Yüzsüzce, ahmakça ve cahilce "Biz iktidarın paralı köpekleri değiliz, bizler emir kuluyuz. Bizler de sizler gibi vatandaşız, tek farkımız amirlerden emir alıp o emirleri tak kıvdıbına gelmiş beyinlerimizle, bi taka derman olmayan sabit fikirlerimizle uyguluyoruz" diyen cahil itlere, namertlere ve bu namertliğe çanak tutan yardakçılara, BÜYÜK ÖNDER tarafından verilmiş tarihi ayara göz atalım.
--
spoiler--
“Türk genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, ‘
bu ülkenin polisi vardır,
jandarması vardır,
ordusu vardır,
adalet örgütü vardır.’ demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
polis gelecek,
asıl suçluları bırakıp,
suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç, ‘Polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir.’ diye düşünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır. Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine düşünecek, ‘Demek adliyeyi ıslah etmek, rejime göre düzenlemek lazım.’ diyecek.
Onu hapse atacaklar. Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haklı ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek. Diyecek ki, ‘Ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir.’
işte benim anladığım Türk genci ve Türk gençliği!”
--
spoiler--
Her TÜRK gencinin bu nutka sahip çıkması ve ilelebet bu nutkun direktiflerini benimsemesi şarttır.
Paralı köpekler topluluğunun ve iktidar yalakalarının, ATA'mızın adını ağızlarına alıp kendilerini haklı çıkarma çabaları bir hayli ironiktir doğrusu. Çünkü; sizler, TÜRK Halkının fertleri veya polisleri değil, TAYYiP'in ve tak çukurunda debelenen şürekasının paralı tutmaları, maaşlı köpekleri, fare kadar değeri olmayan kölelerisiniz..
