içimden aha dedim ben gündüz gece giberim bunu neslimiz çoğalır,ama yada ben bu labirentin yolunu bulur gibtirolup giderim dedim, ya da en mantıklısı olan önce gibip sonra dul bırakıp kurtulcakdım burdan bugün yine zehir gibiyim ya diyerekden mahmudonun yanına gittim

Ben: Mahmudocum sen ne dersen de ben burdan kurtulucam, hatta birazdanda öldürdüğümüz örümceği incelemeye gidicem gelmek zorunda değilsin ama ben engelleme

Mahmudo: Yarım saat sonra ormanda buluşuyoruz.

Dedi ve gitti koçum beni yine yarı yolda bırakmamışdı mahmudonun bana yaptığı bu kıyağı düşünerek gezerken gözcü kulemizin o tarafda bi mevzular oluyodu hemen oraya gittim bakdım bizim deli kız millete ne bulursa atıyo kulenin tepesine çıkmış ,bizim salaklarda kafalarına taş gelmesin diye tencereleri ziyan ediyolar ,hemen daldım olaya bağırdım ben hüssin sakin olurmusun dedim ,birden durdu ve bana yukardan bakdı sonra hemen yeniden konuşdum 'yanına geliyorum sakin ol ' dediim ve yavaşca merdivenlerden çıkdım kızın yanına gittiğimde elinde palayı bana doğrultuyodu, kızı palayı bırakmasına ikna ettikden sonra konuşmaya başladım

Ben: Buraya neden geldiğini bilmiyorusun ve adını hatırlamayabilirsin

Kız: Tara ! ismim Tara, ismimi hatırlıyorum ama neden buray geldiğimi nasıl ne amaçla geldğimi bilmiyorum

Gibisinden bir cümle kurunca öncelikle içimden ismini gibiyim diye düşünürken sonradan ismi güzel gelmeye başladı sonra kız bana sordu

Tara: uykumda senin adını sayıklamışım sen kimsin

Ben: inan bende bilmiyorum

Dedim ve kız cebinden iki tane tüp çıkardı 'geldiğimde cebimde bunlar vardı ' dedi birden düşündüm bunlar örümcek zehrini yok edebilir falan diye sonra tarayı aşşağıya indirdikten sonra tıpçıların yanına gittik beraber yanımıza tabi neredeyse bütün Ayranlılar gelmişdi tıpçılarla tüp hakkında konuşduk ve başka şansımız olmadığını yoksa arifin ölüceğini söyledikden sonra ikna olmuşlardı tüpü aldım tam arife enjekde etmeye geçerken arif birden uyandı ve boğazıma yapışdı boğazımı sıkıyordu bende kurtulmaya çalışıyodum o sırada elimden tüp düşdü tara yerden tüpü alıp arifin göğsüne batırdı ve arif duraksadı, tekrar uykuya geçermiş gibi bi hal oldu ve arifin başına nöbetçi olarak tarayı koydular.

yarım saatin geçtiğini farkedip ormana doğru gittim bi kulube vardı içine girdim mahmudoyu bekliyodum kulubenin ortasında bir masa ve üstünde örtü vardı örtüyü kaldırdığımda içinde bulunduğmuz labirentin küçük modelini gördüm bunu yıllardır koşucular yapıyolardı demekdi yuvarlak bi düzlemin içindeydik,ben bunları düşünürken arkamdan mahmudo geldi ve konuşdu'3 yıldır bunu çıkarmak için uraşıyoruz ama hala bi çıkış yolu yok ' dedi ve arkasındaki adamları göstererek bu kadar yetermi keşif için dedi sırıtarak artar bile dedim millete çaktırmadan 5-6 kişi oyuğa doğru ilerledik çok vakdimiz yokdu kısa zaman içinde örümceği buldık mahmudo yanına yaklaşmadan kulağına dikkat et refleksleri vardır dedim beraber hönkürerek güldük diğerleri bi taku anlamıyodu tabi mahmudo örümceğe dokununca cidden örümcek bacağını hareket ettirdi ,ben refleks beyler rahat olun öldü falan diyince rahatlad millet sonra hep beraber örümceği tutup duvarın dışına çekdik kolunun gövdeye bağlandığı yerde büyük bir tüp vardı mahmudo onu aldı ve eline bulaşan sümükümsü şeyleri temziledikden sonra incelemeye koyuldu, çocuklardan biri beyler bunu biraz da Ayran'da incelesek dedi ve ciddende geç oluyodu dönmeye karar verdik , sonuç itibariyle kimseye çaktırmadan Ayran'a dönmüşdük ve necipi bulup olanları anlatıp, tüpü gösterdik sonra tüm koşucular ve necip merakla incelemeye koyulduk