rezerved

beyler kusura bakmayın dersim var akşam devam ederim

buldum adamı adam hayatımda gördüğüm en tuhaf insanlardan birisi. keyfi olarak yapıyormuş işi, para kazanmak maksadı değilmiş. canı sıkılınca bi parçayı taklit ediyormuş. gittim yanına anlattım durumu böyle böyle, adam inat tutturdu yapmam diye. yalvar yakar yok bi şey. baktım olmucak çıktım o kadar çok daralmışım ki ezan okunuyordu gideyim bari namaz kılayım belki rahatlarım dedim. namazı kıldık tam çıkıyorum camiden otogara gidicem birisi omzuma dokundu bi baktım biraz önce parçayı yapmam diyen adam. gel oğlum şu parçanı yapalım dedi. ağzım açık bakıyorum adama, istemiyorsan gidebilirsin dedi hemen kendimi topladım kusura bakma amca dalmışım dedim. adam insafa mı geldi ne oldu bilmiyorum benim istediğim parçayı yaptı. binbir minnet teşekkürle ayrıldım. otogara kadar bile kendi arabasıyla bıraktı beni. neyse ertesi gün döndüm geri eve.

beyler kusura bakmayın yurtdışında okuyorum saat farkı çok fazla dersler ve işler var müsait oldukça devam ederim

devam ediyorum lise 3 oldu dedim ki bi gibe yarayayım bari açıköğretime geçip hem çalışıp hem okuyayım. gittim peder beyin yanına açtım mevzuyu anlattım böyle böyle. lan gibik işe girsen nolcak en fazla bin lira maaş alırsın bana yardımcı olman için ikiyüzyıl yıl çalışman lazım. yorulduğunla kalırsın git okuluna adamın canını sıkma dedi. ne dese haklı amk ne taka yarardım ki ben

@43 eyvallah panpa

neyse devam ettim okula. ne yapsam ne etsem diye gün be gün içim içimi yiyorum. her gün kafam ağrıyarak uyuyordum. hatta tek istediğim şey sürekli uyumaktı. sigarayla da o yılda tanıştım. bi bin arkadaşım vardı knight oynardık beraber aynı zamanda okul arkadaşım. bi gün yanıma geldi yak bi tane kafanı dağıtır dedi. o binten hiç hayır görmedim zaten. bu velede de böyle başlamıştım. neyse yaktım bi tane içtikçe içesim geliyordu

başına gelmeyen bilmez o borç batağı öyle bir şeydir ki adamı iki yılda on yıl yaşlandırır. ben duramadım yerimde derslere odaklanamadım(bu arada belirteyim derslerim şu an çok iyi 4. dili öğreniyorum ve çok iyi bir ünide okuyorum). her gün okuldan çıkınca gittim peder beyin yanına ilk başlarda istemedi ama sonradan giblemedi bile. ne iş yapıyor kimlerle nasıl iş yapıyor muhasebe notları ssk ödemeleri vs. hepsini tek tek sıkılmadan hergün okuldan sonra inceledim. çok bi işe yaramıyordu ama elimden de başka bi şey gelmiyordu

bir gün işletmede gezerken eski bi depo vardı. satın aldıkları fabrikadan hurda bir makine var ne işe yaradığını bile bilmiyordum. çağırdım ustayı ustam bu nedir bana anlat diye, düz boya makinesiymiş, 1965 model, hurdaya vermek istemişler para bile etmemiş öyle bi makine. zaten küflenmiş paslanmış kırık dökük bi şeydi.

her neyse ben de takmadım. bi gün pazarlamacıyla müşterileri gezıyorduk adamın karısı hasta olmuş. bana dedi ki 4-5 saatliğine idare eder misin ben de kabul ettim. elime aldım evrakları inceliyorum, bir müşteriden teklif almış düz boya işi ama çok yüklü miktarda ve 4-5günde o zamanki bir aylık kazancı çıkartan bir iş. bizimkilerde düz boya makinesi olmadığı için reddecekler ama dahakonuşmamışlar. gittim pederin yanına anlattım durumu depoda bi makine var işine yarar mı diye. sen deli misin onu hurdaya bile almadılar dedi bana. ben ısrar edince bir usta vardı bakım işlerinden anlayan onu da aldım yanıma peder ne tak yerseniz yiyin dedi. ikimiz makinanın başına geldiksonra elektrik aksamı bile kopmuş kodumun makinasının. yaşar usta bu iş yaş zaman kaybı işim var gücüm var dedi tam dönecekken adamın ayaklarına kapandım tabiri caizse yalvardım bir saat. sonrasında kırmadı saolsun ne yapabiliriz diye düşünmeye başladık.

eee dinliyoz panpa

önce mahallenin elektrikçisi var hikmet abi yaşı baya vardı ama işini iyi yapardı. ertesi gün aldım onu da yanıma gittik işletmeye. hikmet amca bunun elektrik aksdıbını yapabilir misin dedim, şöyle bi baktı yüzüme gülerek oglum senin dersin yok mu gitsene okuluna dedi. hikmet amca da zamanında elektronik müh. üzerine üni kazanmış, fakat okuyamamış. sonrasında içinde kalmasın diye 18 yıl kadar kablo şirketlerinde çalışmış. sonradan öğrendim ben de.

şu an bile inanamıyorum ama o elli küsur yaşındaki adam eliyle yapmş gibi 3 gün sonra teslim etti makineyi. şaşırdım kaldım ama müthiş bir heyecan var içimde. bakım ustasıyla beraber ağzımız açık bakıyoruz hikmet amcaya. ama adamda gram enaniyet yok para bile almamıştı. bizim bakımcı da bunun üzerine gaza geldi ben de yapabilirim amk dedi. sonra0 makina almanyada yapılmış, aradı fabrikayı arşivden çizimlerini çıkartıp gönderdiler bize. hayatımda iki gün yabancı dil çalışmayan ben iki gün uğraşmıştım tercüme yapmak için. yabancı dil sevdam da o zaman başladı sanırım. her neyse ikinci günün sonunda usta kafasında tasarlamış ekgib olan parçası çıkartmış. çoğunu temin ettik ama bi parça var kimsede yok sonra araştırırken bursada bi adam varmış tarif edilen parçları elde yapıyormuş. fotoğrafını videosunu çizimlerini aldım ertesi gün bursaya gittim

@10 entry nick

neyse günler geçti borçlar yavaş yavaş kapanıyor derken yine pazarlamacıyla işe çıkmıştım. kütahyalı bir adamdı yanlış hatırlamıyorsam, balkon perdesi işi varmış bi türlü adam bulamamış ya diğer işletmelerin makine enleri tutmuyor ya da işleri fazlaymış. her neyse adama anlattım durumu adam ben bi düşüneyim dedi. tamam dedik tam çıkarken ofisten gelin şartları konuşalım dedi. muhasebeciyle birbirmize bakıyoruz. aradım peder beyi yarım saat içinde geldi. bir iş verdi anlatamam beyler o zaman için o makinenin 6 aylık kapasitesini kaplıyordu. %40nı da peşin vermişti ücretin.

rezerve