-
26.
+14-devam-
-silik, ezik bir adamım-dedim içimden.
kız dünyalar güzeli amk.
bütün gece düşündüm.
janti adamlardan olmak lazım bu kız için dedim.
yoksa ölsem,
-ölmüş mü- diye dönüp bakmaz.
-mutlaka karşılaşırız yeniden-. diye düşünüyorum.
dedim ki yakayı, paçayı biraz düzeltmek lazım.
o gün kızı takip ettim ama kızın ruhu bile duymadı amk.
o kadar silik bir tipim.
ocak aylarıydı. üzerimden lc den aldığım 2 beden büyük kaban vardı lan. içinde kayboluyordum. ailevi sorunlar falan da vardı o sıra zaten. gibilmiş durumdayım sizin anlayacağınız.
o gece karar verdim.
-üst baş bir şeyler alayım- diye.
para mara yok tabii. nasıl edeceğiz nasıl yapacağız diye düşünürken (halamla aram iyidir) kredi kartını istemeye karar verdim.
taksitle, bir şekilde öderiz.
tabii pederin haberi olsa giber belamı. -
27.
+13 -1-devam-
o akşam bunalımdayım tabii.
düşündüm düşündüm.
çulsuz gördü zaten elde cv.
-okul zamanı, iş zor olmaz mı- demişti, cv ile ilgili konuştuğumuzda.
-işe ihtiyacım var- demiştim.
gece bunu dediğimi fark ettim.
sonuçta gib gibi bir hayat yaşıyorum,
hal perişan amk.
kıza cazip gelmedim belki diye.
saat 9 buçuk gibi birahaneye gitmek için evden çıktım.
yürüyorum.
bizim semtteki ışıkların oradan karşıya geçeceğim, durmuş bekliyorum.
yere tükürdüm o an ardından kafayı bir kaldırdım, kız otobüste el sallıyor amk.
o an dedim anasını gibeyim, ben buna ölürüm lan.
yemin ediyorum size, hayatımda öyle bir an yaşamadım.
yaşamamda bir daha.
ulan öğlen numaranı vermedin, niye böyle bakıp el sallıyorsun amk.
elimi kaldırdım ben de selam verir gibi. otobüs gitti.
lan dedim, koşayım 2 durak var son durağa buradan.
kız inmeden yetişip 2 muhabbet edeyim.
ama gitmedim. birahaneyi gittim amk.
içip içip döndüm eve. -
28.
+11 -3-devam-
giberim sınavı dedim içimde,
bir durak sonra ben de indim. döndüm eve.
vurdum kafayı yattım. 3 gibi bizim semtte anıl var. o aradı,
-kardeşim gel bir mesele var- dedi.
bu bini severim ama hep yannan gibi işlerle uğraşıyor.
yine de kalkıp gittim yanlarına. ne oluyor ne bitiyor demeden, kavga çıktı.
anıla bakıyorum, biri elinde bıçak bunu kovalıyor. otoparka doğru kaçıyor.
20 li yaşlarda 8-10 çocuk girişti bize 3-4 kişiyiz.
biz vurduk onlar vurdu derken, bunlar bizi epey bir hırpaladı.
biri kafama sopa indirdi, kaşım yarıldı arada.
polis geliyor diye sesler çıkınca herkes kaçıştı amk.
anılı aramaya başladım.
bulsam anasını ben gibecem, yannan gibi bir konunun içinde bıraktı bizi.
telefonu açmadı. tekrar tekrar aradım. en sonunda açtı telefonu
-şuraya gel kardeşim olay büyüdü- diye saçmalıyor.
ana bacı saydım buna, rahatladım biraz.
bir süe sonra fark ettim. suratım kan içinde amk.
camiinin şadırvanında yıkadım suratımı, bir peçeteyle bastırıyorum kaşıma doğru.
şarıl şarıl kan akmıyor ama kanıyor, dikiş gerek.
bastım bir hastanenin aciline gittim. dikiş attılar.
acildeki doktor, -hap kullanıyor musun?- dedi.
anlamadım amk, hani bira içiyorum falan ama o kadar.
- yok. niye ki?- dedim.
-göz bilmem nesinde sararma var- dedi.
boynuma falan baktı, muayene etti.
-lenfler de şişmiş- dedi.
bi gib anlamadım amk. randevu aldı. iç hastalıklardan. sorun göz de değil miydi ne alaka dedim. bir şeyler anlattı.
çıktım hastaneden, biraz yürüdüm.
yine bu kız.
yanında orta boylu kilolu, sarışın bir çocuk var.
ben hayattan nefret eder durumdayım.
şimdi söyleceklerim saçma gelebilir ama o anda tanrıya inanmayı tamamen bıraktım.
varsa da -nefret ediyorum- dedim.
o an ki hırsımı anlatmam imkansız.
ağlayacaktım. tutuyorum kendimi, hırstan amk. bildiği hırstan... -
29.
+11 -3Panpa bu hikaye de benden sana gelsin :
bi tane cocuk varmis motora binmis
kizin
yanina gelmis , kaski kiza vermis , kiz kaski
almamis , motor kaza yapmis aslinda motor
yokmus kiz cocuk sizofrenmis , kizda kaski
bana niye verdin motor coksa cocuk demis . cocukta demis kask annemin kaski sonra yere dusurmus kask demis cococuk bi tarafina bisey oldumu cocuk demis kask konusuyo baksana kiz , kiz palyacoymus oda demişki oda benim -
-
1.
0BEYNim yandi bacisini gibtigimin bune
-
1.
-
30.
+14-devam-
Z geçiyor ben dalıp gitmişim. Ona bakıyorum.
M -duyuyor musun beni- dedi.
Ne dedi, ne anlattı hiç bilmiyorum.
Tamamen aklım z ye gitti.
Uzaklaşıyordu.
Bütün hayatım, bütün dünyam, kendim, aklım, kalbim sanki taşıdığı kırmızı çizgili, kahverengi çantanın içindeydi.
Koluna takmış, zütürüyordu bütün varlığımı.
Utandım kendimden...
gibimin peşine düşmüş, karıya gidiyorum. Bahadırın peşine takılmış sürekli içiyorum. Tek bir amacım, tek bir uğraşım yok.
Z ye bakıyorum. bambaşka bir dünya.
dıbına koyayım, tamam kızı seviyorum. Ama ne yapıyorum onun için. Onu elde edebilmek için, istediği gibi bir adam olabilmek için ne yapıyorum?
Hiçbir şey yapmıyorum.
Sırf sitem ediyorum, küfür ediyorum. içiyorum. Ağlayıp zırlıyorum.
Beyler hiçbir kadın, acıdığı adama aşık olmaz. Sen birine aşık oldun diye kendine acırsın. O da sana acır. Tuhaf bir zevk almaya başlarsın bundan.
Böyle bir durumdayken, bu durumdan kurtulayım der ağzın her seferinde
ama içinden hiçbir şey gelmez.
Tamamen bırakmışsın kendini. Toplayamazsın.
Nedeni de şudur beyler.
Nereden başlayacağını bilemezsin.
Bir karakterin yoktur çünkü.
Kişilere göre davranıyorsundur.
Ben x im ve bu benim. Benim karakterim bu. Diyemiyorsun.
Z, ye, s ye , w ye hepsine farklı davranıyorsun.
Hepsi başka bir x tanıyor.
Adam olmak için herkesin bir x(ben) tanıması gerekir.
Sadece o zaman kendin olabilirsin.
-gitmem lazım, özür dilerim- dedim.
Cevap vermesini, bir şey demesini beklemeden kalktım.
Z nin peşinden gitmem lazımdı.
Bütün hayatım, kendim gidiyordu lan.
soyut kalbimin, somut varlığı gidiyordu dıbına koyayım. Duramazdım.
Z’nin arkasından, Çok yaklaşmadım yürüdüm.
Ne yapacağımı, düşünmüyorum. Ya da ne yapmam gerektiğini.
bu kadar güzelken, ne diye süslenir püslenirsin ki. güzel olmayanlar uğraşsın, senin buna ihtiyacın yok ki- dedim. içimden dedim.
Ne kadar çok tenezzül etmedin sevgime- dedim. içimden dedim.
gidip diyemiyorum. -
-
1.
+1 -1Uzaklaşıyordu.
Bütün hayatım, bütün dünyam. Burada bittim kardeşim yaşamayan bilemez.. -
-
1.
+1gibtir lan
-
1.
-
2.
0rezerve burda kaldım
-
1.
-
31.
+13-devam-
-boş ev olsa gelir misin?-
-niye? - dedi.
-niye olabilir ki?- dedim.
-bazı sınırlarım var. o sınırları aşmak istemiyorum. öyle bir durumda, sınırları aşmayacağın konusunda sana güvenmiyorum- diye mesaj attı.
ardından mesaj atmadım. içimden bir ses, bu antalyalı kızın bana aşık olduğu söylüyordu. bir yandan da saçma geliyordu.
çünkü o güne kadar kimse bana aşık olmamıştı. böyle bir durumdayken, bir kızın en ufak hareketinden bile sana aşık olduğu hisse çok çabuk düşersiniz. biriyle tesadüfen gözgöze gel ya da biri yakınlık göstersin, hemen aşık olduğunu sanırsın. bu durumda olanlar, dediğimi anlamıştır.
antalyalı kıza ertesi sabah -buluşalım- diye mesaj attım. -
-
1.
+1Aga sen bildigin beni anlatıyon dıbına koyum
-
1.
-
32.
+13-devam-
Halim perperişan ama bir şey hissetmiyordum. yüzümü yıkadı. bir müddet çekti.
-yıkan- dedi.
banyoya gittim zor zar. yürüyemiyordum bile.
içi rahat etmedi sanırım, hemen ardımdan geldi annem.
Üzerimdekileri çıkardı. Sadece boxerla kaldım. Küvete soktu. aşırı sıcaktı su.
Canım yandı.
yaraları temizlemeye çalışıyordu.
-gözlerini kapa- deyince,
Aklıma çocukluğum geldi.
Ufakken sadece Pazar akşamları yıkanırdım.
tırnaklarımı keser, ardından yıkandırırdı beni.
3 defa kez ağza, 3 kez burna su verir. 3 kere de başımdan aşağı su dökerdi.
-Öğren abdest almayı- derdi.
en son ne zaman abdest aldım, onu bile hatırlamadım.
Tertemizdi lan çocukluğum.
Sokakta top oynardım. Her yer beton tabii.
En büyük acı, düşünce dizlerimdeki yaralardı.
Erik ağacına daldığımızda, dallar ya üzerimizdeki kıyafeti yırtardı ya da bir sıyrık oluştururdu bedenimizde.
o kadar dıbına koyayım.
fazlası değil.
o kadar
Berrak, tertemizdi hatırladığım bütün görüntüler.
Ondan sonraki, bütün görüntüler
Berbattı.
rezildi, kirliydi.
Sadece z’nin olduğu anlar ışıl ışıldı… gece karanlığında bile, z varsa eğer ışılışıldı...
Gece karanlığı rengarenkti o varsa.
Nasıl olur lan,
gece karanlığı nasıl rengarenk, ışıl ışık olur?
Oluyordu dıbına koyayım.
Oluyordu işte.
Z bunu yapabiliyordu.
Sanki cehennemde yaşıyordum. O bana cenneti getiriyordu.
-Sorun cehennemde olman değil, sorun cennete gidememem- diyordu.
-Senin canını yakan cehennemde çektiğin acılar değil, senin canını yakan cennetteki mutluluklar...
Kaçırdıkların, ulaşamadıkların, ulaşamayacakların-
diyordu.
Temiz kıyafetler getirdi ardından annem.
Bir şey demedi bıraktı kıyafetleri.
Mahalledeki eczanede çalışan bir kız var.
berrin.
Onu aradı.
Pansuman yapsın diye.
Arası çok iyi olduğu için, kız üşenmeden geldi. -
33.
+11 -1-devam-
cuma da bekleyerek geçti.
hafta sonu, mahallede turluyorum bir aşağı bir yukarı ama kız yok ortalarda.
-ulan evden de mi çıkmıyor- diye düşünüyorum.
yok ortalarda.
cumartesi akşam ettim, yok.
pazar hava karardığında turlamayı bırakıp, birahaneye gittim.
2 bira içtim, valideden aldığım parayla.
bir yandan da o sitem ediyor.
-para yok. benden para alıyorsun. hem kredi kartı borcuna girmişsin- diye.
her neyse.
bastım 2-3 bira.
dönerken, yolda gördüm kızı.
topuklu ayakkabılarla, siyah bir çorap, full makyaj.
sanki romantik filmler var ya amerikan işi, oradan çıkmış gibi amk.
ilk gördüğüm gün, gayet sade giyinmiş, normal bir kızdı. babası bir şeyler taşıyordu binaya. o da yola çıkmıştı.
bir gülümsedi babasına amk
benim allahım şaştı.
yavaş yürümeye başladım.
önden yürüsün, ne oluyor bir göreyim diye.
o havalı halini görünce, direkt dedim zaten.
oğlum aynı terrane işte.
bu kız sana gelmez, her zaman ki hikaye.
kafada ufaktan iyi. o gece, ne var ne yoksa küfür ediyorum. dine imana falana filana.
düşünün daha kızla tanışmamışım bile.
tanıştım da iyi bir tak mu oldu diyeceksiniz. neyse işte anlatacağım -
34.
+11 -1-devam-
ertesi gün okuldan bir arkadaş aradı.
-yarın sınav var gel- dedi.
sabah kalktım yola koyuldum.
yine o hayatımı giben huur çocugu otobüs durağına gittim.
otobüse bindim. neredeyse uyuyorum amk.
ters tarafta en arka kapı tarafında oturuyorum.
gözlerim bir açılıp bir kapanıyor.
otobüs kalktı, biraz sendeledim kendime geldim.
pat bu karşımda amk.
çok şık ama.
makyaj yapmış, bol parfüm, kot yok yine etek giymiş.
mini etek gibi değil ama. dize kadar, uzun çorap var bir de.
ayakta dikiliyor öyle, kulaklık var kulağında.
gülümsedi yine,
zaten anamızı gibiyor gülümseyişi. her neyse.
yer verdim -geç sen otur- dedim.
teşekkür etti. oturdu.
çok garip bir şey oldu o anda.
o oturdu, ben de karşına dikildim.
gözleri çok güzel bir baktım amk, sonra kalktı yerinden.
- ne oldu- dedim.
-yok ya oturmak istemiyorum- dedi.
bizim yaşlarda binin biri oturdu. anlamadım ne oldu ama sormakta ısrarda etmedim.
benim aklımdan o an geçen, ulan kıyafete dünya para domaldık, bir kere kıyafetler üzerimdeyken kıza denk gelmedim. çok muhabbet etmedim hatta hiçbir şey demedim kıza.
o hareketi biraz zoruma gitti, nedenini bilmiyorum.
neyse otobüs gidiyor, her zaman indiği duraktan bir durak önce
-arkadaşımla gideceğim, ben burada iniyorum, görüşürüz- dedi.
indi. -
35.
+12-devam-
bu okula bırakma olayından sonra ben iyice galeyana geldim.
ders saatlerini biliyordum.
uun bekleyişler olsa da, ona göre hareket ediyordum. bu yüzden sürekli karşılaşıyorduk.
şunu da söyleyeyim. facebook falan filan hiçbirini kullanmıyormuş. yıllar yıllar sonra açtı. bu kısımlara da geleceğim.
saatlerce durakta bekliyordum onu,
bazı gün geliyor bazı gün gelmiyordu.
günleri sırf bu amaç için harcıyordum.
beyazıta üçüncü bırakışım da, telefon numarasını tekrardan istedim.
2. defa isteyişim telefon numarasını.
-olmaz- dedi.
-niye?, görüşürüz- dedim.
-böyle tesadüflerle karşılaşmamız daha hoş- dedi
dıbına koyayım, saatlerce bekliyordum. zamanı nasıl öldürdüğümü bir ben bilirim amk. vermedi numarasını ama zoruma giden başka şey. onun dediği şey-tesadüflerle daha hoş- neresi tesadüf beyler bunun. bütün hayatımı harcıyorum amk, neresi tesadüf? -
36.
+12-devam-
daha mesaj yazmadım.
ne yapmam gerektiğini düşünüyordum, ağlamamaya çalışırken.
ağlamamaya çalışırken ne yapmak gerektiğini düşünmek, çok zor oluyor.
otobüsten inemiyordum da, duramıyordum da amk.
çaresizce bekledim. indi otobüsten. bende peşinden.
-konuşmak istemiyorum- dedi.
-bir şeyler söyleceğim, sonra def olup gidicem-dedim.
bir şey demedi. durdu sadece
- ne oluyor ne bitiyor bilmiyorum umurumda değil. seninle karşılaşmak, seni görmek için çok uğraştım. tesadüf değildi hiçbiri..
bir süre bir şey diyemedim.
ardından
- seni seviyorum- dedim.
-kendine iyi bak- dedim.
direkt gittim. bir süre dolaştım. iletişim yayınlarının yanında bir park var. oraya gidip ağladım . yağmur yağıyordu. ilkbahar ananı gibim. bana kısmetin bu mu ilkbahar. ananı gibeyim. tam rezillik. -
37.
+11 -1-devam-
boluya gittikten 1 hafta sonra, Pgiboloğun verdiği ilaçları bıraktım.
hem midemdeki ağrıyı artıyordu, hem de ruhsuz bir hal aldırıyordu. zaten bunalımdaydım.
yani neşelenemiyorsun.
doğru, sıkıntıya bir müddet iyi geliyor ama kurtarmıyor seni. neyse işte bıraktım ilaçları. attım çöpe.
böyle dönemler yaşarken, her şeyden kurtulmak, her şeyi değiştirmek geliyor içinden.
bir tak olacakmış sanki gibi. bu en basit eşyadan, en yakın arkadaşa kadar. sanki çevrendeki şeylerden kurtulursan, bir şeyler değişecekmiş gibi geliyor
her neyse.
Böyle böyle geçiyor günler.
bir süre sonra, Bende özgüven oluşmaya başladı.
– nasıl lan- diyeceksiniz.
Bir yerde çalışırken,
tamamen bir şeye kendini verip,
tamamen farklı bir çevrede olduğunda,
kuvvetleniyorsun zamanla. güçleniyorsun.
başta yerin dibinden başlıyorsun ama güçleniyorsun. -
38.
+6 -6- devam-
Bir an düşündüm acaba bu kız herkese mi aynısını yapıyor ? hayatlarını gibip birakıyormu diye. o gün çok tuhaf duygular içerisindeydim çocuğun haline de acıdım mk o da benle aynı durumu yaşıyordu sonuçta. Neyse kıza mesaj attım ne zaman buluşacağız diye yarın şu kafede ol dedi mk bende yattım neyse ertesi sabah kalktım hazırlandım yola çıktım mk düşünüyorum acaba ne diyecek diye ? sonra kafeye vardım konuşmaya başladık ne oldu ? neden beni buraya çağırdın dedim ? kız başladı ağlamaya sonra dediki w ile ayrılmadan iki gün önce beni evine davet etti ailesi ile tanıştıracağını söyledi bende gittim sonra eve gidince w beni odaya atıp tecavüz etmeye başladı. Arkasından diğer öküz iki arkadaşı da beni gibti ne yapacağımı bilemedim ağlaya ağlaya evden çıktım öbür günde ayrıldım ondan sonra senle konuşma gereği duydum şimdi senle konuşma sebebim sen salak birisine benziyorsun beni bu halimle sevebilirsin dedi beyler mk ben deliye döndüm kızı gibmişler çok kötü halde ben deliye döndüm mk sonra kızı evine bırakıp gidip w yi aradım evime çağırdım gelirmisin bir şey konuşacağız dedim çocuk geldi beyler sonra bende gittim o çocuğa tecavüz ettim aynısını bende ona yaptım sonra birde bahadır bunu gibti bu da böyle bir anımdır. -
39.
+12-devam-
ne olacak ya da ne olabilirdi ki?
-bunu mesaj yazıp sorsaydın, söylerdim- dedim.
- mesajda yalan söylerdin. ama yanımdayken yalan söylemezsin- dedi.
z çoktan anlamıştı kulu, köpeği olduğumu. köpek, itlik yapar-zütlük yapar ama sadıktır. kimin köpeği olduğunu hep bilir.
z. de kimin köpeği olduğumu biliyordu.
yine de karşımdaydı dıbına koyayım. yine de vardı. bu dıbına koyduğumun hayatında her şey sitem ettim, her şeyden pişman oldum.
ama bir kere bile ona aşık olduğum için pişman olmadım lan.
-keşke sevmeseydim onu- demedim, bir kere bile.
neyse.
yalan söyleyecek bir durum yoktu zaten ortada. w ya bir şey dememiştim.
- bu yüzden mi tiksiniyorsun benden- dedim.
- x bunu yapma. rica ediyorum bunu yapma- dedi.
- ne konuşacağım sevgilinle, bir şey konuşmadım- dedim.
sustum ardından bir şey demedim. gözünü benden ayırmadan bakıyordu beyler. ben göz ucuyla bakıp, başka tarafa dönüyordum.
- sen nasıl birisin anlamıyorum. yemin ediyorum anlayamıyorum seni x- dedi. adımı söyledikçe, hoşuma gidiyordu. adımı ilk defa duyuyor gibi oluyordum.
-niye- dedim.
-insan demez mi, ne oldu da bunu soruyorsun diye. hiç mi merak etmiyorsun?-
beyler inanın hiç merak etmemiştim. aklımın ucundan bile geçmemişti. niye sorduğu.
z. ile ilgili tek beklentim, zaten tek umudum yoktu.
sadece onu seviyordum, o kadar.
ayrıldılar mı? banane.
banane, barıştılar mı?
benim z'den yana tek bir umudum yok zaten.
onunla sevgili olmanın, mutlu olmanın hayalini bile kuramıyordum, son zamanlarda.
konuşmaya başladım o an beyler. harbiden konuştum o an
-benim bu hayatta, bir cümle, ağzımdan sadece bir kere çıktı... sadece bir kere, sadece bir kıza, seni seviyorum dedim. bir kere deme gereği duydum. ardından defolup gitmem gerekecekti, biliyorum... ama yine de dedim. seni seviyorum dedim... pespaye halde olmama aldırmadan dedim z... benden tiksinen bir kıza, hiç pişman olmadan, seni seviyorum dedim. iyi ki de dedim z.-
bu cümleyi kurdum beyler. biraz daha uzundu ama bu cümleyi kurum. aynen bunları dedim.
adam gibi hissettim o an kendimi. gerçekten adam gibi hissettim kendimi. beni hiçbir zaman sevmese de, hiçbir zaman unutmayacaktı. hissettim amk bunu, o anda. -
40.
+11-devam-
sabah kalktım. halamlara gittim direkt.
kıyafet alacağım, hiçbir şeyim kalmadı giyecek- dedim.
verdi kartı.
bastım gittim bakırköye.
dolaştım dolaştım.
en sonunda zaradan aldım.
toplamda, 1 pantolan 2 gömlek, 1 mont.
borcun altına girmiştim, gibi tuttuk yani.
10 ay taksit yaptırdım. 400 liradan fazla gitti.
eve dönerken, bir hece, bir cümle derken yine girdim hayallere.
okulda sınav haftası geliyor.
mezun olmam lazım, gibimde bile değil.
hayallere kapılmış gibiyorum amk.
eve döndüm.
kıyafetleri denedim.
saatlerce ayna karşısında mutluluktan şebek oldum.
altı üstü iki parça bir şey demi dıbına koyayım?
o gün ki kafayla bilemiyorsun ki.
hayat böyle kolay değil ama bilemiyorsun ki. -
41.
+9 -2-devam-
ben şoktayım hala,
-yürüyelim, benim acelem var- dedi.
-tabii- dedim.
otobüs durağına doğru yürüyoruz. kızla birlikte lan.
bu kadar nasıl kolay oldu onu düşünmeye başladım.
çok bu taraklarda bezim yok.
bir gariplik var.
kız -hafif mi, şey mi falan- diye de düşündüm.
yoksa imkansız yani, bana bir kızın böyle bir tepki vermesi.
kafamda hep öyle düşünmüşüm çünkü.
durağın oraya geldik. akbil yükledi bayiiden. radikal gazetesi aldı hatta. hala aklımda.
bende lark aldım amk. niye bilmiyorum. bir şey yapmam gerekiyormuş gibi hissettim.
okula gidiş istikametinin, otobüsün muhabbetleri geçti aramızda.
zaten kalkan 2 otobüs var, bizim duraktan. bindik sonunda aynı otobüse.
oturdum yanına. muhabbette başladık.
elimde yine cv kağıdı var. okuldan çıkışta bir yere bırakacağım kağıdı
-onu sordu-.iş miş dedim bir şeyler.
muhabbet açıldı,
zmirliymiş,
bölümünü falanı filanı, hepsini öğrendim tabii.
aklıma yazdım hemen.
otobüste aklıma kıyafetler geldi amk. yannan gibi bir vaziyetteydim.
utandım bir süre. her neyse.
indik otobüsten, bende o da farklı yerlere aktarma yapacağız.
yanında duraklara doğru yürüyoruz.
-ne yapmak gerek- diye düşünüyorum.
-ben buradan gidiyorum, tanıştığımıza memnun oldum- dedi.
bende - numaranı verir misin- dedim.
güldü. bir iki adım geriye attı ama.
korktu sanırım.
-yok olmaz- dedi.
-niye- diye sordum.
eveledi geveledi
-erkek arkadaşım var- dedi ama yalandı yani.
çok belli etti, yalan olduğunu. -
42.
+8 -3-devam-
ardından, beyazıtta mardin-midyatlı birinin birahanesi vardır.
kapandı şimdi. orayı bilen vardır mutlaka.
oraya gittim. bütün paramla içtim.
dolaştım ardından bütün gün.
gece eve döndüm.
ne yapacağım ne edeceğim hiç bilmiyorum.
bu mide olayında doktor
-acı yeme, içki içme- demişti.
ağrılar yine başlamıştı amk.
belki çok saçma gelecek ama kız için aldığım kıyafetleri,
2 gömleği,
1 pantolanu,
1 montu, makasla kestim o gün.
nefretle attım çöpe.
evde ne kadar, çocukluktan kalma, din, namaz, dua kitabı varsa hepsini de attım.
sinir hali vardı, bir şeyler yapma gereksinimi duyuyordum ama hiçbir şey yoktu yapacak. oturup intihar edecek biri de değilim.
bir şey yapmam lazımdı. iş başvurularından dönüş olmamıştı. kıyafetlerin borcu da bir yandan dertti.
10 taksiti valideye yıktım.
ilk ikisini ödemişti.
gerisini de o ödüyordu.
kendimden utandım amk. kendi sıkıntılarımın sinirini, hırsını da valideye bağırarak, onu suçlayarak, ondan çıkarıyordum. yavşaklık tam olarak böyle bir şey.
böyle zamanlarda herkeste aynı şey olur. değişmek gerek diye başlarsın amk. bende de aynı mesele başladı ama gibtiğimin meselesi bir türlü kapanmıyordu aklımda. -
43.
+11-Devam-
Boluya gittim. Daha ilk gün yağmur yağıyordu. Ama yer olarak çok güzel.
Direkt bizim akrabanın yanına gittim.
2 katlı restoranları vardı.
Garsonluk tarzı bir şey yapmadım.
Sabah temizliğe yardım ediyordum.
oktay diye bir eleman daha vardı. bu işlere o bakıyordu normalde.
birlikte hem muhabbet ediyorduk hem çalışıyorduk.
Çuvallar geliyordu öğlen, onları taşıyorduk. Bulaşık, akşam temizliği.
ilk 2-3 gün tam dramdı benim için. Böyle taktan durumdaysan, kendini itin zütüne daha çok sokuyorsun.
Ulan diyorum
-kız orada binin biriyle geziyor tozuyor, senin şu haline bak amk-
Ardından
-e amcık kendin geldin buraya- diyorum.
Böyle böyle kendimle kavga ediyorum. Bir süre geçtikten sonra, olanı kabul etmeye başlıyorsun. biri ölür zamanla, hafifler hissi, o misal. -
44.
+112 bira daha aldım. geri döndüm.
- oğlum işine gücüne bak lan. mal mısın? ne işin var senin böyle şeylerle.- dedi
-öyle olmuyor lan- dedim.
-olur olur, mis gibi olur hem de. bir işte tutun, para biriktir, topla kendini. sana göre biri mutlaka çıkar karşına. hiç beklemediğin anda hatta- dedi.
sana göre biri ne lan. gibtiğimin hayatında adalet yok tamam, eyvallah ama sevdin mi, seviyorsun birini. bana göre, ona göresi olmuyor. seviyorsun işte dıbına koyayım.
ayrıca şu kolpaya da hayatınız boyunca inanmayın beyler.
- hiç beklemediğin anda- lafına hiçbir zaman inanmayın.
olmayacak şey olmaz amk.
bazı şeyler, bazı adamlar için hiç olmaz. ben bu adamlardan biriyim. kendini bu adamlardan biri olarak görenlerde, bunu iyi bilir.
böyle adamlardansan ve bunun farkında değilsen, çektiğin sıkıntı 2 ye katlanır. hatta 3 e, 5e katlanır.
çünkü çabuk kanar, kandırılırsın. kolay umut edersin, sen umut ettiğinin farkında olmadan umut ettiğin şeyin imkanı biter gider. ananı giber bu. anlatmaya başladığım ilk kısımı hatırlayan varsa, demek istediğimi anlar.
-tamam bahadır uzatma daha , kapat konuyu- dedim. bir süre sustu.
futbolla ilgili biraz daha muhabbet yapıp, dağıldık evlere. -
-
1.
0Rezervasyon
-
1.
-
45.
+10 -1-devam-Tümünü Göster
Bahadırların garajına gittik önce. kimse var mı yok mu diye.
Garaj olarak anlattığım yer, binanın arkada tarafı 5-6 arabalık, ağaçlarla çevrili alan. Bahadırların, evinin bir kapısı o tarafa açılıyor.
O sıradaki bütün binalar böyle.
Hava kararmaya başlamıştı.
Girdik garaj kısmına, bahadırların annesi,
zehra,
zehranın annesiymiş ve
yine Zehraların bir akrabası kız. benden büyük, hafif tombul bir kız.
Bahadır annesinin yanında oturan, o binadan bir 40 lı yaşlarda kadın.
Bahadırların evinin garaja çıkan odasının önündeki alana masa koymuş. Okey oynuyorlar.
Çay yanlarında, hava serin, sırtlarında battaniye, ufo’da koymuşlar.
Muhabbet ediyor, bir yandan da okey oynuyorlar.
Bahadır- ooo- diye geçti yanlarına, başta annesine yardım etmeye bahanesiyle, yanlarında durdu.
Annesi halimi hatırı sordu. Bende aynı şekilde.
Ardından zehranın annesi kalkınca, onun yerine bahadır oturdu. okey bilgisiyle, zehraya hava atmaya çalışıyordu. -taş bilene gelir- falan filan. çoştukça çoşuyor yavşak. bundan bile medet umuyor yani
Zehranların akrabası olan kız, bana bakıyor bir yandan farkındayım.
– nermin teyze ben sıkıldım yerime geçsene biraz- dedi. Yancılık yapan kadına.
-ben bakkala gidiyorum bahadır, gelirm birazdan- dedim.
-ortadan kaybolma- dedi.
(zehranın akrabası olan kız, m. Diye anlatıyorum)
M arada lafa atladı.
-bende geleyim bakkala bir şeyler alacağım- dedi.
Ardından herkese sordu bir şeyler istiyor musunuz diye. Kimse bir şey istemedi.
Ben sormamıştım.
Yürümeye başladık. Kendini tanıttı kız. Bende adımı söyledim. Bakkala girdik. Sigara aldım.
O da enerji içeceği aldı. Saçma geldi bana. Neyse.
Dönüyordum binaya doğru.
-iki tur alsak, rahatsız olur musun, zehranın yanında sigara içmek istemiyorum- dedi.
Aslım tarzı bir sorunu varmış sanırım, sigara içmesine engel olmaya çalışıyorlarmış.
100 metre ilerde, park var.
Gittik oraya. Enerji içeceğiyle, yüklendi sigaraya.
Ne yapıyorsun, ne ediyorsun muhabbeti.
M iç mimarlık okuyormuş. ben 3 yaş büyük.
Yaş, okul, nerede oturuyorsun muhabbetinden sonra sustuk.
Bir şey deme gereği duymuyordum.
-bir sıkıntın mı var?- dedi.
-niye- dedim.
Karşıdan yürüye yürüye, z’nin geçtiğini gördüm.
Gördü bizi.
Zerre kadar umurunda bile değildi. O mesafeden anlıyordum bunu.
Ama uzun menzilli bir güzelliği var, o mesafeden vurdu yine de.
-
ucan kedinin en cok sukulananlari
-
halix cringeliği
-
sokiee online
-
tilki cevap versene la
-
harbi kim lan
-
şu entry aklımdan bır turlu cıkmıyor
-
populer cocuklarsa burda fazla meshur degil
-
elinizi vicdaniniza koyun ve durust olun
-
sozlukcan detone değilse
-
2000 yilinda kurulmus websitede bile
-
kahtanın kahinlerii
-
zorttirizalina bir daha kayra dersen
-
sünnet istismardir nerdesin la
-
millet zorbalanmaktan o kadar korkuyor ki
-
hayat artigi o ananin kafasini matkapla
-
es geht um gloria
-
alizadenin yağlı tombul bacakları
-
ucan kedi nasil yapalim
-
günün stresini ekşiye bakıp atıyorum
-
çayda lipton emmi bakalım saat kaçta online
-
cfrkn nin babaları
-
amg bazen dusunuom
-
aqa kakiş yapmak çok iğrenç değil mi ya
-
alizade tanrıçam ile beraber olamadan ölmek
-
insan kendi özündede cahil kalabilir mi
-
bu resimde kahtanın delilerini bulacaksınız
-
helix gunluk mesai
-
zalinazurt gozunun ferini
-
eskiden sabri capslerine gulerlerdi
-
sefalet cevap versene mk
- / 2