/i/Başıma Geldi

Hayatta başınıza gelenlerden ibaret değil midir?
  1. 676.
    0
    panpa yarıda bırakıp gittiysen çok soverım sana ayıp ya her dakıka baslıga gırıyorum yazdınmı dıye
    ···
  2. 677.
    0
    Aminakoyim adam resmen matrixin hikayesinin turk versiyonunu yazio
    ···
  3. 678.
    0
    Rezervuar
    ···
  4. 679.
    0
    22 den sayfa geçmeye devam rez
    ···
  5. 680.
    +8
    saat 24.00 ı gösterdiğinde, sakin kalmanın derslerini almaya başlamış biri olmama rağmen, heyecanlanmıştım. bu sefer çok daha lüks bir evin salonunda, yuvarlak masaya dizilmiş maskeli grup ve masanın yanında ayakta duran mikoyla serananın karşısına dizilmiştik 20 farklı kişi. nila ve kato rahat bir şekilde olacakları beklerken, ben onlar kadar huzurlu değildim, ama belli etmiyordum. adamlar hiç konuşmuyordu dıbına koyayım. anlamsız anlamsız bize bakıp, birbirlerine dönüyorlardı tekrar.
    sanki maskeler aracılığıyla sadece birbirlerinin duyabildiği konuşmalar gerçekleştiriyorlardı. o huzursuz bekleyişten 10 dk sonra falan, kağıtlar masanın ortasına itildi ve miko tarafından sesli açıklaması bize sunuldu. o an adını öğrenmediğimiz başka bir şehirde, yaklaşık 1 aylık bir göreve seçilen 4 kişinin ismi...
    musad, nila ,ben ve özgün. ilk saydığı 3 lü 1 er adım öne çıktık. özgün denilen çocuk başka bir kapıdan girip, önce yuvarlak masaya gidip bi şeyler söyledi, sonra yanımıza gelip bekledi. farklı bir duruşu ve rahatlığı vardı bu adamın. evin başka yerinden gelişi olsun, rahat bir tavırla masaya gidip konuşması olsun ve belki de sonradan göreceğim nice özelliği olsun, enteresan bir tipti. musad ve özgünden kısaca bahsetmem gerekirse; musad, uzun boylu, kalıplı, çok ciddi bakışlara sahip ama çok eğlenceli bir çocuktu. son 3 senesini türkiyede yaşamış, bi çok farklı ülkede bulunmuş, arap asıllı biriydi.
    özgün ise sürekli rahat tavırlarıyla takılan, sürekli gülümseyen ama gülümsemesiyle bile insanı huzursuz edebilen bir insandı.
    özgün hiç bir zaman direk sinirlenmezdi, onu net bir şekilde öğrenmiştim. 2 farklı gülüşü vardı bu adamın. birinde ciddi bir adamı küçümserken ya da herhangi bir konuda
    komik bir muhabbet olurken attığı sıcak gülüş, diğeri ise patlama öncesi yaptığı imalı gülüş. ama sonradan bi çok kez tanık oluşumdan dolayı biliyorum ki, bu adam 2. gülüşünü atıyorsa yanında durmak aptalca bir hareket oluyordu.
    ···
  6. 681.
    +1
    oh be geldi sonunda bin
    ···
  7. 682.
    +1
    Rezervasyon yeter artık
    ···
  8. 683.
    +10
    yapmak istediğim hamle olayını ertelemiştim, kalabalık ve ciddi ortamdan dolayı. kendimi, 10 larca yaşlı aslanın arasında duran fare gibi hissediyordum.
    ben kimim ki maskeli gruba herhangi bir hamlede bulunuyorum dıbına koyayım.
    bi gün aralarındaki ast üst ilişkisini öğrenmeyi kafama koymuş olsam da, o gün bu gün
    değildi. özgünün eline, muhtemelen içinde yapacaklarımızın yazılı olduğu bi kağıt verildikten sonra, gecenin bittiğini ima eden, odadan sessiz bir şekilde ayrılma hareketini yaptılar. özgün bizim grubu yanına çağırarak, yarın gece burdan ayrılacağımızı ve tam olarak hazır bir halde verdiği adreste bulunmamızı istedi.
    nereye gittiğimizi sorduğumda alamadığım cevap hem küçük düşmüşüm gibi hissettirdi hem de huzursuz olmama neden oldu.ama ses çıkarmadım, bekleyip görmekten başka çarem yoktu.
    hazırlanmak için eve döndüğümde annemleri düşünmeye başlamıştım biraz. ciddi ciddi çıkmışlardı lan hayatımdan. acaba, şimdiden merak edip ulaşmaya çalışmışlar mıdır?
    diye düşünüyordum sürekli. bütün hazırlıklarımı yapıp parayı da kış olduğu için kimsenin görme ihtimalinin olmamasının verdiği rahatlıkla, bi ağacın altına gömdüm.
    tek yaptığım müzik eşliğinde düşünmekti son gecemde. tavanı izleyip, içimden sorduğum cevapları, aynı şekilde içinden verdiği cevaplarla karşılayan tavanla göz teması kurdum bütün gece. sonraki gece, verilen adrese gitmem gereken zamandan 5 dakika geç gittiğimde, imalı gülüşüyle özgün karşılamıştı beni.
    nilayla musadın sadece arkadan izlediği o anda, ne kaba güç kullandı ne de seri bir hareket yapmıştı özgün. nereme dokunduğunu anlayamadan bayılmıştım.
    imalı gülüşüyle o gece tanışmış olmuştum.
    gözlerimi açtığımda yola çıkmıştık toplu bir şekilde. aptallığı üstümden attıktan sonra xxx ten anca çıkmak üzere olduğumuzu farkettim. nilayla biz arkada, musad arabayı sürüyor ve özgün yanında oturmuş halde ilerliyorduk. dokunan bayıltıyor anasını gibtiğimin grubunda diye düşünürken hiç sesimi çıkarmadan nilaya baktım sadece.
    öndekilere ses vermeden koydum kafamı tekrar, hafif gülümsedi bana. ben de uyanmamış gibi yapıp uzandığım bacaklarında, sessizce durmaya devam ettim.
    acaba nereye gidiyorduk ?
    ···
  9. 684.
    +11
    yaklaşık 10 dakika sonra durduğumuzda şaşırmıştım. mola vermelik bi durum olamazdı, daha yeni çıkmıştık. 10 dakikada şehir de değiştirmiş olamazdık dıbına koyayım.
    geç kalmamla ilgili sorulabilcek hesap korkusu olsa da biraz, kalktım yattığım yerden.
    geniş bi arazide bize bakan helikopteri gördüm. özgünün yaptığı telefon görüşmesinden
    sonra, araba tekrar çalıştı ve helikoptere doğru ilerledik. vay dıbına koyayım demiştim, ben arabanın arka tarafında uzanarak geçirceğim uzun ve sıkıcı bir yolculuk düşünürken, helikopter karşımda durmuş bana bakıyordu. herkes çantalarını yükleyip helikoptere geçti, herhangi bir şey sormadan. özgünün az önce pilotla konuşmuş olduğunu ve pilotu beklediğimizi düşünürken, bu sefer sıcak gülüşüyle helikopteri haz alarak kaldırdığında bi kez daha afallamıştım. kesin öldük anasını gibeyim diye düşünürken, çoktan ilerleme katetmişti bin. denizin ve dağın üstünden, 50-60 km lik mesafeleri olan ilçeleri, enlemesine giderek 10 ar dakikada geçiyorduk resmen. nedenini bilmediğim bir şekilde, nilanın elini tutup olacakları bekledim. ilk defa huzursuzluk görmüştüm onun suratında, bu beni iyice rahatsız etmişti. bindiğimiz yere göre çok daha küçük bir alana iniş yapmıştık gittiğimiz yerde. ben, helikopterden inip limuzine geçeriz diye düşünürken özgüne çok büyük saygı duyduğunu belli eden bir adamın şöförlüğünü yaptığı kamyonun arkasında bulmuştum kendimi. adam belki 10 yaş büyüktü özgünden ama her istediğinde ayağını yalayacak kadar çekingen duruyordu.
    ···
  10. 685.
    +13
    nilanın asık suratı, bizi bekleyen şeylerin ciddi anlamda tehlikeli şeyler olacağının göstergesiydi. bu kızın bildiği bi şeyler vardı. bu sırada kamyon durmuş ve bizi anayolun kenarında bırakıp devam etmişti. hemen durduğumuz yerin yanında, 2 tarafı da sıralı ağaçlardan oluşan dar bir yol vardı. özgünün peşinden o yolda yürümeye başladık. hafif arkalarından ilerlerken nilayla birlikte, merakıma yenik düşüp 1-2 şey sordum. ne olursa olsun bu gece yanımdan fazla ayrılmamaya çalış, sakin kal ve önündeki uzun yılları düşünüp bütün yaşama iç güdünü devreye sokup elinden gelen her şeyi yap cevabını verdi. ne alaka dıbına koyayım,ne ömrü ne yaşama iç güdüsü diye afallamıştım.
    ne olacak bu gece diye tekrar sorduğumda ise muhtemelen özgünün duyabilceğini düşünüp sus işareti yaptı ve sadece dediklerimi kafana iyi kazı dedi.
    daha yeni gelmiştik avradını gibeyim, eve bile yerleşmedik. ne olabilirdi ilk geceden bu kadar dikkat etmem gereken şey ?
    neler gördük o kadar kısa sürede nila, hiçbir şey olmaz tarzı şeyler söyledim kısık sesle içimi rahatlatmak için.
    hafif kafasını sallayarak, anlamlı-huzursuz bir gülüş atıp, sen daha hiçbir şey görmedin diyip adımlarını hızlandırdı. tek başıma kalmıştım arkadan yürüyen.
    düşüncelere dalmıştım yine. o an korkmuyordum aslında ama nila gibi bi kızı bu kadar huzursuz edebilcek bi şey cidden ne olabilirdi ? o bile böyleyse, benim bu kadar rahat olmam normal miydi ? kesin abuk subuk bi şeyler olucak yine, en azından miko ve serana falan da burda olsaydı da kafam rahat olurdu tarzında şeyler geçiriyordum kafamdan. ama sadece 4 kişiydik ve sadece nilayı tanıyordum. o yüzden dediklerini dikkate almalıydım. akşam her ne olacaksa olsun hazır olmalıydım.
    ···
  11. 686.
    0
    Master of the rez
    ···
  12. 687.
    +16
    özgün 1 saatten fazla yürüttüğü yolun sonunda, ağaçların arasında kalan bi eve soktu bizi. ve o günü hiç kimse evden çıkmadan geçirdik. ertesi günün gecesi gittiğimiz yer, kanımın ciddi anlamda donmasına neden olmuştu. ormanın ıssız bir köşesinde, eski bir evin önündeki yeşillik alanda, gördüğüm 40-50 kişilik grup, siz kimsiniz lan avradını gibeyim tepkisini vermeme sebep olmuştu içimden. kaçıp gitmemek için zor tutmuştum kendimi. neden bu tür insanlar var anasını gibeyim ? insan mı hatta bunlar? gibi şeyler söylüyordum donup kalmış halimle. nilanın neden huzursuz olduğu anlaşılmıştı. yaklaşık 50 tane, uzun boylu,kel ve gözleri yuvalarından çıkcakmış gibi korkunç bakan bir grubun hangi dilde söylediğini anlayamadığım sözleri, o korkunç ayin anına tanık olmam ve onların bizi farketmesi... hayatımın en korkunç anı o an olmuştu diyebilirim.
    başka bir zaman, mikoları tanımadan önce, ya da ne bileyim yalnız başıma gezindiğim bir anda görmüş olsam o adamları, bırakın kaçmayı, direkt kalbim durur ölürdüm muhtemelen.
    sadece filmlerde olabilir diye düşündüğüm adamlar capcanlı bir şekilde karşımda duruyorlardı. benim, ne gibi bir özelliğim olduğunu düşünmüşlerdi de, böyle bir yere
    göndermişlerdi dıbına koyayım. bizi farkettikten hemen sonra sözlerine, ses desibellerini yükselterek 10 saniye daha devam ettiler ve bir anda sustular.
    o ölüm sessizliği anında tek duyduğum kalbimin atış hızıydı. aldığım bütün sakin kalma eğitimleri silinmişti. çünkü, ortalarında yatan adam ve adamın etrafında çevrili 3 hayvan ceseti tüylerimi diken diken etmişti, nasıl sakin kalabilirdim bilmiyordum. özgünün bana dönüp, biz adamlarla uğraşırken sen yerde yatan adamı kaçıracaksın demesi, korkunç düşüncelerimden kısa süreli irkilip kendime gelmemi sağlamıştı. ama o sakinlik 10 saniye falan sürmüştü sanırım.
    neredeyse 50 kişinin olduğu canavar tipli bir tarikatı 3 kişi nasıl oyalayacaktınız ?
    ben ölü olup olmadığını bile bilmediğim bir adamı, yakın mesafede bir aracımız yokken, nasıl taşıyacaktım ? niye bu adamı kaçırıyorduk? kimdi bu bin kurusu ?
    sen niye bu kadar sakinsin anasını gibeyim? gibi şeyler düşünürken, konuşamayıp sadece onayladım dediklerini kafamı sallayarak. sadece yutkunabilmiştim o an.
    ···
    1. 1.
      0
      Bu kadar mi la hikaye
      ···
    2. 2.
      0
      Hangi ergen macera kitabından arakladın bunu kro
      ···
    3. 3.
      0
      Hangi ergen macera kitabından arakladın bunu kro
      ···
    4. 4.
      0
      Hangi ergen macera kitabından arakladın bunu kro
      ···
    5. 5.
      0
      Devam panpaaaa
      ···
    6. diğerleri 3
  13. 688.
    +5
    bu lanet hikayeyi bitirmen 5 ay da sürecek olsa, o günlerden bu günlere nasıl geldin tek tek anlatıcaksın bak adam. sakın yarıda bırakmaya kalkma.
    bu nasıl bir olaydır amk. giberim öyle tarikatı. orda duran aklını gibeyim.
    ···
  14. 689.
    +1
    Bu hikaye bitmez amk . can çekiştirmeden anlat da hemen bitsin hayatını gibtiğim .
    ···
  15. 690.
    0
    Tuttu rez anlat artik
    ···
  16. 691.
    0
    Rez devam
    ···
  17. 692.
    0
    Hadi bakalım bismillah rez
    ···
  18. 693.
    -1
    Sonunu bilen bir tek benmiyim...
    ···
  19. 694.
    0
    Rezelye
    ···
  20. 695.
    0
    Rez amina koyim rezz
    ···