıllık üni okumuş. ardından sınava tekrar girmiş. teferruat olan şeyleri anlatmadım. w ile aynı yaştayız.
    ···