-
1.
0http://upload.wikimedia.o...edia/en/4/4f/Bpp_logo.PNGTümünü Göster
Black Panther Party for Self - Defense adıyla kurulan parti 1966 yılında kurulmuş 1982 yılında dağılmıştır . Parti ilk kurulduğu yıllarda " Siyah Milliyetçiliği " ideolojisiyle hareket etsede sonradan radikalleştikçe Siyah Milliyetçiliği kalkmıştır . Partinin benimsediği ideolojiler şunlardır :
1) Marxizm - Leninizm
2) Maoizm ( Mao 'nun Halk Devrimi pratiğinden etkilenmişlerdir )
3) Anti - Kapitalizm
4) Anti - Emperyalizm
5) Anti - Faşizm
6) Anti - Irkçılık
7) Devrimci Sosyalizm
Partiye sadece Komünist gözüyle bakmamanızı istiyorum . Burda daha önemli olan Amerikan yozlaşmış hükümetine karşı duruş önemlidir . Şu anda piyasada " New Black Panther Party " adlı bir parti daha mevcuttur ama kesinlikle eski partiyle alakası yoktur . Bu piyasadaki parti ırkçı bir partidir .
Black Panther Party for Self - Defense oluşumunun istekleri aşağıdaki on maddeydi .
1. özgürlük istiyoruz. siyahların kaderini belirleyecek iktidara sahip olmak istiyoruz.
bize göre, siyahlar olarak kendi kaderimizi tayin edemediğimiz sürece özgür olamayacağız.
2. halkımız için tam istihdam istiyoruz.
bize göre, federal hükümetin, herkese istihdam ve teminat altına alınmış bir gelir sağlama sorumluluğu ve yükümlülüğü bulunmaktadır. bize göre, şayet amerikalı beyaz sanayiciler istihdam sağlamayacaksa, üretim araçları, bu sanayicilerin elinden alınmalı ve halka verilmelidir. bu sayede halk, kendisi için istihdam ve yüksek bir hayat standardı sağlayabilecektir.
3. kapitalistlerin siyahlara yönelik giriştikleri soyguna artık son verilmelidir.
bize göre, mülklerimiz faşist devlet tarafından gasp edilmiştir ve biz de şimdi devletin hâlâ ödemediği borcu olan yüz altmış dönümlük araziyi ve iki katırı devletten talep ediyoruz. yüz altmış dönümlük arazi ve iki katır, bundan 100 yıl önce bize, siyahların topluca katledilmesinin ve köle ticaretinin tazmini olarak vaat edilmişti. ödemeyi bugünün parasıyla nakit olarak kabul edeceğiz ve bu ödeme halklarımıza dağıtılmalıdır. şimdilerde almanlar, israil’deki yahudilere, yahudi halkının soykırıma uğratılmasının karşılığında maddi yardım yapmaktadır. almanlar altı milyon yahudi’yi katletmiştir. ırkçı amerikalılar ise elli milyon siyahı katletmiştir. işte bu yüzden, bizce bu talebimiz son derece makul bir taleptir.
4. insanın barınma hakkına uygun nitelikte konutlar talep ediyoruz.
bize göre, şayet beyaz mülk sahipleri, siyahlara uygun nitelikte konutlar sağlamayacaksa, konutlar ve araziler kooperatiflere dönüştürülmeli ve topluluğumuz, devlet desteğiyle kendileri için uygun evler inşa edebilmelidir.
5. halkımız için, yozlaşmış amerikan toplumunun gerçeklerini ortaya çıkaran bir eğitim sistemi talep ediyoruz. bize gerçek tarihi ve günümüz toplumundaki rolümüzü anlatan bir eğitim sistemi istiyoruz.
bize göre, halkımıza kendini öğretebilecek bir eğitim sistemi olmalıdır. eğer kişi kendisini ve toplumdaki konumunu öğrenirse, başka yollara sapmaz.
6. tüm siyah erkeklerin askerlik hizmetinden muaf tutulmasını istiyoruz.
bize göre, siyahlar, bizleri korumayan ırkçı devleti savunmak için orduda savaşmaya zorlanmamalıdır. tıpkı siyahlar gibi, ırkçı beyaz amerikan devleti tarafından kurban edilen dünyadaki diğer beyaz olmayan halklarla savaşıp onları öldürmeyeceğiz. gerekirse tüm yolları deneyecek, ırkçı polislerin ve ordunun gücünden ve şiddetinden kendimizi mutlaka koruyacağız.
7. polis vahşetine ve siyahların katledilmesine bir an önce son verilmelidir.
bize göre, siyah halkı ırkçı polis vahşeti ve baskısına karşı müdafaa etmek üzere siyahlardan oluşan öz-savunma grupları kurarak, siyahlara karşı polis vahşetine son verebiliriz. birleşik devletler ikinci anayasa değişikliği, yurttaşlara silah taşıma hakkı vermektedir. işte bu yüzden bizce tüm siyahlar öz-savunmaya yönelik silahlanmalıdır.
8. federal, devlet, bölge ve şehir hapishanelerinde ve tutukevlerinde tutulan tüm siyahlar için özgürlük istiyoruz.
bize göre, birçok hapishane ve tutukevinde tutulan siyahlar salıverilmelidir. çünkü hiçbiri adil ve tarafsız bir biçimde yargılanmamıştır.
9. birleşik devletler anayasası’nın da öngördüğü şekilde, tüm siyahların mahkemelerde yargılanırken kendi akran kümesinden veya siyah topluluğa mensup kimseler tarafından yargılanmasını istiyoruz.
bize göre, siyahların adil bir biçimde yargılanabilmesi için mahkemeler birleşik devletler anayasası’na uygun davranmalıdır. birleşik devletler anayasası’nın on dördüncü değişikliği, yurttaşlara kendi akran kümesinden kimselerce yargılanma hakkı verir. akran kümesi, benzer ekonomik, sosyal, dinsel, coğrafi, çevresel, tarihsel ve ırksal arka plana sahip insanların oluşturduğu gruba verilen addır. bunun uygulanması için, mahkemelere siyah bir davalının mensup olduğu gruptan siyah jürilerin seçilmesi için baskı yapılmalıdır. şimdiye dek ve şimdi de, tamamı beyazlardan oluşan jürilerce yargılanıyoruz ve bu kimseler siyah topluluğa mensup “ortalama muhakemeye sahip” bireylerin anlayışını taşımamaktadır.
10. toprak, ekmek, eğitim, barınma, yiyecek, giyecek, adalet ve barış istiyoruz.
insanlığa dair konularda, bir halkın kendisini bir diğer halka bağlayan politik bağlarını koparması ve yeryüzündeki güçler arasında doğanın ve doğanın tanrısı’nın kanunlarınca o halka bahşedilen bağımsız ve eşit konumu kendi eline alması gerekli olduğunda, bu ayrılma talebine söz konusu halkı iten nedenlerin açıklanması, insanın fikriyatına olan saygının gereğidir.
bize göre yukarıdaki gerçeklikler apaçıktır; tüm insanlar eşit yaratılmıştır; yaratıcıları tarafından kendilerine birtakım devredilemez haklar bahşedilmiştir; bu haklara yaşam, özgürlük ve mutluluğu arama hakkı dahildir. bu hakların güvence altına alınması için de insanlar tarafından devletler kurulmuş, adil yetkilerini yönetilenlere dayandırmışlardır. hal böyleyken herhangi bir devletin yapısı bunlara zarar verici niteliğe büründüğünde, insanların bunu değiştirmeye veya ilga etmeye ve yeni bir devlet kurmaya, bu devletin temelini de yine bu ilkelere dayandırmaya ve ona verdikleri biçimde kendi güvenliklerini ve mutluluklarını sağlamaya hakları vardır. sağduyu, varlığı uzun zamanlara yayılan devlet yapılarının önemsiz ve geçici sebeplerle değiştirilmemesi gerektiği görüşünü dayatacaktır ve bu görüşten yola çıkarsak, tüm tecrübelerimiz göstermiştir ki, insanlar aslında daha büyük oranda acı çekmiştir; çünkü kötülüklere katlanmak, alışılagelen yapıların lağvedilerek düzeltilmesinden evla görülmüştür. ancak, ardı arkası kesilmeyen sömürü ve gasplar, değişmez biçimde aynı hedefe yönelerek, insanları mutlak despotluk boyunduruğuna almaya yönelik bir düzen olarak ortaya çıktığında, böyle bir devleti alaşağı ederek gelecek için yeni güvenceler yaratmak, insanların en temel hak ve görevidir.
başlık yok! burası bom boş!