1. 676.
    0
    lan haydi lan hızlı yazsana her part arası 20 dk beklicez mi panpa
    ···
  2. 677.
    +6
    -devam-

    -ı love you yazıyordu diye mi kafan karıştı? –dedi.
    -bilmiyorum ki. o akşam, mahallede sevdiğim kız onu görünce peşinden gittim…(o kısımları da anlattım.z yi de m yi de)
    -çok da renksiz bir hayatın yokmuş?- dedi. Taşşak geçer gibi.
    -herkesin hayatı kendine zor- dedim.
    -Senin sorununu söyleyeyim mi? Bak yaşlarımızda yakın-dedi.
    - daha iyi olur—dedim.
    Feriştahım gibilmişti zaten. derman olsun diye gelmiştim...

    -kendini ezik görüyorsun. Başarısız mısın ya da ne gibi unutulmaz rezillikler yaptın? Ne kadarını yapmış olabilirsin ki?
    Senin sorunun, çirkin olduğunu düşünmen de. daha doğrusu, yüzden hiçbir şeyi hak etmediğine inanman da.
    Ufakken çok aşağılanmış olabilirsin ilk okul çağlarında. Çok kişi var böyle. Oradan kalma bir ezilmişlik hissi olan ama ergenlikten çıktıktan sonra, bunları atabilmiş kişiler. ergenlik pgibolojisini atlatabilmiş kişiler.
    Sen ise Çirkin olduğunu düşündüğün kişinin de, hiçbir şeye hakkı olmadığını düşünüyorsun. bahçede, kolidorlarda turla biraz, gerçek hastaları gör.-dedi.

    Bir şey demedim. 3 tane ilaç yazdı.
    –Bolca uyutur bunlar seni. Bir tanesi, cinsel isteğini düşürür ilk zamanlar sonra düzelirsin. Format atar biraz, nefsine-dedi.
    Def olup gittim.
    ···
  3. 678.
    +7
    doktordaki teşhise bak amk idrardan karakter tahlili yapmış resmen
    ···
  4. 679.
    0
    hala bu hayatın içinde misin bin
    ···
  5. 680.
    +2
    Ovv doktor
    ···
  6. 681.
    +2
    Doktor ayaklı gibmiş
    ···
  7. 682.
    +6
    -devam-

    eve gittim. Valideden para alıp, ilaçları almak için çıktım.
    O sırada telefonum çaldı.
    Bilmediğim bir numara.
    –lan z mi yoksa- dedim. Heyecanlandım biraz.
    Market işi için aracı olacak çocuktu.
    -Yarın gel kardeş konuşalım- dedi. Adresi verdi.
    işe girdim part time.
    Böyle böyle geçiyor zaman. 1 ay , bir buçuk civarı.
    Ne içki içiyordum, Ne bahdırla görüşüyorum.
    işe gidip geliyordum sadece.
    Televizyon izliyordum akşamları.
    Z hep aklımda tabii. Ama ilaçların etkisiyle, tutkuların azalıyor. Duygusal dengeni kaybetmiyorsun.
    ilaçların en büyük artısı o oldu bana.
    Birden çok çoşarken, bir anda ağlama moduna giriyordum eskiden.
    Bu değişmişti. Dengemi sağlamıştım biraz.
    Dediğim gibi zaman geçti.
    2. dönem için dersleri seçtim 5 ders.

    Pgiboloğa gidiyorum ama ilaçları yazdırıp, hemen çıkıyorum.

    işi de bırakmadım devam ediyorum,
    okula da gidiyorum. Keyiflerde değilim ama çok keder de yok.
    Bir-iki defa karşılaştım, z ile yolda.

    Gözucuyla baktım, geçtim yanından. tanımamıştık hiç birbirimizi.
    Canım acıyordu, içim sızlıyordu. Ama olması gereken buydu.
    5 metre mesafe yanımdan geçiyordu ama farklı bir zaman dilimi içindeydik.
    zaman birbirine karışıyordu yanımdan geçerken
    ama zaman,
    aynı zaman diliminde buluşamıyordu.
    kaç yaşına kadar yaşarım, kaçta ölürüm bilmiyorum. z nin de ne kadar yaşayacağını bilmiyorum.
    ama ne kadar uzun yaşarsak yaşayalım, aynı zaman dilimi içinde yaşayamayacaktık.
    o benim, imkansızla imtihanım. yanımdan geçip giden çaresizliğim. bunu bağırıyor bakarken.
    sadece bakıyor.
    bakmadan geçmiyor ama sadece bakıyor.
    his yok, duygu kırıntısı, nefret belirtisi, sevgi zerresi yok.
    en kötüsü budur beyler.
    hiçbir şeye bakıyor,
    olmayana,
    bir boşluğa bakıyor beyler.
    dıbına koyayım Günler geçiyor.
    Hiçbir şey olmuyor. iyi ya da kötü. Hiçbir şey olmuyor. Ama umurumda değildi. Önceden olsa bir şeylerin olmasını isterdim. O dönem istemiyordum. belki de istemediğim için oldu
    kötü bir şey oldu.

    Pederin dobloyu vurdum.
    Bir Pazar günü, peder uyurken aldım anahtarı, iki tur atarım diye. Ehliyetim var ama çok direksiyon tecrübem yok.
    Hyundai marka, eski tip bir kamyonete, arkadan geçirdim.
    Pederi aradım mecburen. Geldi. Karakol, o bu derken Adamla anlaştılar bir şekilde.
    Sinirden cehennem kırmızısı yüzü. Döndük eve.
    Ben direkt kendi odama kaçtım. oturma odasına çağırdı.
    Girdim kapattı kapıyı. Ayakta duruyorum.
    Bir tokat vurdu.
    Bir şeyler demek istiyordu ama doğru kelimeler gelmiyordu ağzına.
    Tümünü Göster
    ···
  8. 683.
    0
    reserved
    ···
  9. 684.
    0
    reserved
    ···
  10. 685.
    0
    anlat panpa beklemdeyik
    ···
  11. 686.
    0
    reserved
    ···
  12. 687.
    0
    rezerve
    ···
  13. 688.
    0
    24. sayfadayım riyiz ben yatıyom yarın mesai var, akşam gelecem, eline kuvvet.
    ···
  14. 689.
    +1
    Yaz evine molotof atarım
    ···
  15. 690.
    0
    rezerved
    ···
  16. 691.
    0
    uykum geldı rezerveyı aldım yarın okurum
    ···
  17. 692.
    -1
    bomtak huur cocugu bom tak
    ···
  18. 693.
    +21 -1
    -devam-

    Peder odanın içinde turluyor.
    Ben sabit duruyorum.
    Dövecekti...
    Doğru cümleyi bulup, söyleyemediği için de dövecekti...

    Doğru kelime bulunduğu zaman ise, doğru kelime bulunduğu için dövecekti.
    O cümleyi ben kurmak istedim.
    Bir şey dedim. sadece bu histen kurtulsun diye dedim.
    Atacağı dayağı haklı çıkarmak için kullanacağı cümleyi bulamıyordu,
    dayağın haklılığına inansın diye
    ben söyledim, o cümleyi.
    Bunu onun için yaptım

    -benden kıymetli olduğunu bilmiyordum arabanın- dedim.

    Yemek masasının sandalyesini fırlattı üzerime, sırtımı döndüm.
    Sırtıma geldi. Göremediğim bir tekme sonucu yere kapaklandım.
    Ayağının tabanıyla başıma vuruyordu.

    zihnindeki her şeye karşı hissettiği bütün nefret, ayağının tabanı aracılığıyla, başıma ulaşıyordu.
    Bu nefreti atabilmek için daha sert vuruyordu. Ayak tabanından çıksın, gitsin diye. Çok daha sert vuruyordu.
    Hiçbir şey yapmıyordum.
    Kıpırdamıyordum bile.
    Sadece vuruyordu.
    Vurmasını istiyorum, daha çok.

    Aslında ne babamın dövdüğü bendim.
    Ne de benim dayak yediğim babamdı...
    Babam hayatını tekmeliyordu, kaderine vuruyordu ,
    ben z den yiyordum tekmeleri, bana z vuruyordu...

    Bir müddet daha vurdu. Ardından odanın kapısını açtı.
    O evde, oturma odasının kapısının ilk defa kapandığını fark ettim o anda.
    Yerdeydim.
    Girdiğim zaman fark etmemiştim. Ama O kapı ilk kez kapandığında ben içerideydim.
    Yerdeydim dedim ya...
    Ama Ağlamıyordum.
    Kapıya bakıyordum.

    Aklım sadece z vardı.
    Bu acının onunla alakası yoktu ama ben, bütün acıları onun için çekiyordum.
    Ona adıyordum bütün acıları, ona ithaf ediyordum.
    Dedim ya ağlamıyordum.
    O an -z ne yapıyor- diye düşündüm.
    Yerdeyken. Hala yerdeyken.
    Ben düştüm mü yere, kolay kalkamam yerden.

    Annem kapıda belirdi.
    Ağlıyordu.
    Babamın dayağını, elbette benden daha iyi o biliyordu.
    O daha iyi tanıyordu, babamın dayağını.

    Ağzım yüzüm kan revan içinde.
    Kaldırdı beni ayağa, banyoya zütürdü. elimi yüzümü yıkadı. Bütün suratım şişmişti. Burnum kanıyordu. Dudağım, kaşım patlamıştı. dıbına koyayım, dedim ya ağlamadım.

    Ama annem ağladı.
    Çok kuvvetli, çok güçlü ağladı.
    Babamın tekmelerinden, tokatlarından daha güçlüydü göz yaşları.
    O kadar güçlü ağladı.
    Bin gece daha dayak yesem, bu kadar koymazdı.
    En güçlü gözyaşı, çok sessiz düşer.
    Gözyaşını döken bile duymaz.
    O kadar sessiz düşer...
    o kadar sessiz akar...
    o kadar sert dokunur sana

    ---

    bu gece devam etmeyeceğim.
    kusura bakmayın.
    Tümünü Göster
    ···
  19. 694.
    +1
    gibtin lan belamı

    edit: ayracım olsun bu da bari amk iyi geceler beyler
    ···
  20. 695.
    +1
    senin ben ananı gibeyim federico şu başlığa nasıl girdim bilmiyorum ama ömrümü gibtin.
    ···