1. 26.
    +3
    ben: cenk dostum hayatımı kurtardın sana bi hayat borçluyum
    cenk: sadece ablamdan uzak dur yeter
    ben:...

    arabaya atladık döndük kampa yiyecekleri melise verdim melis 35 yaşında kızıl saçlı orta boylu bir bayandı kampta yemek yapma düzenlemeden falan sorumluydu. hasan ise 25 yaşlarında 100 kiloya yakın gözlüklü inek tiplerdendi kampta pek bi gibe yaramıyodu sadece ayak işlerini yapıyordu. kamp lideri murat 30 yaşındaydı güçlü bir adamdı silah kullanmasını iyi biliyordu. ümitle ahmette 25-30 yaşlarında standart insanlardı.

    metinin yanına gittim artık koltuk değneğiyle yürüyordu oturdum yanına konuşmaya başladık.

    ben: eski dostum ayağın sapasağlam maşallah
    metin: dalga geçme lan bin ölmedik daha başındayım işte
    ben: ölme lan zaten bi sen kaldın amk bi sen..

    kalktım metinin yanından keskin bir balta aldım ormana gidicektim..

    esra: heeey beni görmeden nereye?
    ben: esra git başımdan şimdi meşgulüm
    esra:...

    cenk bize bakıyordu esrayı terslemem hoşuna gitti. ona hayat borçluydum ve istediğini yapmak zorundaydım.

    ormana gittim güzelinden bir ağaç indirdim bi parça odun kestim metine tahta ayak yapıcaktım deyneksiz yürüyebilsin diye..
    ···
  2. 27.
    +3 -1
    @54 uzun soluklu panpa yarıda kesme gibi bi niyetim yok.

    ormandaki olay çok komplike bişey değildi ama markette az kalsın ölüyodum

    devam ediyorum şimdi
    ···
  3. 28.
    +2
    güzelce yaptım ayağı metin çok mutlu olcaktı eminim kendine güveni artıcaktı. normal hayatta metin çok asosyal biriydi belki bu hayat onun için daha iyi olmuştu. ne saçmalıyorum ben ailesini kaybetti tabiki de morali bozuktur bu daha mı iyi olcak hiç işte neyse..

    kampa vardım esra benle konuşmak istediğini söyledi tersledim yine şimdi olmaz diye metinin yanına gitmeliydim. metin de melisle konuşuyordu gizlice dinledim kapıdan.

    melis: üzülme canım yakında alışırsın bastona nolcak ki
    metin: bilmiyorum melis abla böyle yaşamak zor hep dikkat deli vara yük olucam.
    melis: olmazsın hayatım bak burda herkes birbirinin ihtiyaçlarını gideriyor kimse kimseye yük olmuyor
    metin: umarım öyle olur melis abla
    melis: bana abla deme canım kaç yaş var ki aramızda kendimi yaşlı hissediyorum valla ahahaha.
    metin: tamam melis abla... ıı şey mel... melis..

    hasssgibtir laaaaann!! dedim kendi kendime. melis karısı bildiğin metine yavşıyordu yaşına başına bakmadan. bizim veletin de hoşuna gitti tabi amcık bulmuş gibecek. neyse dedim bacağı sonra sonra veririm esranın yanına gideyim bari..
    ···
  4. 29.
    +2
    esra: neden böylesin?
    ben: anlamadım
    esra: noldu sana be adam aşık olan sen değil miydin noldu da böyle davranıyosun
    ben: esra biz... biz olamayız esra olmaz işte anla...
    esra:...

    esra hüngür hüngür ağlayarak koştu yanımdan ayrıldı. bende kendime küfürler ettim mal gibi oturdum. sonra kalktım metinin yanına gittim.

    ben: sana bi hediyem var lan yarraaamm
    metin: neymiş lan
    ben: al lan bu bacağı at şu deyneği daha o kadar yaşlı mısın amk
    metin: lan bin kurusu seviyorum seni amk adamın dibisin
    ben: bana bunu söyleyen ilk kız sen değilsin (kahkaha attım)
    metin: gibtir len bin (o da kahkaha attı)
    ···
  5. 30.
    +1
    bi part daha yazıcam panpalar sonra sahurda yazıcam yine
    ···
  6. 31.
    +1
    metin tahta bacağa iyice alıştı ufak ufak topallayarak yürüyordu. niyeyse melis karısından pek haz etmedim doğru bulamdım metine yavşamasını. esra olayıysa ayrı bir soruydu. muratla konuşmam gereken konular vardı.

    ben: murat nereye gidicez arabalar nerdeyse hazır gibi hemen toplansak bi iki saate yola çıkabilcek durumdayız.
    murat: daha yerleşik bi yer bulmalıyız güvenle kalabilceğimiz rahat olabilceğimiz.
    ben: neresi ki orası
    murat bilmiyorum amk. grupta da doğru düzgün savaşabilcek 4 kişi var diğerleri faso fiso başka bi grupla mı birleşsek illa denk geliriz he?
    ben: olmaz murat insanlara güvenilmez nolcağı hiç belli değil artık bu devirde
    murat: biz sana güvendik ya o gün seni de yolda mı bıraksaydım?

    bu neydi şimdi? bu da ayrı trip atıyo amk neyse esrayı bulmalıydım konuşmamız gerekliydi.

    ben: esra beni dinler misin?
    esra: gibtir git senle konuşçak bişeyim yok artık
    ben: dinliceksin beni olaylar sandığın gibi değil!!
    esra: ne sandığım gibi değil!! önce seviyorum de kandır şimdi de sevmiyorum mu diceksin!!
    ben: esra ben seni seviyorum ama cenk beraber olmamızı istemiyor bunu göremicek kadar kör müsün!!
    esra: niye!!
    ben: seni üzceğimi düşünüyor bana güvenmiyor o senin kardeşin ben napabilirim!!
    esra: sanki şimdi hiç üzmüyorsun da!!! cenkle konuşmam gerek!!
    ···
  7. 32.
    +2
    esranın peşinden koştum gizlice cenkle ne konuştuklarını dinledim.

    esra: ben dikkat deli varı seviyorum birazcık da olsun saygı gösteremez misin?
    cenk: abla onu daha tanımıyoruz seni üzmesini istemiyorum ceyhun olayını hatırlamıyo musun sanki?
    esra: ceyhun başkaydı cenk o bitti gitti hem o dünya başka bu dünya başka.
    cenk: ben o halini gördüm abla bir daha o halini görmek istemiyorum
    esra: dikkat deli var beni çok seviyor cenk bunu hissediyorum ve biraz da olsun şu dünyada mutlu olmak istiyorum annemle babam öldükten sonraki tek mutlu anım onla geçirdiğim anlar oldu.
    cenk: ceyhun içinde hep aynı şeyleri söylüyordun abla bir sen kaldın bu dünyada benim için yalnızca sen..
    esra: sana söz veriyorum kardeşim beni kimsenin üzmesine izin vermicem lütfen onayla bu ilişkiyi lütfen...

    ceyhun kimdi lan bu kız ceyhunla ne yaşamıştı neler olmuştu hepsini öğrenmeliydim ama nasıl? esraya ceyhun dersem güveni kırılırdı onları dinlediğimi farkederdi çaktırmadan sormanın bir yolunu bulmalıydım
    ···
  8. 33.
    0
    geldim panpalar başlıyorum
    ···
  9. 34.
    +3
    o gün uyandığımızda kampın son günüydü öğlen yola çıkcaktık ama nereye gideceğimizi bilmiyorduk. bir iki gündür bunun için hazırlanıyorduk sadece. gitmeden bir esrayla görüşebilsem iyi olcaktı yarım kalan bir işimiz vardı konuşçağımız şeyler vardı belki de sonrasına bırakmalıydım neyse...

    üç araba şeklinde konvoy yaptık bir araba karavandı sadece diğer ikisi normaldi. esra cenk ve murat karavandaydı. benle metin bir arabadaydık. ümit ahmet hasan melis diğer arabadaydı. metinle konuşmam için iyi bir fırsat oldu. yola koyulduk.

    ben: esrayla sorunlarımız var dostum kardeşi hakkında.
    metin: farkındayım kanka net belli oluyo zaten.
    ben: neyse artık. sen nasılsın?
    metin: ben nasılım derken?
    ben: melisi gördüm dostum o karı sana fena yavşıyor.
    metin: farkındayım. aslında hoşuma da gidiyo bugüne kadar hiç bir kızın elini bile tutmadım şimdi ne kadar da olsa benden baya büyük olan bir karının yavşaması hoşuma gidiyor sadece. o karıyı fena gibmek istiyorum işte fırsat olmadı daha bir yerleşelim kanırtıcam onu
    ben: hadi beline kuvvet.
    metin: siz esrayla birşey yaşadınız mı?
    ben: daha fırsatımız olmadı işte sonra cenk olayı girdi işin içine..
    ···
  10. 35.
    +2
    başlıyorum panpalar yine geldim şuku veren elleriniz dert görmesin
    ···
  11. 36.
    +1
    yolda garip bir bina gördük zombilerin de pek olmadığı bir yerdi acaba burda mı konaklasak diye düşündük pek de korumalı görünüyordu marketlere de çok uzak değildi. metin ahmet hasan esra ve cenki arabalarda bıraktık. ben ümit ve murat binayı kontrol için içeri gircektik. demir sopamı aldım en iyi kullandığım silahtı bu. ümit pistolünü aldı murat da baltayı aldı. mümkün olduğunca pistolü kullanmıyacaktık...

    içeri doğru girdik bina iki katlıydı eski terkedilmiş bir villa gibi düşünün. etrafı duvarla örülüydü etrafında küçük bir iki kulübe vardı. sanırım eskiden zengin birine ait bir evdi acaba yaşayan birileri var mıydı evde. önden murat girdi arkadan biz girdik. murat üst katı kontrol edicekti biz alt katı. ümitle odaları paylaştık. kontrolü çabuk bitirmiş olcak ki burası temiz diye bağırdı ona bahçedeki kulübelere göz atmasını söyledim...

    oturma odasına baktım içeri açılan bir oda daha vardı ve garip sesler geliyordu içeri de zombi olabilirdi. kapıyı yavaşça açtım ve bir zombi üzerime düştü lanet olsun!! he böyle şeyler beni mi bulmak zorundaydı!! sopamı düşürmemiştim bu sefer üstümdeyken vurdum kafasına üzerime zombinin pisliği aktı sildim suratımı artık ne kadar temiz olduysa..
    ···
  12. 37.
    0
    @79 söylemiyim panpa akışı bozulur daha çok fazla süprizler sizi bekliyo
    ···
  13. 38.
    +2
    murat üstten indi sesleri duymuş birşey var mı diye sordu yok dedim kendim halletim. tam o an dışarıdan bağırma sesiyle bir el ateş sesi geldi bu ümitti hemen dışarı çıktık 4 tane zombi ümiti parçalıyordu!!! hasgibktiirrr diyerek uzaklaştık ordan. işin acı yanı silah da orda kaldı büyük handikaptı bizim için bu..

    arabaların olduğu yerden de çığlıklar geliyordu hemen koştuk 5 tane zombi bizim arabaları çevirmişti silah sesine gelmişler sanırım lanet olsun bir bu ekgibti!!! arabadakilere çıkmasınlar diye işaret ettik. 5 tane zombiyi nasıl alt edicektik hemde içeridekilerin hayatı tehlikedeyken. mecbur ümitin silahını almak zorundaydık. çok hızlı bir şekilde kulübenin oraya geri döndük muratla. bitanesini sopamla indirdim murat da diğerinin kafasına soktu bıçağı ama çıkarırken geri düştü diğer zombi onun farkına varıp üstüne gitti sama son anda kurtardım muratı. diğer tek zombiyi de aldık..

    arabaların oraya gittik bizim zombiler hala ordaydı mecbur silahı kullanıcaktık. sıra sıra sıktık kurşunları beyinlerine. etraftan bir çok zombi gelmeye başladı nerden çıktıysa artık namussuzlar. hemen arabalara bindik ve ordan uzaklaşmaya başladık hiç tekinbir yer değilmiş burası..
    ···
  14. 39.
    -2
    @85 beğenmiyosan okuma kardeşim amatör bi hikaye bu zaten edebiyatıma güvensem kitap çıkarırım senaryo kabiliyetime güveniyorum çünkü
    ···
  15. 40.
    0
    @89 oruçlu oruçlu küfür yeme uza
    ···
  16. 41.
    +2
    metin: ümit nerde?
    ben: ümit yalan oldu kanka yedi şerefsizler
    metin: vay dıbına koyayım işe bak sen

    yolumuza ağır ağır devam ediyorduk akşam olmuştu dinlenmek için durduk arabalardan çıkmıcaktık sonuçta güvenilir değildi yol kenarında bekledik yiyeceklerimizi tükettik en fazla 2-3 günlük yiyeceğimiz vardı. bu da işimizi zorlaştırcaktı. ümitin ölümü herkesi üzmüştü zamansız bir ölümdü sonuçta..

    sabah uyandım gece göremediğimden etrafa bakındım. tahmini 300-400 metre ötede bir ev vardı biraz yüksekçe kalıyordu bulunduğumuz yerden. hem korunaklıda görünüyordu oraya yerleşebilirdik. muratı uyandırdım ona da gösterdim mekanı. diğerleri de oraya gitme konusunda hevesliydi. yeni hedefimiz yukarıdaki evdi ölmeden önce oraya ulaşmalıydık..
    ···
  17. 42.
    +1
    yukarı doğru çıkmaya başladık çıktıkça mekanda insanların yaşadığını gördük evin önünde bekçi vardı 2 tane ve ellerinde ağır makinalı silah vardı. napçağımızı şaşırmıştık.

    ben: napıcaz şimdi?
    esra: gitmeyelim bize zarar verebilirler silahlarımızı alıp sokağa atabilirler.
    metin: esra haklı
    murat: girmeliyiz dostlarım yoksa ölebiliriz burası çok güvenli gibi
    hasan: yakınlarda bulabilceğimiz en iyi yer burası girmemiz mantıklı
    melis: bencede canım

    çoğunluk olarak girmeye karar vermiştik. yavaşça kapıdan görünmeye başladık.

    bekçi 1: durun orda yoksa vururum
    ben: lütfen silahlarınızı indirin biz zarar vermeye gelmedik kampımız dağıldı yardıma ihtiyacımız var
    bekçi 2: ısırıldınız mı?
    ben: hayır ısırılmadık hepimiz sağlamız
    bekçi 2: bunu bilemeyiz gidin burdan
    murat: sorununuz ne ölmek üzereyiz burda yardım edin bize!!
    bekçi 1: sakin ol yoksa hepiniz kurşunu yersiniz inan umrumda olmazsınız!!
    ben: murat sakin ol tamam dostum sakin ol...
    ···
  18. 43.
    0
    geldim panpalar başlıyorum yine
    ···
  19. 44.
    +1
    bekçi 1: silahlarınızı atın kontrol etmeye geliyorum
    ben: buna gerek yok dostum her an zombi çıkabilir bir yerden içerde kontrol et
    bekçi 1: olmaz atın dedim.

    ben demir sopamı attım murat pistolü attı diğerleri de baltayı ve bıçaklarını attı. bekçi 1 yanımıza geldi elindeki silahı bize doğrultmaya devam etti. sıra sıra hepimizi aradı ısırılıp ısırılmadığımıza baktı. bizi evin boş şarap mahzenine kilitledi. mecburduk buna burada yaşam vardı çünkü...

    birkaç saat bekledik burda daha sonra adamın biri geldi dövmeli değişik bir tipti bizi mahzenden çıkardı salona zütürdü. iki tane daha silahlı adam vardı başımızda..

    dövmeli: oturun lütfen
    ...
    dövmeli: benim adım berkay. burada kendimizi koruyoruz şu yaratıklardan siz kimsiniz?
    murat: bizim kampımız dağıldı büyük vurgun yedik yolda bir ev gördük araştırma yaparken bir arkadaşımızı daha kaybettik yoldayken burayı gördük ve geldik yardıma ihtiyacımız var burada yaşamak istiyoruz herşeyi de yaparız düzenin işlemesine katkıda bulunuruz.
    berkay: kalabilirsiniz tabiki de bakalım uyum sağlayabilcek misiniz
    ben: sağlarız tabi niye sağlamayalım ki?
    berkay: ahahahaha...
    ···
  20. 45.
    +1
    bu deyuslarda garip birşey vardı farkındaydım pek içime sinmemişti bu garip tavırları ya da belki de ben abartıyordum bunu zamanla görcektik. ilk birkaç gün hep sopam yanımda takıldım her an birşey olcakmışçasına ama sonraki günlerde herşeyin normal olduğunu gördüm sopamı yanımda taşımamaya karar verdim. bir gün yine evde takılıyordum cenk benimle konuşmak istedi.

    cenk: abi konuşalım mı biraz dışarı çıkalım
    ben: tamam kardeşim noldu anlat hadi
    cenk: abi ben ablamla arana girmek istemiyorum sen iyi birine benziyosun ablam seninle mutlu ama lütfen onu üzme o benim en değerli varlığım onun bir kez daha yıkılmasını istemem.
    ben: birkez daha derken?
    cenk: ablam bu olaylar olmadan baya bir önce ceyhun diye huur çocuğunun biriyle sevgiliydi. çok seviyodu bu bini. iyi anlaşıyorlardı. bir gün ablam bu huur çocuğundan hamile kalmış. bu bin de bunu duyunca korkudan topukladı bir daha hiç görmedik onu ablam çocuğu aldırdı günlerce acı çekti hayalleri yıkıldı. annemle babam dövdü ablamı kaç kez bu olay yüzünden ama ablam onlara karşı hiç nefret gütmedi onları haklı buldu. ceyhundan sonra ablamın güvendiği ilk insansın sen bu yüzden onu üzmeni istemiyorum hep bu yüzden onun üstüne çok düşüyorum
    ben: anlıyorum cenk sana yemin ederim ki ablanı hiç üzmücem bende onu çok seviyorum inan bana..
    ···