-
1.
+8insanların en güzel zamanlarıdır genç yaşlar. En diri, en dinamik olduğunuz yıllardır. Bu yıllarda yavaş yavaş şekillendirirsiniz gelceğinizi yaptığınız seçimlerle tabiki. Benim hikayemde yanlış bir seçimin doğurduğu bir bin.
Ben Kütahyanın bir köyünde dünyaya merhaba dedim. Ailemin uzun süre çocuğu olmamasından dolayı ben el bebek gül bebek büyüdüm hep ama ailemin durumu kötü denebilecek bir durumdaydı. Bunun sebebinin amcam ve karısı yengemin olduğunu sonra öğrendim. Köy hayatını yaşayanlar bilir çocukken sokaklarda koşuşturup, misket oynayıp futbolcu kartlarıyla kumar alışkanlığımızı geliştiryorduk işte. Okul hayatımı çok kötü bir öğrencilikle geçiyordu. Hayatımın bir bölümünü de Okuldan çıkınca akşamleyin kahvehanelerde abilerimin yanında yancılık yaparak geçirdim. Eve gitmek istemezdim çünkü hep kavga vardı. Annem sürekli ağlardı. Kavgaların sebebi amcamların dedemlerin ve bizim aynı evde yaşamamızdı. Orta okulu zar zor bitirdikten sonra babam liseyi de okumamı istedi. Gittik yazıldık liseye. Köyden liseye gitmek çok zor oluyordu. Maliyetide baya fazlaydı. Babam bir kömür madeninde işçi olarak çalışıyordu. Ay sonu gelince servis parasını zar zor ödeyebilirdi. Zaten harçlıkta veremezdi bana. Yanımda zütürdüğüm iki dilim yağlı ekmeği öğle aralarında ıssız bir yere gidip yer dersime öyle girerdim. Çok zor zamanlardı. Arkadaşım yoktu hiç. Derslerimde çok kötüydü. Pgibolojim iyi bozulunca okula gitmemeye başladım. Dedemin köyde bulunan koyun sürüsüne çoban oldum. Bir sürede dağlarda koyunlarla vakit geçirdim. Yeri geldi gece dağda yattım yeri geldi koyun kaybolduğu için dedemden bir ton dayak yedim.
Dinlemek isteyenler rez alsın. Yeterli sayıda ilgi olursa yazmaya devam edeceğim. -
2.
+3Yine bir gün koyunları ahırdan çıkarttım otlatmak için dağa çıkaracağım. Yanımda 100 e yakın koyun 4 tane kangal köpeğim çıktık yola. Köpeklerim çok baba köpeklerdi sürüye kimseyi yaklaştırmazlardı. Dağda her birinin bir tavşan yakaladığı günleri görmüşlüğüm vardır. Sürüyle beraber az gittik uz gittik dere tepe geçtik konaklayacağım yere vardık. Konaklayacağım yeri kısaca tarif edeyim sizlere. Kayalıklarla çevirili bir yer etrafı. Kayalıklarda insan elleriyle oluşturulmuş şekiller oyuklar var. Genelde tilkiler yuva olarak kullanırlardı oaraları. Gece onların sesleri gelirdi hep ince tiz bir sesleri vardır zaten kulaklarımda çınlar o sesler hala yastığıma kafamı koyunca. Kayalıkların arka tarafından yaklaşık 200 metre kadar aşağısında bir dere akardı. Oltamla oradan balık avlardım akşam ateşte pişirip öğünümü öyle geçirdiğim çok olmuştur. Kayalıklar bana hep orada eski bir yerleşim yeri varmış hissi uyandırırdı. Gece oldu bir ağacın altına toplandı sürü. Bende ağacın altına serdim montumu çantamı yatmaya başladım. Sürünün kaybolmaması içinde bir koyunun bacağına ip bağlardım ipin diğer ucunuda kendi bileğime böylelikle koyunlar sabah hareket ederken bağladığım koyunda beni uyandırırdı. Böylece bir çözüm üretmiştim sürüyü kaybetmemek için. Bu anlattığım mevkide genelde 2-3 konaklar eve dönerdim sonra dedem gelirdi bende eve dinlenmek için giderdim böyle dönüşümlü olarak değişirdik dedemle. Dedemden bahsedecek olursam 65 yaşlarında çelimsiz sert görünüşlü bir adamdı. Beni severdi ama çok belli etmezdi. 2 gün koyunları otlattıktan sonra dedem geldi biraz muhabbet ettik oyalandık güneş batmaya yakın hadi sen eve git dinlen biraz demişti. Bende evin yolunu tuttum.
-
3.
+1Kimse okumuyor herhalde. Üzülerek bitiriyorum beyler.
-
4.
+4Devam diyenler bi şukulasın şu entry de bakalım ona göre.
-
-
1.
0devam panpa
-
2.
0Burdayiz kanka
-
1.
-
5.
+2Eve giderken yolda köyden bir kaç arkadaşımı gördüm selam verdim nasılsınız falan feşman bir süre oyalandıktan sonra eve gittim. Babam işteydi o saatte. Kapıyı babannem açtı. Bizim odaya girdim annemin gözleri kızarmıştı. Belliki ağlamış. Sebebi belli zaten araştırmaya gerek yok amcamın karısı. Adıda kezban zaten. Oldum olası sevmem dıbınakoymayua iğrendiğim karısını. Bu kezo babannemin kardeşinin kızı olduğu için babaannem buna hiç birşey söylemezdi. Bütün işleri bize yüklerlerdi sanki biz üvey evlatmışız gibi. Amcamı sorarsanız kılıbığın teki hemen sinirlenip bayılan tiplerden. Aramızdaki ilşki çok yapmacık zaten. Annem hemen toparladı kendini hoşgeldin oğlum dedi. Yemek hazırlayayım sen otur dedi. Anne ne oldu yine dedim yok birşey oğul ne olacak dedi. Babaannem de kişilği huur bir insan olduğu için hep büyük gelininin yanında olur. Öyle tipler ki öyle insanlıktan nasiplerini alamamışlarki burada onların hakkında yazmaya kalksam bitiremem sözlük almaz yazıları. Bahsettiğim bu kezo her gün oram ağriy buram ağriy diye yatağına çekilir öğün vakitleri yemeklere gelir yemeğini bir güzel yedikten sonra tekrar odasına çekilir. Yemekte de biz kuru ekmek yerken amcam ve kezo amcamın getirdiği taze ekmeği yerler bize bir parça koklatmazlardı. Ulan amcamda o kadar huur ki anası babası kuru ekmeğe talimken 1 ekmek fazla alıp bize göstermezdi. Annem yemeği hazırladı bir kaç birşeyler atıştırdıktan sonra uyumaya geçtim odaya dağda uyuyunca insan dinlenemiyor. Hep bi züt korkusu kurt gelir sürü kaçar düşüncesiyle.
-
6.
0Uyandım sabah olmuştu babamda uyanmış o satte tarlayı sürmeye gidecek gelincede işe gidecek haliyle. Kahvaltı etmek için oturduk sofraya. Babam amcam ben varız ve her zamanki gibi annem bize birşeyler hazırlamakta. Babam amcama dediki abi traktörün lastikleri çok eskidi birini sen birinde ben alalımla gidip oralarda yarı yolda kalmayalım dedi. Amcam da tamam ya tamam alırız hallederiz ay başı gelsinde modunda. Babam bindi traktöre çıktı gitti evden bende bahçede fidanlara birşeylerle uğraşıyorum 2 saat geçti sayılır babam geldi. Noldu baba neden yürüyerek geldim dedim tekeri patladı traktörün dedi. Bu işte hazırlandı çantasını aldı işe gitmek için tekrar çıktı evden. Akşam oldu. Dedemde dağdan gelip sürüyü ahıra soktuktan sonra eve geldi. Babamla amcamda hemen hemen aynı vakitte geldiler. Oturduk yine akşam yemeğine . Dedem traktör yok yerinde ne oldu dedi. Babamda baba bu gün çift sürerken tekerleği patladı. Zaten çok eskimişlerdi dedi. Dedemde yeni alalım madem dedi. Babam amcama baktı amcam dedeme. Kimsede para yoktu. Sonra annem kolundaki bileziği çıkardı verdi. Al bayram dedi paran olunca yine yaptırırz ne olacak sanki dedi. Dedemde gelin söz ben sana 2 tane yapıcam 1 ay sonra koyun satınca dedi annemde tamam dedi. Bu sırada kezonun gözler fal taşı gibi açıldı. Durur mu kevaşe yediremiyor bu durumu. O akşamıda öyle geçirdik. Ertesi gün yeni lastikler alındı traktör eve gelmişti.
-
7.
0Günler günleri kovaladı. Ben gidip dağda sürü otlatıp geliyorum canım annem her zamanki gibi çalışıp didiniyor babam işten geliyor yorgun argın dinlenemeden tekrar gidiyor. Amcamla kezo her zamanki binliklere devam. Bir gün yine bir akşam yemeğindeyiz hiç unutmam annem yine yemeğimizi koydu önümüze dedeme: Baba 2 ay önce bileziğimi verince söz vermiştin 2 tane yapacağım demiştin dedi. Dedem ne dese beğenirsiniz? Traktör orda çıkar tekerleri tak koluna hemde dediğim gibi iki tane bak... Ulan öyle içime oturmuştu ki o laf benim o gün kendime söz verdim. Annemi bu evden kurtarıp kraliçeler gibi yaşatacağım diye. Annemde hiç bir şey demeden odadan çıktı gitti.
-
8.
0Gececi tayfa burdaysanız devam edeyim.
-
9.
0Sabah yine koyun sürüsünü alıp dağa zütürmek için çıktım yola. Aklım annemde ama. Herkesin annesi özeldir ama benim ki çok iyi kalpli biriydi bu yüzdende hep o güzel kalbi kırılırdı. Dağa doğru çıkarken annemi ve babamı o baskı gördüğümüzden evden kurtarmak var aklımda . Gittim o bahsettiğim kayalıkların oraya vardım yine. Koyunları kayalığın arkasına geçirdim aşağıdaki dereye balık tutmak için gittim. Bir kaç tane balık yakalım aldım onları yanıma her zaman konakladığım yere doğru ilerledim. Akşam olmuştu artık hemen hemen. Koyunlar yine toplandı ağacın altına. Yaktım ateşimi köpeklerim geldi yanıma. Ekmeklerimi kızarttım temizlediğim balıkları soktum sivrelttiğim çubuklara. Sonra yemeğimi yedim. Saat geçtikçe ateşimde azalmaya başlamıştı. Ay o gece hiç olmadığı kadar parlaktı sanki. Bende kıvrılıp uykuya daldım.
-
10.
0Uykumun en tatlı yerinde bileğimden biri çekiyor sanki hiddetle. Uyandığımda ayağına ip bağladığım koyun olduğunu farkettim. Sürü baya irikilmişti çan sesleride sağolsun beni uykumdan etmeye yetmişti. Acaba kurt mu geldi diye düşündüm. Ayın ışığında az çok seçebiliyordum köpeklere baktım yanımdalar. Kurt gelse havlama sesleri falan olurdu. Kalktım yattığım yerden. Arkamda olan kayalıklara doğru baktım kayalıkların dibinden alevler yükseliyordu. Yangın çıkma ihtimali falan olamaz çünkü orada hiç ağaç yok. Alevlerde bir insanın yakabileceği bir ateş değil. Alevlerin ulaştağı mesafe yaklaşık 20-30 metre. Bende bir an için irkilmiştim yanıma köpeğimi aldım. Oraya dorğu ilerlemeye başladım alevler nasıl oluyorsa aniden yok olup birden yine eski seviyesine ulaşıyor. iyice yaklaştığımda köpekğim havlayarak yanımdan kaçtı. Ben biraz daha ilerledim. Biraz daha...
-
11.
0Ateşin yanına vardığımda hiç bir sıcaklık hissetmedim. Çok garip bir histi. Ayağımın dibinden ateş yükseliyor fakat ne bir ısı var nede gerçkeliği. 5 dakika orda durduktan sonra herşey normale dönmüştü. Açıkçası ordayken baya bi korkmuştum. Kayalıklarınların ordan inerken ayağım takıldı bir kaç takla attım tekrar ayağa kalktım. Bu sefer bir gariplik olduğuna iyice anladım ilerlediğim yolda hiç bir prüz yoktu çünkü. Bağırdım ne oluyor lan diye. Sesim yankılandı kayalıklardan. Bağırarak falak-nas sureleri okudum. Birşeyin bana musallat olmasından korktuğum için. Sonra sürünün yanına doğru ilerledim. Ağaca yaslandım. Korkarak zar zor sabahı ettim. Günün ilk ışıklarıylada içime bir huzur dolmuştu. Bütün gün yine sürü otlatarak balık tutararak geçirdim. Bizim köyden tarlalarına giden adamlar kornalarıyla bana selam verdi. Bende onlara el salladım. Ben hala dünün şokundaydım bu gecede öyle birşey olursa altıma sıçardım diye tedirginim bütün gün. Öyle böyle yine akşamı ettik ben ateşimi yatktım yemeğimi yedim. Dün gecenin yorgunluğu ilede bir süre sonra uykuya dalmışım.
başlık yok! burası bom boş!