okuyan yok belki yarın olur o zaman yazarım.

dedi bana,
bende bizim hikayemiz biter mi dedim.
yarı baygın yattığı kartonun üzerinden aldım ve kendi harabeme zütürdüm.

Aga yaz hadi okuyom ben

Okuyom yaz

Rezervasyon

2 saat sonra telefonum çaldı.
"Göktuğ naptın lan sen"
"Yapmam gerekeni"
"Fellik fellik seni arıyorlar iflahını gibecekler kaç git burdan amk"
"Adresimi ver de gelsin huur çocukları ama silahlarıyla gelsinler çünkü ben öyleyim."
Belime aldım tabancamı parka doğru ilerledim birini düşürücekse bu huur çocukları önce parka toplanırlardı, ilerlerken izledim etrafı sopalı zincirli gençler beni görünce hepsi dikeldi hazır ola geçer gibi en önlerinde ömer üzerime doğru yavaş yavaş yürümeye başladı herkes konuşucağımızı zannederken gittiğim gibi silahı çekip göğsüne dayadım.
"Beni bu parktaki çocuklardan mı zannettin lan dıbınakoduğum, ben senin uğraştığın bebelere benzemem önce uğraştığın adamın kim olduğunu öğren lan huur çocuğu deyip havaya ateş ettim herkes geri geri kaçarken ömer donup kalmıştı.
"Bi daha peşimden gelirsen seni mermi manyağı yaparım ibreti alem olsun diye cafenin önüne asarım lan seni dıbınakodumun muallaksi."
"Anladım abi , sakin ol."
silahı belime koydum döndüm arkamı ilerlemeye başladım.
Burnumdan kan damlıyordu, önemsemedim silip geçtim.

yolda kimseyi görmüyordu gözüm etrafım kararmıştı gün ortasında akşamı hatta geceyi yaşıyordum, dükkandan içeri girdim "boşaltın lan burayı" diye bağırdım. Kimse giblemeyince sandalyeyi kaldırıp cama vurdum "gibtirin lan burdan".
Herkes çıktıktan sonra ömer ve tayfası kalmıştı geriye boş adamlar değillerdi, biliyordum ama bende boş değildim.

"Sen misin lan Yağmur'u isteyen",
"Sanane lan yarram"
"Ananı gibtim senin."
Suratına yumruğu geçirdim tayfasına da geçirdim önüme geleni indirdim, gözüm görmüyordu kimseyi hiç birşeyi ömerin yanında 2 genç akranımız vardı ömere yumruk attıktan sonra solundakinin karnına tekmeyi attım sağındakinin yumruğundan kaçıp sol kroşeyi gömdüm yana doğru düşerken tutup dizi suratına geçirdim cebimden çakıyı cekip ömerin üstüne bindim bıçağı boğazına dayadım.
"Ya o kızın yakasından düşersin ya da kellen yüre düşer anladın mı lan dıbınakoduğum."
"Anladım abi."
boynuna ufak bi çizik attıp kalktım dükkandan çıktım.

Kimin istediğini tahmin ediyordum kulaklarım uğuldarken zihnim benden hızlı çalışıyordu ben kendimi kaldırmaya çalışırken o gitmem gereken adresi belirlemişti bile bin ömer'i sahibi olduğu dükkana gidiyordum, bu sefer düşürücektim onu kaçışı yoktu mekanında hap satar kızları bağımlı eder sonra da hap almak isteyen kızları giberdi.

telefonumu alıp aradım.
+ Nerdesin
- Evdeyim.
+ Akşam görüşelim mi ?
- Olmaz
+ Neden
- Başkasıyla görüşmem lazım
+ Anlamadım
- Bak Göktuğ beni artık arama, babam beni evlendiricek artık arama beni.

Telefonu suratıma kapattı anlayamadım başta oturdum kenara düşündüm, kelimeleri idrak etmeye manasını yavaş yavaş çözmeye başladım telefonda söylediklerini yeni duyuyordum...

solgun yüzüne baktım, gecenin ağırlığı , ve evimin sıcak olmasından dolayı yüzünün her zerresini incelerken kendimi uykunun narin kollarına bıraktım, sabah yine hayatın sırtıma yüklediği yükü alıp zorla doğruldum yerimden gitmişti yine atmye doğru ilerleyip babamın yolladığı parayı çektim.

Ve sonra gibiştiler mutlu son

isteyim arkadaslar yarin yazicam