0
Çok özledim binler bana özet geç diin
Yüzme fiziksel kuvvet ve teknik beceri koordinasyonu gerektiren ritim, koordinasyon,
doğru teknik gibi birçok faktörü içinde bulunduran bir spor branşıdır.
Kompleks bir motorik özellik olan süratin oluşumunda değişik faktörler rol alır. Bunlar kas türleri, kas kuvveti, antropometrik etkenler, esneklik ve kasların gevşeme yeteneği, pgibolojik etkiler, ısınma (kasların ısıtılması), kas yorgunluğu olarak sıralanabilir (1,2).
Yüzmede 4 branş vardır. bu dört stil krawl, kelebek, sırt, kurbağalama yüzme teknikleridir. Krawl yani serbest stil yüzme müsabaka stili içerinde en hızlı yüzülen stildir. Yüzmede mesafeler üç bölümden oluşur : kısa mesafe (50m., 100m. ), orta mesafe ( 200m., 400m. ), uzun mesafe ( 800 m., 1500 m. ), (3).
Organizmada morfolojik ve fonksiyonel değişikliklerin gerçekleşmesi, düzenli ve programlı yapılan antrenmanlarla mümkündür. Bu değişiklikler kas, dolaşım ve solunum sistemleri üzerinde gerçekleşir.
Yüzmede; sprinterler, laktik (lactate) birikiminin yüksek seviyelerine erişmek için müsabakaları yeterli uzunlukta sürdüğünden koşuculardan daha fazla anaerobik ve aerobik glikotik kapasite gerektirir. Mesafe yüzücüleri, keza enerjilerinin çoğunu aerobik glikozislerden sağlayarak, anaerobik muamelelerinin dikkate değer isteklerini yapmada da hız gerektiren müsabakalarda yarışırlar. Kısa mesafe sprint yüzücülerinden müsabakaları daha uzun olduğundan sprint koşucularından daha fazla yavaş seğiren kas liflerine sahip olmalarını umarız, bu esnada mesafe yüzücüleri, müsabakaları daha kısa olduğundan muhtemelen mesafe koşucularının çoğunluğundan daha büyük yüzdede hızlı seğiren kas liflerine sahip olmalıdırlar. Böylece, Costill “yüzücülerin çoğunluğu incelememize göre yüzde 30’dan 68’e ST mesafesinde delta kasında lif kompozisyonlarına sahiptir” raporunu verdiğinde sürpriz olmamıştır (4).
Counsilman (5), kısa ve uzun mesafeye yatkınlığın belirlenmesi amacıyla yapılan çabuk kuvvet çalışmalarında, yaş ve cinsiyet faktörlerinin göz önünde bulundurulması gerektiğini belirtmektedir.
Cinsiyet ve yaş parametleri göz önünde bulundurulduğunda yüzücülerde sprint dereceleri ile yüzülen mesafede elde edilen dereceler arasında ilişki bulunabileceği görülmüştür. Bu çalışma sonucunda Ankara’da aktif olarak spor yapan 12-15 yaş grubu bayan ve erkek yüzücülerin;
1. Erkeklerde 50 metre serbest stil yüzme dereceleri ile 30 metre sprint testi dereceleri arasındaki ilişki anlamlı bulunmuştur (p<0.05).
2. Kızlarda 50 metre serbest stil yüzme dereceleri ile 30 metre sprint testi dereceleri arasındaki ilişki anlamlı bulunmuştur (p<0.05).
Bu durumda sprint dereceleri, sporcuların mesafe seçimi ya da mesafeye olan yatkınlıklarının tespit edilmesi açısından bir parametre olarak düşünülebilir. Çalışma grubunu oluşturan 20 kız ve 25 erkek sporcu, kendi yaş grubu ve mesafelerinde yüzdükleri yarışmalara aktif olarak katılmaktadırlar. Bu anlamda sporcular söz edilen mesafelerde başarılı olarak kabul edilmişler ve sprint özellikleri incelemeye alınmıştır. Elde edilen ölçüm sonuçları neticesinde kısa mesafe yüzücülerinin sprint yeteneğine sahip oldukları görülmüş ve bu sonuçlar istatistiksel olarak da doğrulanmıştır.
Şen ve arkadaşlarının (6), Ankara’daki 12 – 14 yaş grubu yüzüler üzerinde yaptıkları çalışmada yüzülen mesafe ile sıçrama yüksekliği arasındaki ilişkide kısa mesafe yüzücüler lehine sonuçları raporlamıştır. Sürat koşusu gibi, çabuk kuvvet göstergelerinden birisi olan sıçrama kuvveti üzerinde elde edilen araştırma bulgularının, çalışma sonuçlarını desteklediği düşünülebilir.
Bu araştırma sonucunda aşağıdaki öneriler geliştirilebilir ;
1- Bu çalışma daha farklı yaş grubu yüzücüler için yapılabilir.
2- Çalışma, yarışma mesafeleri içeren farklı spor branşları için yapılabilir.
3- Çalışmanın kapsamı genişletilerek, daha büyük bir evren grubu üzerinde inceleme yapılabilir.
4- Çalışmadan elde edilen sonuçlar doğrultusunda sprint derecesi yüzücülerde mesafe tespiti ve yetenek seçiminde bir parametre olarak kullanılabilir.