1. 51.
    0
    Bu aralar garip bir ruh halindeyim galiba.
    Uyuyorum desem değil, uyumuyorum desem değil.
    Bazen uyur gibi boş boş oturuyorum.
    Nedenini hep başka yerlerde ararken içimde olduğunu öğrenince de bir garip oldum aslında.
    Neyse sorunun kaynağına indiğimde farkettim ki her şeyin nedeni benim birçok şeyi içime atmammış doktorum öyle söyledi en azından.
    Gördüğüm halüsinasyonların sebebi oymuş. Doktor demişken pgiboloğa gitmeye başladım.
    Pgiboloğuma göre ben bir paranoyağım ya da şizofren ama ben öyle olmadığımı biliyorum.
    Bildiğim tek şey yapmamam gereken bir şeyi yapmış olmam.
    Neyi yapıp yapamayacağıma karar verebilecek yaştayım ama neyi yapmamam gerekiyorsa onu inatla da yapacak yaştayım.
    Bilinçsiz bir Bela gibi geziniyorum ortalıkta. Yapmamam gereken şeyi yapma nedenim ise tamamiyle beynimin devre dışı kalması.
    Yoksa tam anlamıyla duygularımı yönetmesi mi demeliyim bilemiyorum.
    Esas sorun sende değil bende ya da ikimizde yok yok bende tamam gardımı indirmemem lazım aslında duygularıma karşı ama bazen böyle şeyler olabiliyor ve buna engel olunamayabiliniyor.
    "Olunamayabiliniyor" da neyse artık.
    Bu arada dışarı çıkıp birkaç kişi kesmekte fayda görüyorum ya da kafalarına sıkmakta kendinize iyi bakın.
    ···
  2. 52.
    0
    Senden söz edilince
    ağzımın içinde
    çocuksu bir telaşla saklambaç oynuyor harfler ..
    ···
  3. 53.
    0
    Sahneden indi bara doğru yürüyüp içkisini aldı.
    Keyifsizce çalıyordu o akşam şarkılarını yazdığı kadını düşünüyordu sadece ulaşamıyordu ona.
    Asla rahatsız olmadığı bu durum ilk defa onu böylesine rahatsız ediyordu.
    Progrdıbının bitmesine daha birkaç saat vardı ve bu durumdan çok sıkılmıştı daha farklı şeylerin peşindeydi.
    Neyse sahneye dönmeliydi tüm grup arkadaşları onu bekliyordu.
    Çıktı ve gitarını aldı eline...
    Program bitmişti sonunda, ilk defa yaptığı işten nefret ederek yaptığını farketti o anda.
    Hayatın sıkıcı koşuşturmasına hep dışardan bakan o, herzaman olumlu yönleri gören o şu anda bir hiç gibi hissediyordu kendini.
    Bunun nedenini bilmeden evinin yolunu tuttu...
    Evine geldiğinde yine aynı incinlığı gördü ve kendi kendine toparlarım sabaha diyerek bilgisayarının başına oturdu.
    Yarısı boş sigara paketini açtı içinden birini yaktı yaptığı nescafesinin yanına huzurlu değildi ama bir şeyler ekgib diyordu beyninin bir köşesinden garip bir ses.
    Sıkıldı ve yattı...
    Sabah olmuştu ve uyuyamamıştı.
    Tek istediği ekgib yönü bulmaktı.
    Evinin uzun merdivenlerinden indi dışarı çıktı ve gökyüzüne bakarak kahvaltı etmeliyim galiba bugün diyerek tekel bayiye gidip 2 bira alıp eve döndü.
    Yalnızlığına başını yaslayarak oturdu birkaç saat. Kendini dinledi ne yapmalıyım dedi sadece. Kendi kendine "kaldır şu tak çuvalı kıçını da evini topla" dedi.
    Çöpleri topladı ve attı. Ardından yatak odasını topladı en azından öyle zannediyordu. Sonra atması gereken eski bozuk eşyaları atmak için karanlık odasını açtı ardiye gibi kullanırdı orayı hep.
    Kapıyı açtı ve karşısına çıkan manzara karşısında kendine ne yaptığını farketti o anda unutmuştu ilk defa unutmuştu çok sevdiği hayatındaki tek düzgün insanı onu, sevgilisini öldürdüğünü hatırladı...
    ···
  4. 54.
    0
    reserved
    ···
  5. 55.
    0
    ···
  6. 56.
    0
    reserved
    ···
  7. 57.
    0
    reserved. duygulandım lan muallak :(
    ···
  8. 58.
    0
    vay amk
    ···
  9. 59.
    0
    reserved
    ···
  10. 60.
    0
    zütveren kinyas ve kayradan yazıp duruyor orjınal ol lan zütelek
    ···
  11. 61.
    0
    beyler huur çocuğu sağdan soldan kopyalıyor en son yazdığını burdan almış

    http://bilincsizbela.blog...m.tr/2010/12/gibinti.html
    ···
  12. 62.
    0
    ulan bu cevizli baklava 12 milyar dagitiyom diye liselilere sazan.avi yapan adam degil mi neyin tribine girmis bu
    ···
  13. 63.
    0
    ···
  14. 64.
    0
    giberler.
    ···
  15. 65.
    0
    - Adın ne senin? He... Adın yok mu? He...
    Konuşamıyor musun yoksa?
    Tamam tamam, olsun. Ben de pek konuşmam. Ama ben suskun olunca insanlar bana hep, neyin var, diye sorar sanki hep bir şeyim olmak zorundaymış gibi.
    'Sanki sessiz olanlar, hep mutsuzmuş gibi... '
    ···
  16. 66.
    0
    seninle ilk buluştuğum parktaydım yine,
    hep top oynayan çocuklar gelmemiş bu gün, birileri çimleri yolmuş, bizim oturduğumuz bankı kırmışlar, pamuk şeker satan çocuk da yoktu

    burası bizim geldiğimiz yer değildi şimdi, burda mutlu kimse yoktu.
    seninle ilk buluşmamız degildi, zaten biz hiç buluşmamıştık . .
    ···
  17. 67.
    0
    ne diyon la şizo mal
    ···
  18. 68.
    0
    reservev
    ···
  19. 69.
    0
    Sevdiğimden fazlasıydı o
    Konuşmadığıma kızardı hep,
    'Ne o öyle sessiz sessiz' derdi
    Bilmezdi ki dil aciz, lisan yetersiz
    Seviyorum desem yeterdi ona,
    Bana yetmezdi!
    ···
  20. 70.
    0
    dıbına koyim kaçın anamızı giber bu adam.
    ···