biyikli genc forvet

hayırlı cumalar değerli kardeşlerim. musallada başlayıp dokuz tahta altında sona erecek olan yolculuğunuzun vakti er geç gelecek değerli kardeşlerim. ha bugün gelecek, ha yarın gelecek. ama gelecek. peki gelecek de nasıl gelecek? öyle bir gelecek ki, sen ne olduğunu anlamayacaksın zaten. azrail yakana yapışıp ruhunu bedeninden çekip çıkaracak. ama sen bazı şeylerin idrakine varamayacaksın. ta ki ne zaman kadar? gasilhanede imam tekbir getirecek, guslünü aldıracak, ince kumaştan kefeni ayak ve ser kısımlarından ikişer düğüm atıp vücuduna geçirecek, tabuta yerleştirecek, cenaze arabasına koyacak, belki o esnada belediyeden bir anons geecek, "şu şu er kişinin babası, şu şu hatun kişinin zevcesi hakkın rahmetine kavuşmuştur." diye. ama sen hala anlamıyorsun ne oluyor, ne bitiyor, hayal midr, rüya mıdır, serap mıdır? ta ki ne zamana kadar? 1.5 metre en 3 metre derinlikteki çukura yerleştirilip, üzerinize enlemesine 9 tahta dizilip, o tahtaların üzeri toprak ile kapatılıp, kalan kısmın yer hizasına kadar doldurulup, üzerinize bir maşrapa su dökülüp, belki bu dünyada hayırlı bir evlat yetiştirdiyseniz bir de yasin'i şerif okunup, hele bir de ikindi vaktinde gömlüldüyseniz eğer, hava yavaş yavaş kararmaya, el ayak çekilmeye başladığı vakit, aile fertlerinizn kabrinizin başından ayrılırken, onların ayak seslerini duyduğunuzda: "beni burada bırakıp nereye gidiyorsunuz?" diye canhıraş vaziyette olduğunuz yerden kalkmaya yeltendiğinizde, o kızılcık ağacından biçilmiş yaş tahtanın sesi alnınızın çatında yankılandığı vakit, "eyvah" diyeceksiniz eyvah. eyvah ki ne eyvah. "hee" diyeceksiniz sonra. "ben sur borusu üflenene dek burada yatacağım." keşke yatsan. keşke yatsan. yazın güneş girmez, kışın yağmur girmez. ama kodar kolay değiiil. sen daha bu muhakemeleri yapamadan münker ile nekir yakana yapışacak zaten. soracak zana: "rabbin kim, kitabın ne, kıblen neresi, peygamberin kim, itikatta mezhebin ne, amelde mezhebin ne?" haydaaa al başına belayı. çıt yok. aslında biliyor rabbini allah olduğunu biliyor ama aklına gelmiyor ki, bu dünyada dil ile ikrar etmiş rabbim allah diye, ama kalp ile tasdik etmemiş ki, fiiliyata dökmemiş ki. madem rabbin allah, ne yaptın allah için? namaz kıldın mı namaz? "yok". hacca gittin mi? "yok." oruç tuttun mu? "ı ıh tutmadım" zekat verdin mi? "yok vermedim hocam" ee olmadı ki şimdi. hac yoksa azap var, zekat yoksa ızdırap var. namaz yoksa cennet yok. oruç yoksa huri yok. senin hurin benim hakkım benim.

beni benden alan bir yazı dizisi icra etmiş olan güzide bir moderatör kardeşimiz.