bir öğretmenin iç dünyası

@109 sağol kardeşim

@111 partlar uzun ama idare edin

@113 ben böyle konuşmaların hasretini çekiyorum lan gün içinde şöyle doya doya yarraaaaaammm diyemiyorum.

beyler ben çingene mahallesinde büyüdüm o yüzden bünyede küfür ihtiyacı var günlük küfrümü etmem lazım :D

yazdıklarınıza sorduklarınıza yarın cevap veririm

iyi geceler hepinize

yazılanlardan da görmüşsünüzdür. ülkede öğretmen düşmanlığı aldı başını gidiyor. nedense atatürk'e dine öğretmene doktora hakaret ve şiddet birden patladı arkadaşlar. sanki yıllardır bunu bekleyen bir kitle varmış da birden ortaya çıkmış gibi. felaket bir kutuplaşma içersindeyiz.

öğretmen ülkenin aydın kesimini eğitimini temsil eder. yönetenler, özellikle şimdikiler, düşünen sorgulayan bireylere tahammül edemezler. körüklenen öğretmen düşmanlığının temelinde bu yatıyor bence. son örneği de yanlış hatırlamıyorsam m. ali şahinin "gerekirse vergileri arttırır öğretmenleri yine atarız" sözüdür. şimdi bunu duyan halk ne diyecek? bizden niye çıkarıyonuz maaşları zaten yatıyorlar veya zaten çok para alıyorlar diyecek. bu halk ve öğretmeni birbirine düşman etmek için söylenmiş bilinçli bir sözdür. yeterli kaynağı ayırıp öğretmenlerimizi atarız veya şu kadar kaynak var şu kadar atama yapabiliriz demek yerine neden vergileri yükleriz diyor acaba?

bir de mesleğin yüz karası tecavüzcü tacizci paragöz öğretmenler var tabi. unutmamak gerekir ki her genelleme yanlıştır. bir kez daha söylüyorum bütün öğretmenler kutsal değildir ama öğretmenlik kutsaldır. hayatımda iyi ve kötü öğretmenlerim oldu. daha önce yazdığım gibi dayak manyağı yapan durduk yere avucumda sopa kıran özel dersten nemalanmaya çalışan öğretmenleri de gördüm çukura düşmüş öğrenciyi çıkaran, hayatı kararmak üzere olan öğrenciyi çok iyi mevkilere getiren, çocuğu niye okula göndermiyorsunuz dediği için meydan dayağı yiyeni de.

en basitinden inci sözlüğü ele alalım. dışarıdan bakınca pislik küfürbaz ergen yuvası ve özürlü sürüsü gibi lafları söyleyenleri duyunca zorumuza gitmiyor mu? lan aslında çok kral adamlar da var, gececi tayfa iyidir aslında özünde hepsi iyi çocuklardır veya birinci ikinci nesiller iyidir asıl incici onlardır falan diye savunmaya geçmiyor muyuz? burada birkaç trol var diye tüm sözlüğü aynı kefeye koymak doğru mudur?

öğretmenler için bir de maaş konusu var tabi. şu kadar maaş alıyorlar hep yatıyorlar tarzında. katıldığım nokta türkiye şartlarında diğer çalışanlara bakarak evet imkanları yeterli olmamakla birlikte iyidir. katılmadığım nokta ise "yatıyor olmaları"dır. eğer işini hakkını vererek yapmak isteyen bir öğretmensen o tatil günlerinin çok az bir kısmı sana kalır. o günlerin çoğunda acaba hangi etkinliği hazırlasam acaba böyle anlatsam öğrenirler mi acaba fatmanın babası kızı okula gönderecek mi semihin annesine durumu söylesem çocuğu çok döver mi diye düşünürsün.

hep yanlış düşünüyor yanlış yerlere saldırıyoruz kardeşler. şimdi düşünün serkan hepimize maaş bağlasın. herkes 2 bin lira alıyor bazı yazarlar ise bin lira alıyor. bu yazarlar bize niye bin lira dıbına koduğum diye serkana mı saldırmalı yoksa sen niye iki bin alıyon lan muallak diye iki bin alan yazarlara mı saldırmalı?

köy enstitüleri belgeselini bir inceleyin. benim gözümde kutsal öğretmenler işte onlar ve onların izinden gidenlerdir.

büyük yerlerde daha doğrusu dershanenin rekabetin fazla olduğu yerlerde milli eğitimdeki öğretmenler veya idareciler komisyon alır. yani şöyle

öğretmen veya idareci aileye der ki çocuğu dershaneye gönderelim bak benim tanıdık öğretmen arkadaşlarım var indirim yaptıralım falan aileyi kafalayıp kendi sınıfından veya okulundan çocukları anlaştığı dershaneye teslim eder. bunun karşılığında öğrenci başına komisyon alır

aynı olaya ben kurban gitmiştim 5 e giderken. öğretmenimiz aynı zamanda dershanede çalışıyordu ben de iyi bir öğrenciydim gel zütüreyim dershane gör bakalım sen başarılısın çalışman lazım falan dedi. bizimkiler de tabi oğlumuz okusun diye dünden razı garibanlar gittim iki hafta misafir öğrenci olarak takıldım

e tabi tam kayıt haftasına denk gelmişiz indirim sınavı da güzel geçti.o yıl gitmedim ama ondan sonra 7-8 lise 3 4. sınıflarda dershaneye gittim. ama pek para vermedim hatta iki yıl bedava gittim nihahhaa

@129 canın sağolsun panpa :D

neyse yine bir anımı anlatayım öğrencilerimle. şu türkçe öğretmeni şıklara değer veriyor diyen sınıfta bir çocuk var. bildiğin üstün zeka çocuk. dersten önce konuyu çalışıp geliyor öğrenmiş bir şekilde bir de utanmadan bir sonraki ders ne işleyeceğiz diye soruyor. ben de gıcıklığına söylemiyorum. ama yer mi kubilay? müfredatı bulmuş sıradaki konuyu çalışıp gelmiş :D işte böyle bir çocuk hikayemizin kahramanı.

bir gün akıllı tahtaya soru yazıyorum daha ilk harfi yazdım elektrik gitti kaldım ben tabi çocuklar gülüyor. ben de gırgırına yazar gibi devam ettim sonra cevap ne diye sordum. kubilay c hocam orada sıfat tamlaması yok dedi. oha dedim oğlum ne diyosun soruyu yazmadım ki.

elinizi takip ettim hocam yanlış mı yaptım dedi.

doğru yaptın amk dedim doğru.

bak bu çocuk ortaokullu ama çoğu sözlük yazarından zeki lan

@135 düşünsene panpalarına ders anlatıyosun ahahaa acı ama gerçek

öncelikle george carlin reyizden iki video paylaşmak istiyorum çocuklar hakkında

http://www.youtube.com/watch?v=B_a4OrpbxfI ( 21.13 ten başlayın )

http://www.youtube.com/watch?v=N2flHjqzu9w

evet beyler son paylaştığım videoları siz izlerken ben bu satırları yazayım. şimdi biraz velilere değinmek istiyorum.

öğretmenliğe başladığımda annemin her zaman söylediği "her şeye ailede biter, aile neyse çocuk odur" sözünün ne kadar doğru olduğunu anladım. çocuğu olan veya olacak panpalarıma sesleniyorum buradan çocuğun doğumundan okula gelene kadar aldığı aile eğitimi ve terbiyesi tüm okul hayatı boyunca alacağı eğitimden daha önemlidir.

öğretmenlik yaptıkça anladım bunu velileri ve çocukları gördükçe eğitim pgibolojisi dersimizdeki oral anal fallik dönemler yok doğum sonrası gelişim süreçleri kritik dönemler falan hepsi artık anlamlı gelmeye başladı.

bir süre sonra öyle bir hal aldım ki mesela veli görüşmesi var diye sekreter çağırıyor iniyorsun odada 6 7 tane veli var ama ben kendi velimi fiziksel benzerliğinden veya davranışlarından şıp diye buluveriyorum.

hiç oturup düşünmedim ama şimdi aklıma gelmişken veli tiplerinden bahsedeyim

aşırı kontrolcü olanlar :

aman çocuğumun başına bir şey gelmesin, aman üzülmesin, aman ergenlik döneminde pgibolojisi bozulmasın.

dünya gibime minare zütüme olanlar:

çocuğunun kaça gittiğini bile bilmezler aydan aya dershaneye uğrar taksit ödeyip giderler

baskıcı olanlar:

çocuğun yolunu doğmadan çizmiştir şu okullarda okuyacak şu dershaneye gidecek şu mesleği yapacaktır. genelde çocuk ses etmez ama daha sonradan patlar bunlara

aşırı serbest olanlar:

aman hocam genç bunlar kanı kaynıyor. bırakın yapsın bir daha yaşayacak mı bu günleri?

para verdik ya tipi:

tek sorumluluğunun para vermek olduğunu düşünür. dershanenin parasını verdik çalışsın okulun parasını verdik gitsin kitabın parasını verdik okusun tipinde insanlardır. çocuk da zamanla fark eder ve sürekli para alır fakat farklı yerlerde değerlendirir. be hey amcık suratlı marketten bir makarna alsan para verip yine de yetmez para verdiğin o şeyi alıp pişirmen uğraşman gerekir parasını verdim kendisi pişsin diyebilir misin?, diyerek sesleniyorum kendilerine

mükemmeliyetçiler:

bunun çocuğu hep birinci olacak hele bir ikinci olsun hele bir 99 alsın ortalığı yıkar. çocuğun ağzına sıçar. bu çocuklar da sağlıklı çocuklar olmaz. bir arkadaşım vardı böyle lisedeyken birinci bitirdi. hukuk yazdı tabi ünide kalmayanı dövüyolar bu kız bi dersten kalmış yataklara düştü iki ay tedavi gördü amk.

ay bu kime çekti diyenler

bunlar da maalesef çocuk yetiştirirken yaptıkları hataların farkında olmayan masum insanlardır. halbuki senin yaptığın hata yüzünden çocuk böyle olmuştur.

çocuğunu abartanlar:

salak olduğunu bilir ama gururundan söyleyemez aslında onun ne yetenekleri vardır der ve zamanla buna inanır.

veya gerçekten çocuğunun salak olduğunun farkında değildir.

şimdi örnekler vereyim.

örnek1: veliyle birebir toplantımız var çocuk çok heyecanlı bir çocuk ve kendini rahat ifade edemiyor heyecanından. kadın da aynı tip sürekli bacağını sallıyor hızlı hızlı konuşuyor. ben bir şey söylerken gözleri fal taşı gibi açıp dinliyor ve nefesi hızlanıyor yani kötü bir şey söylicem diye heyecan yapıyor. senin çocuk işe yaramaz falan desem ölecek kalpten. e tabi içeri girdiğimde bu çocuğun velisinin kim olduğunu bulmak zor olmuyor bu kadını görünce.

bir de hocam çok heyecanlanıyo sınavda ne yapcam bilmiyorum kime çekti böyle demez mi =))

örnek 2: kızı denemeye girmediği için telefonuna mesaj gönderilen baba sınıf öğretmenini arıyor ve konuşma aynen şu:

+hocam benim kız sınava girmemiş
-evet abi mesaj attık size ne oldu hasta mı?
+yok hocam geçen gün doğum günü vardı erkek arkadaşında kaldı da bir daha görmedim. siz bir arasanız söyleseniz gelsin dershaneye okula da gitmemiş. bizi dinlemez hocam.
- eroor???'?

bu diyalog gerçektir güzel arkadaşlar ve kız da lise öğrencisidir henüz. yer de izmir değil amk :D

bu favorilerimdendir lan :D

örnek 3: yine birebir toplantı ben çocuğun kötü durumunu nasıl daha yumuşak anlatırım diye düşünüyorum. düşünürken kadın gelmiş. dedim inş ben söylemeden o sorar. oturduk çayları söyledik kadın başladı:

+hocam benim çocuk çok farklı
-nasıl yani
+hocam okula öğretmenleri de söylüyor çok sıradışı bir zekası varmış üstün zekaymış ben de fark etmiştim zaten
-(ahahahaha iyi taşak geçmişler lan :D ) hmm neler yapıyor boş zamanlarında
+hocam geçen mesela oturmuş bir şeylerle uğraşıyor ben de yemek yapıyorum. bir geldim gözlerime inanamadım
-(noluyo lan zaman makinesi mi buldu velet amk) ne oldu ki?
+hocam bizimki kartonlardan füzeler yapmış uzaya göndermeyi hayal ediyor.
-... (onay anlamında baş sallama ve boş bakışlar)
+hocam müthiş bir hayal gücü müthiş bir yaratıcılık var. düşünebiliyor musun çocuk evin ortasında füze yapmış.
-(aasgibtrr ahahahahahaa)
+hocam bir de uzaya göndermeyi de hayal ediyor inanır mısınız çok farklı gerçekten
-(ananı avradını karnım ağrıdı kasılmaktan ashahaha)

kadını bir an önce sepetledim kahkahadan kıpkırmızı şekilde öğretmenler odasına girdim. arkadaşlar sordu tabi onlara da anlattım. iki hafta güldük :D

aklıma gelmişken edit:

http://www.youtube.com/watch?v=fdhPESR9e4w

bir de telefon aramaları var amk. bazı dershanede sekreter bazılarında hocalar yapar. elimde indirim sınavına girmiş 500 tane veletin iletişim bilgileri. kafam kadar dosya. kapanırsın sınıfın birine ara allah ara. bir kere iki kere değil beyler hepsi 4 er kere amk. hani istemiyorum kardeşim dersin yine ararlar ya sen de küfredersin etmeyin lan ben artık etmiyorum çünkü neler çektiklerini biliyorum amk.

sen diyorsun ki adam göndermeyecek patron diyor ki ara bir daha ikna etmeye çalış. bir süre sonra ben de aradan baaaazı dosyaları arazi etmeye başladım tabi ehehe :D

500X4= 2000 kere konuşmak yapar lan. 2000 kere aynı lafı dinlemek amk. e tabi bu kadar insanla konuşuyorsun buradan komedi çıkmaz mı çıkar