birgün birgün bir çocuk

amunaaa koyim senin ben açıcaktım başlığı

ağladım bildiğin. vallahi ağladım.

bazı kaynaklara göre: eve de gelmiş kimse yok açmış bakmış dolabı şeker de sanmış ilacı yemiş yemiş bitirmiş akşama sancı başlamış hastaneyi boylamış bir daha da yapmamış

biz böyle söylerdik lan gözlerim doldu bin al sana şuku

gözümden yaş geldi amk

bir küçücük aslancık varmış geldi aklıma ananı gibiyim panpa göz yaşlarıma hakim olamıyorum..

gece gece eski sevgilimi aklıma getirdin bin. kızda ne tak yemeğe bana bunu söyleyip duruyordu bilmiyorum.

dedeler toplanmış gene elinizden öperim.

bir gün bir gün bir çocuk eve de gelmiş kimse yok açmış bakmış dolabı şekerde sanmış ilacı yemiş yemiş bitirmiş akşama sancı başlamış doktor doktor gelsene derken birden kapı çalmış ve çağırılan 112 hızır acil ekibi hemen haylazı almış hastaneye zütürmüş burada hemen midesini yıkamışlar ve dinlenmesi için hastayı odasına çıkarmışlar bu sırada pastane güvenliğini aşan manav hastaya 1 kilo muz 2 kilo erik 3 kilo çilek getirmiş bunları afiyetle yiyen hasta refakatçisi birden odadaki ışıgı söndürmüş ve pencereyi açmış ve dışarıya bakarak bugün güneş ne kadar güzel diye bağırmış bunu duyan ve gören pastane personeli akli dengesi bozuk refakatçi olmaz diye nöbetçi doktara haber vermişler gelen nöbetçi doktor muayene sonrası şu kararı vermiş bu refakatçi kesin dublör bunu derhal holywood'a gönderin yıllardır mesleğini yapamayan bu refakatçi sanırım bir meslek hastalıgına yakalanmış demiş. Doktorun bu ilginç tespiti karşısında şaşıran pastane personeli derhal profiterol siparişi vermiş yanına da sade sondruma istemişler. onlar ermiş muradına darısı keltoşların başına.

Eve de gelmiş kimse yok.Ah ulan duygulandım geçen sene öğrenmiştik bunu zaman ne kadar geçiyor.